izmirli hemşehrim, izmirde doğman bile bi şans. bu soruyu sorma bi daha sağda solda. hele norveçli birine hiç sorma. moralim bozuldu. sen de dumur olmuşsun sesindeki değişimden belli ahahah
Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> eğmek= to tilt/ to bend Eğ-al-mek=Eğilmek=to get being inclined/ to be bent over Eğ-et-mek=Eğitmek=to educate Eğir-mek=to make it turn to something or turn around itself by bending it =~ to spin Evir-mek=to make it turn upside or turn up in other way at a specified time =~to invert / to make something gets evolved Eğir-al-mek=Eğrilmek= to become a skew / to become twisted Evir-al-mek=Evrilmek= to get a conversion/transformation over time (evrim=evolution evren=universe) Uğra-mak= to get (at) a place or a situation for a specified time> uğramak= drop by/ stop by Uğra-eş-mak=to stop altogether by into each other for a specified time> uğraşmak=to strive/ to deal with Uğra-et-mak= uğratmak = to put in a situation (for a specific time) Öğre-mek=to get (at) a status or a level within a certain time Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or a knowledge level at a certain time> öğrenmek= to learn Öğre-et-mek=to make someone get (at) a knowledge - level (at a certain time)= to teach al =get et= make en=own diameter eş=partner mak/mek>(emek)=exertion /process Su=water /水 (Suv)=fluent-flowing Suvu> Sıvı=fluid, liquid Suv-up =liquefied (~soup) Suv-mak= to make it flow onwards/up (>sıvamak) Suy-mak=~to make it flow over Süv-mek=~to make it flow inwards Sür-mek= to make it flow ON something Sür-up(şurup)=syrup Suruppah(chorba)=soup Suruppat(şerbet)=sorbet meşrubat=beverage şarap=wine Süp-mek= to make it flow outwards / Süp-der-mek>süptürmek>süpürmek=to sweep Say-mak= to make it flow drop by drop (one by one from the mind) = ~ to count ~ to deem (sayı=number) (bilgisayar=computer) Söy-mek= to make it flow from the mind / Söy-le-mek= to make the sentences flowing through the mind =~to say, ~to tell Sev-mek=~to make it flow from the mind (to the heart) = to love Söv-mek=to say whatever's on own mind (~call names) Süy-mek= to make it flow through (Süyüt> süt= milk) Soy-mak= to make it flow over it/him/her ( to peel, ~to strip, ~to rob ) (Suy-en-mak)>soyunmak=to undress (Suy-der-mak)>sıyırmak= skimming, ~skinning Siy-mek= to make it flow downwards / to pee Siyitik>sidik= urine Sağ-mak= ~to make it pour down (Sağanak=downpour) Sağ-en-mak>sağınmak= ~to spill it from thought into emotions Sağn-mak>San-mak= ~to pour from thought to idea (to arrive at the idea) Sav-mak= ~to make it pour outwards (2.>put forward /set forth in) (sağan)=Sahan=the container to pour water (Sav-der-mak)>savdurmak>savurmak (Sav-der-al-mak)>savurulmak> savrulmak=to get (scattered) driven away (Sav-en-mak)>savunmak=to defend (Sav-en-al-mak)>savunulmak=to get being defended (Sav-eş-mak)1.savaşmak=to pour blood / to shed each other's blood (savaş= the war) 2.savuşmak=to get spilled around (altogether/downright)=(sıvışmak=~running away in fear) Süz-mek=~to make it lightly flow from up to downwards (~to filter, strain out) Sez-mek=~to make it lightly flow into the mind (~to perceive, to intuit) Sız-mak=~to get flowed slightly/slowly (~to infiltrate) Sun-mak=to extend forwards (presentation, exhibition, to serve up) Sün-mek=to expand reaching outwards (sünger=sponge) Sın-mak=to reach by extending upwards or forwards Sin-mek=to shrink (oneself) by getting down or back (to lurk, to hide onself) Sön-mek=to get decreased by getting out or in oneself (to be extinguished) Tan= the dawn /旦 Tanımak= to recognize (~to get the differences of) Tanılamak=tanı-la-mak= to identify / diagnose Tanışmak=tanı-eş-mak= to get to know each other =(to meet first time) Danışmak= to get information through each other Tıŋı= the tune (timbre) /调 Tıŋ-mak=to react verbally Tıŋı-la-mak= to get the sound out >(Tınlamak=~reacting /answering /~to take heed of) Tiŋ-mek=to get at the silence >(Dinmek= to calm down / to get quiescent Tiŋi-le-mek=to get the sound in >(Dinlemek= to listen / 听) Türkçe öğretiyorum =I am teaching turkish İngilizce öğreniyorsun = You are learning english Öğreniyorum = I am learning Öğreniyordum = I was learning Öğreniyormuşum=I heard/realized that I was learning Öğrenmekteyim=I have been learning / I am in (the process of) learning Öğrenmekteydim=I had been learning / I was in (the process of) learning Öğrenmekteymişim=I heard/noticed that I had been learning Öğrenirim = I get to learn ( ~ I learn henceforth) Öğrenirdim= I would learn /I used to learn bf (~I had got (a chance) to learn ) Öğrenirmişim=I heard/noticed that I would be learning ( I realized that I got (a chance) to learn) Öğreneceğim= I will learn Öğrenecektim= I would gonna learn (I would learn) Öğrenecekmişim=I heard/ realized that I would have to learn Öğrendim = I learned Öğrenmiştim= I had learned Öğrenmiş oldum= I have learned Öğrendiydim= I remember I had learned Öğrenmişim =I noticed that I've learned Öğrendiymişim=I heard that I learned -but if what I heard is true Öğrenmişmişim=I heard that I've learned -but what I heard didn't sound very convincing Öğreniyorumdur =I guess/likely I am learning Öğreniyordurum =I think/likely I was trying to learn Öğreniyormuşumdur=As if I was probably learning Öğreneceğimdir= I think that I will probably learn Öğrenecektirim=I guess/likely I would gonna learn Öğrenecekmişimdir=As if I would probably have to learn Öğrenecekmiştirim=Seems that I would probably be learned Öğrenmişimdir = I think that I have probably learned Öğrenmiştirim= I guess/likely I had learned 𐱅𐰇𐰼𐰰
Ancient turkish language.. Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> eğmek= to tilt/ to bend Eğ-al-mek=Eğilmek=to get being inclined/ to be bent over Eğ-et-mek=Eğitmek=to educate Eğir-mek=to make it turn to something or turn around itself by bending it =~ to spin Evir-mek=to make it turn upside or turn up in other way at a specified time =~to invert / to make something gets evolved Eğir-al-mek=Eğrilmek= to become a skew / to become twistwed Evir-al-mek=Evrilmek= to get a conversion/transformation over time (evrim=evolution evren=universe) Uğra-mak= to get (at) a place or a situation for a specified time> uğramak= drop by/ stop by Uğra-eş-mak=to stop altogether by into each other for a specified time> uğraşmak=to strive/ to deal with Uğra-et-mak= uğratmak = to put in a situation (for a specific time) Öğre-mek=to get (at) a status or a level within a certain time Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or a knowledge level at a certain time> öğrenmek= to learn Öğre-et-mek=to make someone get (at) a knowledge - level (at a certain time)= to teach Çevir-mek=to turn it to any side /~to surround it turning around it /~ to translate /~ to turn it Devir-mek=to take it down by turning upside = ~to overturn (devrim=revolution) (Deng)= denk =equivalent Denge = balance- equilibrium (Deŋ-mek)=Değmek=to get at the same level-position-status(~to touch/ ~to become valuable /~to merit ) Öy-mek=~to touch =(dokunmak/ temas etmek)= ~to contact Öğ-mek=Övmek =~to laud Oğ-mak=Ovmak =~to scrub /~to rub Bezmek=sıkılmak, (sıkışmak) Büzmek=sıkıştırarak ezmek Ezmek= üstüne basarak inceltmek Üzmek=(inceltip koparmak) incitip kırmak Yüzmek= Yüzeyinden (sıyırıp) gitmek