Yiğitcan'ın verdiği bilgilerin çoğu doğru olsa da bakış açısında bir kısıtlılık var. Örnek olarak verdiği İngilizlerden gideceksem uzunca bir dönem Danlar, sonra Normanlar, şu an devam eden hanedan ise Alman kökenli. Aynı şekilde Kutsal roma imparatorluğu hanedanları çoğunlukla İspanyol, İtalyan kökenli oluyorlardı.(aile evliliklerinden kaynaklı İspanyol kraliyet ailesi veya İtalyan bir aile hak talep edebiliyor.) Yani Yiğitcan'ın özellikle kafatasçılık yapmıyorum diye belirtiği şeyi aslında avrupa hanedanlıklarıyla kıyasladığın istemeden yapmış oluyor. Avrupa hanedanlıkları hiçbir zaman bu aile anlayışları yüzünden merkezi bir yönetimi milliyetçilik akımları başlayana kadar sağlayamadılar. Özellikle Fransızlar olmak üzere çoğu Avrupa hanedanlığı, Osmanlıların hanedanlık sistemlerini ve merkezi otoriteyi bu kadar büyük coğrafyaya rağmen sağladıkları için övgüyle bahsederler. Burada bunun sebebi olan papa, bir hanedanlığın diğer hristiyan devletlerin üzerinde mutlak hakimiyet kurmasını engelleyen kurallarda var tabi.(Hatta çoğu tarihçi bireyselliğin avrupa milletlerinde çıkma nedenini bu otorite eksikliğine bağlar.) Şimdi Yiğitcan'ın bölümü gereği fazla bilmişlik taslamak istemedim ama tarihsel bilgisi biraz eksik. Osmanlıyı belli ki iyi araştırmış fakat genel dünya siyasi tarihi bilgisinin baya bir eksik olduğunu söyleyebilirim. Osmanlıya yaptığı bu Türk değil iddialarının daha beteri avrupa hanedanlıklarında var çünkü. Adamları baya başka dil konuşan hanedanlar yönetebiliyor. Osmanlı ise devşiriyor ve kendi kültürünü empoze ediyor. Ek olarak Osmanlı hanedanlarının alayı yabancı kadınlar iddiası tam olarak doğru değil. Oranladığımızda %70'i buluyor yabancı kadınlar. Birde bunların isimleri bile tarih kitaplarında yok, ünvanları olan valide ismiyle kayıtlara geçerler. Bilinen isimlerde cidden yönetimi ele geçirebilmiş veya sultanla nikah kıyacak kadar ileri gidenler olabiliyor. Bunlarda çok dikkat çektiği için aslında Osmanlıda bu kadınların doğurduktan sonra işlevlerini yitirdiklerini sancak sistemleri ile ayrıldıklarını biliyoruz.(Misal Fatih asıl annesini zar zor hatırlar) Tarihçilerin Osmanlıyı devşirme sistemi ile övmesinin sebebi de zaten bu. Avrupa gibi tamamen farklı kökenden hanedanlıkla yönetilme durumu yaşamıyorlar.(İngiltere'de 200-300 yıl İngilizce bilen hanedan yok, halk ile iletişime geçmek için çevirmen ihtiyacı duyuyorlar.) Tamamen kendi kültürüne adapte ediyorlar ve direkt olarak bir Türk soyları olmadığı için öyle orada burada hak talep edemiyorlar. Merkeziyeti sağlayan en büyük etmenlerden biri bu zaten. Taht kavgası çıkmasın diye kardeş katli olan bir sistemden bahsediyoruz. 2. ekimi de son 400 yıl çok kötü yönetildi iddiasına yapmak istiyorum. Yine iyi tarihçilerinde sıkça söylediği gibi Osmanlı kötü yönetilmedi, aksine hanedanlık olarak, koşullarında avrupa hanedanlıklarından çok daha başarılılar. Emrah Sefa Gürkan bunun için biz geri gitmedik, onlar ileri gitti der. Bireysellik kavramı, pozitifizm nasıl doğdu araştırmanızı öneririm. Bunlar yönetim sayesinde doğmuş şeyler değil Avrupada. Yönetimin gevşekliği ve otoritesinin zayıflığı sayesinde doğmasına imkan verilmiş anlayışlar. Bunun için Çin tarihini de araştırmanızı öneririm. Sonuçta Avrupa başarılı oldu diye sanki çok iyi yönetimleri vardı anlayışı yine bir Türkten çıkar zaten(Devlet, lider bazlı düşünme) 1000 yılı geçen Avrupa tarihini oturup burada anlatamam fakat detaylı okuyan biri pozitifizm çağı dahil kötü yönetimlere sahip oldukları ve bu otorite eksikliğinden özellikle kapital yapıların kurduğu bilimsel, sanatsal kuruluşların otorite kazanmasına müsaade etmek zorunda kalmaları. Halkın taleplerine cevap vermek zorunda kalmaları(Osmanlı yılda 3 isyan bastırmadan rahat edemiyor, o isyanlardan biri Avrupa devletlerinde çıkınca, çoğunluklar kraliyetler geri adım atmak zorunda kalıyorlar.) gibi sebeplerle doğal olarak gelişen bir şeyi izleyip, uyum sağladı Avrupa sadece. Ki bakarsanız bu sırada Osmanlı, Çin gibi hanedanlar kahkaha ile Avrupa devletlerine gülmekle meşguller. Hatta İngilizler Hong Kongu işgal ettiklerinde hala Çin Avrupa hanedanlıklarına kahkaha ile gülüyordu.(Bu arada ele geçirenler yine kendi büyük ordularına sahip İngiltereye bağlı özel şirketler aslında.) Kısacası hardcore kapitalizm win. Yani Osmanlı çok iyi bir monarşi hanedanlığına sahip olduğu için, halk ezildi, diğer düşünceler bastırıldı. Tek tipleşme oldu ve bunun acısını kaotik olan Avrupa yıllar sonra bilim efendi bilim diye gelince yaşadı. Ki teknolojik geriliğine rağmen, Avrupa ordularını çok kez yendiği de olmuştur Osmanlının.(Coğrafı keşifler kısmına da girmek isterdim ama yazı zaten okunmayacak kadar uzadı.)
knk millet burada chill muhabbet dinlemeye geliyor. whatever floats your boat ama sanmıyorum ki verdiğin emeğin, ilgi cinsinden karşılığını alasın 4 paragraf yazınla.
abi her hafta pazar gecesi değil de pazartesi sabahları yayın tekrarını izleyip katılıyorum. gece 11 den sonra beynim fişini çektiği için tatsız bi şekilde yayına katılmayıp sabah dinç bir şekilde dinlemek daha güzel geliyor.
Abi o sert tükürmeyi ağzında biriktirip çalışsan daya kolay ama balgamın yoksa da diş arasından çene kasınla dilinle dişlerine bastırarak tükürüyorsun balgamın varsa yine çene kasınla ağzını tam açmadan diş arasından çat diye atacaksın