📜:"Kuzen'nin Arkadaşı Herkesin İçinde Seni Savunur" 🌹:Nora Diamond 🍂:Jeon Jungkook 🖤:Tek Bölümlük Nora:Hanuel yeter artık ya azıcık hızlı ol derse geç kalıyoruz. Diyerek arabadan indiğimde, çoktan kampüsün içine girmiştik bile.Ben hızlı adımlarla yürümeye devam ederken hanuel hala telefonuna bakıyordu. Nora:Hanuel!? delirtme beni geç kalıyoruz ya. Sinirle bağırdığımda yerinde irkilerek başını telefonun üzerinden kaldırıp koşarak yanıma gelmişti. Hanuel:Tamam be ne cırlıyorsun sesin uzakta olmama rağmen kulaklarımı s*- Ağzına vurduğumda dudak büzerek sinirle bana bakmıştı.Gülerek kafamı geri attığımda o da gülmeye başlamıştı.İkimiz de delinin tekiydik etrafta dolaşan insanlar bize garip bir şekilde baktıklarında gözlerimi devirdim. Ne yani iki arkadaş yolun ortasında kahkaha atamaz mıydı? Tamam hanuel aşırı tepki veren biriydi.Kahkaha atmaya devam ederken yanağımdan bir makas aldı ve yürümeye devam ettik.Hanuel bir şeyler anlatırken tüm bakışların üzerimizde olmasına artık alışmıştım. Bu bir iki yılımı almıştı ama neticede alışmıştım işte. Ben kızıldım ve Koreliler farklı birine farklı olduğunu her zaman hissettirirlerdi. İlk senemde kızlar üzerime gelmeye çalışıp kızıl saçlarımla bir ucubeye benzediğime beni ikna etmeye çalışmışlardı. Ama neyse ki ben kompleksli bir insan değildim. Kızıl saçlarımı seviyordum ve bunu beni kıskandıkları için yaptıklarını anlamayacak kadar aptal değildim. Koreli kızların uğruna canlarını bile verebilecekleri beyaz bir tene, kızıl saçlara ve açık mavi gözlere sahiptim. Güzelliğimin farkındaydım ve aynı zamanda üniversitedeki geri kalan herkesin bunun farkında olduğunun da farkındaydım. Bana yavşamadan yaklaşan tek erkek ise, kuzenimdi ah evet insan kuzenine yürümez dediğinizi duyar gibiyim ama işte kuzeniniz eğer bu kadar yavşak ve kız düşkünüyse bu mümkündü.O da benim gibi bir findi ama tanrı aşkına sırf erkek diye hiçbir kız onu farklı bulmuyordu aksine onun için ölüyorlardı.Bunu kıskanmadım tabi ki sadece bu kızların bütün erkeklere sahip olma isteyi beni sinir ediyordu.Gelelim şuan yanımdakine,eh ilk geldiğimde beni kıskanmayan tek kız da diğer en yakın arkadaşımdı. Ama küçük arkadaş grubumuzun bu kadar dikkat çekmesinin tek sebebi bu değildi. Haneul güzel ve zengin olup aptal olmayan nadir kızlardandı. Klasik saçma sapan üniversite dramaları işte, bilirsiniz. Sonunda sakin bir şekilde okula giriş yaptığımızda hemen yanıma gelmişti.Kim olabilir tabi ki salak kuzenim?Elini omzuma koyarak binanın giriş kapısına doğru ilerlerken üzerimizdeki gözler podyumdaymış gibi hissetmeme sebep oluyordu. Şu aptal bakışlar yüzünden bir gün düşüp kalacak, tüm okula rezil olacaktım ama hadi hayırlısı. Biz kapıya yaklaştığımız sırada binadan çıkan ikiliyle herkesin bakışları o tarafa çevrildi ve saçma sapan popülarite listesinin bizim gibi başlarında olan Min Yoongi ve Kim Taehyung havalı bir