İhmal Edilebilir Nasihatler | Yabancı | 24. Bölüm  

Nasihatlerinizi hem okuyup hem dinliyorum. Ufuk açıcı ve yol gösterici, ihmal edilmemeli bence. Yüreğinize sağlık, Allah uzun,bereketli ömür versin

Ne güzel bir insandır bu kişi böyle saygideger ve çok sevgili alev Alatlı hanımefendi

30 yıldır okuruydum ama bu programları izledikce anliyorum ki Alev Alatlı sadece ulkemiz icin devil dunya icin buyuk bir kayıp😢

Alev Alatli ya Suriye göçmenlerinin üzerinde durmamak lazim demek yerine bununla ilgili ciddi eğitim ve ekonomik politikalar hazırlamak lazım demesi yakışırdı

Hayatımız kut-lu olsun

ses çok kısık bu program

👍👏

27:27 :DDDD

Milyonlarca Suriyelinin , binlerce Afgan'ın , Pakistanlının bu ülkeye gelip yerleşmesini önemsizleştirmek , ülkemizin güvenliği açısından sorun yokmuş gibi görmek , küçümsemek , benim de bu programdaki fikirleri küçümsememe yol açar...

Nasihatlerinizin hiç birisi ihmal edilebilecek cinsten değil 🙂

Ders 24

Bilgisine ve ilmine inandığım iki kişiyi dinlerken dahi zihnimi tamamen kapatıp denilen şey ne ise doğrudur diyemiyorum. Gerek insan toplulukları gerekse hayvan toplulukları içerisinde yabancı her zaman şüpheyle karşılanır. Çünkü geçen bölümlerde dediğiniz o muhitçilik, kişinin kendisini güvende hissettiği alan ve yerleşik yaşamdan dolayı geleceğini de aynı bölgelerde inşaa etme kaygısı onda bu şüpheyi doğurur ve de besler. Suriyeli göçmenleri boşverin , kaşımayın demek sizin ilminize hiç yakışmıyor. Birileri kaşıyor lafı ve bizden ne eksildi? Sorusu, maalesef tahsilinize ve çok iyi hakim olduğunuza emin olduğum sosyoloji bilginize yakışmıyor. Toplumlar daima bir inşaa halindedir, toplumlara daima açık ya da kapalı şekillerle müdahaleler edilir ve toplumlar daima değişir. Bu değişim içinde bulunduğumuz dönemde hissedilmese de geriye dönüp baktığımız beş yıllık periyotlarda ve ileriye dönük düşündüğümüz zamanlarda kendisini mutlaka hissettirir. Bu sizin bizim gibi gençlere daima öğütlediğiniz farklı pencereler fikri ve bir şeyi evveline kadar götürüp inceleme bilincine de terstir. Bahsettiğimiz göç yüz bin insan değil tahmini 10 milyon insandır. Türkiye nüfusunun %12’si kadar bir ilave nüfus kazanmıştır. Böyle bir ilavenin nasıl hayatımıza,geleceğimize etki etmeyeceğini düşünebilirsiniz. Bizim doğurganlık oranımız her geçen gün düşerken göç ile gelen kitlelerin doğurganlık oranları bizi üçe dörde katlar durumdadır. Bunun geleceği ve kontrolü nasıl planlanmaz? Bir sosyal bilimci bunu nasıl denklemlerine katmaz şaşırıyorum.