Dayım sürekli ağlıyor! Arkadaş bir sürü ineğim var diyor ama zarar ediyorum diye ağlıyor! Şehre gider misin diyor hayır diyor, oğullarımı düşük maaşla çalıştırmam biraz daha fazla para alırım diyor! Madem zarar ediyorsun çocuklarının maaşlı çalışmasına neden yanaşmıyorsun???
Dayım 250 dönüm ekiyor 40 50 inek yevmiye balya nakliye koyun hepsi var ama geçinemiyormus sigortasını ödeyemiyormus şu köylü insanı hep ağlıyor gerçekten büyük sorunu olanlar var
önemli olan bu dünyada rızkı bulabilmek , her insan rızkını elindeki olanaklarla bildiği , sevdiği işinden kazansin , hayatin sakin , stressiz rızkın ise helâl yoldan
Hayvancılıktan anlamayan yani sözüm meclisten dışarı hayvanların sadece yem maliyeti yok saman , veteriner , ilaç vs hayvancılık günümüzde kazancı gittikçe azalıyo sebebi ne ? Artan yem maliyetleri artan saman maliyetleri artan veteriner maliyetleri hayvancılık hesap makinasıyla her zaman kar ettirir bir işletme nasıl kar eder ? maliyetlerini ne kadar az tutarsa o kadar çok kar eder ama bu gidişle hayvancılık az kazandırmaya başladı hayvancılık yapan kimsenin devletin verdiği buzağı desteklemesine ihtiyacı yok devletin yapması gereken işletme sahiplerinin maliyetlerini düşürmesi gerekiyo ama maalesef devletimiz zengini zenginleştiren fakiri fakirleştiren bir politika uyguluyo Not:hayvancılık kar etmiyo desem yalan olur.
Memleketimin insanı, süt ekmek yedirmiyor besiye dönecek, et kazandırmıyor koyuna dönecek. Ayağını yorganına göre uzatmazsan hiç bir işte kâr edemezsin. O yolu asfalt olmayan köylerin muhtarlarına sor bakalım neden köyünün yolu asfalt değil diye?
İneğin yemini mi az verelim ne yapalım ortalıkta ayak uzatacak yorgan kalmadı köylülerin şehirliler gibi hayatı yok zaten israf edenler şehirliler köylü elindekinin kıymetini iyi bilir tabiki ne kazandırıyorsa o işi yapacak hobi için sütçülük yapılmaz kasaplık kuzu beslenme bu işin içine girmeyen bilmez bu çileleri
evet benimde kafam oraya takıldı 50 tane ineği var ve zarar ediyorum diyor nasıl oluyor anlamıyorum 1 inekten günlük 10 tl bile kar etse 50x10=500 yapar 30 günde 15 bin tl yapar aklım almıyor valla
@@gokboru951 versinler bana 50.inek 250 dönümde tarla versinler dediğim hesabı rahat kazanırım amma velakin buralara kadar gelmek çok zor 50 orjinal pedigrili inek nerden baksanız şuan 1 milyon tl yapar sorun şu bizim çiftçimiz çok ağır şartlar altında çalışıyor doğru bende çiftçi çocuğuyum ha bana sorsanız bu işi yaparmıyım yapmam çünkü 365 gün boyunca bu hayvanların başında beklemek zorundasınız...
0 dan gelmiş 50 adet hayvana sahip olmuş 2 çocuğunu üniversite okutmuş. Evinden arabasından traktörün den haber yok birde ağlayıp duruyor. Şükür yok kanaat yok Allah ıslah etsin.
