Ya nereye gitsem hangi “merak eseri olagelmiş arama”yı yapsam şu mecrada hemen hemen -psikoloji içeriklilerinden tut rock parçalarına dek- her videonun altında sınav (bir bakıma gelecek ve yaşam) kaygısı taşıdığı çok aşikar ve bunu öylece bir yorum bırakıp ifade eden en az bir arkadaşla karşılaşıyorum ve durumun yadsınamaz bıktırıcılığı sebebiyle bu yoruma yanıt bırakmak bir nevi katılmak istedim. Ben, yks sınavına henüz ve ikinci kez hazırlanan biri olarak bahsettiğin kaygıyı tam olarak taşıdığım bir süreçteyim ve bazen öğrencinin halinden en iyi öğrenci anlıyor. Fakat öyle empoze ve altı “bomboşmuş”çasına bilgilerle, sanki o bilgiyi ezberlemezsem akşam yediğim yemeğin dahi kursağımda kalacağı kadar içler acısı bir bakış açısı ve kavrayış eğilimine güdümleniyoruz ki yaşamı ne yazık ki “deneyimleyemeden” kâğıt üstü ifadeler ve tavsamış bir akıl ile yalnızca teğet geçiyoruz. Şahsen kendimle baş başa kaldığım bu dönemde fiziğinden tarihine kadar kâğıt üzerinde ezberlemem beklenen ve buna binaen bir zamanlar korkunç miktarda tiksinti duyduğum alanlara kendimi merak duymak durumunda bırakarak yaklaştığımda, daha doğrusu neden merak duymam gerektiğini kavradığımda çok daha içi açık ve resmin bütününe işaret eden nedenlerle karşılaştım yani öyle ki boğazımıza yapıştığını hissettiğimiz o “gereksiz” bilgiler başta doğa ile olmak üzere kendileri ile bariz bir ilişki içindeler adeta birbirlerinin imâları (böyle söyleyince soyut ve havada kalmış gelebilir, deneyimlenince anlam kazanıyor maalesef) ve ilginç şekilde “ezbere güdümlülüğü sebebiyle veriminden her geçen dakika ödün veren” aklımın gerçekten “esnediğini” hissettim. Tavsiye mektubuna dönmüş olabilir başta pek öyle bir amacım da yoktu ama o kaygıyla buralara düştüğümüzde konunun bütününe ne yazık ki biraz yabancı kalıyoruz en azından benim çıkarımlarım bu yönde. “Şey”kerin birbirleriyle olan nefes kesici ilişkilerini en azından sezinlemiş olmanın, diğer bir deyişle merakın hazzını tanımlamış olmanın, o an kendine vakit ayırdığımız şeye tam olarak odaklanabilmemizin bir ön koşulu olduğu kanısındayım. Bunu yapmayı denediğimde hayli garip hisler içerisindeydim fakat okulda gerçekten öldüğümü hissettiğim o her dakikayı zihnimde sardığımda, aynı kişi ile iç içe olmadığımı görüyorum. Bazen düğümü çözdürtecek o hamle, “Ama neden?” sorusunun sarsıcılığında yatıyor olabilir. Not: Buraya kadar geldiyseniz ve üzerinden birkaç ay da geçmişse ekleyeceğiniz şey lütfen “Böyle sayıp döktün de girebildin mi Odtü’ye bari?” olmasın zira sınanan, ezber kapasitem olacak; yorumum değil.
@@birbutimar1 odtuyu kazanman önemli değil sen kendini kazanmışsin düşünce yoğunluğunda iyi bir seviyeye ulasmissin ayrıca ifade yeteneğin de üst düzeyde tebrikler 👏👏👏
Hocam bir programda kaos teorisi hakkinda da cekerseniz cok iyi olur. Birde programi kısa kesiyorsunuz gibi geliyor . Eger arkada konuşmaya devam ediyorsaniz ayıp ediyorsunuz. Burdan bir konu daha cikar "ayıp nedir?"
