Тёмный

İslamcılığın Dönüşümü | Türkiye'de İdeolojiler Tarihi II 

49W
Подписаться 117 тыс.
Просмотров 35 тыс.
50% 1

İslamcılık Türkiye'nin en çok tartışılan ideolojilerinden birisi oldu. Kurtuluş Savaşı'nın ardından kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti'nde laik politikalarla beraber istenmeyen bir ideoloji haline gelen İslamcılık 2000'li yıllarda Türkiye'de direksiyonu eline alan ideolojiye dönüşmüştü. Peki nasıl oldu da siyasal İslam iktidara gelebildi? Türkiye'de islamcılık, iktidara gelene kadar nasıl dönüşümler geçirdi? Bugün geldiği noktada İslamcılık Türkiye için ne anlam ifade ediyor? Tüm bu sorulara, Türkiye'de İdeolojiler Tarihi serimizin bu videosunda cevap aradık.
00:00 - Giriş
01:25 - İslamcılık düşüncesinin ortaya çıkışı
03:46 - I. Dünya Savaşı'nın etkisi
04:14 - Erken dönem cumhuriyet ve İslamcılık
05:45 - Cumhuriyet rejimi ve din
07:46 - 50 ve 60'lı yıllarda İslamcılığın yükselişi
11:26 - Necmettin Erbakan ve Milli Görüş
15:16 - 12 Eylül ve 1980 Darbesi
17:15 - Refah Partisi ve 90'lar
19:57 - 28 Şubat ve AKP
21:15 - AKP dönemi
23:28 - Kapanış
Yardımcı Kaynaklar:
Cereyanlar - Tanıl Bora, İletişim Yayınları
Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce: İslamcılık Cildi - der: Yasin Aktay, İletişim Yayınları
Üç Tarz-ı Siyaset - Yusuf Akçura
Buhranlarımız - Said Halim Paşa, İz Yayıncılık
İslam'ın Dirilişi - Sezai Karakoç
Pasif Devrim, İslami Muhalefetin Düzenle Bütünleşmesi - Cihan Tugal, Koç Üniversitesi Yayınları
Post-İslamcılık - Asaf Bayet
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @49w
Ya da aşağıdaki bağlantı üzerinden patronumuz olun.
/ kirkdokuzw
Sosyal Medya:
/ discord
/ kirkdokuzw
/ kirkdokuzw
/ kirkdokuzw
/ kirkdokuz

Опубликовано:

 

6 июл 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 240   
@49W
@49W Год назад
İslamcı Hareketin Türkiye'deki Dönüşümü - Abdulvahit Gezer: kirkdokuzw.com/islamci-hareketin-turkiyedeki-donusumu/
@promilk
@promilk Год назад
Oğlum ne güzel bir kanal bu. Dün keşfettim videoların neredeyse yarısını izledim. Nacizane bir akademisyenim. Ülke adına umudum arttı yeminle. Yeni tartışmaları dört gözle bekliyorum.
@cemozdes7945
@cemozdes7945 Год назад
Videonun akışı gerçekten çok güzel. Detaylar çok güzel anlatılmış ve tarafsızca anlatılmaya çalışılmış. Çok beğendim, umarım devamı gelir. Emeklerinize çok teşekkürler
@northernlegolas
@northernlegolas Год назад
3 tarzı siyasetten başlayıp, bugüne kadar adım adım bu kadar akıcı anlattığınız için çok teşekkürler
@ferhatbzygt
@ferhatbzygt Год назад
Video zamanlaması 10/10 (AK Parti kuruluş yıldönümü)
@abdulvahidgezer
@abdulvahidgezer Год назад
disclaimer niyetine: videoda elbette İslamcılığı tamamen objektif bir şekilde anlatma iddiam yok fakat olabildiğince İslamcıların fikirlerini kendi ifade ediş şekilleriyle aktarmaya çalıştım. videoda adı geçen ve geçmeyen isimlerin fikirlerini tamamen aktarmadım. Daha ayrıntılı bir içeriği websitesine bir yazı olarak ekleyeceğim. ayrıca okumak isteyenler için açıklamaya yardımcı kaynaklar ekledim.
@karakataryus
@karakataryus Год назад
Reis anlatım harika, üslup falan da çok güzel. Kendi adıma teşekkür ederim
@omegapolat
@omegapolat Год назад
kusura bakmayın ama bu kadarda yanlı konuşma görmedim, siz anlatırken cemaatten cemaate atladım hangisisiniz diye. sonuçda politize olmuş islamın cemaati olan "para"ya tabii olduğunuzu düşünüyorum. geçmiş diye anlattığınız herkesin ve herşeyin yaptıkları ortaya çıkmışken, böyle "gerçekden" gerekli bir konu başlığının, oldukça objektif bir video şeklinde hazırlanması gerekirdi. üslubum için özür, emekleriniz için teşekkür, video için teessüflerimi kabul edin. ufak bir anımı aktarayım, sene 99, evlerimiz yerlebir olmuş, ustamı ve ailesini ankaraya götürdüm, ev erbakanın evinin tam karşısında, fatih erbakan sıfır mercedes sl 500mü 600mü ne ile geziyordu. o gün erbakan ailesinden ve siyasal islamdan nefret ettim. bugün, saadet partisi binadan kovulunca ve sonrasında 3 sefer para yardımı yaptım, yeterki konu vatan olsun. oyumu vermem ama iktidara karşı, yani para ve güce karşı dik duruşlarından dolayı dahada göndermeye devam edicem. fatihe selam söyleyin.
@ihanet-Yorgunu
@ihanet-Yorgunu Год назад
"disclaimer niyetine: videoda elbette İslamcılığı tamamen objektif bir şekilde anlatma iddiam yok fakat olabildiğince İslamcıların fikirlerini kendi ifade ediş şekilleriyle aktarmaya çalıştım."? islami beynelminel bir mecrada anlatabilmen icin once musluman olman ve islami iyi bilmen gerekir Ama siz sasani siy0n bizans/yunan enikleri konu islam/muslumanlar olunca sizde desturtur yoktur kustahlik hadsizlik vardir demi
@hamzatahababa255
@hamzatahababa255 Год назад
Değinilmesi gerekiyor diye düşündüğüm bazı hususlar var onları da katkı niyetine paylaşmış olayım. 80ler sonrası hususi olarak partileşmeyen sizin radikalleşen dediğiniz ve onlarla birlikte radikalleşmeyen ama hususi olarak farklı tavır içinde olan grupların da anlatıya eklenmesi gerekiyor. 80lerde sadece milli görüş, Diriliş ve büyük doğu grupları olmadığı gibi 90'lar ve ikibinlerde de sadece entelektüel ve partili islamcılar yok. Özellikle İsmet Özel'in de burada merkezileşen durumu da ilave edilmelidir diye düşünüyorum. İslamcıların bir bölümü bahsettiğiniz dönüşüm ve eklemlenmeyi yaşasa da hususi olarak kendi tarzlarını koruyan ve çalışmalarını o yönde devam ettiren birbirinden de farklı pek çok grup mevcut. Detay anlatı olduğu düşünülebilir ama ben bilakis merkezi oluşturan ekipler olduklarını düşünüyorum. Birde arap baharı+suriye iç savaşı kırılması da islamcılık içinde bahsedilmesi gereken meseleler diye düşünüyorum. Son not: Eşref Ziya'nın parçalarındaki dönüşüm İslamcılığın dönüşümünü büyük ölçüde gösteriyor. zamanında bir güneş doğuyordu cezayirden filistine. şimdi ulus devlet sınırları içinde millici bir tavır ile seyrine devam ediyor. Emeğiniz için teşekkürler. Çok doyurucu çalışmalar.
