Çarpışmanın bu şiddette gerçekleştiği bir teori. Teğet geçerek hatta tam bir çarpışma olmadan çekim etkisi ile mantonun süpürülerek Ay'ın oluşumuna yetecek kadar materyali yörüngeye fırlattığı da bir başka teori. Yayın için teşekkürler. Ellerinize sağlık 👍👍
@@YksSnav-nh9hwAllah katında zaman kavramı yoktur zaman bizim için geçerlidir Zamanın olmadığı bir durumda 4.5 milyar yıl yoktur Bizim gibi aciz insanların kavrayamacağı bir boyuttur
@@Faosbbw Allah madem kadir-i mutlak bir tanrı, neden kitabında küfür ediyor, inanmayanları aşağılıyor, bir toplumu başka bir topluma saldırmaları için kışkırtıyor? Koskoca evreni yaratan bir tanrı neden tipik bir ortadoğu insanı gibi davranıyor?
Anlatım şeklin oldukça iyi. İçe çekiyor adeta ancak yanlış fark etmediysem çeşitli noktaları nat geo'nun dünya belgeseli ile aynı ancak onun aksine kilit noktalar haricinde ara noktalarıda ele almışsın gibi, keşke birleştirip ele alsan diyorum😅😅😅 biraz daha uzun olurdu ancak daha zevkli olurdu
15. ) Bölüm : DELİLLERİYLE KURÂN VE İSLÂM KURÂN DİYOR Kİ ; " O gün semâyı ( kıyâmet saati ) kitap sayfalarını dürer gibi bükeceğiz. Tıpkı ilk defa ( big bang ile/ büyük patlama ) yaratmayı başlattığımız gibi, onu iâde edeceğiz tekrar ( big cranch/ büyük sıçrama ) Bu vaadimizdir bizim ve gerçekten de yapacağız bunu. Biz bunu yapacağız. " ( ENBİYÂ SÛRESİ : 104 ) MODERN KOZMOLOJİ DİYOR Kİ : Anstein izâfiyet teorisine göre, kütleli cisimler uzay zaman dokusunu büker. Not : Eyvah o gün Kurânı ve kıyâmet gününü yalanlayanlara ve Kurân'a savaş açanlara ..!
Allah yâr ve yardımcınız olsun inşallah 🙏🏻 Gönlünüzden geçen tüm güzellikler önünüze gelsin Sağlıcakla kalın Allah'a emanet olun inşallah 🙏🏻🇹🇷🇹🇷 Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ❤️🇹🇷❤️ Hak ❤️ Hukuk ❤️ Adalet ❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️🇹🇷❤️
Neden böyle düşünüyorsunuz.Evrende dünyada yaşamda ortak olan enerjidir.Yüce yaradan herbirinize kendimden bir parca verdim diyor.Herşey firekans enerji.Bize gore bu uzun zamanlar yaradanın katında an.Bu yaradanın muhteşemliğini ahenki ne denli sevdiğinin göstergesi.Bilim her zamn digrudur diyemeyiz.Ama çabalıyorlar.O yüzden aklımızı biz kullanacağız
Bunu neden izliyorsun, git kuran oku. Sen bu konuda aklını kullanmıyorsun. Kuran ne derse kabul ediyorsun. Aklını kullananlar olarak bizden uzak dursan ; ibadet et, namaz oruç vs takıl yani. Siz doğanın kendine güvensiz çocuklarısınız. Kendi aklınıza bile güvenmiyorsunuz.
mişmiş ile mi anlatsın? Ayrıca bunlar kafadan sallama tahminler değil, veriler dahilinde bu çıkarımlar yapılıyor. Oturduğumuz yerden gerçeği yansıtmıyor demek daniska bir durum.
