videonun ikinci dakikasında “sonunda yaşarcıyız” diye yükselip on ikinci dakikasında ömer’in haksız olduğu konunun olmadığını yine anlamak.. ama ne olursa olsun yaşar bu videoda mükemmeldi!
Ömer konuya yabancı baya yabancı seviyoruz onu bu esnaf kurnazlığı ile. Adam anlatıyor anlatıyor ömer boşluğa bakıyor bakıyor (şüphesiz) gram kafada bir şey canlanmıyor bende öyle bir bilgi yüklü değil dercesine. Yani hissettiriyor beyninde o an yaşadıklarını izleyiciye.
Yaşar tam bir tartışmacı :) Ciddi bir münazara yeteneği var. Kıymetli. Ömer’i ise her tartışmada çok daha seviyorum. Birbirinizi güzel tamamlıyorsunuz. Her tartışma ateşli ya da çok hevesli oluyor :) Güzel bölüm olmuş.
Şahsen uzun ilişkilerin temelinin birbirine huzur verebilmek olduğunu düşünüyorum. Aşk uzun süren bir duygu değil hakikaten. İki insan birbirinin kişisel alanına saygı gösterip birbirlerine huzur veriyorsa ilişkiler uzun soluklu oluyor. Farklı konulara yönelmeniz aşırı güzel olmuş bence. Çok güzel bir konuşmaydı, emeğinize sağlık.
Ömer'in mantıksallığı gerçekten benim düşüncelerimle çok uyumlu. Bir ilişkiyi gözünde ne kadar büyütmezsen o kadar az hasarla içinden çıkıyorsun. Arabanın hiç çarpmayacağını düşünerek yaşarsan çarpınca sendeki etkisi çok olur. Bu gerçekten de doğru. Hayatımızdaki ilişkileri insanın sevgi ihtiyacından dolayı realiteden uzaklaştırıp kendi ruhsal boşluğumuzu tamamlayacak ölçüde abarttığımızı ve anlamlandırdığımızı düşünüyorum. İnsan aslında hiç kimsenin sandığımız kadar da özel olmadığını ve hayatımızdaki her insanın gelip geçici birer aktör olduğunu anlayınca ilişkiden az hasar alan kişi konumuna gelebiliyor. Çünkü beni hiç bırakmayacak demek falan hayatla dalga geçmektir bence. Ömer'in dediği gibi, realiteden koptuğun anda tokadı yersin. O bir insan. Güzel vakit geçirdiniz. Yollarınız ayrıldı, çünkü hayatın döngüsü böyle. Birileri gelir, birileri gider. Bu basit denklemi karmaşıklaştırıp kendimizi ruhsal çöküntüye sürükleyen bizleriz. Gerçekten çevremde hayal alemindeymişçesine her şeye ve herkese çok anlam yükleyen kim varsa sonra üzüntüden yıkıldı, geldi omzumda ağladı. Ama realistik olmak daha iyidir. Neyin ne olduğunu daha iyi bilirsiniz. Çok da önemli olmayan bir şeyin peşinden koşup sonra ulan ben napmışım demezsiniz. Saçma sapan insanların arkasından üzülme riskiniz de azalmış olur hem. Vaktiniz, sevginiz, sabrınız size kalır. Bu açıdan realite ilk başlarda uyum sağlanması zor bir şey gibi gözükse de aslında kıymetini bilemediğimiz bir yardımcıdır. Konfor sağlar size. Bunları da yazmazsam içimde kalırdı:) seviliyorsunuz 49W ekibi!
Ömer’in duygusal zekası sıfır. Beyindeki kimyasal reaksiyonların insandaki duygu ve davranış olarak yansımalarını anlamak konusunda empati yapamıyor. Yaşar’ın duygusal ve duygulanımsal tüm yorumları Ömer’de 404 not found error. Nerden bildiğimi sormayın asgsgdgd gerçi aşikar zaten
Aşk güzel bir duygu ama sevgi daha onemli güçlü bir his ve süreklilik arz eder. Aşkı bosverin gençler gerçekten sevgiyi bulun sevin ...sevginize sahip çıkın. Yaşarcim çok şık ve sempatiksin .Ömercim sende çok yakışıklı olmuşsun. Çok güzel bir video olmuş ara ara farklı konulara girin iyi gidiyor.
