Coğrafya kaderdir, insan seçemez. Anne baba aile kaderdir, insan seçemez, İyi insan olmak veya kötü insan olmak kader değildir, insan iyi olmayı yada kötü olmayı seçebilir tercihi kendi benliğindedir.
Mesela libya da bolayir da filistin de sürekli yenilen ve 75000 askerî ingilizlere esir veren türk milletinin diline dinine kültürüne imanına saldıran biri olabilir mi
Haklisin ama bazi insanlar mecburiyyetden kötu ola biliyorlar Adolf Hitler iyi bi insan olsaydi Dunyaya kafa tutamazdi evet Savaşi kayb etdi ama adini tarihe yazdirdi
@@allahyarmemmedov4274 orada coğu insan Kötü Gandi En kötüsü ama Nikola Tesla Parasiz pulsuz hep Aldatilarak Adeletsizlige maruz kala kala Dürustlugu Sererfi ile yasadi kimse Tesla ya kötu diyemez kimsenin buna hakki yok hatta seneler sonra Edison bile Teslanin Bi dahi ve iyi bi insan oldugunu itiraf etdi
Ünlü isim diye toz konduramiyosunuz...biraz arastirin derim'sadece tesla degil'videoda gecmeyen ünlü isimlerden daha bisürü var...bir insan yaptigi isinde basarili diye iyi insan anlamina gelmiyor
Bütün insanları aynı düzeyde görmeyip bazılarını iyiliğe layik görürken diğerlerinin hiç birşeye layik olmadığını düşünen insanlar iyi olamaz hatta insan da olamaz
Tehlike karşısında , kötü yada iyi koşullarda, her durumda cesaret, ustalık, maharet ve kuvvet ( güç) özellikleriyle zorluklarla mücadele eden gerçek bir kahraman gerçekten iyi bir insandır. Çünkü bu özelliklere sahip olan kötü özelliklerin üstesinden gelir benliğindeki tüm kötülüğü yok eder. Kötü olan insanlar asla kahraman değildir. Kötü olanları kahraman diye değil de başka bir isimle ilan etmelidir. onların başka bir adı vardır ama kahramanlık onlara yakıştırılmamalıdır. Kahramanların iyisi olur kötüsü olmaz kahraman savaşta da barışta da iyi zamanda da kötü zamanda da hep kahramandır. Kahramanlık, iyi, güzel, cesur, akıllı, onurlu, karekterli ,yüreğinde insan sevgisi olan adaletli, merhametli ve dürüst insanların işidir.
Kısacası, bize Kahraman diye yutturulan tüm şahsiyetleri eleştiremediğimiz sürece aldanmaya gönüllü razıyız.... Birileri abartılı şekilde övülüyor ise orda mutlaka siyasi çıkarlar mevcuddur....
Şu şöyle oldu bu böyle oldu. Kaynakça ne kardeş? Bu bilgilerin doğru olduğunu nerden bileceğiz. Sen dedin diye bu böyledir mi diyeceğiz. Kaynak ne nerden doğrulayacağız. Elbette dediklerin doğru olabilir. Am bu yanlış ta olabilir. Bilgi doğru teyit edilemezse çok anlamlı değildir. Tarihi kimin yazdığına bağlı olarak bilgiler değişir.
Birisi de sizin hayatınızı didikleyip ortaya dökse ne çıkar kimbilir !!!! Yorumlara bakiyorumda herkes sütten çıkmış ak kaşık bizim milletimiz kadar hiç bir şey olduğu halde kendini bir şey zanneden kibirli kimse yok. Burda bulunanlardan bir çoğu çok çok iyi insanlar ve insanlığa iyiliği dokunmuş kimseler herkes otursun kendini eleştirsin
Tarihi süreçte önemli misyonlar üstlenmiş ve hayırla anılan insanlar için "aslında çok kötü insanlar" şeklinde bir tabir kullanılması çok insanfsız olmuş. Burada önemli olan ve referans alınması gereken husus, o insanların topluma yani kolektife olan katkıları ve toplumun gelişimi yönünde verdikleri mücadeledir. Dolayısıyla eleştiri getirirken insaf düsturlarını da mutlaka dikkate almalıyız.