Hocam sizi izlerken içim eriyor, ah orada olsam da ben de konuşsam diyorum çünkü benim düşündüğüm ama bir türlü açıklayamadığım şeyleri siz çok güzel açıklıyorsunuz. 21:20 - O zaman özgür irade yok -Tabi Böyle bir diyaloğu yaşamak için neler vermezdim bilemiyorum.
@@unknownnespile9118 hangi platform uygun sence , açıkçası böyle ortamlara çok ihtiyaç aydın insan profili üretmek elzem şuanda. Fikirler ve dönüşler geribildirim çok değerli . Sorun insan avı kimler , daha doğrusu doğru kiteyi nereden bulacağız ?
Sınan hoca kımsenın takdırıne yada elestrısıne takılmadıgını dusundugum ıcın senınle ılgılı ovgulere gerek yok bu dunya senı unutmayacak bılım adamı kımlıgınle degıl bu cahıl halka ısrarla yıllardır bu konuları anlattıgın ıcın sımdının ve gelecegın cocukları adına sonsuz tesekkurler abıyogenezınde ustunden atlama lutfen ;)
bu arada mustafa can'ın var olma olasılığından bahsetmeniz de çok önemliydi. Hep bende aynı örneği veriyorum. Hayat olasılıklar denizi neticede. evrim bir olgu. yani değişim var evrim teorisi bunu açıklmaya çalışan teori. Yani sen tanrıya inanıyorsan, ve evrimde varsa, evrimi de, evrilecek koşulları da o yaratmıştır. Yani neden problem olsun. Ama işte tek tanrılı dinler, insanı hayvandan ayrı gördükleri için, bizim de bir hayvan türü olmamız, köken olarak da var olan primatların akrabası olmamız kutsal insan savını, her şeyin insan için yaratılmış olduğu savını sarsıyor. Egosantrik bişey yani bence. Yoksa yer çekimi yazıyor mu kutsal kitaplarda, ya da bilgisayar, telefon var mı? Yani bunlar vardır demek, araçları kullanmak zarar vermiyor imana. Mesela çıktıkları bölgenin hayvanları dışında hayvandan da bahsedilmiyor. Ama penguen, kutup ayısı vb. tonlarca adı geçmeyen hayvan var değil mi? O zaman? Evrim de var, onu da tanrı yarattı de geç. İşte inanç tanrı inancı değil, inanç insanın tanrı olma hikayesi.
09:35 "İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve HER CANLI TÜRÜNÜ SUDAN YARATTIĞIMIZI görüp düşünmediler mi?....." Enbiya 30
@Rainbow huskY ayet yazmam neden aptallık olsun? Canlılık sudan varoldu diyen kitaptan örnek vermem niye ağrına gitti? Hem bana hakaret etme cüretini nerden buluyorsun? Tanıdımağın bir kişiye bu şekilde saldıracaksan bu kanalda ne işin var? Her zaman mı böyle edebsizsin yoksa ayet okuyunca mı çıldırdın?
Çok çok çooooook teşekkürler, emekleriniz nefesiniz niyetiniz için.. Kimya ve malzeme bilimine yıllardır kafa yoran kafasında sonsuz sorularla ortada kalmış bir insan olarak maddenin şuuru hakkındaki görüşlerinizin beni ne kadar heyecanlandırdığını anlatamam. Evet en basit moleküller bile kendilerini korumaya, zarar görmemeye ve en korunaklı formda en düşük enerji seviyesinde en kararlı halde kalmaya yönelik davranmaktadırlar. Öteden beri hep kafamda sorudur zaten, canlılık tam olarak nerede başlıyor. . Atom altı parçacıklar dahi önlerine konulan seçeneklere göre en uygun koşullara gitmeyi tercih ediyorlarken biz CAN tanımını yaparken biraz haksızlık etmiyor muyuz, ne kadar doğruyuz.. video bitecek diye, aklınız karışacak ta kafanızdakini tam aktaramayacaksınız diye gerile gerile izliyorum.. Allah binlerce kez razı olsun, varolun..
