PEEL 50
Man Adası İngiltere ve İrlanda arasında bulunan her yıl dünyanın en cesur motosikletçilerinin katılmaya cesaret edebildiği motosiklet TT parkurunun düzenlendiği adadır. 1940'ların sonunda Cyril Channel tarafından Man adası'nda bulunan Peel mühendislik denizcilik ve otomotiv sektörüne fiberglas parçalar tedarik eden küçük bir şirketti. Yolları dar ve virajlı olan Man adası standart otomobiller için pek uygun değildi. Bu nedenle rüzgarlı Ada yollarında kullanmak için bir mikro araba tasarlamak istedi. Şirket 1962 yılında tasarladığı 3 tekerlekli Peel P50 ile otomobil pazarına girdi.Peel'in en ünlü arabası P50 2010'da Guinness Rekorlar kitabına şimdiye kadar üretilmiş dünyanın en küçük seri üretim arabası olarak yerini aldı.Aynı zamanda P50 Man adasında üretilen tek arabadır.
3 tekerlekli bu araç sadece 1 metre yüksekliğinde 1 metreden daha az genişlikte ve 134 santim uzunluğundaydı.P50, sağ tarafa monte edilmiş hava soğutmalı 49cc tek silindirli motorla çalışıyordu. 4,5 beygir gücündeki p50'nin en yüksek hızı saatte 62 kilometreydi.. Üç tekerlekli bu araçta 5 inç gençliğinde jant ve lastikler kullanıldı. Tek bir far ve gövde temelde tek bir parça fiberglas kabuktan oluşuyordu. İçeride sadece bir k kiişilik oturma yeri ve alt tarafta ise gaz ve fren pedalları mevcuttu.. Bununla birlikte direksiyonun yanında vites değiştirebileceğiniz bir kol bulunmaktadır.Peel P50, 3 vitesli olup bu araçta geri vites yoktur. Geri vitese geçme ihtiyacı doğduğunda arka gövdeye takılı krom kaplamalı geri vites kolu bulunmaktaydı. Sürücünün arabadan inerek geri vites koluna gidip arabayı tutup döndürmesi ve sonra tekrar binmesi gerekiyordu. Şirket, P50'yi Londra'daki 1962 Earls Court motosiklet fuarında görücüye çıkardı.P50, Bir yetişkin ve bir alışveriş çantası taşıyabileceği neredeyse yürümekten daha ucuz olacağı şeklinde tanıtıldı. P50 dragon red, dragon wight ve Capri blue olmak üzere üç renk olarak üretildi. Başlangıçta P50, 199 sterline satıldı. Bu da bugün yaklaşık 5.000 TL anlamına geliyor. Ancak gerçekleştirilen tanıtıma rağmen, beklenilen satış sayısına ulaşılamadı. 1962 ile 1965 yılları arasında bu üç tekerlekli araçtan tahminen 47 adet üretildi ve bunların 30'dan azının günümüze kadar geldiği biliniyor.
Son derece yaratıcı olmasına rağmen P50 bir kişinin zor sığabileceği genişlikteydi.Sürüş esnasında motorun çıkardığı gürültülü ses rahatsız edecek şekilde fazlaydı. Ayrıca aracın hızlanması yavaştı ve bir kaza durumunda sürücüye yeterli koruma sağlamıyordu. P 50 tüm bu eksikliklerine rağmen tamir ve bakım işlemleri ekonomik ve kolaydı. P 50'nin satışlarının yeterince gerçekleşmemesi nedeniyle şirket 1974'te kapılarını kapadı. Ancak P50nin hikayesi burada bitmemişti.
2007 yılında BBC kanalında yayınlanan eski Top Gear programının sunucusu Jeremy Clarckson'ın, Peer P50' yi BBC merkez binası içerisinde ofisler arasında sürdüğü programın yayınlanması ile P50 dünyanın en ünlü mikro arabalarından biri haline geldi. Aracın Top Gear programında görülmesiyle şirket P50'yi 2011 yılında yeniden üretime aldı.Peel 50, 2011 yılında yeni gövde tipleri, modelleri ve güncellenen motorları ile yeniden hayat buldu.
P 50'nin iki ana nesli vardır. 1960'lardan kalma orijinal arabalar ve 2011'den beri üretilen modern arabalar. Şimdi iki nesil arasındaki farklılıkları görmeye başlayalım. Orijinal otomobiller sağ tarafa monte edilmiş ha hava soğutmalı 49 CC tek silindirli motorla çalışır. En yüksek hızı saatte 61 kilometredir.Peel P50'nin modern versiyonu benzinli ve elektrikli olmak üzere iki seçenek şeklinde piyasaya sürülmüştür.Benzinli versiyon 49 cc'lik 4 zamanlı bir motorla ve elektrikli model jelleşmiş elektrolit pillerle birleştirilmiş bir elektrikli mopet motoru ile çalışır. Her iki modelin de en yüksek hızı saatte 45 kilometredir. Orijinal modelde pedal direksiyon simidi vites değiştirici bulunmaktadır. fakat tasarımcılar p50'nin herhangi bir yol hız sınırını aşamayacaklarını inandıkları için hız göstergesi koymamışlardı. Modern versiyonlarda 2 pedal bir direksiyon simidi vites değiştirici ve bir hız göstergesi vardı.Peel 50' bin ülkemizin otomobil piyasına girdiğini düşünün.Bu araç Türkiye trafiğine çıksana ne olurdu?
16 окт 2024
