"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve feraizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz." (RNK)
Hocam, öyle bir imtihan var ki , sanki imtihan yokmuş gibi imtihan. O kadar kaliteli bir imtihan ki hayran olmamak elde değil. Dünya ancak bu kadar güzel bir imtihan yeri olabilirdi. Geçmişe bakınca diyorum hiçbirşeyin yerini değiştirmek işime gelmiyor hepsinde muazzam hikmet varmış. 20 yıl önceki mesele bile bugüne bağlantılı imiş. Allahın ilmi harikulade. Her şey olması gereken gibi muazzam ötesi . elhamdülillah Es selamü aleyküm
Abi sizin bu sohbet-i niz Ruhtaki şevkat_ı münezzeh muhabbet " ,sevk" ,şevk " , lezzet " ,memnuniyet" , iftihar" ı münezzeh e benzettim.. Benzeri bizde de oluyor. Çünkü nekadar günahlarimızda devam etse sohbet izlemekten kendimi alamıyorum.
Hasan abi, yorum kısmını okuyorsan sana bir soru sormak istiyorum, abi 17 lema onuncu notada, su gibi hava gibi nur gibi diyor ya. Abi burayı çok merak ediyorum. Hepsi neyin açılımı. Geçen gün şöyle düşündüm abi doğru olma ihtimali varmı? Akıl yani vahiy ilham yoluyla gelen nur. Olabilir mi? Diğer kısımları hala çözemedim. Abi bu konuda başlı başına bir ders yaparmisiniz.
Abi şimdi tekrar dersi dinlemeye başlayınca aklıma getirildi olabilir mi ki, vicdan hem gayb gözüyle hem akıl ve kalp gözüyle bakıyor ve vicdanen de hissediyor o zaman bu su olabilir mi. Nur; vahiy, ilham. Su; vicdan, yani İslamiyet eylem fiiliyat ise, risalede İslamiyet suyu ile diyor o zaman su vicdan eylem de görünüyor ve hissediliyor. Ne dersin abi olabilir y
Tâlût, ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim onu tatmazsa işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka.” dedi. İçlerinden pek azı hariç, hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve onunla beraber iman edenler ırmağı geçince, (geride kalanlar) “Bugün bizim Câlût’a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yok.” dediler. Allah’a kavuşacaklarını kesin olarak bilenler (ırmağı geçenler) ise şu cevabı verdiler: “Allah’ın izniyle büyük bir topluluğa galip gelen nice küçük topluluklar vardır. Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/249)