Ben de kitap elimde sürünmesin diye RU-vid dan sesli dinledim. Pdf ile sesi karşılaştırdım adamın okuyuşu ile pdf dekinde bayağı bir üslup farkı vardı ve kafa karıştırıcıydı. Öyle de olunca sesten devam ettim. Kitabın sonu sanki sayfayı çevirince devam edecekmiş hissi veriyor ama kitabın sonu orasıydı
“Baba” filmi gibi “ Bir Zamanlar Amerika” filminde de aynı konular işlenmiştir.. Böyle bir programları lütfen bitirmeyin. Bu cumaları dört gözle bekliyorum. Çünkü dinleniyorum...
Teşekkürler birkaç haftadır kitap yayınlarınızı dinliyorum gerçekten okuduklarıma farklı ve zengin bir bakış kattınız şimdi her kitapta dönemi ve yazarın yaşamını da öğrenip okumaya başlıyorum bu inceleme de harikaydı
Yıllar önce satılık bir evi görmeye gittiğimizde uygun alanların sabit kitaplıklara dönüştürüldüğünü görmüştüm. İçi kitap dolu olarak. Sahibi ölmüş mirasçılar içindeki eşyalarla evi satılığa çıkarmışlar. Odalara bakmadan kitapları seyretmiştim. neler barındırıyordu o kitaplar diye düşünmüştüm. o evi almak istemiştim ama ben emlak işindeydim yani satış için oradaydım. Aradan otuz yıl geçti hâlâ o kitapların sonunu merak ederim. Mirasçılar kontrol bile etmeden elden çıkarıyorlardı belki Ünsal Ünlü'nün elindeki Gazap Üzümleri o kitapların arasından çıkmıştır. Kim bilir?
Gunumuz yazarlarından Sarah Jıo nün Böğürtlen Kışı romaninda da benzer koşullar anlatılir.hatta çocukken TRT de izlediğimiz bi çizgi filmde de kızın sefil hayatinin başlangıcı bankanın batması sonucu bütün birikimlerini kaybetmesiyle oluyordu.cizgi filmin adını hatırlayamadım ama.gazap üzümleri eziliyor diyerek insanların emeğinin , kanının hiçe sayıldığı bölümlerde kole düzeninin sürdürülmesi anlatılıyordu. Çok iyi kitap ve çok iyi analizli programdı.teşekkürler.
Unsal Bey, Ağır bir romanı bu kadar güzel ve de basitleştirerek anlattığınız için size teşekkür ederim. Ayrıca dönem hakkında da zengin bir giriş yapmanız romanı daha iyi anlamama neden oldu. Benim rahmetli Edebiyat hocamın (OKTAY TUNCER, KABATAŞ ERKEK LİSESİ) bize öğrettiği aşağı yukarı aynı teknikle okumanız bana ayrıca bir keyif kattı. Okuma şevkimi tekrar tetiklediğiniz için size ayrıca teşekkür ederim.
Bu muazzam romanın hem kitabını okudum hem de filmini izledim. İnsanın çaresizlik durumunda neler yapabileceğini ve ayağa kalkma gücünü yine kendi içine bakarak bulabileceğini çok güzel anlatmış. Aynı zamanda daha iyi bir hayat uğruna çıkılan yolda sevdiklerini kaybetmenin ama yine güçlü bir anne figürüyle canlanmanın örneğini sergiliyor. Bu güzel roman üzerine yaptığınız yorumlar için teşekkürler.
Kitabı 40 yıl önce okudum, filmini de trt'de izlemiştim. O zamanlar siyah-beyaz yayın yapan tek kanal vardı. Kitabın final sahnesi beni çok etkilemiş ve hafızamda kalmıştı. O günlere döndüm sizi dinlerken, çok teşekkür ederim.
Mükemmel bir yayın olmuş. Emeğinize sağlık. Bir ara kendimi gerçekten üniversitede edebiyat dersinde gibi hissettim. Bu kadar kapsamlı ve geniş perspektiften konuyu ele alışınız 52 dakikayı su gibi akıp geçiriyor. Sağ olun var olun.
Ağzınıza sağlık. Çok güzel anlattınız. Okurken içinde yaşadığım duyguları tekrar yaşattınız. Yorumlarınız çok güzeldi.. Sağlıklı bir hafta sonu diliyorum.
steinbeck ten, bitmeyen kavga, cennetin doğusu, bilinmeyen bir tanrıya gibi kitapları da mutlaka okunmalı. tüm kitaplarını okudum, en sevdiğim yazardır. herkese tavsiye mutlaka okuyun.
Çok, ama çok teşekkürler Ünsal bey. fareler ve İnsanlar'ı okumuştum Ancak Gazap Üzümleri'ni okumamıştım. Öyle güzel anlattınız ki, alıp okuyacağım en kısa sürede.