merhaba sadece merak ettim muslumanmısın evrime inanıyormusun sence evrimle islam çelişirmi kafam şu sıralar karışık bana yardımcı olursan çok mutlu olurum
İnsan aklı sonsuzluk kavramını idrak edemiyor ama evrene baktığımda onu anlatabilecek tek kavram olarak sonsuzluğu görüyorum. Sonsuzluk içinde olasılıklar da sonsuz ve başlangıç da yok son da yok. Evrim de sonsuz, ezeli ve ebedi
''Tanrı'nın olduğu evrende ''RASTGELE'' diye bir şey olamaz evet çünkü Tanrı'nın indinde her şey olmuş bitmiştir-(sonsuz an-zamanda, ), yani potansiyeldedir., Dünya platformunda raslantısallık yaşadığımız fiziksel koşullara göre süreçlerle işlediğinden bizim pratikte kullandığımız uydurduğumuz kelimelerden biridir sadece. diye açıklanabilir belki....Sevgiler yine güzel bir program olmuş TEŞEKKÜR EDERİZ.
Allahım beni, kendisini bilmem için yarattığını, ve ben onu bilmeye,tanımaya okumaya çalıştıkça kendimi haddimi ve acziyetimi farkettikçe.insanı kamil veya eşrefi mahlu kb at oluşumu farkediyorum sanırım, sağolun efendiler.
Her insan kendi ülke ve coğrafyasının tarihini ve dünya tarihini de bilmeli derdim. Anlıyorum ki koca evren coğrafyası içindeki kendi derin tarihinden başlamalıymış meğer.
merhaba sadece merak ettim muslumanmısın evrime inanıyormusun sence evrimle islam çelişirmi kafam şu sıralar karışık bana yardımcı olursan çok mutlu olurum
@@oyuncenneti8462 Merhaba, evet müslümanım fakat kendimi şu an çoğu müslümanın sınırladığı dogmatik hurafeler ve 1400 yıllık gelen siyasi otoritelerin çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği aslında islama ait olmayan hurafelerin doldurulduğu islam ile değil de daha mantıklı dini dogmalardan uzak islam anlayışına daha yakın buluyorum. Ayrıca şuanki ve uzun bir süredir ruhban sınıfının ilahiyat eğitimlerini çok taraflı ve pozitif bilimlerden uzak olduğunu düşünüyorum. Gerekli biyoloji,kimya,fizik, felsefe eğitimlerini almayan ruhban sınıfının tarafsız bi şekilde siyasi çıkarlardan uzak ve dar kalıplarından çıkarak Kur'an-ı yorumlamalarını son derece zor buluyorum. Dolayısıyla yapılmış Kur'an tefsirlerinin çoğunu bilimsellikten uzak görüyorum. 'Tefsir kuranın ayetlerinin meallerinin yorumlanmasıdır.' Bunun dışında 1400 yıl içerisinde tarafsız bi şekilde yapmaya çalışanlar da illaki olmuştur fakat kendi çağlarının teknolojilerine ve bilgi düzeyinin dışında yorumlamaları ellerinde imkan olmadığından doğal olarak yapamamışlardır. Dolayısıyla geleneksel islam yorumcuların bu konularda yanılmaları içten bile değildir. Kur'an ayetlerinin meallerinin evrim ile çeliştiğini de sanmıyorum. Hatta ve hatta enbiya 30. ayet ,nur 45,müminun 12 ,secde 7-8-9 ve nuh 14. ayetler evrimi destekler niteliktedir fakat günümüzde temel düzeyde dahi biyoloji,fizik,kimya,felsefe bilgisi olmayan ruhban sınıfı geleneksel islam ile yorumlamaya devam ettiği için İslam'da evrimin yeri yokmuş gibi algılanması son derece doğaldır. Sana tavsiyem,eğer doğru bilgiye gerçekten ulaşmak istiyorsan en azından temel düzyede fizik,kimya,biyoloji,felsefe bilmen ve Kur'an-ı mealden okuduktan sonra kendi inancını kafanda şekillendirmendir. Fakat bu araştırma sürecinden bir anda sonuç bekleme, çünkü öğrenmek hayat boyu devam eder. Ben de kendimi tamamen yetişmiş olarak bulmuyorum fakat fenlisesi mezunuyum ve dişhekimliği öğrencisiyim dolayısıyla bütün bunları günümüz şartlarının temel düzeyinde öğrendiğimi düşünüyorum aynı zamanda çok eksiğimin olduğunun da farkındayım.
