Değerli Kardeşlerim Kanalımıza abone olarak, paylaşarak bizlere destek olabilirsiniz Facebook; / infitar1 #recepbaltacı #iman #takva
Опубликовано:
16 апр 2020
Поделиться:
Ссылка:
Скачать:
Готовим ссылку...
Добавить в:
Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 210
4 года назад
Bizim Davamız Beşeri Değil ki Umudumuz Kırılgan Olsun Selam Olsun Tağutları Tekfir Edip Allaha İman Edip Sonra Dosdoğru Olanlara Allah razı olsun kardeşim
Eğer öldüysen ALLAH sana rahmetiyle muamele eylesin, yok eğer ölmediysen ve zordaysan Rabbim seni kurtarsın ve feraha ailene sevdiklerine kavuştursun... Allahümme Amin.
ALLAH senden râzı olsun güzel insan (Rahman ve Rahîm) olan Rabbimiz seni düşmüş olduğun o mahpus damından hayırlı güzel bir şekilde kurtarsın.... (Allahümme Âmîn Elhamdülillâh-i Rabbilâlemin, İnnâ lillâh-i ve innâ ileyhi Râcüûn)
Okadar güzel bir noktaya değindiniz ki hocam Allah razı olsun sizden. İşte hadisleri ayetleri gereği gibi bilmeyince, bu gevşekliği şeytan bizlere imanın yokolması gibi Allah'ın bizi terk etmesi gibi vesveseler vererek bize galip geliyor, inşallah her daim bunun bilincinde olmayı Allah cc bizlere nasip etsin…
Abdülgani Nablüsi hazretleri buyuruyor ki: İman, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine kalbin inanması ve inandığını dil ile söylemesi demektir. Bu bilgilerin her birini araştırmak ve anlamak lazım değildir. Mutezile fırkası, herbirini anlayıp inanmak lazımdır dedi. Ayni, Buhari şerhinde diyor ki, en derin âlimler, mesela Ebül-Hasen Eşari, kadi Abdülcebbar Hemedani Mutezili, üstad Ebül-İshak İbrahim İsferaini ve Hüseyn bin Fadl ve daha birçokları, (İman, açıkça bildirilmiş olan şeylere yalnız kalb ile inanmaktır. Dil ile söylemek ve ibadetleri yapmak iman değildir) dediler. Sadeddin-i Teftazani de (Şerh-i akaid) kitabında böyle söylüyor ve Şems-ül-eimme ve Fahr-ul-islam Ali Pezdevi gibi âlimlerin dil ile ikrar etmenin de lazım olduğunu söylediklerini bildiriyor. Kalbdeki imanı dil ile söylemek, müslümanların, birbirlerini tanımaları için lazımdır. Söylemeyen de mümindir. Ameller, ibadetler, imandan parça değildir. Âlimlerin çoğu, mesela imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri böyle buyurdular. İmam-ı Şafi’i ve bazı âlimlerin iman; inanmak, söylemek ve ibadetleri yapmak demeleri olgun olan imanı bildiriyor. Müminim diyen kimsenin imanlı olduğu sözbirliği ile bildirilmiştir. Rükneddin Ebu Bekir Muhammed Kirmani Buhari şerhinde diyor ki, ibadetler imandan sayılınca, iman azalır ve çoğalır. Fakat, kalbdeki iman azalmaz ve çoğalmaz. Azalan, çoğalan bir inanış iman olmaz, şüphe [zan] olur. İmam-ı Nevevi inanılacak şeyleri inceleyerek, sebeplerini anlamakla iman artar. Ebu Bekri Sıddıkın imanı ile, herhangi bir kimsenin imanı bir değildir dedi. Bu söz, imanın kuvvetli ve zayıf olmasını göstermektedir. İmanın kendisi azalır ve çoğalır demek değildir. Hasta insanla, sağlam insanın kuvvetlerinin bir olmaması gibidir. Her ikisinin de insanlığı birdir. İnsanlıklarında azlık çokluk yoktur. İmanın azlığını çokluğunu bildiren