şekilde bizim olduğumuz istikamete doğru yürümeye başladılar. Bakışlar biz ve onlar arasında mekik dokurken, biz yine sohbet etmeye devam ediyorduk. Jack az sonra onları fark edince sustu ve doğrudan Yoongi'e bakarak gülümsedi. Yoongi'de aynı şekilde gülümserken karşı karşıya geldiler ve garip bir kafa tokuşturmayla selamlaştılar. Onlar arasında küçük bir sohbet başlarken yanlarından gidersem büyük dedikodu çıkacağını bildiğim için öylece durup sohbetlerinin bitmesini beklemeye başladım. Taehyung:Naber kızıl? Bakışlarımı ayakkabımdan çekerek aynı benim gibi bu ikilinin konuşmasının bitmesini bekleyen Kim Taehyung'a çevirdim. Nora:İyidir senden naber mavi kafa? Kahkaha atarak ellerini cebine yerleştirdi. "İyidir." Başka bir şey söylemeyip bakışlarımı tekrar ucu yerdeki taşlarla oynayan ayakkabıma çevirdiğimde onun bakışlarının hala üzerimde olduğunu fark edebiliyordum. Çok yakışıklı ve üstelik flörtöz biri olduğu için onunla takılmayı düşünmemiş değildim ama Haneul onun tam da yanımızda gezdirdiğimiz şerefsiz gibi bir şerefsiz olduğunu ve benimle sadece o anlamda takılacağını düşündüğü için beni ondan itinayla uzak tutmuştu.Kim Taehyung ve tayfasından uzak durmam adına söz verdirmişti. Nora:Tanrı aşkına,dedikoducu teyzeler gibi bir susmadınız. Dedim sonunda dayanamayarak. jack'ın koluna girip çekiştirerek vedalaşmalarına bile izin vermeden bunu onların yerine hallettim. Üçü de gülmeye başlarken jack'ı yanlarından uzaklaştırmıştım ki Taehyung arkamızdan seslendi. "Teşekkürler tanrım ve teşekkürler Nora!" Zaten üzerimizde olan bakışlar daha bir merakla üzerimizde dolanmaya başladığında gözlerimi devirerek yürümeye devam ettim. Sonunda sınıfa girebildiğimizde derin bir nefes vererek ortalarda bir yere oturdum ve Jack'i kendi sınıfına gönderdim hanuel şuan nerdeydi aceba derken sınıftan içeri girip hemen yanıma yerleşmişti. Hanuel:Okulun ilk gününü neden hiç sevmiyorum. Gözlerimi devirerek güldüğümde içeri hoca girmişti.Hanuel'in sanki hala lise hayatı yaşıyormuş gibi davranması o kadar komikti ki size anlatamam görmeniz lazımdı.Bu sene 2.yılımızdı Jack'ın da aynı şekilde ama farklı sınıflara düşmüştük.Kore'ye gelme kararı aldığımda o da benimle geleceğini söylediğinde ne kadar başta sevinsemde başıma bela aldığımın farkında değildim. Kore'ye ayrı bir ilgim olduğu için buraya gelmek istemiştim.Ailem çok varlıklıydı.Kim bilir belki de o lüks hayattan sıkılmıştım. Derin bir iç çektiğimde hanuel kolumu tutmuştu. Ailemden hiçbir zaman bir beklentim olmamıştı ama onlardan elbette herkes gibi anne-baba sevgisi almak istemiştim.Fakat asla öyle olmamıştı hayat benim için,her zaman ellime bir kredi kartı,bitmeyen kıyafetler, ayakkabılar, çantalar ve daha aklınıza gelecek bir sürü lüks şeyler.Ben bunların hiç birini istemiyordum.Her neyse eski günleri aklıma getirerek tekrar drama girmek istemiyorum.Başımı olumsuz anlamda sallayarak