Gazali’nin dediği gibi aynadan yansıyan hatta aynaya varasıya kadar çok yerden yansıyan ışık bunların kaynak olduğuna mı delildir güneşin varlığına mı delildir odamızın içindekilerle ilgilenmeyi bırakıp dışarı çıkmak bizi öze götürür Gazali’nin öğretilerini örneklerini sağlam buluyorum benden olsun buda
canlı olsa da nolcak bakteri anlam vermiyo ki evrene. Yaşıyor olsak da ne olacak, yaptığımız şeyler anlam vermiyor ki bu ömre; gördüğümüz acılar ve ya güzellikler biz onlara baktığımız kadar vardır. ruhumuza sinen amaç ve açık bilincimizdir zamandaki konumumuzu belirleyen ve bu yalnızca açık bilinçlilerce algılanır.
Dediğiniz gibi hocam, Sonsuz ilim sahibi diyoruz işte ( O ( c.c) kendini öyle tanıtıyor Kuran da . 99 isminden birinde. Sana bana göre rastlantı ya da olma ihtimali sıfır olan birşey , Alim olan Allah için öyle değil . Ve bunu bizim sınırlı ilimle aklımızla bunu kavramamız mümkün değil.
Felsefi bir açıdan yaklaşırsak, canlılık dediğimiz şeyi salt mekanik hareketlere dayandıramayaşımızın nedeni, canlılığın parçalarının "bir bütünlük" için hareket etmesi ile bu bütünlüğe sahip yapının çevresindeki durumlara karşı kendisini bir "birey" olarak konumlandırıp hareket etmesidir. Ki buna iç idrak ve dış idrak de diyebiliriz. Ne söylemek istediğimi biraz daha açarsam, bir örnekle açıklayayım, hücre zarının "seçiçi" bir idraki vardır. Bu kusursuz bir "seçicilik" değildir elbette ama yapının bütünlüğünü muhafaza edecek bir özelliktir. Buna iç idrak diyebiliriz. Dış idrak ise, kendisini oluşturan parçların üstünde bir idrakle kendisini bir birey olarak ortaya koyup one göre eylemektir, beslenilecek malzemeye yönelme ve bazı durumlardan sakınma gibi. Dolayısıyla fiziksel ve kimyasal süreçlerin iç ve dış idrake neden olabileceğini düşünmek hatalıdır; unsurları bir araya getirmekle kalmayacak, onları bir bütünlük idealiyle hareket ettirecek ve buradan elde edilen bütünlüğe de "bireyliği" kazandıracak "bir idrake" ihtiyacımız var. Kısaca, fiziksel ve kimyasal süreçlerden parça-bütün ilişkisine sahip bir idraki ortaya çıkartamayız; bu idrak var ise parça-bütün ilişkisine sahip yapıların varlığından ve bireyleşmesinden bahsedebiliriz.
merhaba sadece merak ettim muslumanmısın evrime inanıyormusun sence evrimle islam çelişirmi kafam şu sıralar karışık bana yardımcı olursan çok mutlu olurum
@@oyuncenneti8462 Sorunuza cevap vermek için saatlerce konuşmak gerekir, buradan yazışmak pek verimli ve yeterli olmaz. Ancak kendi düşüncemi kısaca şöyle söyleyeyim; önemli olan müslüman olmaktan ziyade erdemli bir insan olmak. Yaratılış konusuna da sadece İslamiyet üzerinden bakmamak gerek, tüm yaratılış hikayeleri için söylüyorum hiçbiri bize akla yatkın bir açıklama sunmuyor. 'Allah ol dedi oldu' demek işi daha içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Böyle bir açıklama NEDEN? sorusuna bir türlü cevap olmuyor. Sonu gelmeyen soruları beraberinde getiriyor bu tarz açıklamalar. Evrim teorisinin ortaya koyduğu tez daha olası daha mümkün. Nezaketli tavrınıza karşılık inancınızı rencide etmeden cevap vermeye çalıştım. Tabi bu kadar derin konuları bu kadar dar alanda konuşmak sizi de beni de pek tatmin etmez. Ayrıca söylediklerim tamamen kendi düşüncelerim, siz kendiniz araştırın belki duyduklarınızdan daha doğru neticeler elde edersiniz.
