İşini aşk ile yapan iki usta bir araya gelince. Ortaya böyle bir şölen çıkıyor. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Ne mutlu bize sizi dinleyerek büyüyen bir jenerasyon uz. Sağlıcakla kalın.
Bu isler yuregi az biraz da dert gorenlerin islerindendir, :-) dert gormemis yurek acemidir, yeteneksizdir, cahildir bilmez, Nietzsche' nin dedigi gibi, ben dostlarima guclukler dilerim..!
allahın sevdiği bir insansın nuri abi tam aklımda bu türküyü sana yazacaktım abi bunu dinle diyecektim aklımdan geçti bir baktım ki agabeyim de burda hoş geldin abi çok içten çalıp söylemişler sana armağanım olsun nuri abi artık böyle müzikler kalmadi
Bu guzel ikili, iki ayri kulturun ne kadar ic ice gectiginin, birbirlerine kopru oldugunun kaniti ve ayni zamanda insani olan tum duygulari bir butun halinde derinden hissetmemizin ete kemige burunmus hali. Kulturlerimiz, ulkelerimiz farkli olabilir ama İran ve Turkiye halkinin gecmisten gelen acilari, kederleri, ozlemleri, isyanlari, mutluluklari, sevincleri ne kadar da birbirine benziyor. İncitmeyen, oksayan, yumusak ve derinden akan irmak gibi iki calgi... Emegi gecenlere saygiyla...
Allah Allah eyvallah canlar. Aşk ile. Pirimiz Pir Sultan Abdal yolumuzdan gidenlere selam olsun. Bizleri ehlibeytin katarından didarından ayırmasın. Hü. ❤️❤️❤️🌹🌹🌹🙏🙏🙏...
Dileğim kabul olmuş. Bu bedenleri ayrı, ruhları bir iki insanı böyle çalışmalarda görmeyi arzu ettiğimi yazmıştım. Görüyorum ki olmuş. Sonsuz teşekkürler.
El del pelo blanco es Kayhan Kalhor. Tocando el violin (kemancha). Kayhan es İraní. El nombre del músico de la derecha es Erdal Erzincan. Toca el instrumento turco llamado Baglama o Saz. Erdal es de Turquía. Tocan algunas piezas de Anatolia oriental de la música folclórica de Anatolia, que tiene un amplio espectro.
Gerçekten çok güzel çalıp söylemişler. Zaten Kayhan Kalhorun ve Erdal Erzincanın ensturmanla bir bütün olmaları resmen bir uzuvları gibi hakim olmaları tartışılmaz bir gerçek. Bu çok az kişide bulunur buna bir nevi müzikle ruhların dansı diyebiliriz, beden sadece akışta ruh onu çekiyor.
Müziğin güzelliğine, icranın mükemmeliyetine duyguların yoğunluğuna söylenecek tek kelime yok, yanısıra dilimiz nekadar zengin kelimeler cümleler manalar nekadar derin nekadar çok şey katıyor, yorumlarda farklı dilden yazanlar var sadece dinleyerek ve tam karşılığı olmayan çeviri ile bile nekadar etkileniyorlar birde bizim gibi duyup mana ile birleştirerek hissetseler neler yazarlar acaba diye? Sonra nekadar şanslıyız diyorum başa sarıp tekrar dinliyorum :) okuyan herkese selamlar saygılar…
Aklım başımdan gidiyo dinlerken. Diyecek bişey bulamıyorum. Müziğin içine hiç bilmediğimiz müzik katmak nasıl yapıyorlar anlamıyorum. Aciz aklım bı türlü basmıyor.
I disappear in sound. My heart opens up and all that’s left is love for the world and all living beings. It’s a blessing to see these two wonderful human beings again.
Geride kalmiş güzel şeyler özlenen ama artik olmayan şeyler eski yasamis olduğum aci tatli özlem duyulan duygu yüklü eski yasamisliklarim aklima geliyor.Güzel insanlarla yasadigimiz ama simdide konusmadigimiz gormedigimiz insanlari hatirlatiyor bana bu eser.Erdal baba selamlar😢😢
Bu ezgileri dinledikten sonra nasıl diyelim ''tanrı yoktur''.Bu kadar güzel olmasının ve insanın içine işlemesinin tek nedeni ilahi bir kaynaktan geliyor olmasıdır başka açıklama bilmiyorum.
The subtitles when Erzincan is singing are a bit off The repeated word 'bozuk' means broken, disordered, non functioning or dismantled. I think to translate it to aimless or useless are not quite correct especially as there are other words that would better translate to these words.