Yormak= üstüne gitmek, üstüne varmak ( tümüyle uğramak= uğraşmak) (A-yormak)=Bunun ne olduğu üzerine bir fikre/görüşe varmak... Yörmek/Yörümek=üstünde gitmek, üzerinde gezip dolaşmak ( yöre=....) (yörük=...) Yürmek/Yürümek=üstünde gitmek/üzerinde gitmek (yürü=go on) Yülmek/Yülümek=üstünden sıyırıp gitmek Yalmak/Yalamak=üstünden sıyırıp almak Yolmak=üstünden çekmek, koparmak (~üstünü düzleştirmek) Yılmak=üstünden aşağı (üstten alta) atmak, tırsmak, bezmek (Yıldırım=...Yıldız=.. Yılan=..) Yurmak= üstüne çekmek/örtmek (yur-ut=yurt ..yur-gan=yorgan) Yırmak= içten/dışa gelmek, altından/üstüne çıkmak, üste gelmek (yırışmak=yarışmak= birbirine üstün gelmek) > Yırtmak=(her iki taraftan çekerek) içten dışa / alttan üste almak Yarmak=üstten aşağı (doğrudan/ dikçe) inmek, aşağıya doğru kesmek Yermek=aşağıya çekmek (yere çekmek,~çekiştirmek) Germek= dört bir yandan çekmek Yıkmak= üstten aşağı almak,devirmek Yığmak= üstüne koymak, üst üste koymak Yağmak= üstüne dökülmek /üstten aşağıya dökülmek Yakmak=ısıtıp cisimden arındırarak saflaştırmak Yoğmak=sıkışıp saflaşmak >cisminden arınmak>ölmek (yoğuk=yok ,yoğunlaşıp arınmak > yoga) Yoğurmak=sıkıp yoğunlaştırmak ,bir kıvama getirmek (Yoğurt= yoğunlaştırılmış pastörize süt) Yuğmak/Yuğamak=sıkarak arındırdırmak (=yıkamak/ temizlemek) Yuvmak=sıkıp inceltmek, daraltmak ( yufka= ince hamur) (yıvka>yuka=ince, sığ) (yuvuz>yağız= ince, zayıf, narin) (yiv=sivri) Yuvarlamak= döndürerek daraltmak (yuva=en dar/en ufak barınak) (yavru..=en ufak..) Yummak=sıkarak kapamak, sıkıca kapamak (yumurmak=sıkıca kapatmak ) (yumruk=..) (yumurta=..) (yukarı=yuka-yeri=sığ tarafı, dar tarafı, üst tarafı) (aykırı= arkırı= arka-yeri = arka taraftan, ters taraftan) (üzeri=yüz-yeri= üst yüzeyi) (astarı=ast-yeri= alt yüzeyi) (astarı=asarı) (aşağı= eşiği =eşik tarafı) (beri=bu-yeri= bu taraf) (dışarı=dış-yeri= dış taraf) ağrı= çapraz yönde uğru=(ön veya arka) yönü eğri= doğru= geri= (ilek-yeri=ilgeri)= ileri ilemek/ilenmek/iletmek/ ulamak/ulanmak/ulaşmak/ulaştırmak ilek /elik /ulak= vehicle/bearer/carrier el/elik=hand
Güzel memleketimde seni görmek mutlu etti beni Arda kardeşim. Konuyla ilgili: Dünyanın neresinde doğsan doğ, önemli olan mutlu olabilmektir bence. Hayattan ve yaşamaktan zevk alıyorsan, keyfin yerinde ise gerisi boştur. Mutluluk ve zenginlik sadece para bolluğu veya gelişmiş ülkede yaşayıp her şeyini devletin hazırlayıp vermesi değildir. Evet ben ailemin geçimini sağlamak için haftanın beş günü, günde sekiz saat çalışıyorum. Ama sabah işe severek gidiyorum, akşam da eve koşa koşa geliyorum. Çünkü evde sabırsızlıkla bekleyen eşim ve kapıdan girdiğimde "babaaa" diye boynuma sarılan çocuklarım var. Hamdolsun gözümün önünde sağ salim büyüyorlar. Íşte budur benim için zenginlik... Bu Norveç'li amca gibi az adam görmedim. Her şeyi var ama kimsesi yok, zevkleri var tadı yok, seksleri var aşkı yok, varsa da huzur yok. Zaten dünya statistiklerine bakarsanız en çok intihar edenlerin sayısı Norveç, Canada gibi ülkelerdedir. Adamlar her şeyin tadını tatmış, her şeyi görmüş, denemiş ama bu hayatta ne için yaşadıklarının sonucuna varamamış. Ailevi değer nedir, niye geldik, niye yaşıyoruz işte bu önemlidir...
Evet bağlantılı da Bi anda kalkınmayı beklemiyoruz hadi, muasır medeniyetler seviyesinden de vazgeçtik hadi de bari Bangladeş falan olmayalım aq :) sokakta tuktuk benzeri şeylerde iyice arttı zaten. 5 10 sene öncesine bile razı ettiler artık
@@semihozturk2016 bunlar daha iyi günlerimiz başkan... ilk fırsatta kaçacağım ben de. adios amigos yapacağım. Zaten gitmiştim de ukrayna'da savaç çıkınca gelmek durumunda kaldım... fakir ukrayna'da daha mutluydum...