11. ) Bölüm DELİLLERİYLE KURÂN VE İSLÂM : " Yûsuf babasına demişti ki, Babacığım, ben rüyamda onbir gezegen ve güneş ve ay'ı bana secde eder gördüm. " " ( Babası Yakub'da ) sakın rüyânı kardeşlerine anlatma yavrum, sana tuzak kurarlar. Zâten şeytan da insana açık bir düşmandır. " " Rabbin seni ( peygamber olarak ) seçecek ve rüyâ ilmini öğretecek, nımetini sana tamamlayacak, ecdâdım olan İbrâhim ve İshâk'a verdiği gibi ... " ( KURÂN/ Yusuf Sûresi : 4, 5, 6 ) Arapça da yıldız = NECM demektir. Oysa Rabbimiz, Yûsuf aleyhisselam'a gösterilen ve sonucu yıllar sonra ve ileride çıkacak olan bu rüyâ ile ilgili âyette KEVKEB buyurmuştur. Ve KEVKEB = GEZEGEN demektir. Güneş sistemimizde, güneş, ay ve etrafında dönen toplamda 12 gezegen yaratılmıştır. Âyet, kozmolojinin keşfedeceği güneş sistemimizdeki dünya ile beraber toplam 12 gezegenden haber veriyor. KURÂN'IN çok gerisinden gelen modern bilimin bulguları şuan henüz 8 gezegendir. BKNZ : Yûsuf Sûresi : 4. Âyet 100. âyette de bu rüyânın tevili yâni kendisinin kardeşlerinden fazileti ve hayırlı olarak seçildiği ve peygamber olacağının sonucunu gösteriyor bize kuşkusuz ve de öyle olmuştur. İşte o âyetin, ileride bulunacağı güneş, ay ve etrafında dönen 12 gezegen hakikati ve küçüklüğünde gösterildiği rüyânın tevili/ sonucu gerçeği . " Anne babasını makâmına çıkardı. Hepsi onun huzurunda yere kapandılar. Yûsuf dedi ki ; Babacığım ! "İşte daha önce gördüğüm rüyânın mânâsı buymuş, rabbim onu gerçekleştirdi. Doğrusu rabbim bana lütuflarda bulundu, beni zindandan çıkardı, sizi çölden çıkarıp buraya getirdi, üstelik şeytan, benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra ! Şüphesiz dilediğine çok lütufkârdır. O çok iyi bilen, hikmet sâhibidir. " KURÂN / Yûsuf Sûresi : 100. Âyet Not : " Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve henüz başlarına gelmemiş şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. O zâlimlerin sonun nasıl olduğuna bir bak ! " Yunus Süresi : 39 " ... Allâh, inanmamaya şartlanmışların üzerine işte böyle pislik çökertir ! " En'âm Sûresi : 125
@@oktaygenc6890 ,, Allâh ile karşılaşmayı yalanlayanlar ( karşılaşmayacak gibi yaşayanlar ! ) gerçekten ziyan etti. Ta ki onlara kıyâmet saati ansızın geldiğinde şöyle diyecekler ; -- Hazırlıksız davranarak yaşadığım ve aşırı gittiğim yaşantımdan yazıklar olsun bana ! Böylece günah yüklerini tam olarak yüklenip gelirler. Dikkat edin! Yüklendikleri şey ne kötü ! ,, KURÂN/ En'am Sûresi : 31
@@seyhmusartuc7762 ahzap 50, hala kızı dayı kızı sadece sana olmak üzere helal kıldık, bu ayet muhammed mekkeden medineye giderken inen ayet (salladığı), muhammed yolda abazan kalınca hala kızına dayı kızına nasıl saplarım diye salladığı ayettir.
