aynen öyle oldu, o mektuplaşmadan söz edilirken okunan mektuba, 15:45'te başlayan şairlik bahsine ayrıca bayıldım. fakat sonuna ataol beyin sözü yarıda kesiliyor, çok üzücü. devamını dinlemeyi isterdim.
İsmet özel bir duruş, bir yorum, bir Türkiye fikri onun devrinde bile yaşamak gurur kaynağı bir metrobüste İsmet Özelle karşılaşma ihtimali bile olması saadettir
İsmet Özel anlayamadıkları, anlamak istemedikleri, anlarlarsa kendilerini değiştirmek zorunda kalacakları için düşman olmayı tercih eden bir millete yinede doğruyu anlatmaktan vazgeçmeyen biridir.
"siir bu dunyanin sizi aldatmasina izin vermez. sizi tatmin etmesine de izin vermez." "ancak insanlarin sonu gelirse siirin sonu gelir; cunku sair cok fazla insandir. ve o kadar fazla insandir ki goze batar."
İsmet Özel'in karşısında bir sunucu olmak gerçekten çok zor. Aslında anlamadığın şeyleri anlamış gibi kafa sallamak, tebessüm etmek, karşılık vermek çok zor ki zaten çoğu sunucuyu yetersiz bıraktı.
Sunucu, sadece sunucu değil. Psikiyatrist yazar Kemal Sayar'dır. O zamanlar genç olduğundan eksik bıraktığı noktalar olabilir fakat zeki ve derin bir insandır.
Düşünemiyorum, düşünmekte, kafa yormakta sıkıntı çekiyorum, fikir üretmeye çabalamakta sorunlar yaşıyorum diyenlere ilaç etkisi yapacak bir video. Bu kadar net, çözümleyici, nokta atışı sağlam fikirkeri olan başka biri daha görmedim.
“Gabriela Mistral” Latin Amerikan edebiyatının tanınmış yazarlarındandır. 1945'te edebiyat dalında Nobel Ödülü'nü aldı. Bu ödüle layık görülen ilk Latin Amerikalıdır ve beşinci kadındır. Şiirlerinin temasını doğa, aşk, anne şefkati oluşturmaktadır. Şili yerli halkı Aymara kökenli olduğu bilinen Mistral, ülkesinin sorunlarını çözmeye kendini adamış bir sanatçıdır. Latin Amerika’yı, Avrupa’yı ve ABD’yi dolaşarak eğitim alanında çalışmalar yapmıştır.
usta yazan Türkiye’deki televizyon programlarının moderatörleri konuklarına “Öyle değil mi”,”Siz de öyle düşünmüyor musunuz?”, “Bu sizce de yanlış değil mi?” köküyle vurgulu bir şekilde soru sorarak onları belli bir fikre kanalize etmeye çalışıyorlar. Bu onların suçu da olmayabilir. Medya patronları ve onların cebini dolduranlar böyle istiyor. Sol çizgideki insanlar belli kanallarda, sağ çizgideki insanlar belli kanallarda boy gösteriyor. Hiç bir zenginliği olmayan sığ programları izlemek zorunda kalıyoruz. Her şeyde olduğu gibi bunda da umutvariyiz. Umarım düzelirler. “Güneş yükselmeden kuşluk yerine Bir adam camiden döndü evine Oturdu sessizce yer minderine Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı... Eli öpüldükçe içi burkuldu Konuşmak istedi, dili tutuldu Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı Adam “he ya” dedi, gözü kapalı... Düşündü kış yakın, evde odun yok Tenekede yağ yok, çuvalda un yok Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını Adam “evet” dedi, sıktı dişini... Çalışsa ne iş var, ne cepte para Dağ oldu içinde büyüyen yara Dikti gözlerini karşı duvara Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı Adam “öyle” dedi, bağrında sızı... Döndürse yönünü herhangi dosta Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta Yıllar, aylar, günler erirken yasta Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!” Abdurrahim KARAKOÇ Size de iyi bayramlar efendim.
Süleyman abinin 21:04'de sorduğu soru kendi şiir anlayışının ta kendisi sanırım. Bu mesele üzerinde ayrışıyorlar birbirlerinden, onları anladığım kadarıyla.Aralarında ki muhabbetin hoşluğu jest ve mimiklerinden anlaşılıyor, ikisi de muazzam adamlar :)
@@miracdemir3002 İsmet Özel "şairin sınırları olmaması gerektiğini, gerçek dünyadan kopuk bir düşünce yapısı olabilir, istediği aleme dalar"ı savunurken Süleyman Çobanoğlu şair daha "gerçekçi" olmalı diyor. Daha gerçek şeylerden bahsetmeli diyor. İsmet Özel şairi çok fantastik, özel biri olarak görürken, farklı biri olması gerektiğini savunurken, Süleyman Çobanoğlu şair de her insan kadar insandır olarak görüyor. En azından ben öyle anlıyorum.
Ben de bir ara kurstaki hacama bir kaç şiirimi gösterdim ve hocam benim şiirlerimi anlamadığını söyledi. Sonra bana bu şiirde ne anlatmak istediğimi sorunca ben de kendi icimden şöyle dedim; siiri başkasına anlatmak hatta çünkü şiirden herkes farklı hazlar alir.Kendi düşüncemi söylediğimde onu tatmin etmeyebilir. Onun için ataol hocanın söyledigi gibi şiir neyse odur...
@@themanwiththeredhat3261 :)) çok biliyorsun galiba. Cem'i yani çoğulu "Turuk" hatta turuk-ı aliyye sözünü duymuşsundur. lugatim.com/s/tarikat buradan bak nasıl yazılır.. TÂAAARİKAT denmez. yanlış.
@@themanwiththeredhat3261 kibirle filan ne alaka. Tanımadan hakka girme. Tarih yüksek lisans yapıyorum osmanlıca okuduğum için biliyorum. Sözlük karıştır demişsin al bak :) 2dk video izletmedin www.nisanyansozluk.com/?k=Tarikat
@@themanwiththeredhat3261 Kusura bakma da bişibildin yok. Olmayan meseleyi çıkarttın yani. Arada Elif harfi var mı çoğul olsun diye? Siteyi aç bak. neyin arabçasını biliyorsun Mozambik mi? Bilmesem bilmiyorum derim ztn bilmek değil marifet...