Söz & Müzik : Anonim Sözler; Kırklar dağının düzü Ziyaret çarptı bizi kör olasın susan suzi sular apardı bizi Köprü altı kapkara Suzan gel beni ara Saçlarıma kumlar doldu Tarak getir sen tara
Suzan Suzi türküsünün hikâyesi de umut dolu ancak acı bir sonu olan bir hikâyeye sahip. Hikâye Anadolu’nun Diyarbakır şehrinin güneyinde batısında bulunan Dicle nehrini herkes bilir. Bu nehrin yakınlarında bulunan ve adın Kırklar Dağı denen bir coğrafya bulunmakta. Türkünün coğrafyası birçok anlatıcı tarafından detaylı işlenmemiş ancak dönemin halk anlatıcıları, meddahlar, halk buluşmalarında bu hikâyeyi derinine betimleyerek ve abartarak anlatırlardı. Hikâye Süryani bir ailenin şehre gelmesi ve yerleşmesiyle başlıyor. Hikâyede bahsedilen Süryani ailenin uzun zamandır çocuğu olmuyormuş. Bölge efsanelerine göre şifa kırklar dağının arkasında kırklar ziyareti adını verdikleri bir bölge varmış. Halk arasında çocuğu olmayanlar bu bölgeye gider ve dilekler dileyerek şifa bulmayı umarlarmış. Süryani aile de son çare olarak bu bölgeye gidip içten dileklerini sunmuşlar. Ailenin bu içten ve saf dileklerini duyan güçler, Süryani aileye bir çocuk bağışlamış. Çocuğun adına Suzan Suzi koymuşlar. Suzan adı bölge yerlilerinin anlayabileceği Osmanlıca isim, Suzi de Süryani ailenin mensup olduğu dine hitaben konmuş bir isim. Kızın annesi tarafından çok seviliyor ve korunuyormuş. Çekirdek ailenin tek çocuğu olarak el üstünde tutulan Suzan Suzi varlıklı bir ailenin mensubu olarak iyi bir eğitim alıyormuş. Annesi her yıl çocuğunun doğum gününde onu kırklar ziyaretine götürerek kurbanlar kesiyormuş. Süryani anne ona çocuk doğurması için tılsımlayan güçlere minnetini sunmak için her yıl bu geleneği tekrarlamaya devam etmiş. Yıllar geçtikçe Suzan Suzi büyümeye ve güzelleşmeye başlamış. Kızın güzelliği o kadar eşsizmiş ki bölgede efsane olmuş. Aile çocuklarını kendi gözlerinden dahi sakınarak koruyup kolluyormuş. Yıllar geçmiş ve kızın evlenme yaşı gelmiş. Annesi her yıl yaptığı gibi yine kızını alarak kurban kesmeye kırklar ziyaretine gitmiş. Yanlarında sayılmayacak derecede hizmetçi varmış. Her biri kızın ve annenin yolculukta konforunu sağlamak ve korunduklarından emin olmak için görevlendirilmiş. Anne kızıyla bölgeye vardığında hizmetliler kurban kesme töreni için hazırlık yapmaya başlamışlar. Kızı daha önce şehirde gören Adil isimli genç çocuk da onları takip etmiş. Kurban kesme telaşına kapılan anne ve hizmetçilerin, gözünden uzak Adil ve güzeller güzeli kız göz göze gelmişler ve o anda aşık olmuşlar. Adille beraber Kırklar dağına kaçan kız o gece sevgilerini paylaşmışlar Günlerce bu durum devam etmiş. Ancak bu durumun şehirde yayılmasıyla kız utancından dayanamayarak on gözlü köprüden atlayarak canına kıymış. Adil sevdiceğinin ölmesine dayanamayarak aynı köprüden atlamış sevdiğine kavuşmak umuduyla. Bu hazin hikâye bölgedeki ozanların ölümsüzleştirmesiyle bugün dillerden düşmeyen türkünün doğmasına neden olmuş.
