Тёмный
No video :(

Hacıoğlu'nun Şovu : CEM KARACA'NIN GÖZYAŞLARI İncelemesi 

Geniş Plan
Подписаться 9 тыс.
Просмотров 1,4 тыс.
50% 1

Günümüz sinemasının Türkiye'den çıkan özgün ve etkileyici yapımlarından biri olan "Cem Karaca'nın Gözyaşları", seyirciyi etkileyici bir hikayeye davet ediyor. Yönetmenliğini Yüksel Aksu'nun yaptığı film, Türk müziğinin efsane ismi Cem Karaca'nın hayatını ve mücadelesini anlatıyor.
Film, Cem Karaca'nın gençlik yıllarından başlayarak müzik kariyerine giden yolculuğunu izleyicilere aktarıyor. Cem Karaca'nın müziğe olan ilgisi, genç yaşta müziğe olan tutkusu ve isyan ruhu, film boyunca seyirciyi etkileyen ana unsurlardan biri haline geliyor. Zaman içinde karşılaştığı zorluklar, toplumsal olaylar ve mücadele dolu yaşamı, filmde izleyicilere birçok duygusal an yaşatıyor.
Cem Karaca'nın müziğindeki özgün tarzı ve toplumsal mesajları, film boyunca dikkat çeken unsurlardan biri. O dönemin siyasi atmosferi ve toplumsal olayları, müziğinin nasıl şekillendiğini anlamak adına önemli bir arka plan oluşturuyor. Film, müziğin sadece bir eğlence aracı olmanın ötesinde bir anlam taşıdığını vurgulayarak, sanatın toplumsal dönüşümde nasıl bir rol oynayabileceğini seyircilere düşündürüyor.
Film aynı zamanda Cem Karaca'nın mücadele dolu yaşamını ve sanatını daha geniş kitlelere tanıtmak adına önemli bir adım. Filmde kullanılan görsel ve işitsel unsurlar, seyirciyi o dönemin atmosferine götürerek, bir zaman yolculuğu deneyimi yaşatıyor.
İsmail Hacıoğlu'nun çok başarılı bir Cem Karaca performansı çıkardığı yapımda, Fikret Kuşkan, Yasemin Yalçın da yan rollerde oldukça başarılı. Melisa Aslı Pamuk da Cem Karaca'nın gönlünü kaptırdığı Feride rolünde.
Sonuç olarak, "Cem Karaca'nın Gözyaşları" Türk sinemasında müzik ve biyografi türündeki yapımlar arasında önemli bir yer ediniyor. Cem Karaca'nın yaşam öyküsü, mücadelesi ve müziği üzerinden toplumsal olaylara ve sanatın gücüne odaklanan film, seyircisine duygusal bir deneyim sunuyor.
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @genisplan
Facebook: / genisplan
Instagram: / genisplan
Twitter: / genisplan
Twitch: / genisplan
Letterboxd: letterboxd.com...
Serializd: www.serializd....

Опубликовано:

 

