Hak ile Batılı Ayırabilmek | Muhammed Emin Yıldırım 

“De ki: Hak Rabbinizdendir. Bundan sonra artık dileyen iman etsin, dileyen kâfir olsun.” (18/Kehf, 29) İşte mesele bu kadar nettir. Anlaşılması bu kadar kolay ve basittir! Yeter ki biz anlamak isteyelim. Peki, mademki hak Allah’tan gelendir, o halde bize Allah’tan ne gelmiştir? Bize Allah’tan gelen iki şeydir: 1-İçerisinde en ufak bir şüphe bulunmayan Rabbimiz’in kitabı “Kur’ân”, 2- Rabbimiz’in kitabını en ince ayrıntılarıyla beyan eden “Sünnet”. Bunun haricinde kalan, bunlara muhalefet eden, bunlarla çelişen her şey; adı, sanı, şekli ve sûreti ne olursa olsun mutlaka bâtıldır ve iman edenler tarafından anında reddedilmelidir. Bundan başka bir yerde hak arayanlar kesinlikle dalalettedir ve doğru yoldan sapmışlardır. فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلاَّ الضَّلاَلُ فَأَنَّى تُصْرَفُونَ “Haktan sonra dalâletten başka ne vardır? Nasıl da (birileri tarafından haktan dalâlete doğru) çevriliyorsunuz?” (10/Yûnus, 32) (Demokrasi ve Allah'tan olmayan beşeri sistemler, hangi gerekçeleri ortaya koyarsa koysunlar, "İkrah" şartı olmadan Kur'an'a göre meşru değildir. Allah'tan olmadığı için Batıldır. Her kim, Allah'ın ve Resülün getirdiği Şeriattan başka düzenleri meşru saymamakla beraber zamanımızın şartları veya başka gerekçelerle kabul edip içinde yer alırsa, Hak'tan uzaklaşarak Batıla meyletmiştir.)