Anlamıyorsun... Sen olmayınca, Hiç bir şey olmuyordu. Güneş geceye doğmuyor. Şifa dertliyi bulmuyordu. Yokluğunda yüzüm gülmüyor, Bedenim ölmüyor, Dünyam desen, O bile dönmüyordu. * Anlamıyorsun... Sen olmayınca, Mezar ölüyü, Ölü diriyi istemiyor. Ay bulutu, Bulut yağmuru beğenmiyordu. Hayatın anlamı desen, Hiçbir şey ifade etmiyordu. * Anlamıyorsun... Sen olmayınca, İnsan nefes almayı unutuyordu da, Yokluğunu unutmuyordu. Sen olmayınca, İnsan diken bile yutuyor da, Bir lokma ekmeği yutmuyordu. Anlamıyorsun... Anlasaydın eğer, Senden vazgeçemediğime kızmazdın. Anlasaydın eğer, Beni her gördüğünde yüzünü çevirip, Bana böyle kıymazdın... =zaza=
Gül hadi...? Bas gökleri inleten kahkahayı. Döneceğin belliydi de. Zaten gidemezdin, Bunu defalarca söylemiştim de... Gül hadi..? Gurbet elde duramayışıma, Senden ayrı kalamayışıma. Paramparça döndüğüm yurduma, Perperişan düştüğüm duruma gül. Hatta gurur duy kendinle. Dağ gibi adamı, Bu hale koyan bendim de. Bağır çağır, Zaferini duyur cümle aleme. Anlat acizliğimi bilene bilmeyene. Gül işte, O adam böyle biri değildi diyene. Gün senin günün. Yedi cihana yayılsın ünün. Sen galipsin çünkü ben mağlup. Gayrı emrine amade bu meczup. O halde bırak yanında kalayım. Öyleyse bırak yakınında olayım. Sensiz hiç bir yerde huzur yok. İzin ver acımı burada yaşayayım. Her cefana razıyım. Kim ne derse desin hazırım. Onur gurur umurumda değil. Ne istersen yaparım. Çünkü olmadığın yerde duramıyorum. Sensiz nefes dahi alamıyorum. Merhamet etme, Yüzüme gülme, İstersen yine sevme. Ama bırak, Bırakta son nefesimi, Bu topraklarda vereyim. Gurbette bir başıma ölmeyeyim. Bak. Buralarda her yere kokun sinmiş. Bari kadarı ile yetineyim. İzin ver, Gezdiğin yerler de gezineyim. İçtiğin pınardan içeyim. Seninle aynı geceyi örtüneyim. Aynı güne merhaba diyeyim. Sen olduğun yerde, Sevdiklerinle kal yine, Bense seni uzaktan seyredeyim. Varlığın onların olsun, Bari yokluğunu sahipleneyim. =zaza=