Hayat yalnızken de düzgün bir ilişki yürütmeye çalışırken de bir çocuğa anne babalık ederken de çok travmatik sıkıntılarımız olmasa dahi zor. Ben iki insanın hayat madem böyle zor o zaman bu zorluğa beraber katlanmaya çalışalım demesine inanıyorum. Adının aşk sevgi bağlılık vs olmasını çok önemsemiyorum
Sabah kahvaltıda tahinle bakışırken (ne alaka diye sormayın, gözüm dalmış) kafamın içinde "İnsan neden evlenir?" sorusu dolaşıyordu, sonra aklıma Oscar Wilde'ın bu soruya verdiği cevap geldi: "Meraktan" :) Sabahki düşüncelerimin üzerine bu videonun gelmesi çok iyi bir denk geliş oldu. Yaşar'a da Ömer'e de katıldığım yerler oldu. Hatta onlar da pek çok açıdan birbiriyle aynı paydada buluştu gibi. Yaşar'ın videonun sonunda sorunları düşünmek ve konuşmakla ilgili önerisi çok tatlı olsa da realite Ömer'in verdiği tepki aslında. İdeal olan, kişinin, hayatını paylaştığı sevgilisine ya da eşine ya da ailesine karşı daha toleranslı olması iken gerçek hayatta durum pek de öyle olmuyor. Günlük yaşantımızda yabancılara karşı daha nazik, daha toleranslı davranırken stresten kaynaklı sinirimizi çoğu zaman en yakınlarımıza yansıtabiliyoruz farkında olmadan. İnsanlar olarak birbirimizle olan ilişkilerimizi çok pata küte, gelişine yaşıyoruz aslında. Gerek romantik gerek arkadaşlık gerek aile lişkilerimizde var olan sorunlar, üzerinde düşünülmeden kendiliğinden çözülecek sorunlar değil. Ne demiş Aldous Huxley: "Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." Konu seçimiyle şaşırtan bu keyifli video için teşekkürler 🌻
Aşka inanıp ilişkilere inanmama sebebinin bireyselleşmenin artması ve derinleşmesi olabileceğini düşünüyorum. Bireyselleşme toplum evrimi içinde bu şekilde biraz daha gidecek gibi görünüyor ki yadırgamıyorum. Belki ilişkilerin uzun sürme sebebi de karşı tarafa kendini muhtaç hissetmektenti daha eskiden vs. Ama mükemmel aşk üçgeni diye bir şey var o da milyonda bir olur diyor Sternberg. İnsanlar da buna ulaşmak istiyor ki sebebini anlamak da hiç zor değil. Hayat boyu yanında yürüyecek, elini tutacak ve her daim destek olacak ve üstüne üstlük saygı ve sevgiyle seni kuşatacak bir huzuru kim istemez? Bu hayal baya ideal onun da farkındayım. İkinize de hak vermeden videodan ayrılamıyorum (:
Aşk üçgeni saçma bir modelmiş. Uzun süreli ilişki için zihinsel/beyinsel çekim (aşk üçgeninde yakınlık) ve cinsel/bedensel çekim (aşk üçgeninde tutku) gerekir. Aşk üçgenindeki bağlılık ise bu ikisi yeterli düzeyde olursa zaten kendiliğinden gelir. Zihinsel çekim aynı frekansta dostça muhabbeti ve hayatı benzer aktiviteler üzerinden yaşayarak keyif almayı getirir. Duygusal çekim dediğimiz şey ise aslında cinsel/bedensel çekim ile aynıdır, üreme dürtümüzün karşı tarafla çiftleşmemiz için bize verdiği bir uyarandır. Çiftin birbirine cinsel keyif verebilmesini sağlar.
Aşkı en yoğun yaşadığımız kişi çoğu zaman zihinsel olarak bize uygun olmayan bir kişi olacaktır. Sürekli aşık kalabilmek isteyen insan aşkın alevleri sönmeye başlayınca hır gür çıkaracak ya da alevi yenilemek için partnerinin tekrar onu kovalaması yoluyla tekrar heyecan yaşamak için sürekli senaryolar kurgulamak zorunda kalacaktır.
Yaşar'ın bahsettiği şiddetsiz iletişim kitabını ben de okudum. Bence temelde olan ne hissediyorum neden böyle hissediyorum ve nasıl ifade ediyorum. Eğer bunları gerçekten yapabilen bir kişiysen zaten Ömer'in dediği daha çabuk ve daha kuvvetli bağ kurma mevzusu gerçekleşiyor.