Korkmadan ve bir süre merakımı da biriktirerek geldim bu konuya. Fakat bir yerden sonra kafam dağılıyor ne yazık ki. Burda bir çok konu birden işleniyor hissi uyanıyor ondan mı? Daha mı yavaş anlatılsaymış? O tahta üzerinde şekil çizerek mi gidilseymiş? Erken de uyandım ve dincim halbuki. Yine de umutluyum kendimden, bir kaç kere daha dinleyebilirim kavrayabilirim. Hocalarım çok teşekkür ediyorum sizlere. Bu konular çok derin ve zor, uzmanlaşmış bir dikkat istiyor sanki. Sinan hocam son kelimeniz "zor"du evet zor ama yine de gayret.
Biz bütün bu olan bitene "yaratılmışlar" diyorsak ve insan da yaratmanın en zirve noktası konumundaysa insanı mühim bir yere koymak kaçınılmaz bir durum oluyor. Tîn süresi 4: Doğrusu biz insanı en güzel kıvamda yarattık. Varlık ağacının meyvesi, hayatın ruhu biziz. Fakat burdaki en önemli şey bize verilen akıl hazinesinin yardımıyla: biz yaratılmış diğer bütün her şeyin işletmecisi ve tasarrufçusuyuz ve aynı zamanda yaratılmış diğer bütün her şeyin birer parçasıyız. Kibri başımızdan atıp şunu demeliyiz: evet değerli bir parçayım fakat neticede bir parçayım. Hocam ben ikinci dersi dinlerken ve çalışırken içtiğim meyve çayının içindeki bir elma parçasına alıcı gözüyle baktım ve şunu düşündüm: çook uzaktaki benim bir parçamdın, asıl şimdi tam anlamıyla parçam olacaksın, o kadar ki artık ben olacaksın. Sonsuz teşekkürler Sinan hocam, Mustafa hocam.
Hocam çok güzel paylaşım yapıyorsunuz devamını temenni ederim.. Bizim hayatımızda kimi dönemlerde aydınlanma, farklı bir bakış acısı kazanıyoruz çok küçük bilgiler hatta bir kelime dahi her şeyi değiştiriyor... Bu değişim dünyamıza yakın olan gezegen ve yıldızların etkisi ile olabilme ihtimali nedir? Astroloji, metafizik konularında böyle duyumlar var.
Lütfen bu konuyla ilgili en az 1 video daha çekin. Ve şunlarla ilgili de lütfen daha ayrıntılı konuşun, videolarınız artık kısa gibi gelmeye başladı (normalde 25dklik video asla izlemezdim.) 1- Özgür irade yok dediniz. Ben de bir süredir, acaba biyolojik robotlar mıyız diye düşünüyordum. Yani, bir şekilde programlanmış ve bu programın dışına çıkamayacak ama bunun da farkında olamayacak organizmalar mıyız? 2- Kaos teorisinin daha detaylı açıklaması ve bunun, eğer varsa evrimle olan ilişkisi 3- Canlılığın oluşma ihtimali sıfıra yakındır ama evren öylesine büyük ki bu ihtimali doğurabilir anlamında konuştunuz. Bu, bir yaratıcının olduğunu düşündürür mü sizce? Eğer düşündürüyorsa, ve evrim varsa, yani insan cansızlıktan oluştuysa, günümüzdeki dinlerin çoğunun temelinde yatan canlıların tek tek, özel olarak yaratılması konusunda nasıl bir yaklaşım sergilemeliyiz? 4- Evrimle ilgili anımsayabildiğim kadarıyla, oluşan ilk canlılar fotosentez gibi bir besin üretimi yeteneğine sahiplermiş. Bu çok çok önemli bir özellik iken canlılığın diğer basamaklarında bu özellik neden korunamadı, neden bitkilere özel kaldı bu yetenek?
