Tüm bölümler: • GEÇMİŞTEN GELEN ADAM Buradan takip etmek yetmediyse, gelin bir de şuralardan takip edin: ► / @tuncaarslan ► / tuncaarslan ► / tunca.arslan ► / oyundoktoruu Destek olmak için: / @tuncaarslan #tuncaarslan #oyun
Tunca hocam, Yeditepe İstanbul benim en sevdiğim dizilerdendir. Beni hemen içine almıştı bu dizi, yarattığı masalsı hayal dünyası çok hoşuma gitmişti. Diziyle ilgili ufak bir not söyleyeyim. Yeditepe İstanbul'un ilk iki bölümünü çeken yönetmen ve ekip başka kişiler. Müzikleri de başka biri yapıyor. Yönetmen koltuğunda Aydın Bulut var, müzikler ise Erim Ardal'a ait. Ne olduysa üçüncü bölümden itibaren Yönetmenliğe Türkan Derya geçiyor, müzikler ise Derya Köroğlu'na emanet ediliyor. Tabi bu değişim ilk başlara 7-7.5 puanlık güzel bir diziyi bir anda 9 puanlık bir efsaneye çeviriyor. Yeditepe İstanbul'un her zaman kalbimde ayrı bir yeri olacak.
Küçük bir dağ köyünde büyüdüm. Babam sırf eğitimimize önem verdiği için ders çalışmalarına engel olur diye uydu cihazı almamıştı, tüm çocukluğumuz Trt'yle geçmişti. Tek kanal olunca mecbur izliyorsun ve 7 Tepe İstanbul çıktığında aşırı sıkılırdım. Ama üzerinden yıllar geçtikçe, geriye dönüp baktığımda gördüm ki yediğin anda değil ama yedikten sonra ağızda hoş tat bırakan bir yiyecek gibi hissettirmeye başladı. Ruhi Sarı çok sevdiğim 7 numara dizisini bu dizi için bırakmıştı, diziyle o ilk tanışmada hoşlanmıyor olma sebebim belki biraz da bu olmuştur bilemiyorum.
Bu içerik az izlensede umarım devam edersin. Bu dizinin ben de yeri çok ayrı çocukken annem severek izlerdi ve onunla birlikte izleyip ben de sevmiştim fakat hayal meyal hatırlıyorum. Sağolsun TRT pandemi döneminde prime dizilerini tekrar yayınladı ve tüm bölümlerini izleme şansı buldum. Dizideki karakterler anlattığın gibi çok samimi ve içine çekiyor. Neredeyse her karakterin kendi bir hikayesi var ve bu dizide hepsini sığdırmayı başarmışlar. Olcayın kızı için elinden geleni yapması, Ali'nin olcay'a tutunarak iyileşmesi, yusuf'un mahalleyi yazması, Lale'nin kendi ayakları üzerinde durması vs. yaz yaz bitmez. Türk dizi tarihinin belki en iyisi değil ama en kaliteli dizilerinden biri. Bizimkiler dizisini yapmanı çok isterim ama hem eski TRT kayıtlarına ulaşılamıyor hem de 15 senelik bir dizi. Bizimkileri biraz Yeditepe İstanbul'a benzetiyorum çünkü o dizide de tüm karakterler olduğu gibi işlenmiş ve neredeyse ana bir rol yok herkesin hikayesi ön planda ve samimi bir ortam.
