" Bu Pirinçtir, bu Su'dur, bu Kaşıktır, bu Anne'dir. İsimleri öğrenen, Saygı Duymayı öğrenir. Bilgi bir anda gelebilir. Mum'un yanmasına benzer. Bir anda oda aydınlanır. Her Kelimenin, her İsim'in bir anlamı vardır ; Kelimeler olmadan karanlıktan çıkamayız, Işığı göremeyiz. "
Her kavram ve düşünce bir kelimedir ve söylenince nefesle birleşir. Yazılı ve görsel iletişimde bu özellik yoktur. Bir adım ileri gidersek, verdiğimiz nefes merhamet, aldığımız nefes sevgidir. Sevgi bize verilen mutluluk, merhamet sorunun bizden alınmasıdır.
Dünya rüyasını gören, gözlerimiz değil, Aklımızdır. O Akıl, İlk Başlangıcı hatırlayamadığı, Baht'ını bilemediği ve Hakikatini göremediği için, Beşer'e Hayat, Rahimden de başlasa, Topraktan da başlasa, onun yolculuğu bir karanlıktan başlar, bir karanlıkta biter. En mühim işi İnsanoğlunun, bir karanlıkta bitmeden önce, karanlığın bitmesiyle Işığa kavuşmuş olmaktır .. Men : Kim ? Men hüve: O kim? Men ente : Sen kimsin? Men entüm : Siz kimsiniz? Men hüm : Onlar kim? Ene = Ben Enti = Sen [kadın] Ente = Sen [erkek] Hiye = O [kadın] Hüve = O [erkek] Nahnü = Biz [Kadın ve Erkek] Entüma = İkiniz [Kadın ve Erkek] Hüma = O İkisi [Kadın ve Erkek] Entünne = Siz [Kadınlar] Entüm = Siz [Erkekler] Hünne = Onlar [Kadınlar] Hüm = Onlar [Erkekler]