merhaba sadece merak ettim muslumanmısın evrime inanıyormusun sence evrimle islam çelişirmi kafam şu sıralar karışık bana yardımcı olursan çok mutlu olurum
İzlerken dugulanmam normal mi yoksa teşhisi olmayan bir durum mu bu, bilemedim, siz konuşurken kendimi bir toz zerresi hatta var ama yokmuşum gibi hissi, hayret, gıpta, merak kendime tüm bunların içinde oturtma...Hocam sizden öğrendiğim en küçük bilgiyle bile başka düşünceler içinde buluyorum kendimi...zaten gökyüzüne bakınca yaşadığım şaşkınlık hiç bitmiyor, yada suya, toprağın içinden çıkan binbir renkli tüm bitkiler...selâmlar 🙏
Hocam can kulağıyla dinliyorum sizi yıllardır ve hatta not alarak 🙃✌️Sizden bir ricam olucaktı Dopamin konusuyla ilgili bir video çekebilir misiniz acaba?Farklı bilgiler okuyorum ve sizden öğrendiklerimi öğrencilerime de anlatıyorum ayrıca😍 Çok seviliyosunuz ,sevgiler hocam💜💜
“Evrimin ışığı olmaksızın, biyolojide hiçbir şeyin anlamı yoktur.” Theodosius Dobzhansky (Theodosius Dobzhansky, tarihin gördüğü en önemli bilim insanlarından birisiydi ve modern bilimin en güçlü bilim dallarından kabul edilen evrimsel biyolojinin gelişiminde çok önemli roller oynadı. Ayrıca sıkı bir dindar olan Dobzhansky, evrim ve genel olarak bilim karşıtı din akımlarını yerden yere vurarak halk arasında bilimi sevdirmek konusunda da önemli işler başardı..Evrim Ağacı sayfasından alıntıdır.)
@Yolcu bu konuda yeterince çok kitap okudum. Videoları çerez olarak izlemiştim. Taksonomiden anlamayan herkes kendisini biyoloji biliyor sanıyor..Mesela hominidae nedir karşılaştınız mı hiç?
Hocam şu an Daniel golemanin duygusal zekasını okuyorum kitabin başındayım. Duygular evrim yoluyla bugünün insanlarına geçmiştir diyor. Ataların genlerinden geliyormuş. Bu nasıl genlerle ilgili olabilir. Ben şöyle yorumladim. İlk insanlar aslında korku gibi duyguları ya da korunma gibi ihtiyaçları bizzat yaşayarak öğrenmiştir. Yani o insanlar bizzat yaşayarak öğrendiği için klasik koşullanma yoluyla bu duyguların öğrendiğini düşünüyorum. Bugüne geldiğimizde ise geçmişte öğrenilen duyguların gözlem yoluyla öğrenilmesi nedeniyle duygular bugün sosyal öğrenme ürünüdür (evrim özelinde) bunun dışında duygular bireysel yasanti sonucu ogrenilirse klasik koşullanma, gözlem yoluyla ogrenilirse sosyal öğrenme sir. Bence böyle. İnşallah gorursunuz de cevaplarınız. Duygular ile evrim ilişkisi nedir. Duygularımiz Daniel golemanin dediği gibi günlerden mi geldi☺️
Sayenizde Çok güzel şeylere ulaştığımız program için rica ve önerim var. Programın dinamiği açısından iyi olduğunu düşünsemde sayın Mustafa CAn’ın, Canan’ın konuşmalarının belkide en kritik yerlerlerinde (konuya girmesi ve konuyu değiştirmesi ) çok dikkatle dinlediğimiz ve sonuca varmak üzereyken uçup giden bir sürü yarım kalan yere sebep oluyor. Ricam bizi de düşünerek daldan dala atlamadan konuyu bitirebilsek olur mu? Önerim, belki not alarak konuya girsekte bizi merakta bırakmasınız. Tekrar tekrar teşekkürlerimizi borç biliriz. Sevgiler
Canlılığı bir kere tanımlamanız lazım. Canlılık hayvan veya bitki veya bir zeka veya bir molekül değildir. Ama nedir? Biliyoruz. Evrenin kendisi bile canlılık tanımına girer. Çünkü o kadar çok açıdan mesela bir insanı canlı dediğin özellikleri taşır ki...