@_Ba_
@_Ba_ Год назад
Son zamanlarda daha fazla video paylaştığınız için teşekkürler.
@nazdemirseren2952
@nazdemirseren2952 Год назад
çok güzel anlatılmış bir video👌🏻
@viperV10
@viperV10 Год назад
Emrah Safa Gürkan anlatımı tadında harika bir video olmuş.
@ihsanfirat
@ihsanfirat Год назад
Güzel bir kitap listesi de olmuş oldu teşekkürler. Devamını bekliyorum
@Wxxq972
@Wxxq972 Год назад
Aferin çocuklar. Bu kadar sürede, bu kadar bilgi, süper. Teşekkürler
@ibrahimaydn6394
@ibrahimaydn6394 Год назад
Kaliteli bi analiz elinize sağlık
@zeynephalc1541
@zeynephalc1541 Год назад
Harika içerikler üretiyorsunuz
@tanberkak6188
@tanberkak6188 Год назад
Çok güzel bir video olmuş. Benim de pek bilmediğim bir konuda zaman içerisindeki değişimleri göstererek İslamcılık gibi tanımlanması da oldukça zor bir siyasi hareketin ana hatlarıyla gayet detaylı açıklamışsınız. Sadece ben biraz uluslararası ilişkiler kökenli olmam sebebiyle siyasi olayları açıklarken mutlaka uluslararası konjonktüre de bakmaktan yanayım. Buradaki anlatıma da biraz daha bu uluslararası konjonktürü göstererek yapbozun diğer parçalarını eklemeye çalışacağım. Yer yer videoda Vahid’in söylemlerini tekrar ediyor olabilirim, o da elinden geldiğince yer yer uluslararası bir perspektiften bakmaya çalışmış İslamcı harekete, ama benim amacım bir enternasyonalist İslamcılık ile yerel İslamcılık farkı koymaktansa daha çok İslamcılıktaki değişimleri dönemin uluslararası gelişmeleriyle ilişkilendirmek olacak. Tabi tekrar ediyorum, İslamcı düşünce benim oldukça uzak olduğum bir konu. O sebeple hatalarımın olması mümkündür. Ayrıca her İslamcı harekete odaklanmaycağım, sadece iktidarı etkileyen, Osmanlı ve Türkiye siyasetinde önemli güce sahip hareketlere odaklanacağım. Öncelikle İslamcılığın tanımını yaparak başlamam gerek, çünkü bu videoda her sayılan hareket bana pek siyasi anlamda İslamcı hareketmiş gibi gelmiyor. İslamcılık, benim kullanacağım tanım ile, Aydınlanmacı bir modernleşmeye ve sekülerleşmeye tepki olarak ortaya çıkan bir hareket. Gerek ekonomik, gerek siyasi, gerekse hukuki pratiklerin İslami geleneklere göre yapılmasını isteyen ve geçmişte nostaljik olarak güzel hatırladıkları « asr-ı saadet » olarak hayal edilen İslami döneme ya modernleşmeye ve toplumsal değişimlere sert derecede karşı çıkarak devrimci bir biçimde geri dönmek isteyen (köktendirici İslamcılık) radikal bir hareket ya da modernleşmenin belirli özelliklerinin gelenekleri koruyarak yavaşça benimseme yoluyla (modernleşmeci İslamcılık) reformist bir biçimde geçmiş düzene geri dönmek isteyen bir reaksiyoner hareket. İlk Osmanlı İmparatorluğu ve Babür İmparatorluğu’nun gerilemesiyle başladık ki bu çok doğru bir tanım ama sadece İslam dünyası gerilemiyor, Çin İmparatorluğu gibi Doğu’nun bütün imparatorlukları eski ihtişamını kaybediyor. Bunun sebebi de kendi kendine gerilemeleri değil, Batı’daki devletlerin aslında bu ülkelere göre zamanında geri kaldığı ve ticarette bu Doğu İmparatorlukları’nın gücünü kıramadıkları için girişimci bir şekilde yeni yollar araması ve coğrafi keşiflerle yeni keşfedilen kıtalarda sömürgeler edinerek hızlı bir şekilde ekonomik olarak gelişmesinden ve bu Doğu imparatorlularını geride bırakmasından kaynaklanıyor. Yani Doğu İmparatorlukları bir anda geriye gitmedi, Batı imparatorlukları çok hızlı bir şekilde ileriye doğru adım attılar. Osmanlı İmparatorluğu da, Babür veya Çin İmparatorluğu’nun aksine Batı’dan izole ve ona tepeden bakan bir imparatorluk değil, Rusya İmparatorluğu gibi Avrupa’nın bir parçası ve gerekirse Avrupalılara benzemekten, onlara öykünmekten, onların izlediği yolu izlemekten çekinmeyen bir imparatorluktu onlarla yarışabilmek için. O sebeple de ben Namık Kemal’i okuduğumda onda daha çok bir Osmanlı liberal ulusçu aydınının ilk örneklerini görüyorum Genç Osmanlılar’ın bir parçası olarak. İslamcı değil daha çok Aydınlanmacı bir liberal reformist ve İslamcılık’tan çok bana bu reformları temellendirmeye, bunların yabancı şeyler olmadığını kanıtlamaya çalışıyor gibi geliyor. Çünkü savunduğu şeyler Batı’daki, özellikle Büyük Britanya’daki meşruti monarşi gibi geleneğe dayalı bir şekilde monarşiye tüm gücü vermeyen, rasyonel bir şekilde elitler arasında bir parlamentoda tartışma olanağı yaratıp kararların bu şekilde alındığı bir sistem. İslam’ı sadece bu sistemin Müslüman kültüre yabancı olmadığını savunmak için kullanıyor ve ona göre zaten vatanın (bu kelimeyi çok kullandığından İslamcı’dan çok ulusçu görüyorum kendisini) kurtuluş reçetesi de bu parlamentonun açılması ve meşruti monarşiye geçiş. II. Abdülhamid’in İslamcılığı ise bana kalırsa İslamcılık’tan daha çok muhafazakarlık (günümüzde yanlış kullanıldığı şekliyle dindarlık anlamında değil, sistemin değişmesine karşı olmak manasında). Kendisi bir darbe ile iktidara gelmiş ve kendisinin de sürekli olarak darbe ile iktidardan indirilmesinden korkan birisi. Üstelik bu dönemde Fransız Devrimi bitti diye sevinilirken restore edilen Fransa Krallığı tekrardan yıkılmış ve yerine devrimci bir cumhuriyet kurulmuş, bu muhafazakar uluslararası düzenin mimarı olan Avusturya Şansölyesi Klemens von Metternich Avusturya çıkan büyük bir ayaklanma sonucu görevinden istifa ettirilmiş, « Halkların Baharı » olarak bilinen 1848 Devrimleri yaşanmış ve bütün Avrupa ülkelerinde ciddi ulusçu ve hatta işçi sınıfı ayaklanmaları yaşanmaya başlamış ve birçok Avrupa ülkesinde devrimler yoluyla liberal demokratik cumhuriyetler kurulmaya başlamış. Kısacası, Fransız Devrimi nasıl yeni bir çağ başlatıp bütün