23 авг 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 7   
@Enver-ty7xb
@Enver-ty7xb 5 месяцев назад
Türk yönetmenler katman listesi yapsanız çok hoş olur
@Sunderland.312
@Sunderland.312 6 месяцев назад
Bir Cem Karaca hayranı olarak sanatçıyla aramdaki bağa zeval gelmesin diye filmi izlemek istemiyordum ama yorumların fikrimi bayağı değiştirdi. Teşekkür ederim.
@ViskiliNesquik
@ViskiliNesquik 6 месяцев назад
videoyu izlemeden önce filmin eksileri hakkındaki düşüncelerimi belirten şöyle bir yorumum olsun: öncelikle filmde apaşlar yok. filmin ismi cem karaca'nın göz yaşları, ama filmde apaşlar yok. görüldüğü üzere filmin ismi için cem karaca'nın "resimdeki gözyaşları" parçasından bir çağrışım yapılmış ancak cem karaca'nın bu parçayı yaptığı grup olan apaşlar ne yazık ki filmde yok. hatta filmde bu parça bile yok. ne üzücü değil mi? hatta filmde "ıslak ıslak" parçası bile yok. sonrasında filmde cem karaca'nın babasının bir hayli yumuşak gösterildiğini görüyoruz. evet yine de bir sertliği var ve biz bunu anlayabiliyoruz fakat yeterli değil. cem karaca'nın "anneler babalar ve çocuklar" programında annesiyle birlikte verdiği röportajda babasının ne kadar sert ve diktatör bir kişilik olduğu anlatılıyordu zaten. hatta cem karaca babasının onu uykusunda öpüp kokladığını, konserden çıkıp babasıyla konuşurken "baba nasıldı konser, iyi miydi?" diye sorduğunda "öf pöf öhm yani fena değildi" diye cevap verdiğini, sevgisini, saygısını, oğluna karşı olan gururunu oğlundan sakındığını bizzat kendi ağzıyla söylüyordu zaten o programda. ancak filmde böyle bir şey göremiyoruz. üstelik cem karaca filmin yarısına kadar aile evinde kalıyor, trtye verdiği bir röportajı bile aile evinde ailesi ve eşiyle birlikte izliyorlar, hatta ve hatta babasının, cem karaca'ya karşı olan gururunu dile getirdiği sahneler bile var. bu tamı tamına bir rezillik çünkü doğrusu anlatılmıyor. filmde gerçek hayatta olduğu gibi cem karaca'nın babasının mezarında ona "sana hiç seni seviyorum diyemedim" demesini izliyoruz ama filmde buna dair doğru düzgün tek şey bile gösterilmedi. babası oldukça yumuşaktı gerçeğine kıyasla. gelelim bir sonraki eksiye. filmde bir altın mikrofon sahnesi var. cem karaca ve grubu sahneye çıkıp "emrah" parçasını söylüyorlar gerçeğinde de olduğu gibi (ki bu sahnede de şarkının bitimine yakın babasının oğlunun bu başarısını görünce duygulanıp ağlamaklı baktığını görüyoruz. eğer filmde babası cem karaca'ya sahiden sert davransaydı, ve bu sahneyi görseydik çok daha güzel olabilirdi. lakin bu da bir eksi olarak çıkıyor önümüze). ama bu sahnede diğer grupları göremiyoruz "mavi ışıklar", "silüetler" gibi. görseydik gerçekten güzel bir sahne diyebilirdim bu sahne için ama gösterilmediği için ne yazık ki böyle bir şey söyleyemiyorum. zira çok yüzeysel kalmış bu haliyle. sonrasında filmde cem karaca'nın almanya dönemlerinde 1 tane bile konseri bile olmaması ve sanki sabahtan akşama kadar tek bir evin içinde tıkılıymış gibi gösterilmesi gibi bir durum söz konusu. almanya döneminde yalnızca 1 tane röportaj görüyoruz onda da cem karaca türkçe, muhabir ise almanca konuşuyor. böyle bir saçmalık olabilir mi? ismail hacıoğlu gidiyor o kadar şan dersi alıyor sırf bu film için, ama 5 6 cümle sahne almancası öğrenememiş niyeyse. bilmem size ne kadar gerçekçi gelir bu durum. bir de cem karaca ıkınarak konuşuyor. allah'ım bu ne komedi, ne absürtlük, ne saçmalık anlamış değilim. tamam olabilir, cem karaca'nın sesini vermeye çalışıyorlar. bu sebeple de konuşurken sesini kalın gösterme aşamaları bir hayli boy gösteriyor olabilir. ancak bu kadar da olmaz ki ya. "babam evde mi?" derken sesini öyle ıkınarak çıkarıyor ki hacıoğlu, sanırsın doğum yapıyor. ben bunu ayrıyeten sanatçıyı küçük düşürücü bir dikkatsizlik olarak görüyorum. bunun yerine sesi daha kalın olan bir oyuncuyu alabilirdiniz. her şey oyunculuk değil. ki cem karaca'ya hem tip olarak hem de ses olarak benzeyen bir iki tane oyuncu var ve onların da oyunculuğu gayet iyi. yani onları da kullanabilirlerdi. illaki hacıoğlu olmak zorunda değildi. neyse. filmin başları sanki bir bkm çocuk filmiymiş gibi hissettiriyor. cem karaca'nın çocukluğu ölesiye yüzeysel geçilmiş. bir iki sahneden sonra direkt olarak lise mezunu haline geçiş yapıyor film. o geçişinde de cem karaca'yı hiç söylerken görmediğimiz bir şarkıyı söylerken görüyoruz. aynı şarkı yine filmde geçen bir radyo kayıdında da kullanılıyor. cem karaca'nın ilk kaydından bahsediyorum. "If I Had A Hammer" şarkısını söylediği kayıt yani. aynı kayıt filmde de geçiyor ama "If