Güldürmeyen adama nasıl gülelim ya, kapıyı gülümseyerek hoşgeldin diyip öperek acıyorum beş karış surat her gün aynı şey ya yorgun ya başı ağrır ya işte tartışmıştır. Akşama kadar iyi olan keyfim onun suratsız yüzünü görünce yok oluyor. Bir olur iki olur ama her gün olunca nasıl güler yüzlü olabiliriz.
Güneş ışığımı kesiyordu. Onu terk ettim. Bu kadar kısa. Bu kadar net. Sonra ona dönmek istedim. Çünkü insan kötü de olsa bir düzen istiyor. İş bulamadım VS. Ama sonra kendime dedim ki neden?... Dizlerinin üzerine yaşamaktan ise ayaklarının üzerinde öl! Şu an kendimi daha güçlü hissediyorum. Eğer sevilmiyorsanız orayı terk edin. Sevgi zorla olmaz.
Kimse kusura bakmasın. Erkekler fiziğe baktığı sürece. Kadınlarda erkeği bankamatik gördüğü sürece ne yaparsan yap boştur. Önce evliliğin ne olduğunu anlamaları lazım.
Evlilik düz olmayı, eleştiriyi,yargıyı,hakareti kaldırmıyor.Burası ruhen güvende olmak istediğimiz yer çünkü.”Beni olduğum gibi kabul et” dediğin insan aksine seni tenkit ediyorsa kırgınlıklar kaçınılmaz oluyor. Karşımızdakini yargılama ve değiştirme isteği “seni bu halinle sevmiyorum” alt mesajını içeriyor.Erkeğin de kadının da en çok yapması gereken yegane şey; eşinin artılarını istikrarlı bir şekilde sürekli övmesi.Eşiniz size 1000. kahveyi yapıyorsa ilk kez yapıyormuşcasına içtenlikle teşekkür etmelisiniz.İnanın bir süre sonra karşınızdaki kötü yanlarını sizi mutlu etmek adına törpüleyecektir.
Doğru değil bu. Güler yüzlü, neşeli olunca da bu sefer mutsuz olacak başka şeyler buluyorlar. Genel olarak erkekler yakalayamadıkları her şeyin acısını kadından çıkarıyorlar. Bir erkeğe asla yaranamazsın, asla.
bisürü kadin esinden dert yanmış güler yüz ise yaramıyo diye siz güler yüzü esinizin gözüne girmek için değil gerçekten hayatınıza karakterinize sindirerek yasyacaksiniz zaten burda boyle agladiigniza gore o gulmeler de gerçek değilmiş
Hiç kusura bakmayın sabahtan aksama kadar eleştirilen sürekli kötü davranılan yok sayılan bir kadindan çok ta bir şey beklemeyin almadan vermek Allaha mahsustur
Ne güzel dünya ya! Ne varsa kadından bekleyelim. Neymiş erkeğe duygu ogretilecek, yedire yedire yavaşca eğitilecek, korkutulmayacak, evde hep yüzüne gülünecek, yazık duygu nedir bilmiyor diye alttan alınacak... İnsanın kaç ömrü var ya? Bir tane ömrü var kadınin da erkek gibi. Bütün ömrünü kendini yetistirememis bir erkegi yetistirmeye mi adayacak? Evlenmek için ortalığa düşmeyi biliyorsa, evlenmeye aklı yetiyorsa bir zahmet evlenecek yasa kadar da kendini yetistirecek. Kadinin evlenecek yasa gelmis bir adami egitecek kadar kendini yetistirmis olarak evlenmesi gerektigi sonucu cikiyor anlatilanlardan, aksi halde kendini yetistirmemişse erkegi de yetistiremez dogru mu? Peki kadından bir erkegi hayatina alana kadar kendini yetistirmesini bekliyoruz da bir erkekden neden hayatina bir kadini alana kadar kendini yetistirmesini beklemeyip çocuk gibi onun da sorumluluğunu evlenecegi kadına atıyoruz? Güya ezber bozan açiklamalar yapıyorsunuz ama anlattıklarınız ben erkegim hakimiyet benim diyecek kadar ataerkil ama her sorumlulugu, her beklentiyi kadinin uzerine yikan insanlık tarihi kadar eski ve klişe. Yazık çok yazık! Gelin şöyle anlatalım; ben erkeğim, hepiniz bana tabiisiniz, eve ekmegi ben getiriyorum, ben ne dersem o olur, benim hoslanmadigim şeyi yapamazsınız bu evde benim kurallarim geçerli, ben sizlerin basindaki çobanım mantığıyla kendini bir ailenin parcasi görmek yerine, bir hayvan sürüsünün başı, bir topluluğun allahı olarak gören bir erkeğin evinde kadınin yüzü gulmez hiç kusura bakmayın, çocukların yüzü gülmez hic kusura bakmayın. Güler yüz isteyen guler yuz sağlamakla yükümlüdür. Ben mutsuz bir ailede büyüdüm ama mutlu ailelere de tanik oldum tek ortak noktaları evdeki herkesi baskısı diktasi altina degil sevgisi altina alan bir babaydı. Erkegin sorumluluğunu da kadınin uzerine yüklemek ezber bozmak değil var olan kokmuş düzene canak tutmaktır. Kadinlar ve erkekler evlatlarından mesuldur. Kimse afedersiniz essek kadar insanlari adam etmek zorunda degildir.
Annem evlenirken herkese güleryüzlü ol kızım dedi.Özellikle eşine ve ailesine ben çocukluğumdan beri gülmesi ve neşesi bol olan biriydim gülmekten herkesi kırar geçirirdim .Güleryüzümü tatlı dilimi kendi çapımda eğlenmemi bütün enerji rezevlerimi bitirdiler . Türlü hastalıklarla arkadaş oldum . Şimdi en olmadık yerlerde gülme krizine giriyorum kendimi susturamıyorum insanların korkudan altına kaçırdığı yerlerde kendime bir konu bulup gülüyorum çok yanlış anlayanlarda oldu . Gülme benden hiç gitmedi. Evlendim evleneli gülüyom işte.🤗
Her şey karşılıklı. Doğru duygu alamadığın birisine sevecen davranılamaz- güleryüz de gösterilemez. Erkek kadını mutlu edemiyorsa çok zor güler yüz görür …
Sevdiğim insan bana "gözlerinde mutluluğu gördüğüm kadın" der hep. Çünkü beni mutlu ediyor. Bütün duygular karşılık bulduğu zaman anlam kazanıyor. Hayata teşekkür ediyorum bana bu güzelliği yaşama fırsatı verdiği için. 🤗
"Türkiye'de erkeklere ben duygusal kabız derim. " Hocam çok yerinde bi tespit yapmış. Ağzına sağlık. Sonra da gel bu kabızlara güler yüz göster, töbe yarabbim töbeeee