Ben de dinliyorum ama senden de küçüğüm tek bir sorun bu yasımda neredeyse isyan ettiği herşey hala devam ediyor ve ben yasıtlarım büyüklerim malesefkk anlıyorlar
1980 darbesi öncesi idi. 1978-1979 olabilir. Ortaokul öğrencisi idim. Menemen yazlık Çiçek sinemasına gelmişti. 1 Mayıs marşını seslendirmişti. Yer gök bu ses ile inlemişti. Mekanı cennet olsun
gençlik zamanımızın en çok dinlediğimiz şarkılarından ve sevgili cem karaca bu şarkıyla efsaneleşti bizde..zamanın en büyük ekolüydü..RABBİM rahmet etsin.seni unutmayacagız büyük usta
Saat şimdi 01.30 oldu. Bir yıl olmuş. Hayatımın en kötü zamanlarıydı 2022 1 Ekim-25 Kasım. Ama şimdi bir bakıyorum da, sadece o zamanlaea bi özlem. Sana teşekkür ederim Ceren. Bana böyle güzel bir müzik zevki verdiğin için. 06/11/2023
Toplumun yaşamı sosyal hayatı örfü adeti alışkanlıkları kini nefreti sevgisi saygısı merhameti sadakati hepsi bu türkülerde neyi dinliyorsak seviyorsak biz öyleyiz.
c est une très belle chanson que j ai entendu dans la série turque (carpisma) sans connaitre le sens des mots ça parle de chevalerie qu on ne trouve plus de nos jours bref j aimerai voir la traduction en arabe merci d avance
Faites-le en français depuis google. Ce sont les paroles. Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim Hep bir halli Turhallıyız biz bize benzeriz Yüz bin kere tövbe eder gene şarap içeriz At bizim avrat bizim silah bizim şan bizim Namus belasına kardaş yatarız zindan bizim Kız gelinim suna boylum doyamadan biz bize Besmeleyle yüzün açıp oturmadan diz dize Almış kaçırmışlar seni çökertmişler ıssıza Namus belasına kardaş kıydığımız can bizim Ağam kurban beyim kurban hallarımı neyledim Ne bir eksik ne bir fazla hepsi tamam söyledim Kır kalemi kes cezamı yaşamayı neyledim Namus belasına kardaş verdiğimiz can bizim
Je suis tombé sur les toits de prison, y en a beaucoup qui donnent des conseils Si je recueillais ces conseils, il y aurait une route d'ici au village. Mère, père, sœur, frère m'aideront dans ma journée difficile. Le sang que nous versons pour le trouble de l’honneur est le nôtre. Nous sommes toujours de Turhal Nous sommes semblables à nous Nous nous repentons cent mille fois et buvons à nouveau du vin Le cheval est notre femme, notre arme est à nous, la gloire est à nous Nous souffrirons du trouble de l'honneur, notre donjon est à nous. Ma belle-fille, avant que j'en ai assez du soleil, nous venons chez nous. Dites le Bismillah, genou contre genou, sans ouvrir le visage et sans vous asseoir Ils t'ont pris et kidnappé et t'ont fait t'effondrer dans le désert La vie que nous avons tuée pour l’honneur est la nôtre. Mon seigneur, mon sacrifice, mon sacrifice, que dois-je faire de ma situation ? Rien de plus, rien de moins, tout va bien, dis-je. Couper ma plume, que dois-je faire pour vivre ma punition ? "La vie que nous avons donnée en tant que frère aux ennuis de l'honneur est la nôtre"
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” biraz gülün, biraz ağlayın :) Bir tane çok büyük aşkın olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanin acıyarak. “O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?” diye sorgulayarak. Artık affetmeyecek kadar kırgın olsan da “başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım” diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de. Ama olsun. Kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip güzel bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. Sevmek çok güzel. Hele bir de her koşulda sevilmek. Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur. Salaş bir restaurant edin. Patronundan garsonuna kadar tanı. Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. Bir masan olsun hep oturduğun. Bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır ya da yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde “burda eskiden hep bi yerim vardı” dersin. Bir hobin olsun. Kaçmak için. Hiçbir şey düşünmediğin. Dünyadan uzaklaşabildiğin. Onunla övün. En iyi yaptığın şey olsun. Insanlar şaşırsın. Senin icin çocuk oyuncağı olsun. Bir şey iste. İmkansız olsun. Peşinden koş. Yorul. Defalarca vazgeç. Defalarca dene. Susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. Uykuların kaçsın. Düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. Her ne ise bu istediğin, aşk da olur iş de. Bağrına taş bas gerekirse. Yeter ki gece yatağına yattığında “ben elimden geleni yaptım” de. Bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin ya da bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir. Vakit ayırdığın bir ailen olsun. Yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. Pişmanlık kötüdür. Bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, iskence. Kıymetini bil. Yarin ne olacağı belli degil. Kalp krizi dediğin bir kaç saniye. Kalp kırma. Sınırların olsun aşılamayacak. Duvarların olsun yıkılamayacak. Herkes bilsin. Ona göre davransın. Bir alanın olsun metre karesi dert değil. Kapısını kapattığında gercek sen olabildiğin. Dört duvardan birininin dibine çöküp ağlayabildiğin. Güçsüzlüğünü yaşayabildiğin. Sonra daha güçlü kalkabildiğin. Kaldığın yerden devam edebildiğin. İnsan en Çok kendini özlüyor çünkü. Bir sevdiğin olsun tabi. Belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. Para amaç değil araç olsun mutluluğuna. Olmadığı zaman da elindekini cömertçe paylaşabil. En çok onla gül. Saatlerce muhabbet edebil. Birbirinize ulaşamadığınızda, “başka biriyle mi acaba” diye değil “başına bir şey mi geldi” diye endişelen. İlişkini başkalarıyla kıyaslama. Biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. Sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir.Telefon karıştırmakla ömür geçmez. Bir insan bir şey yapmak isterse yapar. Kalbin temizse, sen araştırmadan da karşına çıkar korkma. Sonuna kadar güven. Bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder.