TransferGo ile Avrupa’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den Avrupa, Amerika ve bir çok ülkeye uygun komisyonlarla ve güvenilir bir şekilde para transferlerinizi yapabilirsiniz: bit.ly/transfergoapp Nilay’ın mail adresi: nerocak@gmail.com
Şafak: Türkiyede özlediğin birşey var mı ? Nilay: YOK ! // Bir ülke nasıl bu hale getirildi ileride tarih kitapları ne yazacak acaba.Gençlerin artık ülkeden umudunu yitirmiş olması…
Ben 18 yıldır yaşıyorum Almanya da, Türkiye de muhendistim o kadar zaman geçmesine rağmen ben hiç bir şeyi özlemiyorum ve şuan bile aldığım kararın ne kadar doğru olduğunu çok iyi görüyorum. Türkiye nin özlenecek neyi kaldı ki, bir imamin bitirdiği ülke ve onun arkasında saf tutan avanaklarimi..
@ziya şengül @VDT sülaledeki 2000 sonrası doğumlu tüm gençler ateist tayyip sayesinde. görüyolar sonuçta tüm pislikleri .en son tügva rezaletinde olduğu gibi. bu gençler nasıl bu adamların tanrısına inansın.
Nilay seni bu kararlı duruşun ve ifadelerin için tebrik ederim. Hem imrendim hem de örnek aldım seni. İnsanlığını kaybetmeden hem mesleğini yapmak istiyorsun hem de hayatını yaşamak istiyorsun. Ne yazık ki öz vatanımız bize zindan oldu. Ne mesleğimizi yapabiliyoruz ne de hayatımızı yaşayabiliyoruz. Gençlerine yani geleceğine bunu lâyık görenler elbet bunun bedelini acı çekerek ödeyecekler. Tarih bu dediklerimin sayısız örnekleriyle dolu. Biz yenemesek de tarih onları yenecek. Ne yazık ki bu ülkeye, senin gibi vicdanlı ve akıllı bir diş hekimini kaybetti. "O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık."
Tek özledigim sey eski mahallemiz, bir aile olmus komsularimiz, hepsi yerle bir oldu, ipini koparan müteahhit oldu, heryeri yikip apartmanlar diktiler, icine ettiler güzelim vatanin.
Diş hekimiyim. Ege Üniversitesi mezunuyum. Türkiye'de çalışma ortamı gerçekten çok çirkin, meslek dışı bir sürü insan işinize müdahil olmaya çalışıyor ve artık refah seviyemiz her kesimden insanda olduğu gibi düşük, gün geçtikçe düşüyor. Bu stresle, her gün bu olumsuzluklarla güne uyanmak gerçekten çok yorucu.
Kardeş ağlamayın lütfen diyeceğim ama diyemem. Dediğiniz gibi her kesimden insanlar olarak ( malum sosyete dışındaki), Zor . Üst gelir grubu meslekler yaşam standartlarının düşüklüğünden şikayet ediyor haklı olarak. Orta gelirliler hepten asosyal olmuş durumda. Galiba sadece aşırı zenginler ile onların devlet imkanlarını kullanarak sosyal yardımlar yaptığı alt gelir düzeyindekiler... Bu son ikisine göre de hava hoş. Nasıl olsa hep bedavadan yaşıyorlar.
Akadaşlar(ve sevgili şafak) "5 yıl okuduktan sonra senin diplomanı kabul etmemeleri üzücü" değil. Önemli olan standartlaşabilmektir. Ülkemiz insanı sanayileşemediği ve ikinci dünya savaşına katılmadığı için anlayamadığı bir gerçek var: "standartlarla üretim yapmak". Günümüz dünyası ISO çatısı altında çelitli standartlara göre var olur. Bina açıp öğrenci aldık eğittik demekle olmyor. Günümüzün "bilinçli toplum" tanımlaması aslında belirlenmiş standartlara göre yaşayan,üreten, eğiten toplumu ifade eder. Sevgili nilay ve nilay gibi insanlar bir okulu okumadan önce, okurken aldıkları(alacakları) eğitimin global dünyadaki standartlara uygun olup olmadığını kontrol ederlerse(ve bustandartlara uygun olduğunu gösterir evrakın alınıp alınmadığını), bu sıkıntıyı yaşamazlar. Almanlar bizim eğitimimizi "bizim eğitimimiz" olduğu için beğenmiyor değiller. Eğitimimiz standartlara uymadığı için beğenilmiyor. Lütfen artık şunu anlayın.
