Hocam şu an Almanyadayım ve dediklerine sonuna kadar katılıyorum. Özellikle bireyci ve toplumcu muhabbetine. Ağzına sağlık, hem iyi hem de mutlu hissettirdin. Devamı da mutlaka gelsin. Seviliyorsun.
Almanya’da hem erasmus hem de kısa da olsa staj yapmış biri olarak hocanın söylediği dili konuşmak durumu da çok önemli açıkçası ben duygu ve düşüncelerimi Almanca olarak çok güzel ifade edemiyorum, ileride de daha iyi edeceğimi düşünmediğim için döndüm. Belki ingiltere olsa çocukluktan bu yana daha haşır neşir olduğum bir dil olduğundan kendimi daha rahat hissedebilirdim ama bilmediğin sonradan öğrenmeye çalıştığın bir dil ile ömür geçirmek bana hep eksik yaşayacakmışım hissini vermişti. Tabi ki herkesin duygusu ve düşüncesi farklıdır. Herkese selamlar.
Yurt dışı için söylediklerine imza atarım. Kendim ülkeden ayrılalı nerdeyse tam 6 ay oldu ve hocanın dediği noktadayım. Herkes keşke dememek için denesin ama olmuyorsa da zorlamaya gerek yok.
Birisi sohbete Kürtleri şimdi anlamışsınızdır yazmış. Ben doğduğumdan beri hiç bir Kürt’ün otobüste Kürtçe konuşmasından dolayı zorbalığa uğradığını görmedim. Aynı şeyin Almanca, İngilizce, İspanyolca konuşan insanlara yapıldığınıda görmedim. Sadece artık çok fazla Suriyeli var olduğu için Arapça konuşan insanlara ayar olmaya başladık.
@@nofeelaudaz2015Ben sunni, beyaz, erkek, devletin en iyi okullarindan okumus ve ulkenin batisinda gelen biri olarak bu laflara katiliyorum. Ozgurlukler anlaminda ben bu ulkenin kremasini yedim hep. Ama en iyi Kürt asimile olmus, kendi dilini konusamayan, kendi orf adetlerini yerine getiremeyen yani benim gibi yasayan biri olarak gorulduk. Bugun Avrupali da asimile olmus Turk e cok sempati duyuyor. Ama fark biri calismak yuzunden oradaz oburu kendi vataninda ayrimcilik goruyor.
Bu videoya İngiltere’de iş yerimde mola için oturduğumda denk geldim ve kendi yaşadıklarımı ve düşündüklerimi aktarmak istedim, yaklaşık bir yıl önce master eğitimi için İngiltere’ye taşındım gelene kadar Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal şartlardan kurtuluyorum diye düşünüyor ve çok heyecanlanıyordum buraya geldiğim ilk günden itibaren ingilizce’de home sick denilen bizim tabirimizle “gurbetlik” duygusunun içine düştüm yaşadığım evde benden başka 10 kişi vardı ve hiçbirisi Türk değildi, Türkiye’den kaçıp gelen ben yana yakıla Türk bir arkadaş arıyordum o sırada farkına vardım ki ben insanlardan değil şartlardan kaçıyormuşum her neyse o günlerden sonra Türk arkadaşlar edindim part time işe girdim ama Hasan’ın dediği gibi burda yabancı olduğunuzu hissettirmek için çaba sarf etmeseler de “en iyi tabirle” sizi görmezden gelerek o gruba ait olmadığınızı hissettiriyorlar onun dışında kültür zaten tamamen farklı. Master sonunda birçok Türk arkadaşım geriye döndü ben kaldım başarmaya çalışıyorum ama gerçekten bizim gibi sosyal çevresiyle yaşayan insanlar için bu tarz ülkeler çok zor, gelmeyin demiyorum ama özellikle kuzey avrupa ülkelerine gitmeyi düşünyorsanız iyi düşünün, mümkünse Türk popülasyonu mevcut bir şehir seçin ki muhabbet edecek birisini bulabilesiniz.