@@ferhatkaya9217 insan olsalar sevecez de insan değiller artık. insanlıktan çıkmış yaratık sürüsü dolu her yer. insana denk gelmek de zorlaştı biladerim. mevlana gibi sallamak kolay. gerçekler farklı
Doğal kaynakların bir anda çıkmasıyla elde edilen para her zaman güzel bir şans olmuyor. Bir zamanlar Hollanda doğalgazın bulunmasıyla inanılmaz zenginleşti, kendi yerel para biriminin değeri çok yükseldi. En sonunda ülke her vatandaşına para saçmaya başladı. Bu olunca ülkede üretim çöktü. Hazır para varken kimse üretmek istemedi. İnsanlar ürünleri dışarıdan almaya başladı. Serbest bırakılan fazla para enflasyonu deli gibi arttırdı. Sonra ülke iflasın eşiğine geldi. Buna Hollanda Hastalığı denir. Norveç ise aynı dönemlerde bulduğu doğalgaz, petrol gelirlerini depoladı, halkına refahı da sürdürülebilir bir şekilde yaşatmaya çalıştı. Mesela iyi bir sosyal güvenlik sistemi kurdu. Vatandaşlarına direkt para yerine belirli alanlarda ihtiyaçlarını harcaması içi çek verdi. Vatandaş sorununu o verilen çekler ölçüsünde çözüyordu. Bu sayede insanlar sorun yaşadıkları alanlarda sosyal yardım alıyor ve sorunlarını çözüyor, devlet suistimale uğramıyordu. Yani herkesin yüksek miktarda yardım almak için devlete başvurup, aldıkları parayı ihtiyaç duydukları alanda harcamaması, başka alanlara para yatırmaması gibi. Çünkü uyanıklık yapılarak alınan para planlanmayan mal/hizmetlerde fiyat artışına sebep olabilir.
Onlar için sigara keyiftir.Bizdeki gibi bir ihtiyaç değil kardeşim.Mesela ben Almanlar'ın sigara içmesini gördüm onlar da bu şekilde içiyorlar(En azından benim gördüklerimin çoğu böyle).Bizimki abartı derecesinde fazla.Hatta şunu yazarken video boyunca içtiğim 3.sigarayı söndürüyorum :D
Çok güzel bölüm olmuş Arda. Keyfine sağlık. Norveçli Abi de keyifli adammış. :D Bu arada sonradan kar yağdı. Keşke ertesi gün de çıksaydınız. Taze karda daha keyifli olurdu. Tekrardan keyfine sağlık.
Norveçli bey diyorki 5-6. Milyondu .peki ülkemizin nüfusu..nekadar temiz az nüfus okadar iyi .yol geçen hanına döndürdüler.durmadanda çoğalıyorlar.bu yükü nasıl kaldıracağız.sebep olanlara hakkımı helal etmiyorum 😡😡😡
Adam petrol hikayesini anlatirken unuttugu tek sey amerikalilar petrolu bulamayinca pes ettikten sonra irakli petrol mühendis faruq el-kasimi israrlariyla son kez adamin belirledigi yerlerde ve yöntemlerle petrolu bulduklari... Norvecin petrolbaskenti Stavanger'den selamlar
Merhaba Arda az önce Son dakika haber sitesine bir göz atayım dedim birde baktım senin Norveçliyle röportaj yaptığın videoyu paylaşmışlar başarılarının devamını diliyorum Almanyadan selamlar
Araplarda da petrol var para var ama mühim olan onu kullanıp Norveç gibi pırıl pırıl bir ülke yaratmak. Rahmetli babacığım 1950'lerde pek çok ülke gezdiği halde Norveç'e gidip onlara ve doğasına hayran kalmıştı ama çok da fakir olduklarını söylerdi. Daha sonra nasıl bu kadar zengin olduklarını bir türlü anlayamamıştı. Keşke bu adamın anlattıklarını dinleyebilseydi o zaman anlayacaktı.
Zenginlik ve Gelişmişlik başka başka şeyler. Mesela Kuveyt zengin ama gelişmiş değil. Petrol ve doğalgaz zengini olup, halkı sefil olan ülkeler var bir de. Yani ülkenin zemini demokrasi akıl ve uygarlık üzerine kurulu değilse ancak üç beş kişinin cebi doluyor.
artık ikna olmuşsundur sağda solda sormazsın bi daha "coğrafya kader midir" diye hahahahahahah adam "coğrafya kader midir" diye güzel güzel gülümseyerek sorup masaya oturdu, 11:04 "adamlar şanslı doğmuşlar başkan" diyip acı acı gülümseyerek kalktı masadan, 16:12 o suratındaki ifade efsaneydi hahahaha 11:04 ve 16:02 sesteki değişime bak başkann :D ben bile adam anlattıkça sandalyeme gömüldüm be gagagaha
Bazı yorum yazanlar fıtı fıtıyı bırak demişler, bence bırakma, bir videyo bu kadar güzel çabuklaştırılamaz. Türkçe ana dilim olmadığından doğru anlatabildim sanırım. Fıtı fıtıyı hiç bırakma, çünkü o fıtı fıtı için bile görülmeye değer.
