Yılmaz Fehmi'yi arar: • Alo? • Fehmiciğim şimdi şöyle oldu. Geliyor mu sesim? • Ha ben seni duyuyorum, tamam. • Fehmiciğim bu süreç bizi biraz hırpaladı be kardeşim, ya. Hakikaten diyorum yani. Bu leoparın senin nerede biliyor musun, onu bir... • Evet... evet. Salıverdik biz onu ya... Fehmi. • Fehmiciğim... eeh... mhh... alıcı bulamadık ki be kardeşim ya. • Ya... ya... yaa evet, evet ama şimdi fehmiciğim apartman yaşantısında... • Ya apartman yaşantısında gerçekten zor yani fehmiciğim. Hani bir de bir tatsızlık yaşandı onu sonra anlatırım sana. Biz de hani mecburen onun üzerine dedik ki artık... • Vallahi kardeşim, Şile taraflarında. • Ya ben bıraktığımız konumu kaydettim, hani sen dönünce gidip bulursun leoparını. Onu... • Allah Allah! Oğlum! Anlatıyorum ya sana. • Lan Sami babanın sikinde bile değil, adamın ağzı yırtılıyordu sırıtmaktan. • EVET! • ŞİLE! ŞİLE! • Ya... tam köyünü şeyini bilmiyorum da net konumu var bende, bir de... • Biz hayvanı bıraktık biz. Tamam mı, öyle güzelce doyurduk böyle, bıraktık hayvanı... Önce karnını doyurduk kardeşim. Bıraktık hayvanı, öyle yattı uzandı kendini yalamaya başladı hemen. • Eeh evet evet, sevdi yani yerini. • Fehmiciğim... fehmiciğim bak, fehmiciğim, gecenin bir köründe, bak güzel kardeşim, beni uyandırıp kendini ameliyat ettirdin bir de üzerine leoparını kitledin, kaçtın değil mi, hani bu! • Hiç konuşma kardeşim, biz elimizden geleni yaptık hani. Düşmanlarınla bir şekilde aranı düzelt, ülkene dön, leoparını bul. Anladın mı beni! Bana ne ya! Biz... • Biz.. bak... kardeşim bak biz her zaman senin yanındayız tabi. Ama hani bunun bir sınırı olmalı değil mi? O kadar da değil yani, hani bizden yana hakkımız helal olsun hiç bir sıkıntımız yok. • Bak canım benim. Bu normalde bu leopar bize ait olduğu halde, ben sana karşı bir sorumluluk hissedip açıklama yapıyorum değil mi şu an? İstesem yapmam! Yani leopar benim değil mi kardeşim? İster salarım, ister derim ki "biz onu yedik". Böyle yapmıyorum ben, çünkü... seni... evet... eeh aynen öyle. • İşte o kadar fehmiciğim ya. Evet, he! Çok öpüyoruz kardeşim. İlkkan ve Ersoy'un da çok selamları var.
