Vallahi çok takip etmiyorum ama sayfama düştüğünde bakıyorum ve kaptırıp gidiyorum... Süper ses tonu ve türkçesiyle ,aydınlatmak istediklerini nasıl doğru iletirim diye çabalayan birini de dinlememek mümkün olmuyor...tebrikler...❤
Geçenlerde emprizmi hayatının merkezine almış biri ile karşılaştım. Deneyini yapamayacağı mevzularda soruyu sorsa bile cevabı aramıyor. Kendi tutarlılık zeminim deneye dayanmadığı için sendeledim. Sonra bilgi olarak hiç şüphe etmeyeceğim bilginin vahiy olduğunu tespit edince rahatladım. Düşündürüyor ara ara... Sorun, adamın öğrenmek için sormaması değil, benim farklı paradigma ile karşılaşınca kendimden şüphe etmem. Bu düşüncede zemin inşası üzerine sizden bir şeyler dinlemek isterdim. Kendime cevaplarım formatının o yüzden faydalı olacağına inanıyorum. Çoğumuz dağınık düşünüyoruz, başı sonu belli değil. Buna müdahale lazım.
Hakan bey ne güzel anlatmışsınız sağolun. Yine de benim size bazı sorunlarım olacak ☺️ fakat benim soruları sormada ki maksatım art niyet değil, sizin o soruları en doğru şekilde cevaplaya bilecek kişi olduğunuzu düşündüğüm için olacak:) Allah sizden razı olsun.
Namaz ve zikir konusunda bir video hazırlayabilir misiniz, hocam? Son dönemlerde özellikle bu iki temel kavram çok soyut ve karmaşık tefsir edilip şekli anlamı gözardı ediliyor. Sizin bakış açınızdan, bu iki kavramın Kur’an’da kastedilen anlamları ve ilmihallerdeki beş vakit namaz ve dil ile zikir aynı mıdır? Aynı değilse bağlantılı mıdır?
✔️Bir müslüman islam ile alakalı her şeyi bilmek zorunda değil. Tevhit, ahiret, yaratmanın ne olduğu gibi temel olanlanı bilir.Sonrasını öğrenir. Sorun olan bilmemek değil onda ısrardır. ✔️Sormak değer kaybettirici değil aksine değer kazandıncı bir şeydir. Bilgi yüklenilir. Soru sorduktan sonra farklı olunur. ✔️Asıl sorun bilmek zorunda olduğu şeylerle sonradan da pekala öğrenebilecegi kanıştınp,bazen son derece kenarda olan bir mevzuyu en temel mevzuymuş gibi görmektir. Acil servis doktorunun hastanın asıl ilgilenmesi gereken yerlerini bırakıp asetonuyla ilgilenmesi misali peygamberin "yapın "demediği onun yaptığı görülüp nakledilen şeyi "bizim sembolümüz, şiarımız " diyerek merkeze alıp tevhit, ahiret, vahiy algısı, yaratmanın ne olduğu gibi ikiz üçüz gibi birbirinden ayrılamayacak olan,protokolün ilk sıraları olan en temel şeylerdeki eksikliklerini görememe gibi bir handikapa düşmektir. ✔️Cevapsızlık her zaman bir şeyin olmadığını yalan olduğu anlamına gelmez. Bunu genellemek, indirgemeci yaklaşım bir şey öğrenmek isteyen için zararlı bir şey olur. Ama derdi öğrenmek olmayan o davulu çok döver.O tokmakla oynayan da çok çıkar. ✔️Sırf verebilmek için oluşturulan cevapların kimi karşı taraf memnun olsun diyedir. Bu iyi niyet sayılır. Fakat sonucuna bakınca bu iyi niyet hiç bir şeye yaramaz. Çünkü o anda ikna edebilir ama bunun devamı olmaz, geçicidir. Sonra onun üzerinde bilgi derinliği arttıkça bu oluşturulmuş cevabı veren kimse mahçup olur. Cevabı alan da sarsılır. 🎯Devrin sarsılmayacak bilgi içeriğiyle donanmak gerekir. ✔️Oluşturulmuş cevaplar genelde"Dinimizin sorgulandığı bir yerde bu sorunun da cevabını verdik" diye böyle çoğu zaman beyhude ve sonunda mahcubiyet geliştirecek ve idareten o cevabı almış kimselerin sonrasında pek sarsılacağı durumlar olur. ✔️Bir dezenformasyon amaçlı cevap oluşturma var. Bunu yapanlar araya bir tane karıştırıyor , onun üzerine bina edilen şeyler tamamını temelsiz yapıldığı için günü geldiğinde rüzgar yenilince devrilme oluyor. ✔️İslam oluşturmaya müsait değil. Yani size birisi soru sordu diye o soruya cevap vereceksiniz dinden bir şeyler oluşturamazsınız, yeni bir şey koyamazsınız Kafanıza göre peygamberden bir söz nakledemezsiniz. ✔️Din oluşturmaya değil müsait değil. Bu imkansızlığı zorlamak gibi