Avrupa’yı sarsmışsa, 1848 Devrimleri de benzer şekilde Avrupa’daki imparatorlukları tekrardan bir devrim tehdidi altına sokmuştur. Bu dönemde Rus Çarı kendini korumak için en sert direnişi göstererek insanları bu devrimden uzaklaştırmak için, Benedict Anderson’ın « Hayali Cemaatler » kitabında « Resmi Milliyetçilik ve Emperyalizm » başlığında örnek verdiği gibi, Ortodoks Klisesi’ni kullanmaya başlıyor ve bu sayede millet ile hanedanlık bir sayılmaya başlanıyor ve bu devrimci hareketlere karşı bir direniş kültürü yaratıyor. Üstelik çoğunluğu köylü olan bir imparatorlukta bu mantıksız bir hareket değil iktidarı korumak için. Benzer bir şey Osmanlı’da da II. Abdülhamid döneminde gerçekleşiyor. II. Abdülhamid dönemine kadar İslam Halifesi ünvanı pek kullanılmaz Osmanlı hanedanları tarafından. Bunu kullanma sebebi tıpkı Rus çarı gibi imparatorluk içindeki liberal, sosyalist veya ulusçu olan devrimci hareketlere karşı çıkmak ve bu hareketlere karşı kral ile aynı kimliği taşıyan, Müslüman, bir alternatif muhafazakar siyasi örgütlenme oluşturmak. Fakat, kendisi de zaten pek İslamcı tanımına uymayacak şekilde oldukça modernleşmeci birisiydi. Kaldı ki dönemin asıl İslamcı diye varsayabileceğimiz ve benim İslamcılığı kendisinden başlatmamız gerektiğini düşündüğüm Mehmet Akif ile de zaten oldukça takışan birisiydi. Malum, Mehmet Akif kendisi için « Yıldız’daki Baykuş » şiirini yazmış ve oldukça sert bir şekilde padişahı eleştirmiştir. Şaşırılacak bir şey olduğunu pek sanmıyorum, çünkü İslamcılığın ikinci paragrafta tanımladığım iki türü de oldukça radikal reformist, hatta devrimci bile olabilen bir hareket. Statükonun sembolü olan muhafazakarlıkla pek anlaşabilecek bir hareket değil. İkinci Meşrutiyet döneminde gerek Said Halim Paşa, gerek Mehmet Akif, gerekse Muhammed Abduh ve Celaleddin Afgani videoda da bahsedildiği gibi Modernist bir İslamcı anlayışı savundu. Fakat, bunun sebebi Osmanlı İmparatorluğu’nun artık yavaş yavaş dağılma sürecine girmesi ve artık imparatorluğu yönetenlerin ayrılan Balkanlar’daki gayrimüslüm nufusun peşinden koşmaktansa en azından eldeki Müslüman nüfusun tutulması amacıyla önerdiğini ve benimsediğini düşünüyorum. Yani bir yandan en azından radikal bir modernleşme olmayacak, muhafazakar bir modernleşme gerçekleştirilecek böylece toplumdan sert bir tepki çekmediği gibi kültür ve gelenekler de korunmuş olacak. Öte yandan da Müslüman gruplar içerisindeki grupların birliği sağlanacak, Balkanlar’da yapılan hata tekrarlanmayacak. Daha sonra modern Türkiye’nin kuruluşunda CHP kadrolarında yer alacak İslamcı kesimlerin de bu grupta olduğunu göreceğiz, videoda bahsi geçen Şemsettin Günaltay gibi.
@tanberkak6188
@tanberkak6188 Год назад
Fakat İkinci Dünya Savaşı dönemi videoda biraz es geçilmiş. İki Savaş Arası Dönem ve İkinci Dünya Savaşı Dönemi’nde İslamcılık o sıralar Avrupa’da popüler olan oldukça uç-sağ faşist hareketlerini destekleyecek şekilde kullanılmaya başlıyor ve daha çok Türk köylülüğünün bir parçası olarak uç-sağ aşırı-milliyetçi bir kimliği destekleyen bir öğe haline geliyor. Burada Nurettin Topçu, Osman Yüksel Serdengeçti ve Necip Fazıl Kısakürek gibi isimleri özellikle görüyoruz. Topçu ve Kısakürek’in özellikle faşist düşüncenin öncülerinden olan Henri Bergson’un öğrencileri olarak ondan Fransa’da ders aldığını ve onun « action » felsefesini benimsediğini unutmamız gerek ki Nurettin Topçu « İsyan Ahlakı » kitabıyla bu Bergson’un felsefesini « Hareket Felsefesi » olarak Türklere tanıttığı gibi « Hareket » isimli bir dergi kuracak ve nasyonel sosyalizmden direk olarak uyarladığı « Müslüman Anadolu Sosyalizmi » fikrini yaymaya çalışacak, benzer bir şekilde Necip Fazıl Kısakürek de Bergson’un teriminin Fransızca okunuşunu hiç bozmadan « Aksiyon » kavramını kullanarak neredeyse Türkiye’deki bütün şehirleri dolaşarak meşhur « İman ve Aksiyon » seminerlerini verecektir. Bu üç isim Soğuk Savaş Türkiye’sindeki uç-sağ siyasete oldukça yön veren isimler olacak ve açıkçası Soğuk Savaş dönemdeki sert anti-komünist ve aşırı-milliyetçi reaksiyoner Türk-İslam sentezinin oluşmasını sağlayacaklar. Soğuk Savaş Dönemi’nde videoda bahsi geçen Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel gibi kişilerin oluşturduğu « Diriliş » dergisinin ünlü olamamasının sebebi onların yeteri kadar Soğuk Savaş’taki kızıl korkuya ve anti-komünizme pek hitap edememesine bağlıyorum. Malum, 1950ler İkinci Kızıl Korku’nun dönemi ve bu dönemde Türkiye de Sovyet işgali korkusu sebebiyle Batı’ya yüzünü çevirerek NATO’nun bir parçası olmuş ve bu korkuyu en az ABD’deki McCarthy kadar Menderes hükümeti de sürekli canlı tutuyor. Ayrıca « Diriliş » dergisi bir uç-sağ siyaset dergisi değil daha çok entelektüel bir edebiyat dergisiydi. Sadece İslam dünyasından değil Batı dünyasından da bolca çeviri şiirler vardır içinde. Kısakürek’in « Büyük Doğu », Topçu’nun « Hareket » veya Serdengeçti’nin « Serdengeçti » dergileri ile kıyaslandığında sıradan halka, hele ki köyden yeni kente göç etmiş halka hitap etmemesi çok normal geliyor bana. Peki ya ne zaman daha enternasyonalist bir İslamcılık anlayışı oturmaya başlıyor? Bu biraz uluslararası konjonktürün değişmesiyle gerçekleşen bir şey. 1962’deki Küba Füze Krizi’nden sonra ABD’nin Küba’daki SSCB’ye ait kendisini tehdit eden füzelerden kurtulmak için Türkiye’ye sormadan Jüpiter füzelerini SSCB ile yaptığı anlaşma karşılığında kaldırması, Türkiye’de genel olarak bir ABD’ye karşıtı tepkiye sebep olmaya başlıyor. 