Aksa sözcüğü, uzak, dışında, öbür ucunda, kenarında anlamına gelmektedir. Mescid-i Aksa, şehrin dışındaki, öbür ucundaki mescid demektir. (Örneğin: 8:42; 19:22; 28:20; 36:20) Mescid-i Aksa, haram/dokunulmaz kılınan bölgenin mescidi olan Mescid-i Haram'ın, uzağında bulunan bir mescittir. Kudüs'teki Mescid ile bir ilgisi yoktur. Zira bu ayetin inişinden yaklaşık 50 yıl sonra Abdülmelik b. Mervan tarafından ismi Mescid-i Aksa olarak değiştirilen ve bugün Mescid-i Aksa olarak anılan mescidin o zamanki adı "Beytü'l-Makdis"ti. Bu ayetin, tamamen "uydurma" ve gerçek dışı olan "miraç" olayı denilen olayla hiçbir ilgisi yoktur.
Ciirranedeki mescide Mescid-i Aksa dendiği, ne Hz. Peygamber zamanında, ne de 1400 yıllık İslâm tarihinde hiç duyulmuş bir şey değildir. Ciirrane'de Hz. Peygamber zamanında bir mescid bulunduğu/yapıldığı da hiç duyulmuş bir şey değildir. Tamamen hayal ürünü bir açıklama. Ayrıca Mirac ile ilgili Necm suresindeki ayetlerden (7. ayetten, 18. ayete kadar) hiç bahsedilmiyor. Elmalılı bu ayetleri açıklarken şöyle diyor: "Cebrâil’i Kur’an’ın her inen parçası esnasında, hangi sûrete girmişse öyle görüyordu. Gerçek sûretinde ise bir defa mi‘racdan önce gördü, o vakit Cebrâil Resûlullah’a inmişti. Bir kere de mi‘racdan inerken gördü, o anda Resûlullah Cebrâil’e doğru iniyordu ve Cebrâil sidretü’l-müntehânın yanında onu karşılıyordu..."