Emeğinize, yüreğinize sağlik..Bir kac kez başlamama rağmen devamini getirememiştim..sizin bu yayiniiz ve bakış açınızla bugun tekrar okumaya basliycam Unsal bey...🙋♀️🤗
Timaş yayınlarının 2001 baskısı var bende, okuduğumda en çok son satırlardan etkilenmiştim, kendilerini sağanaktan korumak için girdikleri samanlıkta açlıktan ölmek üzere olan adama Rose of Sharon'un sütünü vermesi bende tokat gibi bir final etkisi yapmıştı:((
Çok iyi anlatımınız var. Romanı okuduktan sonra sizi dinledim epeyce keyif aldım. Bu romanı yaşadığımız felaketten sonra okumak bana ayrı bir acı verdi. Çünkü geçmişini kaybetmiş insanların yaşamlarını oluyoruz aslında biz bu romanda. Maalesef deprem sonrası yollara dökülmüş tüm hatırasını kaybetmiş insanlarımızın hikayesi varken bu romanın anlatımı bir kez daha canımı yaktı. Tüm dileğim John Steinbeck gibi anlatımı sert gerçekçi bir kişinin şu yaşadıklarımızı anlatmasıdır. O da hem maharet hem de cesaret ister !
Ünsal bey emeğinize sağlık. Bir kitap ancak bu kadar güzel okunabilirdi. İki kadının samanlıkta birbirine bakışlarından açlıktan ölmekte olan adama anne sütü vereceklerini anladığımda yeminle gözlerim yaşardı. Sahneyi resmen izledim diyebilirim. Varolun, nefesinize sağlık.
Çok seneler önce, gerçekten zorlanarak okuduğum bir romanı şimdi daha çok sevdim. Çok teşekkür ederim. Romandaki “kadın gücü” gerçek hayatı yansıtıyor. İstisnalar dışında kadınların yönettiği ülkelerden bu belli değil mi?
21.12. tarihli klasikler devam edecek açıklamanız çok sevindirdi. Nazım HİKMET'in MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI 'nın yorumunu sizden dinlemek ayrıca farklı olur...
Abi, yayini açtım 5 dk izledim sonra kapattım. Kitaba, bilime, sanata, ayrılacak zaman dilimini bizden çalmışlar. Bizim daha başka sorunlarımız var umutsuzluk, bıkkınlık, gelecek kaygısı aş iş ... Sorumlular belli, oyuncu değişikliği yapılması lazim bunu yapacak mecalimiz yok malesef. Elimizde sadece "Vicdanımız kaldı" onu da kaybetmek üzereyiz. Saygılar emeginize değerli abimiz!
Okuduğum en iyi romanlardan biri. Henry Fonda'nın oynadığı filmini de izlemiştim. Sonradan başka kitaplarını da aldım, çoğunlukla ezilenlerin hikayelerini anlatır kitaplarında, müthiş bir kalem. Köpeğim Charlie ile Yollarda adında bir seyahat kitabı da var, onu da okudum. Bir kamyoneti karavana dönüştürüp Amerikayı dolaşmış ve yazmıştır. Tanıdığım en düzgün yazarlardan biri benim için. Hatta içinde Gazap Üzümlerinin olduğu Gençlere tavsiye 11 kitap videosu koyduydum ben de naçiz amatör kanalıma. Israrla tavsiye ederim kitabı. Yukarı Mahalle, Saradalya Sokağı ve Tatlı Perşembe bir üçlemedir, kısa kısa kitaplardır, Steinbeck'e başlamak için güzel bir giriş olabilir bu üçleme de. Bu arada Fareler ve İnsanlar'ı okuyanlar zaten bi anlamda Gazap Üzümlerine ön okuma yapmış gibi olurlar. Ağzınıza sağlık Ünsal Bey. Ünsal Oskay fakültede en sevdiğim, bana en çok katkısı olmuş hocamdı. Ondan sonra tanıdığım ilk Ünsal da boş çıkmadı.Çok güzel yorumlamışsınız.👍 Bu arada filmin yönetmeni westernleriyle ünlü John Ford hocam, Tom Ford demişsiniz, sanırım roman baş karakteriyle karışmış. Hatta John Ford o kadar westernden sonra ilk kez böyle bi filmle Oscar almıştır. Rose of Sharon kısmını gözlerim dolarak dinledim, okurken de aynını yaşamıştım... İnsanlığa çile çektiren, yoksullaştıran, sömüren, duygularını sömüren, inançlarını sömürerek zenginleşen herkese lanet olsun. Tekrar ağzınıza sağlık.
Bana göre dünyanın en etkileyici finaline sahip kitaplarından birisi. Kitabı okurken zihnimde Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Fakir Baykurt kitapları uçuştu. Anadolu bozkırının soğuğu, Çukurova’nın sıcağı, ekmek içi helva derken çok tanıdık hissettim.
Sayenizde yine çok güzel bir romanı en can alıcı yönleriyle dinledik, özellikle son kısım hiç beklenmedik derecede şaşırtıcı ve bir o kadar da sevindiriciydi insanlık adına. Çok teşekkürler, emeğinize sağlık.