Karşıma ilk çıkışı,Yusuf ve Olcay'ın kısa bir videosuydu,videoda Yusuf Olcay'la konuşuyor,ona "Yine de sen nasılsın?" diye soruyordu. Bu videoyla başladım,bütün diziyi iki üç bölüm hâlinde izleyerek kısa sürede bitirdim. Ferhan ve Nilgün'ün çabucak evlenmesi konusu bir çok insana saçma gelmiş,aynı şekilde herkesin Olcay'a âşık olması da kezâ. Bu insanların hangi tarihlerde,mahalle ortamında farklı kültürler içinde yaşadıklarını düşünürseniz,bir de içinde bulundukları ortamı değerlendirirsek hiç de saçma gelmez. Ama şimdiki yıllardan biri olarak düşündüğünüzde bir insan nasıl bu kadar kolay evlenme kararı alabilir diye şaşırabilirsiniz. Herkesin Olcay'a âşık olması konusu bana hiç saçma gelmedi. Çünkü bazı insanlarda farklı bir aura,bir ışık,bir çekicilik var. Bu insanlar bir çok insan tarafından beğenilen,kendisine âşık olunan insanlar olurlar,ama ilişki anlamında bir yere varamayan birliktelikler yaşarlar. Aksi durumda olan insanlar ise ilk ilgi duyduğu insanla karşılıklı veyâ karşılıksız,bir şekilde ciddî ve kararlı olduğu için evliliğe giden bir birliktelik kurar.
Tunca abi en sevdiğim içeriğin bu.2005 doğumlu biri olarak ailemin zamanında izlediği şeyleri şimdi tekrar beraber izleyince onlara o eski nostaljiyi yaşatınca onlarında aslında benle aynı dertleri görünce ve hatırlatınca bi hoş oluyor
Tam da dediğiniz gibi. Sanki o mahallede yaşadım, sanki Havva ananın yanına dert yanmaya gittim, sanki Önem'le güldüm, Olcay'ın geçim derdine içlendim. Küçüktüm dizi oynadığında ama beynime kazındı, tekrar tekrar izledim sonra. Özlüyorum onları, iyiliklerini, dürüstlüklerini. Bir diziden fazlasıydı, anlatamadığım ve sanırım hayatım boyunca içinden çıkamayacağım bir duyguydu benim için. Şimdilerin zengin, varlıklı dizilerine değil, bu dizideki dostluğa, insanların birbirine destek olup gerçekten sevmelerine özeniyorum. Ne yazık ki artık öyle değiliz... ve müzikleri nasıl ikonik olmadı aklım almıyor. Her biri insanın içine işliyor.
Türkiye'de hiçbir zaman Yeditepe İstanbul dizisinde ki bir mahalle gibi bir mahalle olmadı. Türkiye'de en gerçekçi mahalle kavramı Ekmek Teknesi'nde vardı. O diziye de yobaz diyorlar gerçekleri kabullenmeyince hemen bir şeylerle lekeliyorlar 😁
hayatımın hiç beklemediğim noktalarında bülent ortaçgil'in girip gitarıyla şarkı söylemesi inanılmaz bir tekrar olayı olmaya başladı ve aşırı bir derecede hoşuma gidiyor bu rastlantı :D
Güzel incelemeydi. Bir ara yine bir TRT dizisi olan Hisarbuselik'i de incelersen merakla izlerim. Doğal oyunculuğuyla beni çok etkileyen bir dizi olmuştu zamanında. İnceleme şansı bulursan, bence şu ana kadar incelediğin diziler arasında en çok takdir edebileceğin dizi olabilir. Tavsiyem bir bak derim.
sizin de dediğiniz gibi, bu bir edebiyat dizisi. o yüzden -genelde haklı eleştiriler olsa da- gördüğünüz bütün eksiklikler, aslında bu dizinin yapmaya çalıştığı asıl şey için birer bahane sadece.
Dizilerden görüntülər az vermişsin, bu diziyi men çoçuk iken izlediğim için senaryosunu, dizinin böyük hissesini aklimda tutdugum için dizinin konusu nedir bilirem. Yusufun Olcaydan, Yusufun kardeşinin önce Aliye umutsuz aşk beklemesi, Alinin Olcaya ilgi duymasi, sonra berberle evlenmesi, Serhatin Sabrinin kizini kaçırması, bu esnada Yusufun yaralanması, Ömerin Olcayin kizina aşık olması. Alinin savaşdan kalan biraz psikolojik sorunlarla uğraşması da var dizide. Dizi akıcı degil, olaylar zaif suratla ilerleyir. Ama genel anlamda Gözel bir dizi
Bu diziyi biliyorum sanırım TRT'de yayınlanmıştı ama ben seyretmemiştim. Yalnız sondaki şarkıyı duymuştum gerçekten çok güzeldir. Emeğine sağlık yine güzel bir içerik olmuş.
