Kesinlikle İskender olmalı. Neden o kadar önemli ve Büyük lakabıyla anıldığını çoğu kişi anlamıyor. Bir de mesela Sezar, iskender, Cengiz gibi tarihi karakterler sanayi devrimi sonrası yaşasalardı nasıl olurdu merak ediyorum. O lojistik ve imkanlarla sanırım dönüşecekleri şey Hitler’den öteye geçmezdi. Siz nasıl yorumlarsınız böyle alternatif düşünceyi, merak ediyorum.
Emrah Safa Gürkan gelmiş geçmiş en iyi tarihçilerden biri olmayabilir ama gelmiş geçmiş en iyi öğretmenlere girer diye düşünüyorum. İletişim yeteneği çok iyi. Hepimizin doğru bildiği bir sürü yanlışı ortaya çıkarıyor. Birisi soru sorarken evet aha artık bu doğru diyorum ama onu da yanlışlamayı beceriyor. Tarihi döneme ve mekana göre yorumlama konusunda son seviyede. Oldukça fazla yabancı kelime kullanmasına rağmen bunun altını açık bırakmıyor. Futbolla ilgilenen az sayıda bilim insanından biri. Hiçbir şeyi ve kimseyi övüp süslemiyor ama hiç kimseyi de yerin dibine sokmuyor. Makul anlatım. Tarih hariç konularda, hatta hiçbir şey bilmediği alanlarda konuşmasını bile çok seviyorum çünkü o zaman daha hissi ve eğlenceli konuşmaya başlıyor. Buraya daha onlarca cümle yazılır olumsuz özellikler de dahil ama uzatmaya gerek yok. Allah bu papyonluyu bize 30 sene dinletir inş
Belagatı çok kuvvetli olmasa bile anlatıcılığı oldukça iyi. Sosyal medyada popüler hale gelince illaki "bu ne ya ortaokul seviyesine hitap ediyor!" gibi absürt ve küçümseyici yorumlara maruz kalabiliyor elbette buna rağmen dinleyiciye hitap etmesi gayet yerinde.
@@porus479 Gandhi benimde aklıma geldi ama sonuçta başarısız oldu onun hayalindeki Hindistan bugün Hindistan Pakistan ve Bangladeş olarak 3 parça Aklıma gelen diğer adaylar Abraham Lincoln I. Victoria Otto Von Bismark ve güney amerikalılar sevdiği için Bolivar olabilir bolivarı tanımıyorum
@@mgokhann Brezilya İmparatoru II.Pedro Büyük Frederick Büyük İskender Agustus Thedore Roosevelt Bunlarda yapılabilir az çok dünyanın heryerinde başarılı gösterilen liderlerdir
Değerli hocam öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun. Objektif olarak bakarsak sağ, kendi içerisinde fraksiyonlara ayrılsa da bu fraksiyonların birbirleriyle kavgaları daha azdır. Solun fraksiyon farklılıkları ise ölümcül sonuçlara neden olabiliyor. Sağ ise solun tehdidini hissettiğinde fraksiyon farklılıklarını bir kenara bırakarak adeta "voltron"ı oluşturabiliyorken aynı şeyi solda göremiyoruz. Yani soldan bir "voltron" çıkmıyor.
Hearts of Iron 4 de İspanya oynayıp önce francoyu sonra stalinistleri tasviye ettikten sonra yeni çağın komünist İspanyasının temellerini atarken arkadan fon müzik gibi dinlemek baya sarıyor
ESG nin en önemli katkısı; üniversite eğitiminde uygulanabilecek nitelikte, ( hele bu çağda eski tip ders formatını sevmeyen gençler de dahil tüm eğitim seviyelerine), yeni bir öğretim metedolojisi getirmesidir. Bakalım hangi kurumlar bu yaklaşımı idrak edecek?
Evet bunu ben de dusundum ama, metodolojisi hakkinda tsm bir fikre sahip degilim, bana gore olaylari, genis olcekte butuncul bir yaklasim icinde anlatiyor degil mi, bir de olaylar anlamamiz icin, bildigimiz ornekleri verip olayi kafamizda oturtuyor degil mi? Sizce ?