Allah neden peygamberleri insan olarak göndermiş, bir ayette belirtildiği gibi melek olarak göndermemişse, melek olarak göndermiş olsa bile insan olarak gönderecekse (ki ayettir), insanlarda halifelik yapacağı varlığın cinsinden gönderilmiştir. Eğer o varlık evrimle meydana gelmişse, insanda evrimle meydana gelmiştir.
Yaradan dediğimiz zaman, yaratmak diye bir eylemden bahsettiğimiz zaman hep bir niyet ve iradeden bahsediyoruz. Oysa bunlar evrim sonucu ortaya çıkmış bilinçli varlıkların beyninin işleyişine dair tanımlar. İnsan olarak da varoluşumuzun anlamını da buradan temellendirmeye çalışırsak şöyle bir çelişkiye düşeriz; Evrimin bilinçli varlıkların en zekisi olarak oluşturduğu homo sapiens kendi beyninin yarattığı tanımlarla kendi yaratılışını açıklamaya çalışıyor ve üstelik Yaradan ve yaratılan olarak bakarak evreni ve varoluşu pasif bir konuma indiriyor. Sonra da bu pasif konumdan anlam üretmeye çalışıyor. Oysa varoluşu sonsuzluk içinde süregelen bir devinim olarak algılamaya cesaret edersek varoluşa bir anlam yüklemek gerekmez. Bu durumda insan olarak ahlakımızın temellerini konumlandırabileceğimiz çok daha somut bir gerçeklik var. İnsan, ki insan derken burada biyolojik bir tür olarak homo sapiensten bahsediyorum, evrende varlığını sürdürebilmek için akıllı ve vicdanlı olmak zorunda. Hele ki insanın yarattığı tırnak içinde medeniyetin geldiği bu antroposen çağda bu iyice ortada. Ya bunu anlayacağız insanlık olarak ve gerçekten zekice bir ahlaka dayalı bir düzene geçmeyi becereceğiz ya da tür olarak yokolacağız ve evrim bir sonraki zeki canlıyı oluşturana kadar varoluşun anlamı tartışmalarına ara vereceğiz:)
Aynen sinan hocamın dediği gibi bilimsel veya felsefi bir konu değil adamlar hemen Darvin ilkeleri ile tartışmaya başlıyor sanki evrim Darvin den ibaretmiş gibi.
Biyolojik evrim bilimsel bir konudur. Biyolojik evrim Darwin'den ibaret değil ama Kütle Çekim Kuvveti için Newton ne ise Evrim için de Darwin o dur. Newton'un da yanıldığı yerler oldu ancak bu sonucun doğru olmadığı anlamına gelmez. Sonuçta Kütle çekim kuvveti var.
