İkisi arasında bir seçim yapmıyor ve Tolstoy'un geride olduğunu düşünmüyor aksine kendine has konuşturmalarını beğeniyor. Bunun dışında Tolstoy'un sonuna kadar Rusya'nın, Dostoyevski'nin ise insanlığın yazarı olduğunu doğruluyor ama yine de her açıdan bakmak gerektiği için o ondan daha iyidir falan demiyor.
Karşılaştırma ne kadar sağlıklı olur bilemem ama iki yazar kendi dönemlerinde iki kere karşılaşabilmişlerdir ve ikisi de birbirine hayranlık duymuştur lakin o dönem şartlarından dolayı iki kereden fazla araya gelememişlerdir. İlla ki bir karşılaştırma olacaksa Dostoyevski yatağa yatınca insanın aklına yerleşen ,gece boyu rahatsız eden huzursuzlukları en ince ayrıntısıyla çok iyi bir şekilde anlatır, Tolstoy ise o gece yatağa yatana kadar geçen zamanı sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi anlatır .
Sallama tamamen, prens andreyin yaşadığı acıyı kendim yaşamış gibi hissettim savaş ve barışta. İkisi arasında ayrım veya karşılaştırma yapacaksanız Tolstoyun romanları genelde saray ve çevresinde geçer, yüksek zümre ve aristokrasi kitaplarında yer alır (hayatın sonlarına doğru yazdıkları hariç) bunda sebep, kendisinin aslında maddi olarak varlıklı olmasıdır. Bundan ayrı olarak Tolstoyun tarihçi olarak da bir yönü vardır fakat dostoyevski ise halkın yaşamını daha net yansıtır romanlarında. O dönemdeki romanları incelerseniz Tolstoyda aristokrasinin özelliklerini, dostoyevskiye bakarsanız halk ve toplumun özelliklerini görürsünüz.
Neyi sallamışım tam olarak ? Bir karşılaştırma olacaksa bu şekilde bir fark olabilir dedim. İki yazarı karşılaştırmayı sağlıklı bulmayan birisiyim . Dostoyevski daha çok varoluşsal temelleri görebilmekteyiz, karakterlerin sıkıntılarından insan olmanın ne demek olduğunu tanımlayabiliriz. Ben orada Tolstoy'un yazarlığına laf mı ediyorum ya da şunu başaramamış mı diyorum ? Benim için Dostoyevski daha çok ön plandadır ama Tolstoy'un hikaye anlatıcılığı muazzam derecede üstündür. Bir kaç sayfa okuyarak kış ayında baharı bile hissedebilirsin
Yüce Allah insanda yarattığı hafıza nimeti. İnsan her şeyiyle Allah'a muhtaçtır. Allah hafızamızı elimizden alırsa yıllarca okuyup öğrendiğimiz şeylerin hepsini unuturuz ve ilkokul çocucuğundan hiçbir farkımız kalmaz.
Politika ve tarihi koşulların karakterleri şekillendirmesi bakımından Tolstoy, insan psikolojisi bakımından Dostoyevski. İkisi farklı şeyler yapıyorlar, roman biraz da zevk işi o yüzden objektif olarak şu ya da bu diyemeyiz.
Ilber Ortayli, 1976 veya 1977'de SBF'de ABD'den henuz gelmis bir docentken bizim bir donem hocamiz oldu. Kibirliydi ama hocalik yonuyle fena degildi, Zamanla kendini daha cok gelistirdi tabii.
Şu bir gerçek ki Bu dünyadan bir ilber daha geçmeyecek sanırım. Bilim dünyası uzayı keşfe çabalıyor ne güzel Bizim ilber hocamızi da klonlasalar keşke. Her devre lazım. Konuşması bitmeden videoyu bırakıyorum. Allah uzun ömür versin Çılgın hocama 💓
8:39 1976, 1977'lerde SBF'de bizim hocamizdi. Mete Tuncay da oyle. Her ikisi de henuz docentti. Ilber Hoca'nin diger hocalardan ve tarihcilerden farki zekasi ile ilgili degil cok okumasi ve asiri ogrenme istegi ile ilgilidir. Tabii fazla okudukca da beyin de daha cok gelisiyor, zeka da keskinlesiyor.