Bir çok şeye bu kadar hızlı ulaşıp, tükettiğimiz bu zamanda, aşk denilen duyguyu da çok hızlı tüketiyoruz. Birisinin aklını, ruhunu sevmemiş sadece bedensel bir sevgiyle ilişki devam ediyorsa, bu ilişki zaten en fazla 1 sene devam edebilir, sonrası işkencedir. Uzun ilişki daha derin bir sevgi gerektirir, aklın ve ruhun sevildiğini.
Bence insanlar aşk ve arzuyu karıştırıyor. Ömer'in bahsettiği cicim aylarından sonra biten şey arzudur. Arzu başlangıçta çok hararetlidir. İnsanlar bunu tutkuyla karıştırıyor. Ama bence ordaki arzunun harareti, arkadaşların da dediği gibi, hormonel ve içgüdüsel. Bu noktada bir de insan hayal dünyasında bu arzuyu iyice desteklerse saplantıya kadar yolu var. Ama aşk bunun tam tersidir. Arzu tanımadığın uzak olduğun zaman en yüksek seviyesindedir. Fakat aşk tanıdıkça ve onun hakkında bilgin ve tecrübe ettiğin hisler arttıkça ve bi yaşanmışlıkla büyür. Aşk arzu gibi sönmez. Yakınlaştıkça harareti artar. Güneş gibi yani. Yaklaştıkça sıcaklık artıyor. Bu yüzden aşk (arzu değil, yani Ömer'in sevgi dediği şey) daha uzun mesafe kat etmeye yatkındır arzuya nispeten. Ama aşk tehlikeli de bir yoldur, çünkü karşılık bekler. Kuvvetli ve büyüyüp gelişmiş bir aşk karşılık alamamaya başladığında insanı bitirir. Bu karşılıksız aşk ile de platonik karıştırılıyor. Tamamen farklı seviyeler. Platonik karşılıksız bir arzu. Sene sonuna kadar almayı istediğiniz bir araba, telefon, elbise vs. de platonik aşka benzer bi "tutku" ve hissi görebilirsiniz. Bu arzu olup aşk olmadığının göstergesidir.
YAŞAR ' i alan YAŞADI !💃💅 Vallahi elinde oynatır, o kadar SAF ve TEMİZ ki ! ÖMER ' i alan da YANDI !💥 ÖMER ' i evirip, çeviremez ÇÜNKÜ o kadar mantıklı ki ! Videonun sonunda vardığım kanı ! Söylemezsem olmazdı.😂
hocam bu gerçekçi üni tanıtımlarına devam edebilir misiniz ?bu tercih dönemi de yaklaşırken bir itü econ özyeğinin tm bölümleri hakkında fikrinizi merak ediyorum.
Aşk; görüntüsünü, aurasını veya fikrini beğendiğimiz ve az tanıdığımız bir insanın diğer özelliklerini idealize ederek kafamızda yarattığımız kişiye olan derin istektir. Onu yakından tanıdıkça ve idealimizdeki gibi olmadığını fark edince aşk sona eriyor. Ayrıca bknz: ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-TqxuaLQ7B9I.html
İkiniz o kadar birbirinizi tamamlıyorsunuz ki ortaya takdire şayan bir tartışma çıkıyor. Eskiden Ömerin karşısındaki kişiyi konuşturmadan pat pat tokatlamasından zevk alsam da şimdi gerçekten Ateş Ölçer aşırı zevk veriyor. Cansınız.
Demek artık ilişkiler bu düzlemde kuruluyor. İzlerken kanım dondu. Haz/çıkarlarımız müşterek paydada buluşuyorsa o zaman birlikte olabiliriz. Hatta evlenebiliriz ama canımı sıkmaman lazım. Ayrıca öyle çok da anlam yükleme birlikteliğimize çünkü bayarsam bu ilişkiden bir çöp gibi atabilirim seni. Çünkü kariyerim çok daha kıymetli bazen yurt dışına filan çıkabilirim yani çok da büyütme kafanda bu ilişkiyi. Sahici bir şeyler arıyorsan "muhafazakar" birini bulmanı tavsiye ederim. Videoda ciddi ciddi bu minvalde konuşuluyor şaka gibi. Seküler düşüncenin çıkmazlarına referans kılacağım güzel bir video, kan donduran cinsten...