@@ptcamaro zengin olup çalışmaya ihtiyaç duymayan biri hafta içi İstanbul'un en güzel yerlerini doya doya gezip istediği gibi yiyip içebilir. Çok merkezi yerlerden bahsetmiyorum tabi ki.
Ben 2009 yılında Almanyada dil kursuna gitmek istedim. Öncesinde Erasmusla Polonyada 1 yil ve Free mover ile 6 ay toplamda 1.5 yil Polonya yaşadım. 10 fazla ülke dolaştım ve birden fazla schengen vizem var idi. Üniversite mezunu ve 3 dili bilen bir birey idim. Turkiyede bir konferansda dil kursu veren bir kurum buldum. Adamların para yatırdım ve Almanyada dil öğrenmek istiyordum. İstanbul Alman konsolosluğuna gittim. Hayatımda gördüğüm en berbat yer idi. Çalışan bizi resmen 3 sınıf bir insan gibi davrandılar. Para ödedim ve 3 ay sonra bana red cevabı geldi. Red cevabını cevabi tam olarak yazmamakla birlikte bi yasadan dolayı red vermişlerdi. Bir yıl sonra Polonya geldim. 9 yıl kaldım Polonyada vatandaşlığını aldim ve Batı Avrupa göç ettim. Burda hayat çok daha kolay Türkiyeye oran ile. Ben burda yabancı olmama rağmen hakkım aldım. İrkcilik oldu işlerinde problem oldu ama bunların yada 4 yada 5 kere yaşadım 9 yıllık süreçte. Gençler tavsiyem bir hayatınız var onuda yazık etmeyin.
@@ananasannanas8118 master geldim sonra is buldum dil sınavı geçtim. Ama maddi olarak çok zor. Polonya hükumeti eski kadar Türklere vize vermiyor. Polonya daha çok ukranian belerus ve Rus alıyor. Dil ve din olarak yakın görüyor. Türk lirası değeri çok düşük. Çok varlıklı ailelerin çocuklarına bile burda tutulmaması kolay değil. 1 zl 2.50 TL ben geldim zaman 1 TL 1.70 zl idi. Türkçe işlere azerbaycan kökenli insanlar alıyorlar Polonyada. Ve çok hainlik görürsün demem o.
Eylül '21de döndüm Erasmus programından ve 7 ay sonra bile gidişatın umudu ve iyiliği nasıl daha fazla&hızlı kemirdigine, hayatın daha da doğadan uzak, pahalı, adaletsiz hale geldiğine tanık oldum. Toplum olarak kararlarımız ve suskunlugumuz ile buraya geldik. Ciddi bir çürüme yaşanan. Pek çok gençle sohbet ettim. Nilay, ne istediğini ve ne istemediğini oldukça erken yaşta netleştirebilmiş, açık yürekli, hedefleri olan bilinçli bir genç. Rüzgarı bol olsun diliyorum. Gençlerin özgürlüğünü, umut ve heyecanını kemiren bu dönem elbet sonlu. Ama hasar büyük. İmkansız değil ama neden tarihi aleyhimize tekerrür ettirmekte bu denli aymaz olabiliyoruz, bunu anlamlandirmakta zorlanıyorum. Hele ki kurtuluş ve kuruluş hikayesi muazzam bir toplum olarak...Neden ileriye, medenî ve doğaya saygılı bir şekilde surdurebilmekte bu denli zorlanıyoruz? Bunu iyi sorgulamamız ve bu çıkmazdan kurtulmamız ciddi bir zihin, anlayış ve yaşam şekli değişikliği ile mümkün. Ümidimi hâlâ koruma gayretindeyim🍀
Diş hekimliği fakültesi daha okurken gerçeklerle ve insanlarla yüzleştirdiği için Nilay hanımın hayatında ne istediği bu kadar net. Umarım yolu da bahtı da açık olur. Darısı diğer diş hekimlerinin başına
Safak bey, okullarin denklik meselesi dunyanin her yerinde var.Benim ingiliz arkadasim Kanada ya yerlesmeye karar verdiginde burada tekraren bastan sinavlara girdi. Ayni dili konusmalari yetmedi yani. Doktorluk ayni meslekmis gibi gozuksede dunyanin heryerinde hastaliga bakis acisi degisiyor. Ayni sistemin devam etmesi acisindan bu denklik sinavlarini koyuyorlar.