60lar ayrıca tüm dünyada dekolonizasyonun başladığı, ABD’nin Vietnam Savaşı ile beraber eski siyasi hegemonyasını kaybettiği ve üçüncü dünyacılığın yükselişe geçtiği dönem. İşte tam bu dönem yavaş yavaş İslamcılık içerisinde videoda bahsedildiği gibi enternasyonalist bir hareket olan, ABD’ye en azından söylemde karşı olan, kapitalizme bir alternatif kalkınmacı model arayan İslamcı bir hareket olarak Milli Görüş Hareketi’nin yükselişini görüyoruz. Fakat onların bu enternasyonalist yapıları ve komünizme karşı yeterince sert olmamalarını birçok Soğuk Savaş İslamcılarının ciddi bir şekilde Milli Görüş Hareketi’nden soğumasına sebep oluyor. Necip Fazıl Kısakürek mesela. Kendisi Milli Nizam Partisi’nin kuruluşuna davet edilmiş ama zamanla Milli Görüşçüleri fazla pasif bulduğundan, bir de üstelik CHP ile koalisyona girmelerinden ötürü 1970li yıllarda daha uç-sağ sert bir anti-komünist neo-faşist parti olan Milliyetçi Hareket Partisi’ne kayıyıor, hatta Büyük Doğu Dergisi'nde MHP yanlısı yazılar yazıyor. 1979 yılında ise bütün dünyada İslamcı hareketleri kuvvetlendiren bir olay gerçekleşiyor, İran İslam Devrimi. Bütün devrimler gibi İran İslam Devrimi devrimini garanti altına aldıktan sonra kendi devrimini yaymaya çalıştığı gibi, aynı zamanda birçok İslamcı da bu devrimden oldukça etkileniyor ve oldukça salafist İslam yorumları İslamcı harekette tüm dünyada güçlenmeye başlıyor. Ardından SSCB’nin Afganistan’ı işgali sonrası ABD ve Birleşik Krallık’ın desteği ve Pakistan ile Suudi Arabistan’ın yardımıyla Afganistan'da anti-komünist bir direniş başlatmak, SSCB yanlısı Afgan komünist rejim olan Afganistan Demokratik Cumhuriyeti’ni yıkmak ve SSCB’nin ilerleyişini durdurmak için için Al-Mujahideen olarak bilinen Sünni ve Şii radikal İslamcıların oluşturduğu uç-sağ radikal İslamcı örgütlenmeler savaşıyor ve sonunda savaşı da kazanıyorlar. Bu iki büyük radikal İslamcı devrim tüm dünyada diğer bölgelerde de devrimlerin oluşmasına ön ayak oluyor. Kuzey Afrika, Mısır, Lübnan, Suriye ve Türkiye’de de hızlı bir şekilde radikal İslamcılık yayılıyor, fakat hepsinde çok başarılı olamıyorlar ama yine de 70lerin sonunda ve 80lerde isimlerini duyuruyorlar. Soğuk savaş bitince ve artık küreselleşme başladıkça İslamcılık da artık kendini yenilemek zorunda kalıyor. Berlin Duvarı’nın yıkılışı ve SSCB’nin dağılışı ABD’nin, liberal demokrasilerin ve kapitalizmin zaferini ilan etmek demek oluyor. 1990lı yıllara gelindiğinde artık demokrasi karşıtı olmak, kapitalizm karşıtı olmak oldukça demode ve hatta kabul edilemez fikirler olmaya başlıyor. Artık otoriter bir rejimi ekonomik olarak finanse edecek SSCB gibi büyük bir güç kalmadığından birçok Marksist-Leninist tek parti diktatörlüğü olan ülkeler bile yumuşamaya gidip ABD ve Batı dünyasıyla anlaşmaya başlıyorlar. Bu dönem aynı zamanda neoliberal politikaların artık bir ekonomik gerçeklik olarak kabul edilip bütün sağ hareketler, hatta birçok merkez-sol partiler tarafından da benimsendiği bir dönem ve videoda da bahsedildiği gibi artık kapitalizme sert derecede karşı çıkmayan, onu istemeden de olsa benimsemeye başlayan bir Refah Partisi görüyoruz yeni Milli Görüşçü parti olarak. Bu partinin daha lider kadrolarında yer alan Necmettin Erbakan, Recai Kutan veya İsmail Kahraman gibi kişilerin halen erken Soğuk Savaş mentalitesine sahip olduğu ve pek yeni gerçekliğe alışamadıklarını görüyoruz ama partiye yeni gelen Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Melih Gökçek gibi genç isimlerin tam tersine bu gerçekliği benimsediklerini, neoliberal politikalara karşı çıkmadığı gibi küreselleşmeye, ABD’den yana bir dış politika izleme ve Avrupa Birliği’ne katılmak için çabalamak gibi politikaları istemeden de olsa kabul ettiklerini görüyoruz. Tabi bu değişimde büyük ihtimal iç politikada 28 Şubat Süreci’nin yaşanmasının ve Refah Partisi’nin « İrticacılık » ile suçlanıp kapatılmasının da büyük bir payı var. Artık, yine videoda bahsedildiği gibi, devletle çatışan değil devleti içeriden seçim yoluyla kazanmaya çalışan Refah Partisi’ndeki eski Milli Görüşçülerin aksine oldukça ılımlı yenilikçi kanat bir süre sonra Refah Partisi’nin devamı olan Fazilet Partisi 2001 yılında kapatılınca, içinden yenilikçi kanat AKP olarak ayrılıyor ve geriye kalan gelenekçi kesim ise (İsmail Kahraman hariç) eski görüşlerinden vazgeçmeyerek Saadet Partisi’ne katılıyorlar. Son olarak burada bir faktörü de unutmamak lazım, Türkiye’de yaşanan sosyolojik değişim. 1990lara gelindiğinde Türkiye’de çok hızlı bir göç dalgası yaşanmış ve 1995’ten itibaren artık Türkiye’nin %50si şehirli nüfus olmuş. Bu yenilikçi kanadı oluşturacak ve bizzat köylerde değil de büyükşehirlerin işçi sınıfı mahallelerinde yetişen göçmenlerin aslında eski kuşağa göre kısmen daha seküler olduklarını da burada görebiliriz. Eski kuşak İslamcı veya Ülkücü liderlerin eşlerinin fotoğraflarını internet ortamında dahi bulamazsınız ama AKP’yi oluşturacak kadroda kadınlar oldukça önplanda önceki İslamcı hareketlerin aksine. Üstelik videoda bahsedildiği gibi bu sefer akademik kadrolarda yer alıyorlar, vakıflar ve dernekler kuruyorlar, 80lerden sonra zenginleşmiş ve MÜSİAD’ı kuracak Anadolu Kaplanları olarak bilinen grubu da kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlar. En sonunda da 2002 yılında AKP « Müslüman Demokrat » veya « Muhafazakar Demokrat » gibi tanımlarla 2001 krizi sayesinde kuvvetli bir şekilde iktidara geliyor ve merkez-sağın çöküşü ile artık İslamcı aşırı-sağ popülizm 2000li yıllarda neredeyse bütün sağı kapsayacak şekilde günümüze kadar iktidarını sürdürüyor.