Evrim teorisine dayanarak anlatıyor unutma kardeş herşeyin bir yönetici vardır hiç birşey kendiliğinden olmaz tam dinleyecekdim baktım evrime dayanıp anlatınca vaz gevdim🖐️
12. ) Bölüm DELİLLERİYLE KURÂN VE İSLÂM Rahmân ve Rahîm olan ALLÂH'ın adıyla " Sonra doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine getirdi. Meryem, " Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim ! " dedi. " " Altından ( Cebrâil ) ona şöyle seslendi . ( Ey Meryem ) Üzülme/ tasalanma ! Rabbin senin altında bir su arkı var etti. " " ( Şu ) hurma ağacını da kendine doğru silkele ki, Üzerine taze olgun hurma dökülsün. " " Ye iç gözün aydın olsun ! .... " KURÂN'I KERÎM/ Meryem Sûresi : 24, 25, 26 MODERN EMBRİYOLOJİ : Ilk su da doğum, 1803 târihinde Fransa'da, doğumu oldukça uzun süren bir kadının doğum sürecini kolaylaştırmak için, sıcak su bulunan bir küvete konularak gerçekleştirilmiştir. Doğum esnâsında ortaya çıkan sancıyı aza indirmek maksadıyla uygulanan ve bir çok faydaları olan bir yöntemdir. Fakat bu yöntem doğumun erken evrelerinde gerçekleştirilmekteydi. 1970'li yıllarda Rusya ve Fransa gibi ülkelerde başlayan SU DA DOĞUMUN yapılması akımı 1980 ve 1990'lı târihlerde İngiltere, Kanada ve diğer avrupa ülkelerinde gid gide yaygınlaşmaya başladı. 1983'te yayınlanan ingiliz tıp dergisi Lancet'de yayınlanan bir araştırma da, su da doğumun İngiltere ve kıta avrupasında bir anda popüler olmasına yol açtı. Ingiltere'de kadın hastalıkları ve doğum konusunda en üst kuruluş olan Royal College of Obstetricians and Gynecologists ( RCOG ) 1990, 1994 yılları ve en son olarak 2001'de su da doğum ile ilgili tıp dünyasına bildirdi. SU DA DOĞUMUN FAYDALARI NELERDİR ? Su da doğumun önemli yararı, doğum esnâsında rahat ve ağrısız bir doğum sürecine olanak tanımaktadır. Su da doğum yönteminde suyun sıcaklığı ve kaldırma gücü sebebiyle rahime giden kan akışı artış gösterir. Rahimin kasılmaları etkinleşir. Artan oksijen sebebiyle ağrılar azalır. Su, bebeğin çıkış noktasını gevşek ve rahat bir hâle getirir. Böylelikle söz konusu bölgenin doğum sırasında yırtılması ihtimâli azalır. Su da doğum, anne adayının stresini azaltmada çok etkilidir. Bebek için de anne karnı dışındaki dünyaya daha yumuşak bir geçiş sağlar. Suyun neden olduğu rahatlatıcı ortam sebebiyle anne ve bebek çok daha az travma ile karşı karşıya kalır. Doğum sancıları hafifletmektedir. Anne ve bebeği rahatlatmaktadır. Suyun kaldırma gücü sebebiyle anne adayının ağırlığı daha az hissedilir, anne daha rahat hareket etmektedir. Doğum süresi çok daha kısalmaktadır. Daha az ağrı hissedilmektedir. Bebeğin çıkış yaptığı kanalların yumuşamasına neden olur ve esneklik artmaktadır. Vajinal bölgeye kesi uygulanması ihtimâli azalmaktadır. Genellikle sûni sancı gibi müdâhale gerektirmemektedir. Doğum ânında yeni doğanın vücûdundaki sinir hücreleri, değişik duygu ve hisleri beyine yöneltir. Yeni doğanın gelecekte daha olumlu düşünen ve kendisini güvende hisseden bireyler olarak yetişmesinde, vücûdundaki ilk hissin beyine olumlu sinyaller göndermesi ve bebeğin dış dünyadaki ilk deneyimleri, gelecekteki yaşamının temelini attığı düşünülüyor. Su da doğum yaptıran sağlık profesyonellerinin ortak görüşü de, su da doğan bebeklerin daha huzurlu, daha az ağlayan ve sâkin bebekler olduğu yönündedir. Su da doğum, anne adayının stresini