Bir şeye açıklık getirelim sıtkı babaya ait osmanlıca ve farsça yazıların şiirlerin olduğu defter bulunduktan sonra türkçeye çevrilen bir çok şiiri farklı aşıklar ozanlar ses ve saz sanatçıları tarafından notaya alınıp beste yapılmıştır bunların en meşhuru rahmetli ali ekber çiçeğin 3 yıl boyunca gece gündüz uykularından feragat edip ağlayarak bu sözlere beste yapıp eşine az rastlanan o müziği melodileri yapmıştır anlatırken türkü sıtkı babaya ait diyorsunuz sözün türkü olması için müzik beste olması gerekir o yüzden söz sıtkı babaya aittir ama onu türkü yapan o güzel insan ali ekber çiçek tir
"turku kime ait" demesi yanlış ifade olmuş. Turku sözleri demesi gerekiyordu. Haydar türküsünün efsane olmasının sebebi tamamen müzikal kalitesinden ve ust seviye bir yapıt olmasındandır.
Bir eserin Türkü olabilmesi için, güfte ve bestesinin olması gerekir. Yani sizlerin anlayacağı şekilde söyleyeyim Oda Tv ; Söz ve Müziğe sahip olmalıdır. Sıtkı Baba'nın sözlerinin üzerine, Ali Ekber Baba'nın yıllarca nakış nakış işlediği melodilerle bir araya gelmiş ve Haydar Haydar diye bildiğimiz o müthiş eser ortaya çıkmıştır. Bu yayınınızın sebebini anlayamadım. Eserin sözlerinin Sıtkı baba'ya ait olduğunu zaten biliyoruz. Bu yayınınızı kendi adıma kınıyorum. Hiç bir amaca hizmet etmeyen gereksiz bir paylaşım olmuş. Sıtkı Baba'yı hatırlatmaya mı çalıştınız, Ali Ekber Baba'yı gömmeye mi çalıştınız anlamadım. Ali Ekber Çiçek'e bir özür borçlusunuz. NOT. bazı şarkıcılar diye söylenmez. Zira Halk müziği eserlerine Türkü denir. Türkücü ise onu havalandıran(dillendiren kişidir) . Ali Ekber Çiçek Haydar türküsü ile anılmıyor. İkisi birbirini tanımlıyor. Mesele bu kadar basit.
Ali Ekber Çiçek'in 3 yıl boyunca üzerinde uğraştığı ve sonucunda yarattığı bir şaheser besteyi (sözler Sıtkı Baba'nın olabilir) siz şurada 3,5 dakikada harcadınız ya, helal olsun. Sözleri tatbiki de çok değerli ve derin felsefe içeriyor ancak, Haydar Haydar deyişinin yıllar geçtikçe daha da hayranlık uyandırması, hatta ününün sınırları aşıp Avrupa'ya Amerika'ya yayilmasinda sözlerinin mi yoksa bestesinin mi etkili olduğunu kendinize sordunuz mu? Sormadıysanız ben size soruyorum: Bu deyişi diğerlerinden ayıran, insanlar tarafından farklı bir yere konulmasını sağlayan bestesi midir? Yoksa sözleri mi? Hakan Yıldırım'ın dediğine aynen katılıyorum Ali Ekber Çiçek'e bir özür borclusunuz. Ruhun şad olsun büyük usta Ali Ekber Çiçek.
"turku kime ait" denmesi yanlış ifade olmuş. "Turku sözleri" denmesi gerekiyordu. Haydar türküsünün efsane olmasının sebebi tamamen müzikal kalitesinden ve ust seviye bir yapıt olmasındandır.
Ben yukarıdaki yorumu dinlerken, Haydar haydar türküsünün yazarının Sıtkı baba oldugunu , bestesini Ali Ekber Çiçek in yaptıgını gayet açık bir şekilde anladım. Bazı yorumlarda sanki Ali Ekber Çiçekin adı silinmiş gibi bir anlam çıkaranlar oldugu anlaşılıyor. Biraz daha dikkatli dinleyin. Bu türkü güzel ve sevilen bir türkü ve yazanı Sıtkı baba, besteleyenide Ali Ekber Çiçek tir.
"O türkü aslında kimin" başlığınızı görünce düşündüm ki; muslum filminde calan ve ilgisi olmayanlar tarafından da tanınmaya başlayan efsane bestenin aslında büyük bestekar ali ekber çiçek e ait olduğunu söyleyeceksiniz.
Elestiren cok tabi elestirilecek yank cok ama en azindan boyle degerli bi konuyu odatv nin gundeme getirmesi guzel olmus buna bagli olarak sultan cemalettin celebi yi biraz anlatsaniz iyi olurdu malum kurtulus savasi yillari cumhuriyetin kurulusu Ataturk ile iliskileri olan biri idi saygilar ...