@@yeldemir Geçmişte eğitim müfredatı içeriği tasarlayan, Harvard üniversitesinin eğitim metedolojisi nden, meslek liseleri ne kadar her yaklaşımı takip eden biri olarak evet diyorum. Ama ESG işin önemini kavrasaydí yazardı.
siyaset psikolojisindeki sosyal kimlik kuramına göre sağ görüşlü bireyler kimliklerini oluştururken grup aidiyetine daha çok önem verirler. Grup üyeliği, benlik saygıları üzerinde sol görüşlü bireylere göre daha etkilidir. Bu yüzden içinde bulundukları grupla özdeşleşme düzeyleri de daha yüksektir. Aynı zamanda sağ görüşlü bireyler karar verirken daha fazla bağımlı kararlar verirler ve grubu meşru görme eğilimindedirler. Muhtemelen bu yüzden önem verdikleri bir yapının içinde çatlak ses oluşturmak grup içindeki meşru yetkeye ters düşmek ya da bölünüp grubun değerini dolayısıyla kendi kimliklerinin değerini riske etmek istemiyorlardır
Hocam Lizbon'da yaşıyorum , Portekiz'in üç F'si , Futbol, Fado, Fatima olacak :) Fiesta değil. Salazar'la ilgili bir bölüm yaparsanız çok sevinirim. Saygılar.
13:30'a ekleme olarak, Kuzey Afrika'daki Franco birliklerinin İspanya'ya geçişinin önündeki bir engel de İspanyol donanmasının çoğunlukla cumhuriyetçilerin elinde olmasıdır. Yani İtanyan donanması ve nakliye uçakları olmadan Franco askerlerini kesinlikle İspanya'ya taşıyamazdı.
Yeni kitabınız hayırlı olsun. Kitabı özetleyişiniz bana ana fikir olarak Sapiens benzeri bir şey denediğinizi düşündürttü. Özellikle multi-disipliner altyapının nasıl oluşturulduğunu merak ediyorum. En kısa zamanda okuyacağım. Bu arada solun niçin bölündüğü ile alakalı sorunuza bir cevabım var. Sistem karşıtı bir düşüncenin kendi içinde bir düzen kurmasının bu bağlamda doğası gereği zor hatta imkansıza yakın olduğunu söyleyebiliriz. Başarılı devrimlerin tümünde karizmatik bazı liderlerin düzen sağlayıcı otoriter figürler olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Örneğin: Lenin, Mao, Castro... İspanya İç Savaşı'nda anarşistlerin rolü hakkındaki görüşleriniz nedir?
Hocam atladığınız, bir ve önemli nokta var, bu hem bir çok şeyi açıklıyor hem de benzeri savaşlardan farklı kılıyor; iç savaş başında en çok üyesi olan işçi sendikası CNT, yani anarşistler. "Sol" diye tanımladığınız grubun içinde ciddi ölçüde anarşistler yer alıyor. Sovyetler başta uzun süre bu nedenle göndermiyor, diğer grup da POUM, onlar da Troçkist, kime göndersin silahı :) İspanya İç Savaşı kısmı, gerek askeri gerek toplumsal boyutlarıyla, anarşistlere hakkıyla değinmeden geçilmemeliydi bence. (Dakika 38 gibi biraz girmişsiniz gerçi, sabredememişim o kadar :) ) Kiliseye olan büyük düşmanlığın nedeni, yine anarşistlerin siyasi kimliğiyle açıklanabilir ancak daha gerçekçi nedeni, kilisenin zenginliği elinde toplamasıydı, sadece anarşistler değil, bir çok grubun karşıt olduğu bir haldeydi bu nedenle. Kiliseleri bu nedenle basıp, depolanan para, altın ve gıda stoklarını alıyor halk, engel olmaya çalışan papazların da başına gelenler geliyor tabi. Bir de Almanya savaşa başta girmek istemiyor, çünkü oyun diliyle konuşursak, turşu yapıyor o sırada ve kendi planı (Polonya'nın İşgali) öncesinde dikkat çekmek çok istemiyor. Yine de hem İtalya hem Almanya, bu savaşa iştahla giriyor, özellikle ordu disiplinini pekiştirmek ve bazı yeni silahları denemek için. Not: Malesef hala ciddi oranda bir İspanyol Franco'yu pozitif olarak anabiliyor, yine de ülkde İç Savaşı ve özellikle Franco'yu konuşmak, çok istenmiyor, sıradan insanlardan kimse pek konuşmak istemez, değiştirir konuyu, çünkü kimin kimden olduğu hala belli değil. Zira, Franco'dan önce Cumhuriyet seçimi %55 ile ancak kazanmıştı.