@tanberkak6188
@tanberkak6188 Год назад
Erken 2000ler ABD içerisinde Bush hükümetiyle Neo-Conservatism’in iktidarda olduğu bir dönem ve 11 Eylül’deki El-Kaide saldırılarıyla da Bush hükümeti oldukça sert bir « Teröre Karşı Savaş » politikası başlatıyor. Bu politika sonucunda da iki ülke ABD’nin en yakın müttefiki oluyor. Bunlardan bir tanesi sert bir darbe ile iktidara gelmiş ve radikal İslamcı grupları tek tek temizleyen Pakistan’daki Pervez Müşerref rejimi, bir diğeri ise bütün İslam dünyasına örnek olarak gösterilen, Ilımlı İslamcılar olarak görülen Türkiye’deki AKP hükümeti. 2000lerin ilk 10 yılında arada sırada ufak beklenmedik sürtüşmeler yaşansa da ABD ve AB ile Türkiye’deki AKP hükümetleri oldukça yakın ilişkiler geliştiriyor. 2010lu yıllarda ise Arap dünyasını sarsan Arap Baharı olarak adlandırdığımız devrimci hareketler Türkiye’yi hem Batılıların gözünde parlayan yıldız yapıyor, hem de Türkiye’ye bölgesel bir güç olma umudu veriyor. Tabi, dürüst olarak söylemek lazım ABD de, Türkiye de bu Arap Baharı sürecinde aşırı ideolojik davranmadılar, kendi çıkarlarına göre bir ülkede Arap Baharı hareketini desteklediler ya da karşı çıktılar. Örneğin ABD Suriye ve Libya gibi sert derecede ABD karşıtı olan ülkelerde Arap Baharı’nı desteklerken Bahreyn ve Mısır gibi ABD yanlısı ülkelerde bu hareketlere karşı çıktılar, hatta o sırada Obama hükümetinin Dışişleri Bakanı olan Hillary Clinton hiç çekinmeden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt’in ortak olarak Bahreyn’deki ayaklanmaları durdurmak için yaptığı askeri müdahaleyi ve ardından Bahreyn hükümetinin aldığı otoriter olağanüstü hal kararlarını hiç çekinmeden savundu, çünkü Şii nüfusun çoğunlukta olduğu Bahreyn’in İran nüfuz alanına geçmesinden endişe ediyorlardı. Veya Türkiye Suriye, Mısır, Tunus gibi ülkelerde oldukça kuvvetli bir şekilde bu Arap Baharı hareketlerini desteklerken Libya gibi Türkiye’nin yatırımı olan bir ülkede uzunca bir süre Birleşmiş Milletler’de Libya’ya müdahale edilme kararına karşı çıktı, en sonunda kendi vatandaşlarını kurtarmak için zorunlu olarak biraz göstermelik Libya operasyonlarına katıldı. Bu dönemde hükümet Türkiye’nin « büyük güç » olmasından söz eden propagandalar yaptı ve Suriye konsunda sürekli olarak Batı ülkelerine askeri müdahale çağrıları yaptı. Hatta Suriye konusunda o kadar ileri gidildi ki 2015’te müttefiki Suriye’yi korumaya çalışan Rus uçağını vurarak ciddi bir uluslararası krize yol açtı. Kısacası 2010lı yıllarda bir süre Türkiye’deki AKP hükümeti Behlül Özkan’ın « Pan-İslamist » olarak değerlendirdiği dış politikayı devam ettirdi, fakat 15 Temmuz’dan sonra bu dış politika artık rafa kaldırılmaya başlandı, çünkü 15 Temmuz başarısız darbe girişiminde sert bir şekilde ABD suçlandı ve Türkiye’nin yolu kendisinden tehdit hissettiği ABD’yi dengelemek için dış politikada Arap Baharı’na en sert derecede karşı olan Rusya’ya doğru kaymaya başladı. 15 Temmuz’dan sonra AKP’nin neden iç politikada enternasyonel bir İslamcı söylemden milliyetçi bir popülist siyaset söylemine kaydığını ve ülkücü ile ulusalcı hareketlerle bir ittifak yaptığını açıklamış, tabi burada Kürt hareketinin ayrı bir parti olup 2015’te barajı geçerek hem AKP’nin oyunu böldüğünü, hem de hükümeti koalisyona düşürdüğünü de unutmamak lazım. Ama öte yandan bir de bu paragrafta bahsettiğim uluslararası konjonktürde AKP hükümetinin müttefikinin değişmesi meselesi var, bunu da unutmamak gerekiyor. 2016 sonrası bu hızlı değişimden sonra Mısır’da Arap Baharı sonrası gelen Müslüman Kardeşler’in lideri Mursi’ye darbe yapan El-Sisi’nin rejimi ile bile geçen sene normalleşme sürecine gidildi, benzer şekilde de Suriye’de de 2016’dan beri bir ılımlılaşma söz konusu. Son bir haftadır da Suriye ile barışma konuşuluyor ki bu yorumu yazdığım gün (15 Temmuz 2022) ulusalcı olarak bilinen şu an hükümete yakın eski Maocu iki figürün Türk heyetini temsil için Suriye’ye Esad’la görüşmeye gittiği haberi TV100’de gazeteci Barış Yarkadaş tarafından açıklandı. Özetle, ben Türk siyasi tarihinde İslamcı düşünceyi biraz daha İkinci Meşrutiyet Dönemi ile, Mehmet Akif, Muhammed Abduh, Celaleddin Afgani gibi isimlerle başlatmaktan yanayım. Onlar içinde yaşadıkları imparatorluğun radikal modernleşmeyle ve Aydınlanma düşüncesinden etkilenen ulusçu hareketlerle güçsüz kaldığı ve dağılmaya başladığı bir dönemin insanlarıydı ve çözüm olarak İslami bir kimliğin benimsenmesini ve modernleşmenin daha yavaş bir şekilde gerçekleştirilmesini savunuyorlardı. Fakat 1930lardan itibaren artık faşizm ve nasyonel sosyalizm gibi uç-sağ ideolojiler Avrupa’da yükselmeye başlayınca Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu ve Osman Yüksel Serdengeçti İslamcılığı ayrı bir ideolojiden çok anti-komünist bir uç-sağ Türk faşizminin tamamlayıcısı olarak gördüler ve bu görüş Soğuk Savaş döneminde de var olan anti-komünist histeri sebebiyle devam etti, malum 1950lerde halen İslamcıların en çok okuduğu dergiler bu isimlerin dergileriydi. 60lı yıllarda artık ABD hegemonyasını kaybetmeye başladığı ve dekolonizasyon hareketlerinin başladığı sırada İslamcılık daha enternasyonel bir biçimde Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş Hareketi’nde kısmen üçüncü dünyacı ve ulusal kalkınmacı olarak yerini buldu. 70lerin sonunda İran İslam Devrimi’nin ardından radikal İslam yorumları dünyanın her tarafında yükselmeye başladı, fakat Afganistan dışında pek başarılı olamadı. 90lara geldiğimizde ise artık Soğuk Savaş’ın bitişiyle Türkiye’de İslamcılıkta ılımlılaşmaya gidildi, kapitalizm daha benimsenir hale geldi, seçim kazanarak iktidara gelme amaçlandı ve bunun için de demokrasi de, Batıcılık da, hatta laiklik de sert bir şekilde düşman olarak görülmemeye başlandı ve en sonunda Türkiye’de 2002’de iktidara geldiler. 2010lu yıllarda Arap Baharı’nın etkisiyle enternasyonalist bir İslamcı hareket tekrardan canlandırıldı ve Türkiye’deki İslamcı iktidar model Müslüman ülke olarak Arap Baharı sonrası oluşacak olan yeni rejimlere yön vermek istedi, ama dürüst olarak söyleyelim, Türkiye’deki siyasette hakim enternasyonalist İslamcı hareketler, gerek Milli Görüş, gerek ise AKP, tam olarak üçüncü dünyacı değil, aslında oldukça emperyalist arzuları olan ve Osmanlı İmparatorluğu nostaljisi ile kendisini Müslümanların hamisi gören ve onlara ılımlı İslam’ı öğretecek ‘medeniyet’ olarak görüyorlardı ki bu pek diğer Müslüman halkların da hoşuna giden bir şey değildi. Zaten bu sebeple de 2016 sonrasında Türkiye dış politikada 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ardından ABD karşıtı bir pozisyon alınca, Türkiye bir imparatorluk edasıyla hemen bu arzularından hızlı bir şekilde vazgeçti ulusal çıkarlarını önceleyerek, çünkü o bölgedeki Müslüman halklar hiçbir zaman Türkiye’nin merkezindeki ulusun bir parçası değil, sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında Türkiye’nin nüfuz alanına dahil olan yabancı unsurlar olarak görülüyordu.