kendime gelmeye çalıştım. Hanuel:Noldu kızılım, daldın gittin? Bir şey yok der gibi başımı salladığımda dudak büzerek önüne dönmüştü.Ben buydum işte iki dakika üzülen daha sonra hemen neşelenen biriydim.Asla boş konuları kafa takmaz umursamazdım ve bunun avantajları her zaman bana geri dönüş sağlamıştı.Tek kazanç noktam buydu sanırım.Kendi kendime düşümmeye devam ederken zilin çaldığını duymamıştım bile.Hanuel kolumdan tutup beni kantine doğru sürüklediğinde Jack masada arkadaşları ile konuşuyordu bu bahsettiğim arkadaşları sabah ki tayfaydı. Tek farkı yanlarında Jeon Jungkook vardı. Soğuk tipli,keskin yüz hatlarına sahip ve bir o kadar yakışıklıydı.Fakat bu da diğerleri gibiydi hepsi aynı kişiliklere sahiptiler. Jack bizi fark ettiğinde yanımıza gelmiş benim yanıma oturmuştu.Sinsice gülerek kolunu omzuma atmış sohbetimize dahil olmuştu.Dudak büzerek önümdeki pipeti ağzıma götürmüştüm.Ağzıma gelen meyve suyu ile yüzümü buruşturup önüme baktım. Bu benim değildi. Nora:Hanuel benim içeceğimi neden alıyorsun ya? Diyerek isyan ettiğimde omuz silkmiş, telefonuna bakmaya devam etmişti.Jack sanki aklımı okumuş gibi, Devamı Diğer Yorumda🤎🍂
Jack:Hanii, şu telefonu bırakıp benim yakışklı yüzüme baksan iyi olur. Hanuel'e doğru konuştuğunda yakışklı yüzüme dediği kısma değilde diğer dediğine katıldığıma dair bir ses çıkarmıştım. Hanuel:Sen dedin diye değil yanındaki yavru dediği için kaldırıyorum gevşek. Jack hanuel'in taklidini yaptığında ikisinin devam eden tatlı atışmasına gülüyordum. Asla birbirleri ile anlaşamayan bu ikili bir o kadar da anlaşıyordu yani anlayacağınız ikiside aptalın tekiydi.Gözlerim hemen karşı masamızda duran arkadaşlaı ile konuşmayı bırakıp beni göz ucuyla süzen durgun bir ifade Jeon Jungkook beklemiyordum ve ona döndüğümde gülümseyen yüzüm birden solmuştu.Bana neden böyle derinden bakıyordu.Başımı selam verircesine sallamış önüme dönmeden önce onun da baş selamını almıştım.Dudaklarımı sarkıtarak telefonuma baktığımda zilin çalmasına az bir süre kaldığını görmemle yerimden doğrularak kalktığımda, hanuel'e dönmüştüm. Nora:Geliyor musun zil çalmak üzere? Ayağa kalkmadan esneyerek vücudunu germişti.Bu hanuel dilinde demek oluyordu ki gelmekten başka şansım yok anlamını taşıyordu.Ve evet derslerimizi bir an önce bittirip kendimi yumuşak yatağımda uyurken hayal etmek mayışmama sebep oluyordu. Jack:Siz gidin benim dışarda birkaç işim var. Çıkışta buluşuruz. Ben daha cevap vermeden kantinden çıktığında garipsemiştim.Durduk yere neden böyle yaptığını sorgulamıştım.Hanuel'de benim gibi anlamış olacak ki benim düşüncelerimi dile getirmişti. Hanuel:Buna noldu şimdi niye far görmüş tavşan gibi fırladı? Verdiği örnekle beraber kahkaha attığımda etraftaki bakışlar bana dönmüştü. Bıkkınca göz devirerek sinirle bağırdım. Nora:Ne var ya hiç mi gülen insan görmediniz? Hanuel ellini aferin der gibi kaldırıldığında