Çok güzel bir sohbet olmuş. Nilay hanım çok haklı. Bir poliklinikte çalışmak için bir diplomanız olması zorunlu ama aynı polikliniği çalıştırmak için bir diplomanız olması gerekmiyor. Kimin parası varsa polikinlik-hastane açıyor - ki bunların çoğunluğu diş teknisyeni - ve doktorları bu hastaya implant yap, bu hastaya protez yap diye yönetiyor. Eğitim olmayınca amaç sadece para kazanmak oluyor. Hastanın sağlığı patronların pek umurunda olmuyor. Onlar kazanacağı paraya bakıyor. Örneğin bir doktordan poliklinik sahibinin doktorlara “hastalardan devletin ödediği bütün tahlilleri isteyeceksiniz” diye baskı yaptığını duymuştum. Yeni hekimlerin maddi gücü genelde zayıf olduğu için hem düşük ücretleri kabul ediyorlar hem de kendisi kadar eğitimi olmayan insanlar tarafından maalesef yönetiliyorlar. Sürekli açılan fakülteler de cabası. Türkiye’de siyasi amaçlarla her ile üniversite neredeyse her ilçeye bir fakülte açıyorlar. Oradaki öğrenciyi yetiştirecek öğretim üyesi yok. Olanlar yeterli kalitede değil. Daha yeni doktorasını bitirmiş insanlar mesleğinde tecrübe edinmeden derslere girmeye başlıyor.
Nilay'ı kararından ötürü kutluyorum, umarım her şey umduğu gibi olur ve sorunsuz bir şekilde hayatını düzene sokar. Bu temennilerimi yurtdışında yüksek lisans eğitimini bitirmek üzere olan ve kendisiyle benzer zorluklar yaşayacak bir insan olarak paylaşıyorum. Şafak abi daha önce dile getirilmiş midir bilmiyorum ama bence senin veya bir başkasının Almanya'da yaşayan Türklerle sokak röportajı yapmasını çok isterim. Türkiye'de Almancılarla yapılan röportajlarda söylenenleri keşke Almanya'da bizzat yerinde yapılan röportajlarda izleyebilsek.
Arkadaşı genç yaştaki cesaretinden dolayı kutluyorum öncelikle. Aynı yolları geçmek isteyen insan olarak birkaç nacizane yorumum olacak. Yeni mezun olduğu için her işte ve her yerde size denilenleri yaparsınız tecrübe kazanana kadar. O tecrübeden sonra bir şeyler söyleme ve bağımsız yapabilme hakkına sahip olursunuz. Deneyim dediğimiz şey bu oluyor. 3 ay bu tecrübeyi ve bahsettiği o umutsuzluğu anlamak için kısa ve yetersiz bir süre. Bir yerlere gelebilmek için o yollardan geçmek gerekiyor. Sonra söz hakkı geliyor. Bu işin doğası. 27 sene istanbul'da yaşamış biri olarak ben bile her şeyi yapmadım, tamam hayat zor, kalabalık ama yine de özlersin. Onu da ekleyeyim şahsi fikrim olarak :) Yani nerede olursak olalım, kürek çekmek zorundayız. Kolaylıkla gelmiyor hiçbir şey. Herkes istediğine ulaşır umarım
Şafak Bey merhaba, Benzer bir videoyu bir de hukukçular için bekliyoruz 👍genç kardeşimizin anlattıkları/yaşadıkları hukuk mezunları için de geçerli maalesef. Kendisine başarılar diliyorum
Türkiyede diş hekimine en son 35 sene önce gitmiştim ve süt dişimi çektirmiştim. Yaşım 48, hergün süt, yoğurt, ayran içerim; günde 2 defa dişlerimi fırçalarım küçük yaştan itibaren. Annemde 74 yaştadır, kendi kendine çürüdüğü zaman dişçiye gider. Erkek kardeşim de hiç gitmez dişçiye, 42 yaşındadır. Babam 77 yaştadır, çok savaşçı, yer cimnastikçisi olduğu için ön 7 dişini 16 yaşında kaybettiği için yapma dişlerini belirli zamanda dişçiye giderek düzelttirir.