@Arda4774
@Arda4774 Год назад
Yoeumunuzun 3. paragrafında doğu ülkelerinin (Osmanlı için konuşacağım) bir anda geri gitmediğini soyluyorsunuz. Evet Kanuni zamanında biz çok ilerideydik ve Batı'daki gelişmeler bizim için bir anlam ifade etmiyor gii göründü bunun için ama zamanla Batı bizden daha çok geliştikçe bir yerimizde saymaktan da çok geri gitmeye başladık. Ama bence biz aynı zaman da geri de gittik. Şahsen merkezi otorite Fatih zamanındaki gibi değildi. Veya sürekli iç isyanlar çıkıyordu. Bir yandan borçların da surekli arttığını görüyoruz. Askeri anlamda artık güçlü bir ordu yok. Bence bunlar geri gitmektir. Kaldı ki bence gelişen çağda eskiye bağlanmak bence geri gitmektir.
@tanberkak6188
@tanberkak6188 Год назад
​@@Arda4774 Son dediğinize katılıyorum. Başkaları sizden yarışta ileride olunca, ister istemez siz onlara kıyasla geride kalmış olursunuz. Ama burada anlatmak istediğim şey, çok yaygın bir oryantalist (doğuya önyargılı bakan) mit var, onun pek doğru olmadığını söylemek. Yani Doğu imparatorluklarının geri kalma sebebi olarak geri kafalı olup hayati hatalar yapması değil, daha çok fırsat kaçırma, daha doğrusu fırsatı algılayamamak olarak görülmesinden yanayım ben. Mesela Ian Morris'in Why the West Rules - For Now (Neden Dünyaya Batı Hükmediyor - Şimdilik) kitabında Çin İmparatorluğu'nun aslında Amerika kıtasını keşfedebilecek gemilere sahip olduğunu ve orada koloniler kurabileceğini ama Çin İmparatoru'nun bunu önemsemediğini yazıyor, çünkü Çin İmparatorluğu diğer Doğu İmparatorluğu gibi kendini dünyanın en kuvvetli imparatorluğu olduğunu düşünüyor, ki o dönem ticarete hakimdi, ve böyle bir olayı gereksiz görüyor. Kim bu riski alıp Amerika kıtasını keşfetmeye gidiyor ve bunun için elindeki bütün kaynakları döküyor? Osmanlı İmparatorluğu'na ticaret sırasında çeşitli vergilendirmelere maruz kalmaktan bıkmış, Portekiz ve İspanya, daha sonra da bu iki ismi Hollanda, Büyük Britanya ve Fransa takip ediyor ve bu ülkeler dünyada sömürge imparatorlukları kuruyorlar. Yani geride kalmışlık onları girişimciliğe teşvik ediyor, düşük oldukları için risk alıp büyük oynuyorlar. Osmanlı, Çin, Babür İmparatorluğu ise bu riski hiç almıyorlar çünkü zaten zenginlerdi kapitalizm öncesi dönemde. Ama kapitalizmin var olduğu döneme geldiğinde artık kolonileşme sonucu zenginleşmiş Batı ülkeleri ile yarışamayacak hale geliyorlar, dolayısıyla bir fırsatı kaçırmış oluyorlar. Geriye kalan kısımlarda da katılıyorum yazdıklarınıza ama ufak bir ekleme yapalım, onlar da yine değişimi fark edemeyip, modern döneme ayak uyduramamın sebebi. Mesela örnek vereyim, barut Çin İmparatorluğu'nda vardı ama pek bir silah olarak kullanılmıyordu, Batı ülkelerinde bu asıl silah olarak kullanılmaya başladı. Osmanlı'da da askerin geri kalmış bir teknolojisi ve eğitim sistemi vardı, üstelik devlet üzerinde güçlü söz sahibi olan bir sınıftı, zaten bu sebeple de Osmanlı içinde de geç de olsa bir reform hareketi başladı. III. Selim döneminde bir alternatif asker yaratılmaya çalışıldı, Nizam-ı Cedid, ki bu yeniçerilerin ayaklanmasına sebep oldu. Hemen ardından gelen II. Mahmud döneminde de yapılan ilk şey bu yeniçeri ocağını kaldırmak oldu. Osmanlı'nın son dönemlerinde İttihat-ı Terakki 1908'de gücü ele geçirince ilk iş zorunlu askerlik yasalarıyla uğraşmak oldu ve bu orduyu finanse etmek için de iyi bir vergilendirme planı hazırlamaya çalıştılar, bu radikal reformları tamamlayacak şey ise ancak cumhuriyetin kurulması ile gerçekleşecektir.
@Arda4774
@Arda4774 Год назад
@@tanberkak6188 dediğinizi anlayabiliyorum. Bence medeniyetlerin yükselmesine yol açan nedenler araştırılırken idealizm ile değil de maddecilik ile bakılmalı. Bu yüzden oryantalist olan bakışa kıyasla Batı o zamanlar madde(ekonomi yani) olarak geride olduğundan ileriye geçmek için çok hızlı adımlar attı. Doğu ülkeleri de bunu onemsemedi çünkü zaten onlar ilerideydi. Mesela Avrupa'nın yükselişinde 3 temel madde olan barut, pusula ve matbaa ilk önce dogu'da vardı. Pusula sayesinde Çinliler isteseler Amerika'yı kesfederlerdi haklısınız. Ama benim anlayamadığım iki tane konu var. Birisi tamamen konuştuğumuz mesele ile alakasız diyebilirim. Lakin gene de bir sormak istiyorum. Sizce tarih niye tam tersinden işlemedi? Mesela Avrupalılar Amerika'yı keşfetti de Amerika yerlileri niye Avrupa'yı keşfedemedi? Niçin Avrupalılar memleketlerine ayak basınca ispanyollar gibi zırhlar ile değil de tahtadan mızraklar ile savastilar? Yani neden bunlar keşfedilmedi? Bilginiz var mı acaba? Diğeri de Doğu 'nun (Çin için değil de daha çok Ortadoğu icin konuşacağım) neden hâlâ kalkinamadigi. 8 yaşında savas görmüş bir çocuk bence sorunun her şeyini iyi bilir, düşmanını tanır ama hâlâ birbirleri ile savasmaktalar. Bu acaba biraz da kültürden dolayı mıdır? Hani mesela (tamam batıda da diktatör vardı hitler gibi ama diyeceğim başka konu şu an ) ortadoğu halkları kültürlerine daha da çok bağlı olduklarından mı karizmatik lider hastalığı geliyor? Saddam, Kaddafi ... Ya kısacası demek istedigim medeniyetlerin gelişiminde kültürlerine de bakmak (oryantalistler sanırım bunu mu yapıyor?) gerekli bence. Ha, tabii kültür ne ile oluşur derseniz kendimi şahsen marksist görüşe yakın olarak tanımlıyorum. Ve bence maddi koşullarda kültür oluşur. (Ek olarak demek istedim. ) Bu kanalı yeni keşfettim ve baya bir videosunu izlemeye başladım. Özellikle Ateş Ölcer serisini bitirdim diyebilirim. Hepsinin altında sizin yorumlarınız var. Çok güzel yazmışsınız, bilgili birisiniz. Tebrik ederim.
@VILenin-ht6xm
@VILenin-ht6xm Год назад
Şu ana kadar genelde turkiyede ve dünyada sağ akımları partileri liderleri anlattınız sol üzerine çalışmalar yaparsanız çok iyi olur.Cok başarılı bir kanal bu arada elinize saglik
@Atarak35
@Atarak35 Год назад
İçerikten çok faydalı olmuş. İçerisinde araştırılacak ve öğrenilmesi gereken çok bölüm buldum. Başarılar diliyorum.
@mehmetalisamur5377
@mehmetalisamur5377 Год назад
çok iyi özet olmuş.