Bu kadar masrafa ne gerek vardı ne demek ya.Birincisi ALLAH için 1 atomda 1 evrende aynıdır aslında bu fark bizim için var ki zaten bu örnek kitaptada verilir.(Naziat suresi 27.ayet,Mümin:57,Lokman:28)ALLAH bunca şeyi yarattıki insanın zerre şüphesi kalmasın ve onun gücünü kudretini görsün.(Bize 1 domates,1 salatalıkta yeterdi bu kadar çeşide ne gerek vardıda denir.)Ama bazıları bunuda yanlış yorumladı.Bu şuna benziyor eskiden insan vücudunu çok basit sananlar e basit işte Tanrı yaratmış olamaz demişlerdi sonrada Tanrı neden bu kadar kompleks yaratsınkiye döndü.{bize bi kaç metre kare yeterdi(1 ay,1güneş).}
Mrb sinan hocam dediginiz gibi o bacalardan cikan gaz camur her neyse bahsettiginiz o raslantisal diziyi çözdüğümu zu varsayarak yeni bi canlinin olusmasi mümkün mü kilar.
Hocam şimdi bu zaman ve hız ilişkisi meselesi var ya hani burada bir hafta geçtiğinde mesela andromedada bir gezegende 2 yıl geçebiliyor. Şimdi bir milyar yıl dediğimiz süreç bizim dünya zamanındaki bir milyardan kat be kat daha fazla olabilir mi ?
Türkiyenin starı işte amk. Bir gün zengin olursam bütün tv kanallarında bu konuyu anlatmanızı isticem. Hocam bütün bu evrimin amacını unutmayın! Murat çakmağın bu youtube yorumunu yapması için oldu! (Bütün bu evrenin oluş amacına bak amk) Nöro evrimsel bakış açısını, big bang teorisi vb gibi konuları çok daha uzun hatta saatler sürecek video çekerek anlatmanızı en içten dileklerimle istiyorum. Kitaplar falanda önerin.
Eğer anladığımız manada evrim ile "cansızlıktan" başladığını kabul edersek "canlılığın evrenin kendisine gömülü bir kanun olması" zorunlu görünüyor. YANİ CANLILIK BİR KANUN OLARAK EVRENİN İÇİNE GÖMÜLÜ OLMALI. BUNUN BİZE İŞARET ETTİKLERİNDEN BİRİ DE "EVRENİN DE CANLI OLMASI". Yani üzerindeki tüm kanunlar ayan beyan evren üzerinde görünür seviye halinde olmalı. Bu ise evrenin biz halini kavrayamasak bile "canlı" olması zorunluluğunu ifade ediyor. TABİ B CANLILIK BİZİM ANLADIĞIMIZ CANLILIK BİÇİMİ İLE BİRAZ UZAK BİR BİÇİM OLABİLİR....
Harun ŞAKAR “canlılık” tan kavradığım mikro sonsuzluktan makro sonsuzluğa herşeyin doğum/ölüm, yenilenmek döngüsünde olduğu , yani bu canlılık tüm sonsuz kainatta aynı yasayla işliyor yani canlılık: sonsuz ve tekrar etmeyen yenilenmek, sonsuzca yenileniş
Harun ŞAKAR mikro boyutta dünyayı düşünürsek burada başlamış evrimsel süreci alırız canlılığın tanımı hernekadar evrimsel sınırlar içinde baksak bile aslında evrim/ tekamül tüm kainatta işleyen sonsuz bi oluş... (bu konuyu anlatmak için sözcükler yetersiz ve zihin yanlış yönde anlamaya müsait)
Hocam demek istediğinizi anlamakla beraber aklıma şöyle bir soru geldi. Eğer sizin dediğiniz gibi ise, 'Her şey ben bu yorumu buraya yazayım diye' gerçekleştiyse o halde mutlak bir determinizm ve 'kadercilik'ten söz etmiyor muyuz? Hani özgür irade? Seçimlerimizi belirleyen de hormonlar var beyin bölgeleri Vs Vs, İyi de hiç mi bir şey bizim tercihimiz değil? Kafam karıştı açıkçası 🤔 Bir de acabaa bu soruyu görüp cevaplamanız halinde nasıl haberimiz olacak, gerçi yeni başladım izliyorum ama umarım çok sonra veya hiç görmemezlik olmaz 😑
Bu kısmı ben de anlamadım Eğer birisi müslüman olduğunu söylüyorsa ki Sinan hoca öyle nasıl olur da özgür irade yok diyebilir O zaman sorumlu tutulamayiz ?!