ciddiyetimi korumakta ne kadar zorluk çeksem de direnmiştim. Taehyung: Kırmızı ışık gibi orda durduğun için olabilir mi kızıl? İğneleyici bir şekilde laf soktuğunda gözlerimi kısarak ona bakmış ağzımı aralayarak konuşucaktım ki hanuel benden önce davranmıştı. Hanuel:Sen önce git o boya küpü saçına bak mavi ışık gibi ortada dolanıyorsun, boşuna havalı olmak için baş ağrıtma Kim Taehyung. Masadakiler "Ooo" sesi çıkartırken bense yandan sırıtıyordum.Hanuel gol atmıyordu, hanuel kaleyi deliyordu.Tamam saçma oldu ama anladınız işte.Taehyung sinirle hanuel ile bakışırken bu bakışmanın aslan ve ceylan arasındaki bakışma olduğu çok netti ve size hangisinin aslan olduğunu söylememe gerek yok bence?Hanuel'i kolundan sürükleyerek derslik alana götürdüğümde hala küfür ediyordu. Hanuel:Senin o mavi saçlarını tik yapar götüne sokarım avatar gibi ortada dolaşırsın. Duraksayarak ona baktığımda o da söylediği küfürü sorguluyordu. Nora:Bu neydi şimdi ya.Sen yaşlanıyor musun? Ne alaka bakışı attığında göz devirdim. Hanuel:Ha? az önce ettiğim küfürden bahsediyorsun. Ne bileyim o çocuğu görünce tepem atıyor.Neyse hadi gidelim. "Pişt kırmızı ucube" Karşıdan bize doğru gelenleri görmemle gözlerimi devirdim. Derin bir nefes vererek tam karşımızda durmuş olan üç kıza baktım. üçünüde de tanıyordum. İlk senelerde üzerime gelmeye çalışıp ters tepince geri basan üç aptalardı. Nora:Sanırım birbirinize böyle sesleniyorsunuz. Kaşlarımı kaldığımda hanuel de bana katılarak, Hanuel: Doğru seçim bence. Gülerek ellerimizi tokuşturduğumuzda içlerinden biri sinirlenmişti anlaşılan. Kıyamam tıpkı tüyleri alınan bir ördek gibi bağırıyordu. "Hey!? Kendini komik mi sanıyorsun sen?" Dediğinde yanındaki benle hemen hemen aynı boyda olan siyah saçlı kız. "Aynen bence de çok komik baksana nasıl da soğuk espiri yapıyor." Yanındakiyle birlikte kahkaha atmaya başladıklarında, kaosa aç olan insanlar çoktan etrafımızda bir çember oluşturmuştu. "Ah seni istemediğimizi bir ucube olduğunu da ne kadar söylememiz gerekiyor." Hanuel: Biraz daha konuşmaya devam edersen,konuşmak için kullanacağın bir ağzın olmayacak çünkü onu ayağımla ezeceğim. Kızların gülüşleri kesilip kalabalık gülmeye başlarken, "Bu ucubeyle arkadaş olduğuna inanamıyorum Haneul." dedi kıvırcık olan. Nora:Size benzemediğim için mi ucube oluyorum? Dedim alayla gülerek resmen sabrım ile oynuyorlardı. "Daha çok neon kafalı ve ahlaksız olduğun için olabilir." Dediğinde Haneul ofladı.Bu bakışı biliyordum, muhtemelen şimdi kızın bir ifşasını söylecekti. "Nora ilk geldiğinde saçını kızıla boyatmaya kalktığını ve üstelik tutmayıp ishal rengi olduğu için haftalarca şapka ve perukla gezdiğini buradaki herkes biliyor Yora ama sen hala o bozuk ağzınla benim güzel kulaklarıma işkence çektiriyorsun" Ben bile gözlerimi büyütüp Haneul'e bakarken, kalabalıktan aşırı zevk aldıklarını belli eden sesler yükseldi. Bu