azaltmada çok etkilidir. Doğuma girmek üzere olan anne adayına adrenalin içeren tatlı meyve önerilir. Moral ve motive edilir, stresi attırılır ve egzersiz yaptırılır. KURÂN İNSAN SÖZÜ VE GEÇMİŞLERİN MASALI ÖYLE Mİ ..? EVRENDE BİR YARADICI VE ALLÂH YOK ÖYLE Mİ ..? ALLÂH'IN, YÖNETİM OLARAK, ÂDEM ALEYHISSELAM'DAN MUHAMMED ALEYHİSSELAM'A KADAR HER TOPLUMA BUNUNLA YÖNETİLMESİNİ İSTEDİĞİ İSLÂMİYET KARANLIK VE ORTA ÇAĞ ÖYLE Mİ ? AND OLSUN, KURÂN'IN YÜZLERCE MÛCİZELERİNDEN HABERSİZ VE O'NA ÇAĞ DIŞI DİYENLERİN VE KURÂN'A SAVAŞ AÇANLARIN HÂLİNE VE KIYÂMET GÜNÜ CEHENNEM ATEŞİNDEKİ HÂLİNE VE NASİPSİZLİĞİNE OTURUP AĞLAMAK GEREK ..! " Sen şimdi onlara Allah de, Sonra da bırak onları daldıkları batakta oynaya dursunlar ! " En'âm Sûresi : 91 " ( İnkarcı ve alaycı ) zâlimler yakında nasıl bir yıkılışla devrileceklerini bilecekler ! " Şuara Sûresi : 227
Bir şey soracağım nasıl elde ettiniz bu bilgileri? 4 milyar yıl önce sadece insan degil hiç canlı bile yoktu nasıl anladınız? Taşlardan mi izlediniz geçmişi?dicem ama 4 milyar yıl boyunca hiç bir taş kalmaz
Önceden dinazor falan inanılmaz ilgimi çekerdi, sonra ejderha miti gibi uydurma olasılığı dinazor kafası bulunmadığı hepsi üretim olduğu iddiası duyunca mantıklı geldi bırakdım👏😩👏
@@akoako873kesinliği şüpheler ile çevrili ise inanca dayalı, insanlar her yerde abartı yalan yapar🧐Bu fikre sebep sunam: Dünya büyük, bir kısmı buz devri meteor yese de bir tarafı kalır o dinazorlar kalırdı, maymun primata sonra insana evrildi ama evrim öncesi hali var yani dinazor tavukda olsa orjini olurdu
NİÇİN VARIM ..? Bir yaratıcıya inanıyorsak, bu durumda yeryüzündeki varlığımızın tatminkâr cevabını, Vâhiy KURÂN ve İSLÂM dininden başkası veremez. Her dönemde insanlığa aralıksız olarak, kulluk bilincini hatırlatıcı ve yol gösterici peygamberler gönderilmiştir. Peygamber ve kitap gönderilme süreci, peygamber efendimiz aleyhisselâm ile son bulmuştur. Ve yaklaşık 1500 sene insanlığa peygamber ya da kitap gönderilmemiştir. Bir yaratıcıya inanıp, dinine inanmamak, yani deizm, pratikte ateizm ile aynıdır. Çünkü, vâroluşa dâir açıklama yine karşılıksızdır Bu yönüyle, bir yaradıcıya inanıp dîne inanmamanın, insana mânevi olarak katacağı hiç bir şey yoktur. Öte yandan deist ve ateist düşünce, dînen aynı hükümdedir, yâni dînen ikisi de inkârcı durumdadır. Dînin gereklerini yerine getirmek zor değildir. İyi bir dindar olmak için ne çok zeki, ne çok becerikli, ne çok çalışkan, ne çok zengin, ne de güçlü olmak gerekmez. İyiyi kötüden ayırabilecek kadar aklî yetisi olan herkesin, kapasitesi dâhilindedir iyi bir kul olmak. Aslolan, gereken, istek ve samimiyettir. Yaradanına samimiyetle yönelen, dîni hafife almayan, din de yol alır. Şunu unutmayalım ; eğer hayattaysak, yüce Allâh'ın sâyesindedir. Öyle birilerinin iddiâ ettiği gibi kör tesâdüfler sonucunda kendimizi hayatta bulmadık. Dilediğimiz gibi yaşama ve bize bağışlanan özgürlüğü sonuna kadar kullanma imkânımız var. Çok özgürüz ... Davranışlarımız, tercihlerimiz konusunda gerçekten çok özgürüz. Ama özgürlük bedelsiz olmaz ..! Rabbimiz Müddessir Sûresi 38. Âyette ; " ( O gün ) herkes kazandığına karşılık bir rehindir. " buyurur. Bu da gösterir ki, kendimizi bildiğimiz andan îtibâren, irâdemizle yaptığımız her eylemin tercihinin sorumlusu biziz ve yaptıklarımızın kıyâmet gününde tutsağı