Hakan Altun sahnesi, sesi, besteleri ve en önemlisi beyefendi kişiliğiyle bambaşka bir yerdedir. Bu arada arkada bir bassist var ki aman yarabbi, şarkıyı şahlandıran enstrüman olmuş
Ver coşku ondan sonra hadi oynama çok güzel olmuş yorumun böyle bir yorumlari yapanlar kalmadı yüreğine sağlık olsun iyi coşku ver teşekkürler bir mukavle sunarım hoşçakalin
Canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum canım benim canım canımın içi seni seviyorum
@@@@@ARANIYORUM@@@@,😔 Bilmem, aranıyorum işte gecenin önüne günü katarak Neyi, neden aradığımı bilmeden öylece aranıp duruyorum. Bazı bestecisi meçhul bir şarkı eşlik ediyor yakarışlarıma Dalıp gidiyorum saatlerce sessizliğin sesinde. Uzun uzun düşünüyorum ne düşüneceğimi… Önce maziye uğrayıp çocukluğuma iniyorum. Burnuma özlemin masum kokusu vuruyor, Ruhumu ince bir sızı sarıyor sıkıca. Göz kapaklarımda intihara meyilli iki damla yaş, Atlayıp atlamamaya henüz karar verememişler. Sonra gara geçiyorum gençlik treninin geçtiği Gözlerim vagonlara takılıyor bir süre, Her birinde farklı bir sevda hikâyesi. Kiminde daha başlamadan bitiyor hikaye “platoniktir” diye Kiminde de kerevet kırılıyor “murada ermesin” diye Hiçbir sevda doyurmuyor ruhumu, Ve hiçbir yemeğin tadını alamıyorum. Milyarlarca insan katlettikleri insanlık helvasını yemekte… Ben yine bedenimin öte yarısını arıyorum ümitsizce… Evladımı basıyorum biran kanayan sineme, Halen bir yanım eksik bir yanım acı çekmekte Sarhoşluğumu bastıracak bir şeyler arıyorum. Aslan sütüne eşek sidiğini karıştırıyorum. Çaresizlikten öfkeyle naralar atmaya başlıyorum. Aradığım sevgilinin kapısında bulmak ümidiyle kendimi… Şiirler söylüyorum aynanın karşısında, Yolarken beyaz sakallarımı öte yarıma. Otuz beşliği değil ama bir otuz altı yılı tüketiyorum. Halen gençliği mi arıyorum yoksa geleceği mi bilemiyorum. Yıllardır neyi niye aradığımı bilmeden öylece aranıp duruyorum işte. Hani derler ki aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır Arananın arayanı bulması ümidiyle arayıp duruyorum işte. ...,,,,,,...GİRDAP (Sevda Başka Bahara) “Erkin’in karşısına kahve falına bakan bir kadın çıkar. Bu kadın insanların avuç içine baktığında onların geçmişinden, fincana baktığında ise geleceklerinden haber verirdi. Genç adam sevdiği kızın ve arkadaşlarının ısrarlarına daha fazla dayanamayarak az önce içtiği kahve fincanını ters çevirerek bu falcı kadının gizem dolu ellerine uzatır ve merakla falcının anlatacaklarını dinleme başlar. Biranda her şey ters yüz olmuştur. Bu dakikadan sonra Erkin’in hayata sıkı sıkıya tutunmaktan başka çaresi kalmamıştır. Yüreğine vicdan aynasını da alarak girdaplarla dolu bir sevda yolculuğuna çıkar.” “Girdap Sevda Başka Bahara- MURAT SİNMEZ” isimli romanımı dilerseniz internet satış sitelerinden dilerseniz de instagram @sinmezmurat hesabından bana ulaşarak temin edebilirsiniz...