âyet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri, imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri şöyle açıklamaktadır: Eshab-ı kiram imana gelince, her şeye topluca inanmıştı. Sonra, zaman zaman birçok şeyler farz oldu. Bunlara birer birer inandılar. İmanları böylece, zamanla çoğaldı. Bu hal, yalnız Eshab-ı kiram içindir. Sonra gelen müslümanlar için, imanın böyle artması düşünülemez. Sadeddin-i Teftazani hazretleri buyuruyor ki: Kısaca bilenlerin kısaca inanmaları, etraflı ve inceliklerini bilenlerin etraflı inanmaları lazımdır. İkincilerin imanları, birincilerinkinden elbet çoktur. Fakat, birincilerinki de, tam imandır. İmanları noksan değildir. (Şerh-i akaid) İmam-ı Matüridi hazretleri buyuruyor ki: İbadetler imana dahil değildir. Farzların farz olduğuna inanıp, tembellikle yapmayan kâfir olmaz. Mümin ne kadar büyük günah işlerse işlesin imanı gitmez. Ancak farzlara ve haramlara, olduğu gibi inanmak lazımdır. Emir ve yasaklardan herhangi birine inanmamak veya hafife almak veya alay etmek, değiştirmeye kalkışmak imanı giderir ve sonsuz olarak Cehennemde yanmaya sebep olur. Abdülgani Nablüsi hazretleri buyuruyor ki: Sözün kısası, imanın kendisi azalmaz ve çoğalmaz. İmanın kuvveti çoğalır. İbadetlerin az veya çok olması ile imanın kemali, kıymeti değişmektedir. İmanın azalıp çoğalacağını bildiren âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere böyle mana verilmiştir. Vehhabilerin ibadetleri kabul edip de, tembellikle yapmayana kâfir, müşrik demeleri, Ehl-i sünnet olmadıklarını göstermektedir. (Hadika)
Tanimadim o qrupu Qardas sen izlemisense bilersen bezi videolarina baxdim birsey anlamadim.Eqidesi haqqinda deyib nese? Bele faydali elmli danisir ama esas eqidedi Indi heckime guvenmek olmur.Bilmir insan kime inansin kimin dalinca getsin?
Allah size rahmetiyle muamele etsin her daim yardımcı olsun göğsünüzün sekinet imanınızın en son derecede olmasını nasip etsin canınızı ancak mümin ve şehit olarak alsın Allah razı olsun...
YORGUNLUK için ilaç ; Yatmadan önce sağ tarafta yatıp, 33 (otuz üç ) Subhanallah 33 (otuz üç) Elhamdülillah 34 (otuz dört ) Allahu Ekber demek sünnetdir. Bu yorgunluk için peygamber efendimiz asv'in kızı Fatıma ra annemize öğrettiği zikirdir. KÜTUBU-SİTTE
AMIN ! Allah senden ve sizlerden razı olsun hocam !! Resmen göz yaslarim geldi sevinçten.. Ben kendimi hep hapı yuddum insanlardan sayiyorudum.. Ama bugün senin bu verdiğin ders den dolayı...içime az rahatlik geldi.Tesekkür ederim hocam. Allah razi olsun !!
Es Salamun Aleykum və rahmatulla Allah sizdən razı olsun hocam.bu sorunun cavabını cok aramisdim indi sizdən isitdim.azerbaycandan izliyorum .sizi cok zevkle
Amin, Jazakumullahu khayr Mahlesef (artık;) herkese sadece Allah swt amel edip ondan zevk alması yetmiyor, mutlaka zevk bulabilmek/alabilmek için diğer yararlarını/faydalarını „düşünmekteyiz”. Ne yazıkki (hele;) „yardımda“ daha kritik düşünülmekte. (Her türlü „Konuda“) Barekallahu feekum
Arkadaşlar sizden bi ricam olacak.ben bişey için yemin ettim sonra bozdum yeminimi kefaret orucu tutmam gerekiyor bi türlü tutamıyorum lütfen dua edin ramazan gelmeden tutmam lazım lütfennnnnnn