Peki onlar kötülük yaptıkları insanlara ve toplumlara insaflılar mıydı bi kerede güce tapmayın yeter artık ya insanlığa çok önemli katkılarının olması kötü ve istenmeyen karakterli olmadıkları anlamına gelmiyor!!!
Kendinizle .çelişiyorsunuz bir insan ya iyidir ya da kötüdür ortası olmaz. Dünyanın kabul ettiği ve önünde saygıyla eğildiği misyon sahibi yaratıcı kişilikleri özel nitelikleri olan insanları kötüllemek ve karalamak basit insanların işidir.. Kimse sonuçta melek değil. Onların da hataları kusurları olmuştur elbet fakat teraziye vurduğunuzda insanlığa yaptıkları katkı fazlasıyla ağır basacaktır. Bir Nicola Tesla bir Gandi dünyaya ancak bir kere gelir nokta. @@betulkaraca6180
@@nazmakpnar1317 Hepimiz dünyaya sadece bir kere geliyoruz hocam, kimin iyi kimin kötü olduğuna karar vermek zor....literatürde, güçlüler tarih boyunca kimini vezir kiminide rezil lanse etmiştir, bunun içinde belli adaletsiz güç kullanılır her zaman olduğu gibi.... Onlar gelmiş geçmiş bir toplum idiler, onların kazandıkları kendilerine bizim kazandığımız kendimize....
Birde Benjamin Franklin hakkında bilgi almak isterdim. Onun hakkında da yazmışım, onu da iyi işler yapan birisi gibi tanıyorum. Sonralar okudum ki mosonlara yardımlar yapıyormuş.
Üzgünüm bu saydınız isimlerin hepsi de defalarca filimlerini izledik ve dünya çapında çok büyük saygınlık kazanımları var ve insanların hayranlık duyulan bireder değerlerdirler ,,,,😮😮😮
Belli bir alanda başarılı olmuş ve bu yüzden tarihe geçmiş figürlerin, farklı konulardaki düşünce ve duruşlarından yola çıkarak "Yık aslında bunlar başarılı değil, kahraman da değil" yargısı çok doğru görünmüyor. Bu kişileri eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilrsiniz bu gayet olağan olurdu.
Teresa ana hakkında önceleri çok okumuştum. Hatta beni çok etkileyen bir yazısını da okumuştum ki hatta "Nobel" madalyasını da satıp ihtiyacı olan birisine veribmiş madalyanın parasını. Ben de kitabımda onun hakkında güzel işler yaptığından yazdım küçük bir yazımda. Ama sonradan bildim ki hiçde yaptıkları güzel işler değilmiş. Anası da ermeni olduğunu okudum ve çok pişman oldum yazdıklarıma.
Sayılı Karakterlerden Rahibe Teresa ,Nikola Tesla, Albert Einstein ortak fizyonomisi aynı Boris Johnson gibi Karay Halkını işaret ederken ; Albert Einstein ölümünden sonra kalıntılarının yakılıp külün savrulmasını sağlayarak soyunun araştırılmasını önlemiş olsa da Kullandığı eşyalardaki bakiyelerden bulunabilir.
Rahibe Teresa seytani ile Nikola Teslayi ayni tutamazsiniz, bu iki sahsi ayni kareye koymaniz bile reklam amacli talihsizlik olmus, biraz daha arastirip oyle video yapin.
İslam'da en büyük ve değerli amellerden biri Emri Bil ma'ruf(iyiliği emretmek)nehyi anil münker yapmaktır.(kötülükten nehyetmektir)Allah Rasulü(s.a.v.) buyurdu:Bir kötülük gördüğünde (en etkili yol olan)elinle düzelt,(gücün yetmezse)dilinle düzelt,(gücün yetmezse)kalbinle buğz et ki bu en düşük seviyeli iman sahibinin yapacağı iştir.Bu görev yapılırken yumuşak-merhametli bir üslupla insanı kazanmak için yapılmalı insanın hatalarını ilan ederek iki büyük düşmanı olan şeytan ve nefsi ile Onu başbaşa bırakarak hatayı hata ile telafi etmesine engel olunmalıdır.Bu görevi ancak Vahiy ilmine sahip olanlar yapabilir.Bu sebeple müsibete-belaya-eziyete en çok peygamberler ve Salih insanlar uğramıştır.