Buradan istek yapabiliyorsak eğer, Sıcak Saatler rica edeceğim. yaşlarımız yakın olduğu için senin de ilk hatırladığın dizilerden biri olmalı. Onun haricinde Baba Evi ve Üvey Baba olabilir. özellikle Üvey Baba'ya yapacağın yorumları merak ediyorum. Hatta keşke Süper Baba'yı çekmemiş olsaydın arka arkaya Baba üçlemesi olurdu. Şimdi yazarken düşündüm de adında baba geçen başka diziler de var hatta adında anne geçenlerden daha fazla olabilir, ilginç.
oyunculuğundan ayrı olarak zuhal olcay aynı zamanda bence döneminin en iyi şarkıcılarından. yanlış hatırlamıyorsam dizide bu özelliğinden hiç faydalanılmamıştı ama özellikle ilk 2-3 albümündeki bazı şarkılar çok güzel giderdi bu diziye. konusuna, temasına, olaylara vs çok uygun.
@@Noncentilyon49182 yorumun diyelim. mesela bu diziyle aynı yıl çıkan hiçbiryerde filminde çok iyi. daha öncesinde gizli yüz, amansız yol... yine diziyle aynı dönemde oynadığı ayrılış oyununda çok iyi olduğunu söylüyorlar, onu bilemeyeceğim. ama genel olarak ben beğeniyorum.
@@cemekiz6266 Yeditepe İstanbul dizisinde ki Yeşim Ceren Bozoğlu Günay Karacaoğlu Meral Okay hatta o zamanlar daha çok genç olan Özgü Namal'ın oyunculuğu bu kadın oyuncuların hepsi karakterlerini çok daha gerçekçi oynamışlardı. Zaten bu oyuncuların genel olarak da Zuhal Olcay'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Çok iyi bir konsept olmuş eskide kalmış dizileri konuşmak. Diğer dizilerin de yorumlarını bekliyorum 👍🏻 -Sıdıka -Kaynanalar -Bizimkiler -Kaygısızlar -etc
Küçükken baba evi diye bi dizi vardı. Nefret ederdim. Annem çok severdi. Aynı saatte başka izlediğim bi dizi vardı ama neydi hiç hatırlamıyorum. Baba evini de gerçi hatırlamıyorum ama bu tür diziler çok sıkıcı helirdi. Süper baba falan hiç izlemedim.
bu dizi gerek renkleriyle konusu ve oyunculuğuyla bana çağrıştırdığı tek şey kasvetti. sanki havanın kapalı olduğu, ışıksız, mutsuz, isteksiz ve aceleci bir sabaha uyanmak gibi.
Fun fact: Akasya Durağının başında da Melek Baykal'ın oynadığı karakterin eşi - Rıza baba - iflas edip intihar ediyor. Kadın kızıyla fakir hayat sürmeye başlıyor. Demek burdan apartmışlar
"Şaşıfelek Çıkmazı" dizisinden sonra beğendiğim bir TRT yapımı diziydi. Sürekli iki diziyi birbirine karıştırırdım. Çünkü aynı oyuncular oynuyordu. İzlemediyseniz o diziyi de tavsiye ederim. Aslında 90'lara ait tekrar izlenecek çok dizi var. Bizim Aile Bizimkiler-Yazlıkçılar Kaygısızlar Ayrılsak da Beraberiz Uğurlugiller Varsayalım İsmail 2000'lerde Çemberimde Gül Oya Canım Ailem Alacakaranlık Şeytan Ayrıntıda Gizlidir Gülbeyaz Hırsız Polis Arz ederim.
Katılıyorum bunlara bıçak sırtı, çılgın bediş, koçum benim, lise defteri, sıdıka, sıcak saatler ve dikkat Şahan çıkabilir ve tabi ki tatlı hayat ekliyirim :m
2000'ler dizi seçimlerin açıkçası kötü olmuş. 2000'lerde Kurtlar Vadisi 97. bölümde final yapanı ve Yeditepe İstanbul 7 Numara dizileri olmayan liste net saçmadır.