I Had A Hammer" parçası yerine başka bir parçayı söylüyor. ve bu parça da bir yukarı satırda bahsettiğim cem karaca'yı hiç söylerken görmediğimiz şarkının ta kendisi. neden böyle bir şey yaptılar anlamak güç. ne vardı yani orijinalini koysanız? bir de oğlu büyük bir film diye bahsediyor bu filmden. sizin büyüklük anlayışınız bu mu? gel gelelim film birçok şeyi yüzeysel işliyor. filmin amacı bir yandan sadece cem karaca'nın politik dönemlerini konu etmekken, onu da yüzeysel bir şekilde işliyorlar. yalnızca 1 tane almanya röportajı, o röportajda da cem karaca'nın türkçe, muhabirin ise almanca konuştuğunu söylemiştim. işte o röportajda cem karaca kendisinin turgut özalın elini öpmediğinden bahsediyordu hafif detaylı bir şekilde. o konuyu açsalardı mesela film içerisinde. bu gayet de olabilirdi. ama olmadı. almanya dönemini neredeyse yalnızca cem karaca'nın ailesini telefon edip durmasından ibaret kıldılar. bu saçmalık. hadi hepsini geçtim en azından bir konser görmeliydik. hadi bu politik konuları yüzeysel işliyorsun, o zaman filmi cem karaca'nın ölümüne kadar uzat öyle değil mi? madem öyle film 2 saatken 2 buçuk saat yap da ölümüne kadar seyredelim en azından. yok. film gülhane konserinde sona eriyor. böyle bir saçmalık olabilir mi allah aşkına. bu ne biçim bir hikaye işleyiş biçimi. yazıklar olsun. film birçok şeyi yapmak istemiş, ama bunları eline gözüne bulaştırmış ne yazık ki. hiç değilse bu inanç olaylarını bile kurcalayabilirlerdi. onu da yapmadılar. ayrıca filmde doğru düzgün solculuk lafı da geçmiyor. ben daha cüretkar ve cesaretli bir film beklerken, bunlar yüzeysel bırakmayı tercih etmişler her şeyi. ha bir de cem karaca ve feride'nin tanışması var tabii. o sahnede cem karaca'nın çalınmasını istediği şarkı öylesine rezaletti ki. onun yerine cem karaca'nın feride için yazdığı bir şarkı olan "gel, gel" parçasını koyabilirlerdi. bu sahneyi de yazık etmişler. ki cem karaca'nın feride ile ilişkileri film boyunca çok iyi işlenememiş zaten. bu arada cem karaca'nın yine almanya dönemindeki saç kesimi fena değil, ama iyi de değil. fazla benzediği söylenemez. cem karaca'nın genel olarak yaşadığı zorlukları da "konserlerinde yaşanan saldırılar", ve "almanya'da hem vatanından hem de sevdiklerinden, ailesinden uzakta kalması" şeklinde iki şeye indirgemişler. ama ben bunu da yanlış buluyorum. madem bu gibi siyasi şeylere değineceksin, daha fazlasını da filmde göstermelisin. zira cem karaca yalnızca bu iki şeyi yaşamadı. cem karaca'nın yaşadığı birçok siyasi zorluk var. ve bunların sadece 2 tanesi filmde gösterilmiş. yazık. diyorum ya yüzeysel diye. alın bunlar da gerekçeleri işte. sonra 60'lı dönemlerden yeteri kadar konser de göremedk. yeterli değildi yani. mesela ben cem karaca'nın köylü kılığına girdiği bir konserinde "acı doktor" söylerken şarkının bir bölümünde "param yok ceketimi al" sözüyle birlikte üstündeki ceketi sağlık bakanına fırlatması anısını da filmde işleyeceklerini düşünüyordum. ama bunu da göremedik. halbuki görseydik ne güzel olurdu. yukarıda da bahsettiğim gibi filmin bitimi olan gülhane konserinin de devamını görmemiz gerektiğini düşünüyorum. mesela cem karaca'nın ölümüne yakın hallerini görseydik fena mı olurdu? şuna da değineyim filmde moğolları görüyoruz. güzel, iyi, hoş, cahit berkay'ı oynayan oyuncu yakışmış falan ama bana daha çok sanki cem karaca'yı kullanan arkadaşlarmış gibi hissettirdiler. özellikle cahit berkay. yok işte şarkı yazana kadar burda kilitlisin şakaları falan filan. bana bunlar evet samimi geldi biraz ama o kadar da gelmedi. biraz tuhaf bir aura veriyorlardı moğollar filmde. sonra cem karaca'nın "sevgililerine" de çok değinilmedi. birden fazla sevgili yapmış bir adam sonuçta bu. ama sadece 2 kişiye yer verdiler. ikincisini de çok işleyemediler. her neyse, aşağu yukarı film böyle. 5/10'luk bir film denebilir ama sırf cem karaca için izlenir. filmin o kadar emekten sonra kaldırılması da üzücü.
@yusuftokat9418
@yusuftokat9418 6 месяцев назад
Gözlem ve yorumların için teşekkürler,
@okancakir97
@okancakir97 6 месяцев назад
Güzel yorumlar 👏🏻👏🏻 Nuri Bilge Ceylan sineması tier list gelecek mi?
@playerinhell
@playerinhell 6 месяцев назад
Senaryo dersleri serisinin devamı gelecek mi acaba ?
@GenisPlan
@GenisPlan 6 месяцев назад
Maalesef.
Далее
KOMEDYENLER, ÜNLÜLERİN ESPRİLERİNİ İZLİYOR!
27:51
МЕГА МЕЛКОВЫЙ СЕКРЕТ
00:46
Просмотров 717 тыс.
Oyun İçinde Oyun (Kısa Film)
15:46
Просмотров 693 тыс.
MHP'NİN ASIL DERDİ - Levent Gültekin
38:51
Просмотров 200 тыс.
Yönetmeni Ö*DÜRÜLEN Gizemli Film
15:38
Просмотров 174 тыс.