Bu türküyü dinleyince vicdanımı merhametimi hala çok derinde hissediyorum dünya hassas kalpler için cehennemdir diye boşuna dememişler. Dinlerken içim sızlıyor vah geçip giden gençliğim…
Rabbim kimseyi sevdilerinden ayrı dusurmesin kardeşim ben inanıyorum özellikle geceleri teheccuh vaktinde gönül gözü ile bakarsan çok şeyler mubarekleri guruyorsun Rabbim çok ikram ediyor yeterki erenlerden iyilerden yardım iste Yarabbim bütün kardeslerime gönül gözüyle bakmayı nasip etsin ve ibret alanlardan eylesin amin 🌻 🌼 🌷 🌷 🌷 🌷 🌼 🌹 🌼 🌹 🎋 🎋 🎋
Je ne comprends pas cette belle langue. Mais la poésie humaniste qui la sous-tend est celle dans laquelle j'ai baigné toute mon adolescence jusqu'à l'instant magique où j'écoute cette composition très recherchée. Un hymne à Allah ! Le Grand Maître de l'Univers. Bravo à l'orchestre et au Chanteur â la voix envoûtante. Bonne continuation. Djely Samoura CONAKRY (République de Guinée)
Diyarbakır’ın güneybatısında yer alan ve zamanında kırk evliyanın dağdaki mağaralardan birine girip bir daha çıkmadıkları rivayet edilen dağdır.yine rivayete göre bu evliyalar halen insanların arasında yaşmaktadırlar ve perşembe akşamları toplanıp birer beyaz güvercin halinde mağaraya girerler ve bir ateş yakarlarmış,sabaha kadar ibadet edip cuma namazını kılıp tekrar dağılırlarmış.halen burayı ziyaret eden halk mağaradaki sudan içip dilek diler adak adar.yine yakın zamanda şöyle bir olay rivayet edilir:diyarbakır’da yaşayan varlıklı süryani ailelerden birinin çocuğu olmadığı için kırklar ziyaretine gidip dilekte bulunmuşlar.bir süre sonra çiftin suzi (suzan) adında kızları olur.annesi kızını her doğum gününde ziyarete götürür bir kurban kestirirmiş.bir süre sonra suzi ile müslüman komşuları adil arasında büyük bir aşk başlar.suzi yine bir doğum gününde hizmetlileriyle birlikte kırklar ziyaretine gider ve kurban kesilme telaşından faydalanıp, gizlice dağa gelmiş olan adil ile buluşur ve beraber olurlar.rivayet odur ki ziyaret suzi’yi çarpar ve geri dönüş yolunda on gözlü köprüden dicle nehrine düşer ve ölür adil ise aklını yitirir.halk arasında şöyle bir türkü halen söylenmektedir: kırklardağı’nın yüzü karanlık sardı düzü ben öleydim suzan suzi ziyaret çarptı bizi köprüaltı kapkara anne gel beni ara saçlarım kumlara batmış tarak getir de tara köprünün orta gözü sular apardı düzü ben öleydim suzan suzi dicle ayırdı bizi.
Uzun yıllar önce yaşamış gerçek bir aşk türküsü olup, kimlik farklılığı hiçbir zaman zaman sevgiden vaz geçirmez..!!! Cengiz Özkan bey kardeşim de türkünün hakkını vermiş güzel sesi ve yorumuyla.. Niğde Merkez den selamlar.
Büyük müzisyen, yorumlarına duygu katan, saz üstadı ve iyilik insanı Cengiz Özkan'a bizim yörenin Türküsünü bu kadar güzel yorumladığı için teşekkür ederim.