Hayvan yemi satışında KDV % 3 olmalı. Tamamen yerli üretim olan yemden ise % 1 olmalı. Tarım sektöründe kullanacak örneğin güneş enerji paneli, elektrik motoru vb. % 18 KDV üstüne bir çoğunda özel tüketim vergisi, gümrük vergileri, sertifikasyon vergileri, vb. binlerce kalem vergi vs. üstüne bindikçe 20 Bin Lira olacak güneş enerji sistemi oluyor 80 Bin TL! Bunda en azından % 75 yerli üretim yapanın sattığı mala % 5 KDV dışında hiç bir şey eklenmese, ithal gelene de sadece % 10 KDV eklense de çiftçi, hayvancı vs. alsa ne olur! Enerji sıkıntımız var diyoruz, 10 KW elektrik üretecek güneş enerji sistemi 80 Bin TL'yi buluyor. Neden çünkü hükümet bu ürünlere yüzlerce farklı vergiyi defalarca alıyor! Bu çiftçi/hayvancı ihtiyacı olan motoru, makineyi, ekipmanı, güneş enerjisini, traktörü aracı vergisiz veya çok düşük vergi ile alsa ne olur! Belirli ölçü altında tarla (örneğin 50 Dönüm altı) olan çiftçiye, 100 Altı hayvanı olan hayvancıya destek daha fazla verilse ne olur. Destek verilirken hiç bir halt ekmeden binlerce dönüm tarla gösterip sonra aldığı devlet teşvikleri ile Antalya'da otel yaptıran, 5 Milyon Jipe binen sahtekarlar denetlense ne olur! Tarım bakanlığı yıl içinde gerek iç piyasada tüketilecek, gerek se ihraç edilecek ürünlerin miktarlarını belirleyip çiftçiye ekim öncesi danışmanlık verip, bölgesine, yerine, talep olacak miktara göre ürünleri belirleyerek diktirip biçtirse ne olur! 1 Yıl Soğan fiyatı 10 Lira oluyor ve o sene pahalı diye herkes topluca soğan ekiyor. Bu sefer de mahsul zamanı Soğan düşüyor 1 Liraya bu sefer patates 10 Lira oluyor! Çiftçinin/(hayvancının % 90'ı 1 Lira kar edemiyor, borç harç iş yapıyor! Halk desen yiyecek gıda bulamıyor fiyat aşırı pahalı! Ama öte yanda bir % 10'luk kesim binlerce dönüm arazide (Çoğu holding vb.) işletme) binlerce dönüm araziyi teşvikler vs. derken nereyse beleşe ekip üretiyor, sonra 1. Sınıf en kalitelik ürünü Avrupa'ya ihraç edip Milyar Dolarlar götürüyor! Üreten çiftçi para kazanamadığı gibi biz Türk halkı 3. Sınıf kalan ürünü en yüksek fiyatta alıyoruz! Yerli tohum satışı neden yasak! Sözde güya ithal tohum gibi verimli değil! Bırak sen buna çiftçi karar versin. Adam kimden istiyor ise tohumu ondan alsın! Zarar ederse kendisi bilir! Tabi yerlki tohumun sürekli mahsulden yeni tohum verdiği (Sadece 1 kereliğine tohum maliyeti ödendiği), bu tohumlardan çıkan ürünlerin gerek dayanıklılık, gerek verim, gerek lezzet olarak ithal tohumdan kat kat iyi olduğunu hepimiz biliyoruz! Çünkü kendi aramızda takas edip kendimiz için ektiğimiz tohumlardan 1 kere ekip her sene sürekli ürün alıyoruz, ithal tohum ürünü plastik gibi iken yerli tohumdan çıkan domatesin tadına doyulmuyor! Köyleri, kasabaları sürekli toplu konut imarına açıyorlar. Bu sefer ekecek tarla fiyatı çıkıyor 20 Katına! Daire fiyatı tabi ekim yapmaktan daha karlı gibi görünüyor (Kısa vadede). Sonra tarla lazım diye meraları tarla yapıyoruz! Mera tarla olunca bu sefer hayvan otlatacak yer bulunmuyor! Bu sefer de mera yapalım diye ormanı kesip mera, sonra tarla sonra da toplu konut imarlı arazi yapıp satıyoruz! BU sefer ne tarla, ne mera, ne orman kalıyor. Orman olmayınca iklimin içine ediliyor yanında yöresinde ektiğin ürün de yetişemez hale geliyor! Tarlaları, ormanları dair yapıp alıp satıyoruz! Güya kar ediyoruz ama 1 Liraya yememiz gereken domatesi bu sefer 12 Liraya yer hale geliyoruz! Fransa, Kanada, ABD gibi yerlerde bir tarım işçisi, en düşük çobanın saat ücreti minimum 15 Dolar! BU adam işçiye bu kadar para ödüyor, üstüne gemi nakliyesi, gümrük, vergi vs. ödüyor! Ama Amerikalı, Kanadalı bize bulgur satıp kar ederken bizim Türkiye'de bulgur üreten çiftçi acına geberiyor! Halk zaten bulguru bile alamıyor! Bu Kanadalı yılın 6 Ayı kar yağan, hava -35 Derece olan yerde topu topu 2 Ay yaz olan, sürekli yağış olan yerde, işçilik de bu kadar pahalı iken ta Türkiye'de bulgur satıp kar ediyor! Bizim ülkede adam kar edemiyor! Bu Kanadalı ile bizim çiftçi arasındaki kar marjı acaba kimin cebine, nereye gidiyor! Çünkü bu aradaki farkı ne üreten çiftçi ne de alıp yiyen halk göremiyor!!!
bu gibi üreticiler olsun, esnaf olsun hepsi degil ama çok büyük bölümü hep işimiz zor zarar ediyorum diyor ama her nedense işletmeler hep yıllarca devam ediyor. zarar ederken 2 inekten 50 inege nasıl çıkarttın. orda bir milyonluk sermaye var nasıl yaptın zarar ederken bunu. zarar ettigin dönemlerde tabiki olacak ama çogu zaman karlıdır bu işler onun için çocuklar okuyor ama iş bulamazlarsa hayvanları çogaltacagım diyorsun. işin başında durursan ilgilenirsen parayı başka işlere yatırmazsan bu işler hep karlıdır zarar diye birşey yok.