@dilaras.9421
@dilaras.9421 Год назад
çok iyi bir video, vahit’in sunuşu çok iyiydi
@bilge3144
@bilge3144 Год назад
İntro aşşırı güzel, anlatım da çok akıcı, genel kültür oluştırıo🙃
@omerfarukunal2286
@omerfarukunal2286 Год назад
harika bir anlatı teşekkürler
@aylinaslan9966
@aylinaslan9966 Год назад
COK GÜZEL YÜREGINIZE SAGLIK, LAKIN COK HIZLI ANLATIYORSUNUZ. BIRAZ YAVAS ANLATIN LÜTFEN.
@ensarkazanc3419
@ensarkazanc3419 Год назад
Çok iyiydi 👌🏻
@miraliseyran8281
@miraliseyran8281 Год назад
Çok başarılı video
@doppiomavi9537
@doppiomavi9537 Год назад
Emeginize saglik, gayet guzel bir tarihi ozet olmus. 0:42 'te belirtilen artik Islamcilik ne anlama geliyor - sorusu bence hala acik kalmis ve cok onemli bir soru olarak belki ileride cekeceginiz videolara konu olabilir.
@emrullahsargn6002
@emrullahsargn6002 Год назад
Süper, teşekkürler
Год назад
Alanındaki en iyi video diyebilir miyiz? Emeğinize sağlık.Yürüyedurun. Yürürse ben demiştim diyeceğim.😊
@esezginn
@esezginn Год назад
Cereyanlar ve iletişim - islamcılık kitaplarının süper bir özeti olmuş. Acaba kitapta olduğu gibi biraz konuyu dallara ayırabilir misiniz? Muhafazakarlık ve İslam, Radikal İslamcılık, Tarikatlar ve İslamcılık gibi. Bu iki kaynağı okumak çok kolay değil, analizleri daha çok kişiye ulaştırma şansınız olur. Saygılar .
@zhh3674
@zhh3674 Год назад
Yapıyorsunuz bu sporu
@nuraygemalmaz6387
@nuraygemalmaz6387 Год назад
Teşekkürler emeğinize sağlık .
@mustafasen3551
@mustafasen3551 Год назад
Neden 240p
@reakark2247
@reakark2247 Год назад
Nacizane bi tavsiye ve soru : video içerik olarak çok kaliteli ama videolar neden geniş kitlelere ulaşamıyor diye bir derdiniz var mı ? Varsa da bence kesinlikle edit ve akışta eğlenceden uzaklık var algoritma da uzun süre izlenmesine önem verdiğinden ki bu videoyu az kişi uzun süre izleyebilir (çünkü ders gibi) bu kadar kaliteli içerikler asla milyonlara ulaşamayacak. Çok uzadı son : çok kişinin izlemesi için izlenebilirliği çok çok önemli : bizim öyle bi derdimiz yok diyorsanız da : olsun.
@mrsan_msc
@mrsan_msc Год назад
milliyetçilik de gelecek mi
@temhaa
@temhaa 7 месяцев назад
baya iyidi
@mehmetalicelik9909
@mehmetalicelik9909 Год назад
Emeğinize sağlık çok istifade ettik yalniz bir dip not niyetine söyliyeyim dedim,saidi nursi'nin bir görüşünü yanliş beyanatta bulundunuz,isterseniz munazara edebiliriz.tekrardan emeginize saglik
@albei-pd2dc
@albei-pd2dc Год назад
sondaki şarkı ne .d
@abdulvahidgezer
@abdulvahidgezer Год назад
kadebostany - maybe the war is over
@mrsan_msc
@mrsan_msc Год назад
ulusalcılık da gelsin
@kagan3403
@kagan3403 Год назад
videonun başında Doğu Perinçeğin sesi olması hoş bişey olmamış
@kartal_1
@kartal_1 Год назад
Ah saadet, üzümlü kekim...
@Moonstone103
@Moonstone103 Год назад
Yıllarca bize islamcı teraneleri anlattılar neyseki nasıl bir zehir olduğunu anladık. Yani inşallah anlamışlardır.
@theirancrushingbyshia3901
@theirancrushingbyshia3901 Год назад
Nasıl anlattılar peki??
@Moonstone103
@Moonstone103 Год назад
@@theirancrushingbyshia3901 kendilerini demokrat olarak kakalamaları yeter
@theirancrushingbyshia3901
@theirancrushingbyshia3901 Год назад
@@Moonstone103 Müslüman yöneticiler, yeri geldiğinde sert olur. İSLAM'A saldıranlara karşı, haksızlığa karşı... Ama Tayyip haksızlığa karşı genellikle sessiz.
@theirancrushingbyshia3901
@theirancrushingbyshia3901 Год назад
@@Moonstone103 Ona bakarsak Yunanistan'da Demokrat Parti iktidar ama faşizan yaklaşımları var Türk milletine karşı.
@Moonstone103
@Moonstone103 Год назад
@@theirancrushingbyshia3901 geç abicim geç onu.
@tuanadenizb
@tuanadenizb Год назад
Harun abi meraba? 😂
@hburakgcm
@hburakgcm Месяц назад
bu çocuk anlatamıyor bu kadar güzel konuları vahite anlattırarak harcamayın
@mbmb7576
@mbmb7576 Год назад
Kobanicilik de var diye biliyorum
@selmabaygul754
@selmabaygul754 Год назад
Abi yüzeysel anlatıyorsun bu konu bu kadar kolay değil
@SabettinYener
@SabettinYener Год назад
Adam akılı namazını kendi kılsa kimseye karışmasalar mis
@SabettinYener
@SabettinYener Год назад
@@turtletamer5386 ne başka arzusu benim özgürlüğume karışma hakını bunlara hangi yetki veriyo herkesin dini kendine dini uygulamaya göre dünya şekileniyosa hak din yahudilik olurdu parada güçte onlarda
@nagihancalskan7454
@nagihancalskan7454 Год назад
Hahaha çok beklersin😄
@cloneeja
@cloneeja Год назад
Bu devlet Batılıların kanunları ile yönetilmecek.
@emir_han0
@emir_han0 Год назад
@@SabettinYener din devlete karışmasın ama devlet dinin her şeyine karışsın di mi... şu anda da seküler yaşam biçimi dayatılıyor. Zerre objektifliğin varsa burada özgürlük ihlali olduğunu söylersin. ayrıca zımmilik diye bi şey var heralde müslüman değilsen seni ilgilendiren bi durum yok. Osmanlı'da %40 gayrimüslim varken bile uygulanabiliyodu.
@ademkes1760
@ademkes1760 Год назад
@@nagihancalskan7454 Sg
@ercaner_buzbey
@ercaner_buzbey Год назад
Bir İslamcı olarak nesnelliğe pek inanmam ancak bu iş nesnel sözünü gerçekten hakeden bir çalışma olmuş. Ellerinize sağlık
@toxichuman208
@toxichuman208 Год назад
Ölü ideoloji :)
@nagihancalskan7454
@nagihancalskan7454 Год назад
Her daim daha da güçlenerek uyanmaya mahkum bir ideoloji:)
@Erdem_Beyblader
@Erdem_Beyblader Год назад
Nasıl insanların savunduğuna ve liderin insanlar üzerine ne amacı olduğuna göre çok geniş bir yelpazede değişebilen ideoloji kitlesi
@toxichuman208
@toxichuman208 Год назад
@@nagihancalskan7454 İslam artık (aslında çoktandır) çalışmayan bir sistem. Gelecekte de çalışmamaya devam edecek. Cenaze çoktan kokmuş. Cesede yatırım yapmaya çalışıyorsunuz. Üzülüyorum size. Fatih Sultan Mehmed de gelse Fatih Erbakan da gelse Muhammed de gelse bu gerçeği değiştiremez. İslami kuralların uygulanamaz olduğunu sen de biliyorsun ama işine gelmiyor.