Herkes siyah ve beyaz olamaz aralarda grilerde vardır ülkemizde bizi yöneten yüzlerce insanın gizli kalmış yönleri çayır çayır ortada sıkıntıda bu zaten
Birde gökten indiği zannedilen kitapların diyen diye devam edecek sandım oysaki başlık iyibilinen insanların kötü yanlarıymış ee burda olmaması normal🤔🤔😁😁
che guavera ile ariel şaron kuzenler. ariel şaron che nin dayı oğlu. che de arielin hala oğlu. biri özgürlük için savaşırken diğeri bebek kasabı lakaplı. che bazı zmanlarda israil de askeri eğitimler almış.
che guevara ariel şaron akrabalığı Oktan Keleş, 15.08.2007 tarihinde açıklamıştı: Che'nin Ortadoğu'ya neden gidip geldiğini ve İsrail ile olan akrabalık bağlantılarını. O yazısında demişti ki: "Che Guevara. Desek ki bu şahıs, İsrail kasabı Ariel Şaron'un akrabasıdır ve Şaron da Che Guevara'nın dayısının oğlu. Che'nin annesi Rus asıllı Yahudi Celia de la Serna Arjantin'e göç eder ve ismini değiştirir.( Theodor Herzl'e bir Yahudi devleti'nin nerede kurulacağı sorusuna karşılık Herzl, iki öneride bulunur: Filistin yada Arjantin.) Arjantin’in başkenti Buenos Aires'te mühendis Ernosto Guevara Lynch ile evlenir. Bu evlilikten Che doğar. Che'nin annesi ölürken bu aile sırrını Che'ye verir belgelerle. Che'nin dayısı Samuil Filistin’de hayatını sürdürmüş. Ayrıca Che'nin annesi Şaron'la birlikte yaşamıştır. Che 1960'lı yıllarda İsrail'e sık sık gizlice isim değiştirerek giriyor. Ariel Şaron kontrolünde buradaki dinî Yahudi okullarında eğitim alıyor. Sonrası malum: Dünya sahnesi'ne çıkarılıyor. Tıpkı daha önce çıkarılan onlarca figüran gibi." Oktan Keleş'in o yazısını neden bugün konu edindik? 3 Aralık 2010 tarihinde medyada bir haber yer aldı: "Che Guevera, Küba devriminden sonra Üçüncü Dünya ülkeleriyle irtibatı arttırmak için gittiği Suriye'de Emeviyye Camii'ni de ziyaret etmiş..." Haberin ayrıntıları medyada şu şekilde yer aldı: "Soğuk savaş yılları arasında Sovyet-NATO gerilimi arasında 'Üçüncü Dünyacı' bir yapılanmanın başarıya ulaşması için Che Guevera'nın 12 Temmuz 1959'da aralarında Suriye, Pakistan, Sudan, Mısır, Fasgibi aralarında birçok Müslüman ülkenin bulunduğu 14 ülkeyi kapsayan geziye çıktı, diplomatik görüşmelere imza attı. Üçüncü Dünya bloğu için en somut adımların atıldığı görüşmelerde Che Guevera'nın ziyareti Suriye'nin bağımsızlık kazanmasının ardından ilk devlet başkanı olan Şükrü el Kuvvetli tarafından memnuniyetle karşılandı. Gulf News yazarlarından Sami Moubayed görüşmenin Latin Amerika-Suriye arasındaki dostane ilişkileri geliştirmeye yönelik önemli bir kilometre taşı olduğu saptamasında bulunup, Che'nin Şükrü el Kuvvetli'yi Suriye'nin Üçüncü Dünya kapsamında kalarak bir dış politika ortaya koyma çabalarından dolayı takdir ettiğinin altını çizdi.." Che'nin Ortadoğu'da cirit atmasının asıl amacı gerçekten de, "Küba devriminden sonra Üçüncü Dünya ülkeleriyle irtibatı arttırmak mı?" Yoksa İsrail'e, akrabalarının yanına gitmek ve İsrail'de özel eğitimlerden geçmek için bu ülkeleri paravan olarak kullanmak mı? Karar sizin...@@ruzgaroren2006