Döner yine Kenân’a kaybolan Yûsuf, üzülme!
Şu mahzun ev gül bahçesi olur bir gün, üzülme!
Ey gamlı gönül, düzelir hâlin, endişe etme.
Geçer bu çılgınlığın, sakinleşir başın, üzülme!
Gelirse ömrün baharı, yine çimenler üstünde
Başına gülden şemsiye çekersin ey bülbül, üzülme!
Her şey istediğimiz gibi gitmese de günlerce
Bir kararda kalmaz devran her zaman, üzülme!
Ümitsiz olma sakın ha, çünkü bilmezsin gaybın sırrını
Vardır perde ardında hikmetli işler, üzülme!
Söküp götürse de yokluk seli varlık temellerini ey gönül
Kaptanın Nûh ya, korkma tufandan, üzülme!
Kâbe aşkıyla çölde yürüyeceksen eğer
Batsa da ayağına deve dikenleri, üzülme!
Han tehlike dolu, hedef çok uzak olsa da
Sonu olmayan bir yol yoktur, üzülme!
Sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında hâlimizi
Bilir hep hâlden hâle sokan Allah, üzülme!
Yoksulluk köşesinde, karanlık gecelerin yalnızlığında ey Hâfız
Yoldaşın dua ile Kur’ân olduğu sürece, üzülme!
Söz: Hâfız-ı Şîrâzî
16 фев 2024