Çocuğu gördükçe babaannemi hatırladım. Yüz ifadesini o kadar doğru yansitmişlar ki hiçbir şeye duygulanip ağlamayan birisi olarak buna çok ağladım. Babaannemle daha 2 yıl öncesine kadar bile disarida gezip tozup egleniyorduk. Gezmeyi, insanlarla konuşup sohbet etmeyi sosyallesmeyi aşırı seven bir insandır kendisi. Onu o kadar seviyorum ki. O da beni çok seviyor. Fakat ona ALS teşhisi kondu ve şu an asla hareket edemiyor. Oturamiyor bile. Yemek yiyemiyor, konuşamıyor. Nefes alamıyor. Her yerinde borular takılı. Bunlarla ve makineyle yaşıyor ve çok acı cekiyor. Tüm gün hiç pozisyon değişmeden hareket etmeden uzandiginizi ve bunun 1 yıldır böyle gittiğini asla dışarı cikmadigini düşünün. Asla rahat olamıyor. Sadece hem fiziksel hem duygusal olarak acı çekiyor. Ve bunların hepsi yavaş yavaş oldu. Yavaş yavas onun erimesine şahit oldum. Tam konusamamaya basladigindaysa onunla çok uzaklaştık. Böyle olmasını gerçekten ben istemedim. Sadece bir gün hastaneye yattı, 1 ay kaldı ve geri geldiğinde çok kotu haldeydi. Bunun şokuyla o gün ona sadece merhaba babaanne dedim ve 2 saat boyunca hiçbir şey demeden yanında oturdum ve bir anda dayanamayıp ağladım ve odadan hızla kaçtım. O günden sonraysa artık resmen aramıza duvar girdi. Onunla konuşamıyorum. Çünkü onun ne kadar konuşmayı sevdiğini biliyorum ve ben konuşursam ona haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Ama onun da benim kendisiyle konuşmamı, aramızadaki bu garip durumu sevmediğini biliyorum. Onun için çok üzülüyorum. O cevap veremese bile herkes onunla konuşuyor ama ben bunu yapamıyorum. Yine de her onu ziyarete gittiğimde buradaki çocuk gibi gülümsüyor. Öpüyorum sarılıyorum ama yine de onu hala eskisi gibi sevdiğimi samimi bir şekilde ona gosteremiyorum. Keşke buradaki kız gibi olabilsem. Keşke eskiden olan hiçbir şeyi düşünmeden rahatlıkla onunla ilgilinebilsem. Ama olmuyor ve bu babaannemi daha çok üzüyor. Belki de bunları dusunemeyecek kadar acı cekiyordur bu yüzden önemli degildir.
Benim dedemde ustaydı bir şeyler inşat ediyordu 2 yıl önce bilinmeyen bir hastalığa kapıldı ilaçları yoktu konuşamıyordu hiç bir yerini hareket ettiremiyordu şimdi her yeri makineye bağlı
Öncelikle Allah'tan acil şifalar diliyorum. Kendimce bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Bence babannenizle konuşun aileyle ilgili olayları anlatın, gündemden bahsedin , izlediğiniz filmleri , gördüğünüz olayları anlatın yani onu hayatın içine katın. Hayatın devam ettiğini ve biryerlede birşeyler olduğunu hissettirin. Benim de amcam MS hastası ve yatalakti , yemek bile yiyemiyordu çünkü çiğnemek için ağzını kapatıp açmıyordu ve yıllar önce vefat etti. Şimdiki aklım olsa mutlaka ona kitap okur , bir film açar, ailedeki ve dünyadaki gelişmeleri anlatırdım. Size de tavsiyem böyle yapmanız. Eğer aklı yerindeyse bence bu haberleri duymak ona moral olarak iyi gelecektir. En azından hayatla ilgili bilgi edinecektir. Sizin hissettiklerinizi iyi anlıyorum ve elinizden geleni yapmanızı temenni ediyorum. Ha bir de kendinizi suçlu hissediyorsaniz bu yaşananların hiçbiri sizin suçunuz değil, kendinizi yormayın. Sevgiyle kalın...
Bayıldım sonunda marianin pes etmeyip sonunda öğretmen olması .. çok cokk güzeldi çok duygulandım 11 dakikalık bir animasyon film 2 saatlik bir filmden daha çok etkiledi beni
Maria gibi iyi birisi olunuz bırakın çevre ne derse desin Nil karaibrahimgir'in bununla ilgili bir sözü var o ne der bu ne der diye yaşamayın onlar 2,3 gün konuşur fakat siz bir ömür boyu bu hayatı yaşarsınız
Sen yaptıysan şunun ya devam bölünü çek çünkü çok sevdim ve ben çooooooook zor üzülen bir insanımdır ama sen beni duygulandırdın sana bir like bir abone bir yorum bide zil tuşunu açtım
Mutlu olmak istiyorsan iyilik yap çok güzel bir söz. Çoçuk çok tatlı kız da öğle onun mutluluğu için çabalaması muhteşem. Bütün duyguları yaşadım izlerken. Elinize emeğinize sağlık.