buyuk sehirlerdeki ev sorunu sanirim Italya'da yok. Berlin'de ev yok, Paris'tekiler kucuk ve pahali. Milano bi tik daha pahali olsa da, Milano'ya yakin comunelerde 300-500 euroya ev mumkun.
Peki bir eczacı yok mu Şafak abi, Almanya'daki bir meslektaşımı da dinlemek çok isterim. Ben de göç etmeyi düşünüyorum. Eğitimim biter bitmez uğraşmak istiyorum. Ayrıca not: Şafak Abi, Eurovision'da Almanya'yı 1999 yılında temsil eden "Sürpriz" grubu ile de bir görüşme yapabilir misin, başarıları büyük ve çok güzel bir şarkı ile Almanya'yı temsil ettiler. Umarım yorumumu görürsün. Hepinize ve Nilay'a çok teşekkürler.
Almanlar soğuk değil biz laubaliyiz. Zaten sosyal hayat, iş hayatı bütün ortamlarda sorunların %90’ı gereksiz laubalilikten çıkıyor. Mahalle baskısı kavramını Almanya’da duymayız değil mi?
Aynen Nilay, Turklerden uzak kal, özellikle su erken donemlerde, entegre ol, eminim en kısa zamanda kendi isini, kliniğini acip mesleğini en iyi sekilde yaparsın. Hayatında başarılar
Gurbet denen şeyi yaşamak çok zorlayıcı birşey mesafenin uzun olmaması gurbet kavramını azaltabilir en azından senin gibiler için yani ayakları yere basan.
Bende amerikaya gittim, Türkiyede hep amerikan okullarında ve amerikan üniversitesinde okudum, New Orleans Louisianada devlet yetkilileri dedi ki " Hiçbir özlük hakkınız yok, olamaz bu Türkiye pasaportuyla ve 10 yıllık turist vizenizle". Yani Amerika 52 tane eyaletiyle 2014 yılında 84 milyonluk Türkiyeyi silmiş defterden. Masterım ve 8 ay askerliğimde var o sıralarda, hiç önemli değil dediler. Domuz eti, uzakdoğu vahşi hayvan, sürüngen eti de yedim, yerim dedim önemli değil dediler; herşey kağıt üstünde konuşulur, karara bağlanır dendi. En fakir ve devamlı yerle bir evleri, villaları, yepyeni arabaları, jeepleri olan 5.5 milyonluk eyalet Louisiana.
Bunu yillar önce söylüyorduk, Türkiyede herkes Üniversite okursa denizde kum gibi olur, degeri olmaz, degersiz olur gencler ve üniversite mezunlari, cünkü öteki yanda atiyorum Kamyon Söförü, Otobüs Söförü veya bazi sektörler ciddi isci arar, diger tarafta mühendis kaynar ama degeri olmaz. O yüzden ne mutlu ki Almanyada herkes Üniversite OKUMUYOR (!)
Ne cahil insansın! Avrupa'da herkes en az lise mezunu ve bir çok alanın mesleki eğitimi lise yıllarından başlayıp kişinin yönelimlerine göre yönlendiriliyor. Türkiye'de üretim olmadığı için istihdam boşluğu var ve bu yüzden insanlar işsizlikle karşılaşıyor. Gıdadan tarıma, sanayiden ilaç ve kozmetik sanayiye kadar ithal zirvede ve biz gerideyken mezun mühendisler neye göre fazla geldi? Ülkede en büyük sorun kapasitesi olmadığı halde baba parasıyla gidilen ÖZEL ÜNİVERSİTE saçmalığıdır. Japonya senden az düşündüğü için zirvelerde ..