Hem Ömer'e hem de Yaşar'a katıldığım pek çok nokta var bana göre de kişilerin kendi aralarında yaşadığı aşk duygusu içinde bulunduğumuz zaman diliminde termodinamikten başka birşey değil ya da sadece kaosun bir parçası ama bu devirde bence en iyi çalışan aşk=para denklemi
Not an expert ama dinlemesi baya zevkliydi. Ömer'in "hormonlar mormonlar oluyo" diyen pek bilimsel tarafına da bir şiir armağan ediciğim:) ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-FaWl0RW9X6E.html
Yorum yazmak garibime gitse bile şu önemli bir nokta çoğu kişi yalnız kalmaktan ciddi anlamda korkuyor insan kendisiylede keyifli vakit geçirebileceğinin farkında olmalı bir ilişkide kişiye o olduğu için değer verip, görmek çok zorlaştı belirttiğiniz gibi bu haldeyken boş yere vakit kaybıyla uğraşmak istenmiyor özellikle yüksek lisans sürecinde sürekli bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz zaman çok kıymetli fakat hayatın her anını mutlu olmayı tercih ederek geçirmek, bunu hem acı hem tatlı olarak yaşayarak huzur ve birbirini anlayıp desteklemek her konudan konuşmak gülmek biriyle paylaşmakta başka bir nokta şuna inanıyorum ki nasibinizde varsa o kişi dünyanın bir ucunda da olsa siz birbirinizi bulursunuz bazı şeyler bekleyince ve zamanında güzel bunun için arayışta olmak anlamsız kaldı ki ilişki içindeyken de anlamsızlaştırmamak önemli . Sizin videolarınızı kafa dağıtmak ve ilgi çekici bulduğum için izliyor kendimden de bir parça bir şeyler bulmuyor değilim samimiliğiniz karşıya harika yansıyor diyor iyi geceler diliyorum .
Abi bence en temel sorun insanların özellikle gençlik yıllarında çevresi tarafından teşvik edilenin, kutsallaştırılanın bir ilişkiye rasyonel bir şekilde bakmak olması veya bunun yanı sıra kendini birine adamak birine önem vermek duyguların sürüklediği bir ilişki içinde olmak yerine insanların barney stinson olmaya özendirilmesi çevremiz bence bize bunun iyi olduğunu söylüyor eskiden bu böyle değilmiş biraz günlük hayatımızda duyguların yansıtılmasının ölmesi ile ilgili bu durum belkide insanlar artık şiirlerde duygularını aramıyor mesela bence sorun bu
aşk zihinde yaşanıyor. hayali bir durum ve gerçekliği sevginin gerçekliğinden farklı. yaşam içinde aşkla yaşayamazsın. çünkü yaşamın içinde aşk yoktur. aşkı sadece zihinde yaşarsın. olgun bir bireyin zihninde aşk olmaz. olgun bir birey zamanın önemini kavrar ve zamanını yani yaşamını verimli kılacak olan sevgiye yönelir. bunu anlaması için bazı evrelerden geçer. aşk evresi zaman evresi ben evresi biz evresi. aslında sonunda bilge bir kişi olursun ve bu bilgelik olgunluğun ötesi. olgun insan kendine değer verir. bilge insan çevresindeki insanlara da değer verir ve bir paylaşımda bulunur. çünkü bilge insan şunu bilir: paylaşma enerjisi sevgi enerjisi mutluluk enerjisi yaşanılan anda kalmaz hayatın boyunca seninle gelir. çok az kişi bilge insan olur. "fedakarlık yapan bilge insandır" şeklinde anlaşılmamalı. bilge insan hayatın içinde bağlantıları kurmuş insandır. fedakardır ama kendini hiçe sayarak bu fedakarlığı yapmaz. karşılıklı fayda sağlayacak fedakarlığı yapar. bu nasıl oluyor derseniz de şimdi anlatamam çok yazdım işim var merak ederseniz yazın. açıklarım. :)
İnsan ilk aşkını nasıl anlar yaşadığı şeyin aşk olduğuna nasıl kanaat getiriyor. Acaba her insanın aşkı parmak izi gibi farklımı genel bir tanım yapmak isabetsiz olabilirmi.