durumundayız. Dünya içinde bu boyle, âhiret içinde ... Biz insanların hikâyesi, konma göçme gibi . Bizim sandığımız şeylerin hiçbirinin sâhibi değiliz. Uğruna ömrümüzü verdigimiz kazanımlarımızın hepsini geride bırakıp, yanımıza bir çöp bile almadan, geldiğimiz yere toprağa dönüyoruz. Yapayanlız ve tek başımıza ... En'am Súresi 94. Âyette ; " And olsun, sizi ilk yarattığımız gibi tek ve yapayalnız bize geldiniz. Size verdigimiz dünyâlık nimetleri de arkada bıraktınız. " buyurur. Evet ; yaşarken hatâdan dönme, yanlışı telâfi etme şansı her zaman var. Ama hayat bittiğinde telâfi imkânı ebediyyen ortadan kalkıyor. Geriye dönmek, filmi başa sarmak, böyle bir fırsat yok . Hayâta duyduğumuz güven bizi aldatmasın. Yeryüzündeki denge ve sükûnet, işlerin yolunda gitmesi, sağlığımızın o an için yerinde olması, ayaklarımızı yere bastıracak bir hayâti tehlikeyle yüzyüze gelmememiz bizi yanıltmasın. Her şey yolunda gitse dâhi ölüm var. Ölümden sonrası koskoca bir karanlık. Ölümden sonra yeniden yaradılışı inkâr etmek, mayınlı tarlada yürümek gibi. Bir yanlış adım, hayâtın hedefini ıskalatır insana Hayâtın anlamını ıskalamanın bedelinin ne olacağını, yaşarken kestirmek mümkün değil. Rabbimiz ve Kurân' dan aldığımız haberden anlıyoruz ki ; bunun ilk sinyalini alacağımız yer eyvah ! ya da derin bir oh çekeceğimiz, canımızı teslim etme ânı olacak . Çünkü can alıcı melekler ile, ilk ve son kez bir yüzyüze gelme söz konusu. Nahl Sûresi 28. Âyetinde zâlimler için bu ân şöyle anlatılır ; " Melekler canlarını alırken, kendilerine yazık eden kişiler, -- Hiç bir kötülük yapmıyorduk ! diye teslim olurlar. " Aynı sûrenin 32. âyetinde ise iyiler için bu ân şöyle anlatılır ; " Melekler iyi kulların canlarını alırken onlara ; -- Selâm size ! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete " derler. Aslında hepimiz, inanmayan bile, bu hayâtın bedelsiz olamayacağını içten içe bilincindeyiz. Bir kereliğine ve kendi adımıza yaşamaktayız. Bir fırsatımız daha yok ..! Biz yaşarken bitmeyecek sanıyoruz. Oysa hayât çok hızlı tükeniyor. Hayâtın bizi getirip bıraktığı yerde bir şeyleri geri çevirmeye, önünü almaya ne derman kalıyor ne de zaman ... İnsan hayâtının dönüm noktası sayılacak bir konuda karar verirken, üzerinde çok özenle durmamız lâzım. Çünkü verecegimiz karar hem dünyamızı hem âhiretimizi, yâni sonsuz geleceğimizi şekillendirecek. Tüm insanlığın hesap için bölük bölük gelip toplanacağı büyük mahkemede sonumuzun ne olacağını, hesâbımızın nasıl kapanacağını belirleyecek ...
Evrenin kurallarını takiben süreç içinde oldu dostum(evrim mesela onlardan biri), burda adamlar belgesel yapıyor zaten sana ve senin gibi 10 iq lere birşey kanıtlamaya çalışmıyor
On degil yüz değil Bin degil milyon değil. Milyar yıl nedir ya .Bu zamanları biraz kısaltmak Olayın daha iyi anlaşılması sağlamaz mı.Biraz ufak atsak diyorum yani
Yanlış anlamasım kimse ama nu bilgiler net bir şekil doğru değil isten var dünyanın veya biz niye bu hayata yaşıyoruz amacımız nedir diye soruyorsanız kuranı Kerim’in Türkçe mealini okuyun bitti gitti
Yani adam o kadar şey anlatıyor cikarsigin sonuç bumu cidden çarpismadan doğan yıldızdan o kadar gezegenden o kadar hayvan ırkından akıl sahibi olan sadece insanlarken hala hiç biseyin mantık çerçevesinde ilerlediğini görüp de nasıl su mucizeye inanmazsin hayret ediyorum