Esra Ulutas yaşayan anlar yayan anlar o acıyı uykusuz geçen gecelerimin yıllarımın hesapsız kaldı benle yaşayan sadece hasreti oldu ben anlarım bu dilden
Beğenmeyen beğenmesin sanki türkü yok alacak veya dinlenmeyecek trt radyoları günde 5 defa söyletir o kadar içten ve astan nır şarkı aleyna veya hadise dinlesinler sonra gelecekleri kapı türk halk müziği olacaktır utanırlar biz nasıl kendi değerlerimizi çocukluktan beri dinlememişiz çok şey kaybetmişiz diye aglanirlar iyiki ailemiz bize sevdirmiş türküleri oğlumda kızımda dinletiyorum inş nesillere taşınacak aşk sevgi kokan turkulerimiz
Bir kadini gormedigin halde sadece ismi guzel oldugu icn sevgi besliye biliyorsan icinde gordugunde muhakkak gozlerine asik olacaksn ve yillarca suzi dye seslenip mirildaniyorsan
En sevdiğim dörtlüğü Ağlama garip anam kısmı orda gözümün yaşını zaptedemiyorum Allah anamı başımdan eksik etmesin Annesi sağ olanlar kıymetini bilsin merhum olanlara Allahtan rahmet dilerim...
Bir Diyarbakırlı olarak bu türküyü bu kadar harika ve içten okuyan yok .Benim en sevdiğim eselerden birtanesi .Adımada olunca oooffffff.Ağzına yüreğine sağlık .Gerçek sanatçılar budur işte.
isminize layık olmak önemli isim ne olursa olsun demi ayşe fatma faketmez yürekte yaşamak gerek sevgıyı 100 sefer dinlesem doymuyorum yürek yanmışssa bırkere
Kardeşim 'i okuduğu türkidekileri aynen ben yaşadığımız cileli halimi anlattı Allah razı olsun kardeşim . den. Onu sevdiğim için bir gönül muhabbet 'i iĺe dinliyorum Saygiĺarimla.
Cengiz hocam çok güzel içten okuyorsunuz sizi sen türkünü söyle de türkü okuyunca dinledim ve sesiniz çok icten ve hergün türkülerinizi dinliyoum size uzun ömürler diliyorum.
Allah'tan gafil olanlar kendilerini sürekli yalnız hissederler! ben hiçbir zaman kendimi yalnız görmedim çünkü Rabb'im daima Benimledir biliyorum , imanın tadını alamayanlar yalnızlığa mahkum durlar
İlk albümünü elime aldığımdan bu yana takip ederim, seneler oldu, hala kendi yolunda büyüyerek ilerler, sahnede gördüğüm en sade ve utangaç sanatçıdır, sanki birisi yav etme, eyleme diye zorla çıkartmış havası vardır. Başka yorumcuları beğenirsin, beğenmezsin, bir yerde zevk meselesi. Cengiz Özkan yorumunu beğenmeyenleri anlamakta zorlanıyorum, zevksizlik mi, kadir kıymet bilmezlik mi, emeğe saygısızlık mı. Ne denir bilemedim
Yüreğine sağlık cengiz abi. Öyle okuyosunki yüreğimi titretiyosun. Köprü altı kapkara ana gel beni ara saçlarıma kumlar doldu tarak getir sen tara nasılda değişiyor herşey bir varmış bir yokmuş
Şarkıyı sadece Ana gel beni ara kelimesi için dinliyorum ana gel beni ara özledim da kurban olam görem seni 1 dk sarılmak için neleri vermem senin için çok özledim bee artık bu hasret yüreğimi dağlıyor
Keşke Dicle’nin karanlık sularına atlamasaydı da yakmasaydı cümlemizin içini. Ah suzan ilahi olan dinler ilahi olmayan insanlar. Sen çok güzel aşık oldun adiline oda sana aşıktı ama amansız bir hastalık yüzünden atlamasaydın Dicle’nin karanlık sularına sevdiğinde atlamasaydı arkandan ah suzanım ahh 😔
Ziyaret neredeyse bizim köyün sınırında. Bulunduğu yere (Kavs) denir. Kırklar dağının doğu yakasında. Yerelde yatıra ziyaret denir. Aşıklar aşka gelip haddi aşınca yatır çarpmıştır onları. Hikaye böyle. Dinleyip de ağlamadığım olmamıştır.