Aslında bakarsanız yenecek bir deprem korkumuzun bile olmaması lazım.Bu her insanın temel hakkı.Oturduğumuz evlere güvenle girip rahat bir uyku uyuyabilmek her şeyden öte yaşama hakkıdır.
Hocam merhaba bende depremi yaşayanlardan biriyim evimiz yıkılmadı hasarlıydı biz evimize gectik mecburen hocalar 7 üstünde beklemiyoruz dedilet ben öyle rahatladım bir hafta sonra 6.8 oldu evde yemek yerken yakalandık zor çıktık evden. Ben o günden beri hiç kendimi rahatlatamadım sabah 4 5 6 ya kadar sürekli uyanıp saate bakıyorum.Tedirginim uykuyu yitirdim az önce yatagımfan üçlü düştü kalbim yerinden çıkacaktı nasıl bahşedeceğimi bilmiyorum
O kadar yanlış ve popülist bir yaklaşım ki hayretle izledim. Her insanın korkuları vardır, bu bizim en ilkel tepkimizdir ve atalarımızdan gelir, fight or flight dediğimiz korku anında harekete geçen ve tamamiyle bizleri korumak açısından verdiğimiz bir tepkidir bu (sempatik sinir sistemi aktivasyonu). Salt olarak korkunun insanı öldürmesi mümkün değildir. Kişinin genetiği, altta yatan hastalıkları, cinsiyeti, kalp ve kalp dışındaki organların durumu önemlidir. Korkunun beden karşılığı basittir, nabız ve tansiyonu yükseltir ve adrenalini arttırır. Panik atak yaşayan bireylerin nabızları 200 ün üzerine çıkamaz ve süresi 10-30 dakikadan fazla olmaz hormonların kandan çıkma süresi 2-3 saat sürdüğünden insanlar korkularının uzadığını sanar, bunun yanında kişi bulunduğu duruma kendini teslim ettiğinde uyum sağlayabilen bir canlıdır, ayrıca bu durumlarda parasempatik sistem aktivasyonu er yada geç devreye girecektir.Korku anında salgılanan hormonlar, spor esnasında da salgılanır bu önermeye göre spor yaparken kalp krizi geçirebiliriz, ki bu da doğru olmaz hipertrofik kardiyomiyopati ve ritim bozukluğu olan hastalara dahi hafif olmak koşuluyla spor önerilir sebebi şudur spor astekroz dediğimiz plakların oluşumunu engeller 1 numaralı kalp krizi şekli miyokardit enfarktüstür. Kalbin kas ve damar dokularının sağlamken kriz geçirmesi için 300 atım ve üzeri bir atım gereklidir ki bu da atrial fibrilasyon denilen hastalıktan meydana gelebilir. Takotusobo sendromu ise dünya üzerinde prevelansı çok çok düşük ve menopoz sonrasındaki kadınlarda daha çok olur ki bu hastalığın hem olma ihtimali hem ölme ihtimali çok çok düşüktür. İnsanların altta yatan sebepleri vardır ve korku nabızlarını yükseltir. Bu sebeple korku bir tetikleyici olur o kişi koşsada kalp krizi geçirebilir. Fakat halkımız bu durumları gördüğünde altta yatan sebeplere bakmaz korktu öldü der ama koştu öldü demez. En büyük kanıt ise panik atak yaşan herhangi birinin öldüğünün bildirilmemiş olmasıdır. Dsm 5 e göre ölümcül olmayan ve yatış gerektirmeyen hastalıklar kategorisindedir. Lütfen halkın korkularını arttıracak milyarda bir ihtimaller üzerinden konuşmayın. Ki exposure threapy korkularınızın üzerine gitme terapisi, sırasında kademeli yüzleşiştirme yapılır ve hastaların korkudan daha büyük olduğu gösterilir. Klinik psikolog ve ya psikiyatristle bu programları yapmanız daha isabetli olur. Ayrıca bir kardiyolog görüşünde alabilirsiniz