Ben Türkiye de işler iyi olsa milli gelir 8 değil 16 bin Euro olsa bile gençlerin Almanya ya gideceğini düşünüyorum. Tabiatın kuralı hepimiz daha iyi standartlarda yaşamak istiyoruz...bu AB içinde de böyle gidin Litvanya ya herkes Berlin de veya Londra da...Romanya Bulgaristan ve Macaristan için de durum bu... En iyiler en iyi ülkelerde.
Türkiyede hiçbir bölümün dünyada değeri yoktur, sadece denklik almak için dünyanın insani gelişmişlik endeksi en yüksek ülkelerde en yüksek GRE, Toefl puanları önce alacaksın sonrasında toplam not ortalaman en yükseklerde olması masterda, phd de lazımdır sonrasında o en gelişmiş ülkelerin pasaportunu talep edeceksin. Başka çare yok, Türkiyede yabancı ülke vatandaşlarıyla interaction yapamıyoruz. Ondan dolayı schengen'e, Avustralya, İngiltere veya Kanadaya giderek yaşamak lazımdır.
Bak seeeeennn!! Iş bulmuş bir de tatmin arıyor. Since 1985, halen bulamadım bacım. Sen gittin kurtardın kendini, adına sevindim. Peki söyle bacım, biz ne bok yiyek burada?? 😔
bizim insanların ağız bakımı konusunda ciddi sıkıntıları var.dişlerin şekli falan demiyorum.bahsettiğim koku. adam gider günde 20 liradan ayda 600 lira sigaraya ayırır ama iş diş fırçalamaya gelince diş macunları çok pahalı , diş fırçaları çok pahalı olur.bakteri yuvasına dönmüş 1 yıllık fırçaları kullanırlar. toplu taşımada rezalet ter kokusu , bedene sinmiş sigara kokusu. bu insanlara 5 nesil yol göstersen bile iflah olmazlar o yüzden en iyisi gitmek. bu insanların daha kendisine saygısı yokki ülkelerine saygısı olsun ve sonucunda faydaları olsun.
Bu arkadaşımızın Türkiye'den çok Türklerden sıkılmış havası seziyorum.Çevre baskısı da cabası.2 sözünden biri rahatlık.Şu an hazıra dağ dayanmaz kanka.Denkliğini alıp hayatın monoton olduktan sonra Türkiye'den tek farkı parası olduğunu anlayacak.(Bu benim şahsi görüşüm arkadaşlar)
Şafak'cım ezhel ile yaptığın ilk ropörtajdan beri denk geldikçe seni izliyor anlamaya çalışıyorum.Bunu baştan belirteyim daha çocuk yaşta muhalif olmuş,ötekileşmeyi dibine kadar yaşamış bir insanım. Öğrenciliğimin büyük bir kısmını inşaatlarda çalışarak geçirdim ve atanamadım. başka bir meslek öğrenip özel sektörde ve memleketim urfada bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyorum. normalde iyi niyetli olduğunu biliyorum. yukarda anlattığım onca şeyinden sonra insanları anlayabilen ve herkese bir şekilde hak verebilen birine dönüştüm. Her türlü insana bir şekilde hak verebiliyorum. ama sana iyi niyetle bir şey yapmana rağmen hak veremiyorum. bence çok boş bir şey yapıyorsun. almanyayı da sikeyim avrupayı da sikeyim. Belki biz de birgün oralara gelmek zorunda kalırız bilemiyorum ama olayın özünde bence bu siyasal islamcıları da başımıza bela eden akılcı düşündüğünü sanıp tamamen faydacı ve içten pazarlıkçı kesim.bir şey bozulunca onu inşaa etmek yerinde daha hazır bir yere kpağı atmaya çalışan kesim. Muhtemelen buraya konuk aldığın çoğu insan atatürkçü ve gençliğe hitabesini gür sesle okuyup biz kürtlere vatanperverlik taslayan beyaz türk tayfası. boş egosunu rasyonelizm sanan tüm insanlardan bu ülkenin kurtulması dileğiyle. Yanlış anlamayın lütfen burda ayaklar altına aldığım şey göç değil. Çıkıp böyle saçma saçma konuşmanız.