28 yaşındayım hiç sevgilim olmadı,bunu duyanlar hep bir tırsıyor hmm kimse bununla sevgili olmadığına göre bir yamukluk olmalı ben neden risk alayım der gibi,oysa sadece sevgili edinme usul ve yollarını bilmiyorum,içki sigara da içmiyorum aman neyse sıkıldım
“The one” 1 tane değildir gerekli koşullar sağlandığında birden fazla kişiyle istenilen uyum yakalanılabilir bence. Neden önümüze gelene aşık olmuyoruzun cevabı da kendi düşüncelerimden ve okuduklarımdan yola çıkarsam tamamen çocuklukta edinilen normlardan ve ilgi alanlarının ortaklaşa olmasından kaynaklanıyor.
Ömer abi öyle bir konuşuyorki her dediği doğru geliyor. Adam sadece fikrini belirttiği halde söyledikleri beynime entegre oluyor ve onun söylediklerinin kişisel bir fikirden ziyade değiştirilemez bir hakikat olduğunu düşünmeden edemiyorum ve kendimi onun söylediklerine tabii olurken buluyorum. Güçlü ve etkili bir hitabet gerçekten. Tarikat kurabilirsin Ömer abi
Muhafazakar ilişki de deneyimledim the one aradığım beklediğim dönem çok oldu ama öyle bişey yokmuş şuan seküler ilişki deneyimliyorum. Aşk var herkesin yaşamasını isterim tutku bağlılık heyecan muazzam duygular. Hiç aşık olmadan ölmenizi istemem mutlaka deneyimlemeniz gereken bir duygu. Ben denedim bir yıl sürdü bitti. Seküler ilişkiler takılmalarla ömür çürütüyoruz bakalım ne olacak hikayenin sonu bende merak ediyorum
ömer'in bıyığındaki asimetri yüzünden söylenenlere odaklanamadım... lütfeeeen ömer'in bıyığını düzeltip bi daha çekin videoyu ama en az 1 saat olsun ben doyamadım :'(
Bence kendimizi bir anda aşkın içinde buluyoruz ve gerçek aşkı istiyorsak da kendimizi aşkın içinde bulabilmeliyiz. Görüştükten sonra bu kişi o kişi dedim. Daha sonrasında o da benim için aynı şeyi diyebildi ve an itibariyle 1 senelik evliyiz. Aşkın 1.5 senede azaldığına yönelik bilimsel çalışmaları da ilk defa duydum. Evlenmeden önceki sözlülük ve nişanlılık zamanlarımla evliliği kıyasladığımda, buna katıldığımı söyleyebilirim. Nişanlıyken, kendimi resmen liseli bir aşık gibi hissediyordum nişanlımın yanında içim tabiri caiz ise pır pır atıyordu. Fakat heyacan verici bu aşk duygusu, evlendikten sonra yerini daha çok yerini sevgiye ve fedakarlığa bıraktı. Başarılar dilerim.
Hocam videolarınızı takip ediyorum fikirsel olarak çok yönlü, eleştirel ,her şeyi anlamaya çalışır şeklinde yaklaşıyorsunuz. Bu şüphecilik, eleştirisellik sizi yormuyor mu ? Düşüncelerinizi neye göre temellendiriyorsunuz ? Şahsen 90 kuşağına eğitim sistemi olarak bunun aşılandığını iyi olarak gösterildiğini düşünüyorum. Bu durumunda içimizde boşluk hissi oluşturduğunu düşünüyorum. Belki de pek karıştırmamak gerekiyordu :)
hocam biraz olmamış gibi. birbirinizi çok bölmüşsünüz. konuşmadaki tanımlar belli değil. hayata dair konuları ele almanız çok hoş ama bunu daha ayakları yere basan şekilde konuşsanız çok iyi olurdu bence . sizi çok seviyoruz iyi işler yapıyorsunuz .
İlişki içerisinde tek eşli olmak/ sadakat da önemli. Marina ve Ulay, The Lovers eserinin sonunda kavuşunca ayrılıyorlar. İkisi de aynı gün birbirlerini aldatıyor. Ulay, Marina'dan için ortak arkadaşımızla yattı ifadesine dikkat çekerken Marina Ulay'ın ayrılır ayrılmaz evlenmesinin altını çiziyor. 'Sanırım onu hala seviyorum. Bununla yaşayabilirim. Ondan nefret etmektense sevdiğim için mutluyum'