Dostoyevski♥️ en önemli başyapıtı "suç ve ceza" dir insan dünyasının karanlık ve aydınlık yönlerini ustaca ele alır bir katilin bile içindeki buhranini, merhametini ortaya çıkarır o şartlarda ekonomik sorunları ve sınıf farklılıklarini özenle önümüze serer roman raskolnikov un onca buhrana rağmen nasıl yaşama tutundugunu sonunda öğretir bana sorarsanız dostoyevski gelmiş geçmiş en büyük yazar ✋❤️❤️
Aslında zirve yapıtı karamazov kardeşlerdir ve bütün dünyada çok büyük ses getirmiştir keza suç ve ceza da öyle ama tolstoyun da Anna karenina, savaş ve barış gibi romanlarının hakkını yememek lazım
Tolstoy acı görmüş ve yazmış biri,Dostoyevski ise acıyı bizzat yaşamış ve yazmış birisi.Şüphesiz bu kadar başarılı olmasında yaşadığı acıların büyük etkisi var,acaba zengin bir ailenin dertsiz evladı olarak doğsaydı da acıyı bu kadar iyi yorumlaya bilir miydi?
Orhan Pamuk Moskova'da Yasnaya Polyana(Tolstoy'un doğduğu ve en önemli eserlerini yazdığı evin ismidir) ödülünü aldığında yaptığı konuşmada, gençken duvarına Tolstoy'un İlya Repin tarafından yapılan portresini astığını ve o portreye bakarak ilham aldığını söylemişti. Bunu söyleyen bir yazarın Tolstoy o kadar da büyük yazar değil demesi mümkün değil. Adamı sevmeyebilirsiniz fakat söylemediği bir laf üzerinden yargılamanız ve bir yazar hakkında kahvehanede okey oynayan dayılar gibi dedi kodu yapmanız çok çirkin.
Orhan Pamuk Tolstoy için ileri geri konuşmuş mu bilmem ama Ödül Konuşmasının ilhamini kimden aldığını biliyorum galiba. Henrik Ibsen de Strindberg'in fotoğrafını duvarına asmadan yazamadigini söylemiş.
orhan pamuk'un böyle bi söz edeceğini hiç sanmıyorum aksine kendisi tolstoy hayranıdır. pek çok röportajında açık açık söyler. hatta tam hatırlamıyorum nerede söylediğini ama henri troyat'ın bin sayfalık tolstoy biyografisini alıp okuduğunu sonra odasına tolstoy'un bir portresinin görselini de masasına yapıştırdığından bahseder. (sanırım veba geceleri sonrası t24 video söyleşilerinden birinde idi)
İkisi arasında seçim yapmak? Sağlıklı bir şey değil. İkisi arasında farklar var, ama ikisi de insanı o farklı yanlarıyla yakalayıp, anlatan dünya edebiyyatının sütunlarıdır. Üzerinden kaç yüzyıl geçse de dedikleri, yazdıkları hep aktuelliğini korur.
Rus yazarları okuyub bu kadar hayranlık duyduğunuzu anlayamıyorum. Neden Türk yazarlarını okumuyorsunuz. Mesela Hüseyn Cavid ,Mirzə Fətəli Axundov,Mirze Ələkbər Sabir, Seyid Əzim Şirvani bir cok cook güclü yazarlar var ,saymakla bitmir onları okuyun. Azarbaycan yazarları şairleridir.
Dostoyevski de Tolstoy da büyük üstadlar ama farklı medeniyetin insanları. Bizim hayat görüşlerimizle onlarınki pek uyuşmuyor. İkisini de severim ama okurken bu noktaya dikkat etmek lazım.
Dostoyevskiy ve Tolstoy, hiçbir ortak yönleri olmayan, dünya görüşleri farklı, kendi okuyucu çevrelerinde iyi olarak değerlendirilen yazarlardır. Her konuda farklı düşünen ve iş yapan kişiler olarak hiç karşılaşmamışlar, yazışmamışlar, birbirlerinden bahsetmemişler.
Dünya görüşleri farklı değil. Ortak yönleri de bayağı fazla. 2si de ölümden döndü, ikisi de ölümden döndükten sonra ünlü eserlerini yazdı, 2'si de hristiyan muhafazakardır.