26 yılda türkiye ne kadar değişti bir bilseniz keşke ayrıca siz ülkeyi değil geçmiş güzel anılarınızı arkadaşlarınızı çevrenizi sosyal yaşantınızı özlüyorsunuz buraya gelseniz yine sevmeyeceksiniz her yer yabancılarla doldu tadı tuzu kalmadı
@@ozgurcaglar1559 benim yaşadığım kısmında hiç suriyeli yoktu, ayrıca Avrupada göçmen bi tek türklermi sanıyosunuz her etnik kökenden var. Benim şuan yaşadığım yerde çok Bangladeşli var
@@ugurunlu571 bana mi talip olcan....Ben Ankaradayım ve yazın hastanede hannover da yasayan dul bir zaza talibim cıktı dönerci ben safkan alman istiyorum
Arkadaşlar tuvalet temizlemek ayıp bişey değil. Temizlikçi olmak da bir meslek. Kalbinizdeki kötülükleri iyiliğe çevirin yoksa biz zorla sizi iyi insan yapmasını biliriz. Âsagilamak anlamında tuvalet temizlemek sözcüğünü söyleyen insanın tuvaletteki diskidan değerli olup olmadığı tartışılır. Âsagilamak anlamında tuvalet temizlemek cümlesini kullanan şahıs sen tuvaletteki diskidan daha mı değerlisin ? Sadece soru.
@@mehmetcee1286 tuvalet temizliği yapmayı aşağılamak için söylemedim. Mesleğin zor zahmetli olduğunu vurgulamak istedim. Zira Alamanyada tuvalet temizlemeyi çok normal karşılayanlar Türkiye’de açlıktan ölse o mesleği yapmaz. Videodaki kişinin aşağılık kompleksine girmesi beni rahatsız etti. Hepimiz Türkiye’deki bazı gidişattan memnun değiliz. Ama bu memnuniyetsizlik bizi kendi insanımıza düşman gözüyle bakacak hale getirmesin. Hanım kız çook taraflı bakıyor olaylara almandan taraf hem de.
@@filankisi4743 bak kendin dedin turkiyede yapsa itici karşılanır çünkü tutk milleti iğrenç bir millet her şeyi degersizlestiriyor ve tek amaç parası fazla mı o kadar statük sınıflar var ve bu da birçok insanın acaba ayıplarlar mi diye düşündürüyor bu ülke boy.r iğrenç bir ülke iste
Mezun olur olmaz yurtdışına kapak atan insana saygı duymam. Bu ülkenin imkanlarıyla eğitim al sonra Almanya kaymağını yesin. Okula başlamadan önce de çalışma şartları belliydi sonuçta. Mesleğe başladıktan yıllar sonra planlar değişince yurtdışına gitmek başka, okula başlarken yurtdışına gitme planı yapmak başka. Hanımefendi gitmeden önce okul ücretini ödeseydi keşke.
@@larasu5277 tamam işte onu diyorum. Devlet okuluna bir ücreti ödemedi ancak bunun bir maliyeti var. Bunu devlet karşıladı sonra mezun olan yurtdışına kapak attı. Bz neden almanya'da çalışacak doktoru finanse edelim? Yurtdışına gidecek olan okul ücretini ödesin.
@@cenksonmez7359 neyi finanse ediyorsun pardonda? diş hekimliği kazanan her öğrenci hastanın ağzında kullanılan malzemeden tut, eldiveni maskesi gibi saçma sapan şeyleri bile kendi cebinden ödüyor. sizin gibileride halen vergilerinizle hastane yapılıyor sanıyor.. Sen gibiler yüzünden bu ülke yaşanmaz oluyor.