Bu yırtıklık bireycilik toplumculuk meselesinde ayrıca şöyle de bir durum var. İnsanlar içe dönük veya dışa dönük olabilirler. Ama içedönük birisi olarak dışa dönük davranmayı hayatın olağan akışı içerisinde öğrenmiş olabilirsiniz. Hoca özünde içe dönük kendi halinde basit hobileri olan bi adam. Ama hayat ona ihtiyacı olduğundan yırtık olabilmeyi , atılgan olabilmeyi öğretmiş. Ama böyle olmaya mecbur olduğu avrupada bu yüzdendir mutlu olamamış zannımca
abi keske yayın gecmisi izlemeyi sadece aboneler yapmasan twitchte.. sınava hazırlanıyorum o yüzden yayınlara girecek vaktim olmuyor. arada bi boslugum oldugunda izlemek istiyorum ama sadece aboneler izleyebilir diyor...
beyler mesela iki örnek düşünün. rastgele atıyorum şimdi. avusturyadayım. oranın yerlisi olan birinin sahibi olduğu markete bakkala gidiyorum. üç beş bir şey alıp kasaya geliyorum. kişinin kendisi ya da her gün oradan alışveriş yaptığım kasiyer kişi olsun karşımda. en fazla samimi olacak muhabbet naber, nasılsın, bugün iyi görünüyorsun, aldığın şu ürün hakkında şunu diyorlar ama ben şunu kullanıyorum, sokaktan geçeni tanıyor musun değişik biri vs. türkiyedeyim. bakkala gidiyorum. harun abi naber diyorum. geçen sokaktaki sesler neydi diyorum. sorma oğlum şu ahmet var ya köşede oturan karısını dövüyormuş p.ç falan diyor. yok ya falan diyorsun. benim bilmem kim enişte de öyleydi açtık davayı attırdık içeri falan diyorsun bir sürü muhabbet. alışık olduğumuz şey buna daha yakın. devlet dairesine gidip de işinin yapılmasını beklerken bile oradaki memurla ufak tefek konuşmaya çalışır türkler. aradaki konuşmamadan kaynaklı soğukluk gitsin de biraz daha samimi ortam içinde iş yapılsın diye. bazen bu kadar muhabbetin içinde bu durum daraltıyor olabilir türkiyede yaşayanları ama işte asıl yurtdışına çıkınca ya da bu türden çok fazla samimiyetin muhabbetin olmadığı bir ortamda yaşayınca böyle bir eksiklik yaşıyorum farkındalığı gelebiliyor. uzun süre yalnız yaşamakta da benzer bir durum vardır genelde. çok farkında olmayanın birebir deneyip yaşamadan kavrayabileceği bir şey olması zor.
Gurbette dogmus, buyumus biri olarak anlattiklarini cokca gormus biri olarak bunlari anlattigin icin, en azindan gurbetcilerinde bazi zorluklari yasadiklarini soyledigin icin tesekkur ederim
Cok dogru konusuyor. Ben almanyadayim, avusturadaki kadar kotu degildir bura ama yinede sorun yaşiyorsun.Türkiye de doğdum almanya büyüdüm. 21 senedir ordayim.
cok haklisin isvicrede yasiyorum ogretmenler bile bana arada mobing uyguluyor kötü Almanca yazdigim zaman kadin bagirarak benim hatami söylüyor kucuk dusuruyor daha neler neler sayarim ama iyi insan olanda var
Bu ilk dakikalardaki muhabbettin birebir aynısını çok hakli konuşan tombik bir yayinci abim daha yapmıştı. Artik kesin eminim Avrupa'daki her şehirde rahat rahat dolaşabilecegime
Baskanin genel tespitler dogru ama ornekleri yanlis - kendi verdigi ornekte bile belki tek tek gitseler 15 kisi toplu yerine 1 degil 5 kisi orada kalirdi.
Kardesim 5 yildir Avusturya’da yasiyorum, bir kere bile bi irkciliga ne sahit oldum ne de bu kadar koyu sekilde duydum. Yani seni bilmesem salliyosun sanicam.
Avrupa yaşanacak yer değil ya cidden. avrupada yaşayacağıma türkiyede yasarım. almanyaya gittim geri geldim ben de. saçma sapan şeyler var ve öyle çok da avantajı yok. avusturyanın çok daha ırkçı olduğunu da biliyorum. almanya yine bir tık daha medeni.