@@Bzengin-nh6pq Kendi zevkimdir. Üstelik Kurtlar Vadisi, Deli Yürek'in benzeridir. Aynı kadro oynamıştır. 7 Numara, Kaygısızlar'ın benzeridir. Şive komedisi vardır. Senaryosunda da benzerlik vardır. Bu yüzden listemde yoklar. 10-15 senelik hafızayla bu kadar yorum yaparsınız.
@@nean55 Tatlı Hayat'ın yanında Sayın Bakanım, Çat Kapı, Pembe Patikler, Dadı gibi komediler de sayılabilir. Ama kısa sürenler arasında olduğu için listeme almadım. Hayat Bilgisi de güzeldi. Ama o da Hababam Sınıfı'nın güncellenmiş hâliydi. Özgün bir iş değildi.
Farkındayım, kıyas yapmıyorsun da bir yerden sonra eleștiri tarzı, senaryo teknikerine döndüğü için kıyaslama tadı veriyor! Ama bu diziler fikir empoze etmiyor, birer tasvirde bulunuyor! Konu, tempo sıkıcı hatta olaylar hiç tecrübe edilmediği için saçma bile gelebilir! İçinde kurgu da barındırsa,tamamen kurgu da olsa, eski diziler daha sorumlu kalemlerden çıkıyordu! Yani bir șeyin ispatı yok bu yapımlarda! Aile ve mahalle dizileri bunlar! Ekmek Teknesi bile Kurtlar Vadisi paralelinde, yakın insanlar tarafından yazılmıșken, dümdüz bir mahalle vasatını anlatıyordu! Senaristi kimmiș, görüșü neymiș, bir önemi kalmıyor o yüzden! İdeolojik olta, Kurtlar Vadisi, Behzat Ç. vb.dizilerde olur! Çünkü kalite yönleri, ticari ya da ideolojik saplantısını sert biçimde baskılar! Bir de diziyi çok beğenmișsen, sen artık eski sen değilsindir! :) Behzat Ç. konușması, Polat Alemdar yürüyüșü, aforizmalar falan!.. Aile, mahalle dizilerini, bütün iniș çıkıșlarına rağmen, hatta kimlerin yazdığına bakmaksızın sanat kısımlarıyla ele almak gerekir! Mizah bile bir yerde tavsar da dramaya, kimse bir cacık yapamaz;yazarı bile!.. :) diye düșünüyorum...👍gene de böyle bir seride, bu dizileri ele aldığın için teșekkürler, güzel video olmuș, tebrikler, teșekkürler... 👍
@@eyyubyunusozcan Hiç bir şeyin şovunu yapmıyorum sadece insan gibi açıklama yaptım sen fazla agresif davranıyorsun. Sana hakaret, aşalayıcı bir tutum da sergilemedim. Baskalarını eleştireceğin zaman önce bir ne denmiş iyice oku ondan sonra yorum yap ve kendine bak, insanlara da bir şey demeye gelmiyor. Nasıl başarıyorsunuz hemen en kötü olasılığı düşünüp ön yargılı şekilde agresiflik tavırlar sergilediğinizi bilmiyorum.
@@Saeko- kimseyi eleştirmedim ki videoyu eski kamerayla çekiyorsun dedim adama eleştiri değil hani eski diziler anlatıyor ya birader eski kamerayla falan akılcı vs. O anlamda dedik heralde. Gelmişsiniz zaten öyle hüloğ hüloğ görüyoruz zaten öyle olduğunu ne bir daha gelip öyle zaten diyorsun fikrinizi mi sordum hayır zaten öyle zaten diyecek kişiler sizler misiniz Tunca gelsin kendisi zaten öyle diye yorum yapsın size ne birader ne damlıyorsunuz sağdan soldan kendi işinize bakın kardeşim bıktım insanlardan yeminle ya cevap vermeyin arkadaşım bana sizle muhatap olmak isteyen mi var ben tuncayla muhatap olmak için buradayım herkes gibi sana mı kaldı öyle zaten falan demek