Hocam Anadolu gibi ama valla dağlara taşlara zeytin dikmiş adamlar. Otobüsle yukardan aşağı inmiştim. Keşke biz de yapabilsek. Zeytin yağımız bol olurdu en azından
İlginç bir bilgi, Franco'nun iç savaş esnasında en yakın generallerinden biri müslüman bir Faslıydı. Faslı Müslüman askerleri savaşın başında güney bölgelerinin ele geçirilmesinde büyük rol oynamıştı.
Bu yüzden de “Ay Carmela” isimli komünist şarkısında Luchamos contra los moros Rumba la, rumba la, rum- bambam Luchamos contra los moros Rumba la, rumba la, rum- bambam Legionario y fascista ¡Ay, Carmela! ¡Ay, Carmela! Legionario y fascista ¡Ay, Carmela! ¡Ay, Carmela! Dizeleri geçer. Yani morlular dediği Mağriplilerdir. Şarkı onların Faşistlerin lejyonlarında yer aldıklarını söylemektedir.
Hocam kitap hayırlı olsun umarım emeğinizin karşılığını alırsınız azda olsa.Bu arada bugün Twitter da trend topic oldunuz, dikkatimizden kaçmadı. Bir tür şiddet ve nefret objesi haline geldiğiniz gibi bir kanıya kapıldım üzülerek. Memleket ne cemaat ve cemaat evi severmiş allahım allahım. Yazık olan mis gibi tertemiz akıl ve vicdan sahibi bir çocuğa oldu.Orta doğuda bu kadar işte oryantalist bakış açısı yanlış değilmiş. Defaten kanıtlandı. Size geçmiş olsun hocam ölen adama allahtan rahmet diliyorum. Her zamanki gibi Türkiye adına çok ama çok üzgünüm.
Kitap hayırlı olsun hocam, bol satışlar, bol kazançlar. Tarihe, günümüze ve topluma tarafsız, insancıl bakış acınızı severek takip ediyoruz lakin karşınızdaki arkadaşların her video da konuları, kişilikleri günümüz siyasetine getirme çabası irite ediyor.
16:14 Benim Alman komsum sunu demisti "Sag ideolejilerde hersey bir Lider cevresinde sekillenir ve bu Lidere biat üzerine kurulmustur. Solda Lidere biat yoktur. O yüzden Solda tartismalar, kavgalar ve akabinde ayrilmalar-bölünmeler yasanir".
Eğer özgürlük ortamı varsa, bilgi sahibi olmak her durumda fikrini söylemeyi ve söylediğin fikrin arkasında durmayı gerektirir. Sağ, özgürlüğe de, bilgiye de tam olarak inanmadığı için, bireysel olarak arkasında duracağı bir bilgi de üretemiyor ve her zaman çevresindekinin üreteceği sermaye ve romantizme bulanmış daha güçlü ifade edilmiş bir fikre itaat etmeye meyilli.
İyi ki varsın hocam, sizi izlerken nedendir bilmiyorum çok keyif alıyorum yaw. :) Eğer heteroseksüel eğilimde olmadığımı bilsem kendimden şüphe edecem hocam :):):) uygarlık için dedikodu şart hocam devam ama yapmayalım insanlar çok kırılıyor bu duruma