Cevşenü’l-Kebîr, rivayete göre Uhud Savaşında, Hz. Peygamber (a.s.m) muharebenin kızıştığı ve üzerindeki zırhın kendisini fazlasıyla sıktığı bir sırada, ellerini açarak Allah’a dua etti. Bunun üzerine Cebrail (a.s) gelerek; “Ya Resulullah, Rabbin sana selâm ediyor ve üzerindeki zırhı çıkarıp bu duayı okumanı istiyor. Bu dua hem sana, hem de ümmetine zırhtan daha sağlam bir emniyet sağlayacaktır.” dedi. Musa el-Kazım, Cafer es-Sadık, Muhammed el-Bakır, Zeynelâbidin, Hz. Hüseyin (r.a.) ve Hz. Ali (r.a.) yoluyla Hz. Peygambere (a.s.m) isnad edilir.
Ehl-i Sünnet Müslümanları arasında, Cevşenü’l-Kebîr’i ilk defa Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî, tarikatının vird kitabı olan Mecmuatu’l-Ahzab adlı eserinde nakletti.
Bu duayı her günün başında bir veya bazan üç defa tamamını okuyan Üstad Bediüzzaman, talebelerine de okumalarını tavsiye eder; kendileri de belâ, sıkıntı ve musibet zamanlarında okuyarak sıkıntılarını hafiflettiğini söylerdi. Hattâ münafık düşmanlarının maddî ve mânevî zehirlerine karşı “Cevşen ve Evrad-ı Kudsiye-i Şâh-ı Nakşibend beni ölüm tehlikesinden, belki yirmi defa kudsiyetleriyle kurtardılar.”(1) diye ifade eder ve Cevşenü’l-Kebîr için de yine “Bu duanın feyziyle ölümden muhafaza olunuyorum.” derdi.
#dua #cevşen #abdullahyuyucu
14 ноя 2023