bir şey. Dinde sonradan bir şey ekleyemezsiniz. Yani birisi bir şey sordu diye "Ne yapalım onu da memnun edelim neden onun gönlü kırık kalsın .Tamam bugün böyle olabilir ama İslam'ı sever sonra kendi araştırır" diye bir şey yok. Allah bizden bunları istemiyor. ⭐Hakkı gönderen Hakk ismine sahip olan Allah bizden eğik büğük cevaplar vermeyi beklemiyor. Karşıyı memnun ederek, bizim ön tahminimizde yani İslâm 'a ısındırdığımızı düşündüğümüz kimselere böyle yaklaşmamıza eğik büğük cevaplar vermeye herhangi bir yerde bir ruhsat yok. Aksine neyse onu söylememiz gerektiğini söylüyor. Bir şeyin cevabı "bilmiyorum" olabilir gayet doğal. ✔️Allah cevap arayışındaki hiçbir şeyi durdurmuyor.Aksine devam etmesini söylüyor. Soru sorma bir öğrenme yöntemidir. Bilginin kendisi olabilir. ✔️Çocuklara bir eğitim verilecek ise amaca ulaştıran soru sormaları, yeterli bilgiyi alabilmek için nasıl soruları sormaları öğretmeli. ✔️Soru sormaya araştırmaya bir fren yok ama Allah sorduğunun cevabı kendinde olmadan, arayarak bulması gerekeni bulmadan, eli boş aceleci hüküm vermenin olmasını istemiyor. Allah hüküm vermede, yargıya varmada aceleciliğe fren basıyor. Müdahaleci olmaya fren basıyor. Yani "Bir hac yetmez 5 tane yapalım" ı istemiyor. Sabah namazının farzı iki rekatsa iki rekattır. Dünyanın ermişi olsa üçlere beşlere kırklara da karışsın 2 rekattır. Hz Muhammed aleyhisselatu vesselam da iki kılıyordu ben de sen de hepimiz iki kılıyoruz. Hep de iki kılınacak. Yani "Rabbimize yetmez" demek müdahaleci yaklaşımdır. "Bu neden böyle değil" denilemez. Din oluşturmaya kapalı. 🎯Soru sorarak müdahale etmek yani yaratılmış olanı beğenmemek aslında yeniden bir yaratma iddiasını taşımaktır. ✔️Allah'ın soru ve arayışta yıkıcı olana müdahalesi var. ✔️Sanki cevap verilemeyecek bir soruyu sorar gibi küstahça soruyor ve bu küstağlığın sorunun kendisinden zaten belli oluyor Bir küstah ile neden uğraşayım ki denilebilir. Neden bir küstahı beslemeye çalışayım ki ? Maksat murat Allah'ın ahlakı ile ahlaklanmaksa "Çürümüş kemikleri Sen mi dirilteceksin" diyen bilgi arayışındaki peygamberine deneysel bir çalışma yaptırması gibi bilgi vermek, gururla yıkıcı oklarını atmaya, ezmeye, aşağılamaya çalışan kendini bir halt zannetmeye çalışan kimselere de cevap vererek uğraşmamak gibi ahlaklanma tercih edilir. ✔️Her müslümanın dini ile alakalı sorularına verebilecek cevabı olmayabilir. Ama öğrenmek azminde olmalıdır. Bilgi arayışını, sormayı aklettirmeyi devam ettirmelidir.Fakat bir müslümanın zaten cevabı yokmuş gibi soru soran karşısında da cevap veremeyecek kimselerin olmasını hep böyle isteyen küstahlardan dolayı da "Aman cevap veremedim besleyemedim" diye üzülmesi yersizdir. Bunun bir öfkeye hele hele bir kine intikama iz sürücülüğe, bilmediğini takip etmeye "altta kalmayacağım, göreceğim " diyerek bir cevap oluşturmaya dönüşmesi o arsızdan değil bizden yontar.Böyle bir duruma hiç tenezzül etmemeli.
Yaratan öğretmeye isimlerden başladı .Bizlerde kuranda geçen isimlerin anlamını( melek iblis şeytan rasul nebi.....) esmaları başkalarının tanımı ile öğrendi isek, Allahın vahyini tekrar okuyup ona sorarak okuyup yine hakiki anlamını ondan öğrenmek istersek sorduğumuzda Rabbim hemen o ismin anlamını öğretiyor.Rabbi ile konuşmak isteyen kuran okusun .hadisi gereği bu olsa gerek.Başkalarının isimleri anlamlandırmasını değil Rabbimin o ismi nasıl tanımladığıdır aslolan.Rabbime sormak sormak....
Bana soruldu,hiç düşündün mü peygamberin neden cariyesi vardı? Peygambere varsa kendine neden yokmuş Hani islam kadına değer veriyormuş,bu muymuş değer?
Evet hocam,olmuyor,ne o ikna oluyor,hatta cevabını küçümsüyor,eziksin hâlâ sen oralarda mısın,falancanın bu konuda ki şu videosunu izle sonra konuşalım ukalalığına maruz kaldığınla kalıyorsun