@beratinekci7454
@beratinekci7454 Год назад
Atan 1000 yıl sürdürdü yükseldi bu ideolojiyle
@toxichuman208
@toxichuman208 Год назад
@@beratinekci7454 Çocuğum islamcılık Aydınlanma ile çöktü. 1700lerden sonra osmanlıya bak. Adım adım islamı deldiklerini görürsün. Çok yüksek faizle batılılardan borç almış, batılılara kapütilasyon vermiş, batılılar ile batı tarzında ticaret anlaşmaları yapmış dahası sultanlar batılı gibi yaşamaya başlamıştır. :) Boş slogan atacağına biraz bilgilen.
@leventaknc9344
@leventaknc9344 Год назад
Sizce Ak Parti İslamcı mı? Veya islamcılık damarı varsa bile odaklandığı şey islamcılık mı?
@toxichuman208
@toxichuman208 Год назад
Baya baya islamcı. Ama modern çağda olduğumuz için istediklerini yapamıyorlar.
@Amfpasha
@Amfpasha Год назад
Bunu kestirmek çok zor Erdoğan çok iyi bir siyasetçi ve daima oy potansiyelini artırmak için çabalıyor bu sebepten dolayı yeri gelince İslamcı yeri gelince laik. Özünde nedir bilmem bana İslamcı gibi geliyor ama iktidara gelmek için %51 alınması gerektiği bir ülkede sadece belli bir kesime hitap ederek seçim kazanamazsın, sadece laik olsa seçimi kaybeder, sadece muhafazakar olsa seçim kaybeder. Bu sebepten dolayı çok kişilikli diyebiliriz.
@Erdem_Beyblader
@Erdem_Beyblader Год назад
Muhavazakar kesimi (Türkiye'de önemli bir kitle) elinde tutmak için islamci rolüne bürünüyorlar gibi gözüküyor ama işin aslını bilmiyorum
@bugraedip2982
@bugraedip2982 Год назад
Değil
@lti696
@lti696 Год назад
@@bugraedip2982 ney o zaman
@mehmethakna
@mehmethakna Год назад
erdoğan fotoğrafları çok iyi seçilmiş
@gabenewell5662
@gabenewell5662 Год назад
ve artık 20 sene sonra türkiyede islamın bitişini anlatıcagız
@sedatosman9820
@sedatosman9820 Год назад
Ital ediorus Surie, Afghanistan, Pakistandan bizde bitse ital edilecek Dunianin en geri kalan bolgelerinden vatandaslik verivio Sen ne dion.
@saruhan9760
@saruhan9760 Год назад
InsaAllah
@Oguz-iz8bf
@Oguz-iz8bf Год назад
İslam bitmez, İslamcılık biter.. Ayrıca o Avrupa özentisi, bizi kültürümüzden koparmak isteyen, başörtü yasakları koyarak bir yere varmaya çalışan baskıcı kafayı da istemiyoruz.. O da gelmeyecek tekrar.. İnşAllah
@ahmetbaran4535
@ahmetbaran4535 Год назад
@@saruhan9760 İnşallah diyerek mi İslam bitecek
@Sultan_Alparslan_HAN
@Sultan_Alparslan_HAN Год назад
Evet 28 şubatcı vahşi batı kıç yalayıcıları da aynı şeyi söylüyordu. 1000 yıl sürecek kamalist cunta diyorlarsı. Gördük kaç gün sürdü. Kim ne ederse kendine eder bu dünya imtihan yeri, ebedi kalamayacağınız yere ebesiymiş gibi yatırım yapamayın.
@aliylmaz9992
@aliylmaz9992 Год назад
Fetihler Fatihlerle Olur İslam Birliği İçin D8 Ler için Dr Fatih Erbakan Gelecek İnşaellah ❤❤❤
@zaferaltok3061
@zaferaltok3061 Год назад
Birsey bilmeden herseyi biliyotnuscgibi yapıyorsunuz
@ilkinhesenov89
@ilkinhesenov89 Год назад
Heç bir fikirleri kalmayıb
@user-qy4qc9xe6t
@user-qy4qc9xe6t 5 месяцев назад
Tebrikler... ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-U3REZumZnqE.html... Sabri Altuntaş
@badquennx6073
@badquennx6073 Год назад
içinde islam geçen her şey sıkıntılı.
@AliKemal7890
@AliKemal7890 Год назад
Yo değil
@meijijaponoglu8402
@meijijaponoglu8402 Год назад
@@AliKemal7890 öyle
@kleinerteufel8804
@kleinerteufel8804 Год назад
Doğru
@munzeviinziva66
@munzeviinziva66 Год назад
Asıl sıkıntı senin gibi mahlukatlar
@allahyok571
@allahyok571 11 месяцев назад
​@@AliKemal7890İslam'ın dünyaya ne katkısı oldu ulan
@SirinGameTR
@SirinGameTR Год назад
Lütfen isl*m şeklinde yazalım
@theirancrushingbyshia3901
@theirancrushingbyshia3901 Год назад
Ben de sana y*ratık yazdım.
@saruhan9760
@saruhan9760 Год назад
*slam
@herkeseacikkullaniciadi67
@herkeseacikkullaniciadi67 Год назад
ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-eX4X2A4WBDQ.html
@Oguz-iz8bf
@Oguz-iz8bf Год назад
Kem*lizm
@empire2112
@empire2112 Год назад
isl*m ve kem*lizm
@pccopat85
@pccopat85 22 дня назад
Abdulvahid itiraf et, yeni asyacı mısın yoksa medzehracı mı 😂
@vonhumboldt8
@vonhumboldt8 Год назад
Biz, “müslümanların geri kalmasının sebebi islamın kendisidir” diye çok yerinde bir tespit yapan Fransız düşünürden razıyız✍🏼✍🏼
@xero9885
@xero9885 Год назад
bu kadar katı bir inanç sistemi gelişmeye kapalıdır. 600 yılındaki toplum için çok faydalı olabilir ama bu dindeki dünyanın değişmeyen bir sistem olduğu iddiası değişen bir dünyaya ayak uyduramaz..
@Sultan_Alparslan_HAN
@Sultan_Alparslan_HAN Год назад
O fransızlar ermeniyi de destekliyor, ermeni soykırımı denen yalanı da savunuyor. Gaziantep ve Kahraman Maraşta katliamlarda yaptılar ve 1000 yıl haçlı seferlerine katılıp yüzbinlerce Türküde katlettiler. Sen kalkıp gavurun sözüne eyvallah diyorsun. O halde defol git onların ülkesinde yaşa. Bu Müslüman memlekette ne işin var.
@lti696
@lti696 Год назад
İbni sina gibi birçok bilim adamının Müslüman olması nasıl açıklanabilir peki? Ya da müslümanların bulduğu buluşlar
@Oguz-iz8bf
@Oguz-iz8bf Год назад
Siz bu pozitivist “gerici-ilerici, siyah-beyaz” kafa yapısıyla ancak Fransız düşünürlerden falan razı olabilirsiniz zaten..
@fakirsensebebikemaldir
@fakirsensebebikemaldir Год назад
Fransızlar neden 1520 lerde geri kalmış toplumdan(!) yardım istediğini de sor bakayım.
@paradox4916
@paradox4916 Год назад
Çok yetersiz
@kumandan4036
@kumandan4036 Год назад
islamcılar asıl sözünü söylemedi daha
@allahyok571
@allahyok571 11 месяцев назад
Daha şeriatı getirecekler dimi😅😂
Далее
HOW DID SHE WIN??
00:49
Просмотров 16 млн
Parçalıyoruz: Besim Tibuk
35:59
Просмотров 85 тыс.