Dedemden kaldı diyordu, biraz öyle halleri de vardı, belki ona geliş biçimi, aldığı kişi... tam bilgiye sahip olmayabilir de.... Dedemin diyordu. Ben de kendisine sormuştum.
Bir zamanlar büyük saygı duyduğum soner yalçını son dönemlerde sorgulamaya başladım,sanırım yılmaz özdil'ın soner yalçın'a karşı yaptığı keskin çıkışta haklıydım,önemli bir not;rahmetli cemile cevher ustaya olan kızgınlığına karşın 'haydar haydar üzerinde yaptığı emek dolu uzun çalışmayı takdir ve hayranlıkla anlatmıştı, BÜYÜK USTA ALİEKBERÇİÇEK VECEMİLE HANIMI RAHMETVEÖZLEMLE ANIYORUM
Eser hakkında bir makale için Bkz. Tolga Keskin, Bektaşi Âşıklarından Sıdki'nin ‘Düş Oldum’ Devriyesinin Tasavvufi Yorumu ve Müzik Alanındaki İzleri, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Sayı: 103, Ankara, 2022, sayfa.13-32.
Şiir; Mersin ili, Tarsus ilçesi, Yenice Nahiyesinde (eskiden Yenice köyü) yaşamış olan Alevi Bektaşi Türk, Sıtkı Baba'ya (Pervane Zeynel Abidin) aittir. Bugün Yenicede Sıtkı Babanın Türk aşiretinden Türk obaları, köylüleri oldukça çoktur. Beste; Hakk'a yürümüş olan rahmetli Ali Ekber Çiçek ozana aittir. Videodaki bilgilerin eksiği var, fazlası yoktur. Tamamı doğrudur. Bilgilerin altına imzamı atarım. Oda TV.'ye gerçek bilgilendirme yaptığı için teşekkür ederim. Saygılarımla. 33Mavi33
Ben bu odatv nin amacını anlayamadım. Derdi ne bunların bu kadar sorunun problemin içinde ne istiyorsunuz Ali Ekber Çiçek'ten. Yapacak haber mi kalmadı. Ali Ekber Çiçek şu anda yaşamıyor cevap verme şansı yok. Ben bu türküyü bu büyük ustadan duydum ve onu bilirim. Siz kendinize başka iş bulun. Ayrıca odatv yi her gün okurum ve ciddi bir haber yayını sanırdım bundan sonra sildim gitti.
Bu arada Soner Yalçın'ın Kara Kutu diye bir kitabını aldım yarısına kadar zor okudum. Müthiş reklamlar falan filan kitaba bakıyorsun sadece uydurma istatistikler rakamlar, şimdi çöpe atıyorum.
"Haydar türküsü Aşık Sıtkı Baba'ya ait" demişsiniz ya, üzüldüm. Bu kadar yanlış bir arada ve bizim yakınımız Odatv'den... Kaldırın bu görüntüleri, yandaş kanal gibi olmuş.
Halk Edebiyatı konusunda yeterli bilgileri olmadığı belli oluyor. Türkü değil nefes olmalıydı. Aslında tasavvuf edebiyatında "Devriye" türündedir. Nefesin sözleri Sıtkı Baba'ya aittir.
Arkadaş, hani tarikatlara, şeyhlere, şıhlara, müridlere, dervişlere, meczuplara karşıydınız. Yani şeyh veya halife Sünni ekolden olunca tukaka alevi ekolden olunca reklamını yap, nede güzel söylemiş Kastamonu nutkunda Mustafa Kemal Atatürk "iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz."
@@erkinegemenler9563 1- sözlerine "Bizdeki" diyerek başlaman açıkça ötekileştirici düşüncelerin olduğunu gösteriyor. Dolayısı ile ötekileştirildiğin zaman eleştirdiğin insanlardan bir farkın yok. 2- "Doğudaki" sözünle başka bir ötekileştirmenin içine giriyorsun ki bu daha da vahim bir haleti ruhiye içinde olduğunu gösteriyor. Bu ülkenin doğuşu batısı kuzeyi güneyi diye bir ayrımı mı var? Vatan diye bağrımıza bastığımız bu topraklar M.Kemal Atatürk'ün Misak-ı Milli ile çizdiği sınırlar değil mi? Bunun doğusu batısı mı var? 3- Sana göre senin değer verdiğin insanlar varsa eleştirdiğin insanların dünyasında da o insanların değer vereikleri insanların olabileceği gerçeğiyle empati kuramıyor musun? Sonuç; bağnazlığın ve fanatizmin her türü zararlıdır. Sünni bağnazlık nasıl kötüyse, alevi bağnazlıkta ne eksik ne fazla aynı derecede kötüdür. Aslında kızdığın şey bağnazlık değil, ötekileştirdiğin insanların sana karşı uyguladığı bağnazlık, yoksa aynı güç ve ortam elinde olsa belki kendi taasubunu insanlara dikte etmekten ve kendi taassubunun bağnazı ve fanatiği olmaktan bir an geri durmazsın.