Dostoyevski ile Tolstoy çok farklı yazarlar, Tolstoy Dostoyevski'nin dilini sevmezdi, amatörce yazdığını söylerdi. Eleştirmenler hem Dostoyevski'nin hem de Tolstoy'un birçok konuda yetersiz olduğunu söylerler. Edebiyatı güzel kılan da bu değil midir? Her yazar bir konuda eksiktir ve bir başka yazar o eksikliği kapatır ve karşılaştırıp değerlendirmemizi sağlarlar, ufkumuzu genişletirler. Ama eğer bana iki degerli yazardan birini seçmemi söyleseniz Dostoyevski derim; iç dünyamıza, kişiliğimize, ruhumuza erişimin en güzel yolu Dostoyevski okumaktır.
Ey bazı yorumcular; Madem edebiyatla bu kadar ilgilisiniz, zahmet olmazsa yorum yazdıktan sonra ne yazdığınıza da bir bakın. Bu kadar imla hatası olamaz. Savunduğunuz şeye de yazık ediyorsunuz...
@@necaticeyhan504 açıklarsanız sevinirim. Kabul de ederim. Normaldir. Ama o kadar kitap okumuş insanlara basit hatalar yakışmıyor. O zaman niye okuyorlar?
⁰burda ayirmak yalniw yazmislar. Ben zaten bu fikirde idim. Dostyevskinin insanliga ne kadar inci dokundugunu anlayanlar anlar. Elbetde ikiside buyuk yazar. Ama Dostyvskinijni insana dokundugu kadar bir yazici gormedim
Yok alanları farklıymış, yok biri insan psikolojisi diğeri toplumsal olayları merkezine alıyormuş; bu yüzden karşılaştırılmaları doğru olmazmış! Bence saçmalık bu . Ben okuyucu olarak bu ayrıntılara takılmam. Dostoyevski'nin eserleri Tolstoyunkine tur bindirir. Arada çok büyük fark var. Bir boeingle kaplumbağanın hızları kadar fark var
Iki farkli yazar , iki farklı bakış açısı , ancak okuduğunuzda ikisinin birbirinin tamamladığını görürsünüz. Dostoyevski akılcı ve ateist, romanlarında hep bir sorgulama var. Tolstoy ise dini inancı kuvvetli, romanlarında maneviyata ve ahlaka daha çok önem verir. Her ikisni okumanizi tavsiye ederim. Okuduğunuzda anlarsınız ikisinin bir birini tamamladığını.
Şimdiii! Bir Türk olarak elbette bende kıyaslama geleneğimize uyarak cevap veriyorum.bence dostoyevski sanki bir tık önde gibi gibi...amma bu karşılaştırmayı genele vurunca Shakespeare hepsini ezer geçer yetmedi deler geçer 😁
dostoyevski Tolstoy gorki oscar wilde hepside değerlidir. her biri bir parçamız gibi neremiz ağrırsa can orasıdır artık. yanlız gorki çocukluğum okuduğum da kitabı unutsamsa şu cümle asla aklımdan çıkmaz '' yaptığınız işte tehlike yoksa onun anlatılacak bir tarafıda yoktur ''. bu cümle kafamdayken ve bu kadar anlamlıyken artık birilerinin hangi bilgilerle kendisini donattığı ve anlattıkları beni ne etkiler ne ırgalar.
Tolstoy ile bir yazar karşılaştırılamaz. Yazılan en büyük 2 farklı romanı yazan adam. Dönemini etkileme acısından bakarsak da fersah fersah öndedir diyebiliriz Zaten Avrupa ve Amerikada yazarların yaptığı oylamada bile açık ara bir olmuştur. 2 'de shakespearedir
Tolstoy ve Dostoyevski birbirinden haz etmeyen ve bunu dile getiren iki yazardı. Yıllarca bu durum böyle ilerlerken Dostoyevski'nin ölüm haberini alır Tolstoy. Bu zamana kadar aralarının bu denli limoni olmasından derin üzüntü duyar. Elinde Dostoyevski'ye ait bir kitapla,bir tren istasyonunda ölü bulunur. Kıyaslanan iki insanın aynı devirde,bu çerçeve içerisinde yaşaması çok ikonik değil mi?
İnternette gördüğünüz her şeye inanmayın sözü bu yorumdan sonra söylenmiş bir sözdür. Baştan sona yalan yanlış bilgiler. Bir de kendinden emin bir şekilde yazmış. :D
Ne yazikki bir omrum daha yok bir daha dogsam yine anadolunun elektirik olmayan bir mezrasinda dunyaya gelir ve ven elektirik isigini gorene kadar 15 yil gecer cok üzgünüm...