takipçi sayını arttırmak için uzun soluklu hindistan, sri lanka, nepal,myanmar, vietnam taraflarına gidip lokal insanlarla neşeli muhabbetler yapıp, sokak yemeklerini denemen lazım😺
Bu tecrübeyi öğrene bilmek için belki doğru kaynağı bile bulamayabiliriz ama adam özetledi. bence coğrafya bir yere kadar kaderdir evet ama elinde bulunan imkanları en doğru ve kârlı şekilde yönlendirmek ve üretebilmektir. Kuru dalı toprağa soksan yeşeren ülkemde neler olmaz ki. Adamlar buzun içinde refah içindeler herkes kaçmak istiyor kolay olanı bu ama kalıp mücadele etmek vatanın için birşeyler yapmayı ben değil ATAM söylüyor. Teşekkürler
adım adım kırgızistan..saolasın gezdiğim yerlerimhatırlattığın için. ingilizce kasma oralarda türkçeden devam et . vakit kazanırsın. mütevazi bir tavsiye sadece
Danimarka 50 sene önce norvece 3-5 ada Verdi corafya olarak norvece cok yakin oldugu icin ve o adalarda aśiri cok petrol cikti ve norvecin en büyük para kaynagi o adalar
Coğrafya kader değildir. Ortadoğu'da İsrail, Afrika'da Botsvana, G. Afrika, Asya'da Singapur, Japonya, Honkong, Tayvan, Güney Amerika'da Uruguay bunun en güzel örnekleri.
Merhaba, Israil ortadoguda olabilir ama sonradan gittiler oraya (gidenleri cogu Avrupa'da olan soykirimdan kacan Almanlar, Polonyalilar vs.) ülkeleri olmadigi icin ve milat öncesi, dinlerinin ciktigi cografyalarina geri döndüler ayrica gittikleri sirada orada yasayan Araplar bir maymundan farksiz yasadigi icin, yahudilerin oraya ülke kurmaya geldigini bile anlayamadi. Araplar hala maymun gibi yasamaya devam ediyor. :( Hic bir zaman evrimlerini tamamlayip modern insan olayamacaklar.(Tabi belki dinlerinden kurtulurlarsa bu durum degisebilir...) Botsvana cografyasi geregi fakir bir ülke. Güney Afrika'yi Ingilizler yani ana cografyasi Avrupa olanlar kurdu ayni Amerika, Kanada, Avustralya vs. gibi... Singapur yine 140 yil Ingiliz sömürgesiydi ayni Avustralya gibi ama tabi Avustralya'dan daha bagimsiz yinede gelismelerini Avrupa cografyasindan gelen Ingilizler'e borclu. Hongkong, Tayvan yine eski Ingiliz, Hollanda, Japonya sömürgeleri. Uruguay fakir bir ülke. Burada belki cografyanin kader olmadigina dair en yakin olan tek ülke Japonya ama Japonya'nin bile gelismesinde bir Avrupa kolonisi olan A.B.D.'nin etkisi cok, Wiliam Edward Deming'i arastirmanizi öneririm. Sevgiler, saygilar :)
cat telefon, tuşlu olan , eşim kullandı, inşaatta çalışırken, sakarlıktan kırılmasın diye arkadaşım hediye etti, pilini bulamıyoruz, çok sağlam, yere düşsede bana mı demiyor.
O açık deniz olayının da çok garip bir hikayesi var. Bu sığ deniz alanlarından ötürü italyan bir mühendis kendi yapay adasını yapıyor italyan kıyısına ve Birleşmiş Milletler'e ülke adını tescil etmek istiyor. İtalya hükümeti ile hukuki bir savaşa girişiyor, yüklü bir meblağ karşılığında bu hakkından vazgeçiyor ve ondan sonra bu açık deniz sınırları hukuku oluşturuluyor, bugün yunanistan ile yaşadığımız sıkıntının da temeli bu aslında. Onun dışında adam zenginim diye geçiniyor ama gel kardeşim senin masrafların benden dediği de yok dürzünün :) Döküle kalsın öyle zenginlik.
Neden en yavaş gelişiyorsun kendini çok gösteriyorsun videonun %80 ninde seni görüyoruz diğer gezgin arkadaşların çoğu gezdikleri çevreyi çok iyi gösteriyor ve izleniyor vesselam