kadarı da söylenmezdi. "Hastaydım!" dedi kız, öfkeden kızarmış bir yüzle. Hanuel: Ah evet tatlım biliyoruz.Beyninden. "Kes artık Haneul." dedi diğeri. "Arkadaşının rezilliğini bu şekilde kapatamazsın!" Haneul:Ne rezilliği...Bana bakın üçünüzü alırım ortama ve sabaha kadar s* Demesine izin vermeden kolundan tuttum resmen bıraksam üçünü aynı anda onun tabiri ile şey yapıcaktı.Herneyse anladınız siz. "Okulda herkes,nora'nın bütün erkekleri ayartığını hatta onlarla yattığını ve paraları ile lüks içinde olduğunu tüm okul biliyor." Bu sefer sınırlarını aşmıştı.Böyle bir şey yokken gelip burda yalan söyleyerek onurumu yerle bir edemezdi.Tam konuşmak için hazırlanıyordum ki kalabalığın arasından duyduğum ses herkesin sessiz olmasını sağlamıştı. Jungkook:Sen o serçe kadar olan aklın ile gelip burda ün kazanmaya çalışmak yerine sende bir çılgınlık yapıp herkesin altına girebilirsin.Ah üzgünüm unutmuşum okulda altına girmediğin kimse yoktu öyle değil mi? Diyerek elleri cebinde tam önüme kızın da tam karşısına geçmişti. "Oppa neler söylüyorsun,bu ucubeyi savunmayacaksın değil mi?" Jungkook: Ucube dediğin kız senden kat ve kat çok güzel diye mi ucube oluyor? Ya da senden kat ve kat daha çekici olduğu için? Ah,hadi ama bunu yapmamalısın.O senden çok daha iyi.Hmm,bir düşüneyim karın ağrın neymiş.Bingo! tabi ki okulda tüm gözlerin onun üzerinde olması seni kudurtuyor.Onun kadar güzel olamamak seni,hatta hepinizi delirtiyor.Çünkü o değil okulda Seul'de tek kızıl saçlı,beyaz tenli ve mavi gözlü kadın. Üzülerek söylüyorum ama sahte yüzlerinizi ameliyat bile etirseniz onun doğal güzelliği kadar olamazsınız. Kızın üzerine doğru bir kaç adım atarak yavaşça eğildi.Kızın hatta üçü'nün de kızaran yüzlerini görmek beni mutlu etmişti. Jungkook: Bir daha boş gereksiz konuştuğunuzu duyarsam bunu burnunuzdan getirir size bu okulu dar ederim.Şimdi defol burdan gözüme gözükme. Sona doğru bağırdığı için kız irkilerek ağlamaklı bir yüz ifadesi ile uzaklaşmıştı. Tabi yanındaki maşalarıyla beraber. Taehyung:Dağılın hepiniz jungkook'un söyledikleri hepiniz için geçerli. Diye etrafa bağırdığında hala şaşkınca onlara bakıyordum.Dönük olan sırtı bana çevrildiğinde omzumu dikleştirip konuşmak için hazırlandım.Fakat benden önce konuşup beni taklit etmişti. Jungkook: Evet,kendini savunabilir onları sende susturabilirdin.Bunu biliyoruz en cesur sensin ama bunu hak ediyorlardı.Senin için değil Jack için yaptım çünkü burda olsaydı, aynısını kendi yapardı. Sunduğu bahaneye göz devirdiğimde yanımdan geçerken kulağıma fısıldadı. Jungkook:Arsızca olucak ama yattığın tek erkek olmayı istiyorum. Ağzım şaşkınca açılırken öylece dona kalmıştım.Pardon ne? Like:300 Yorum:70 Abone:2,260 Evet,yazana kadar canım çıktı.Ben aslında bunu bir kurgunun bir bölümünden esinlendim.Kurgu Wattpad'a ama hepsi değil tabi ki zaten esinlendiğim yerler sadece birkaç konuşma anı o kadar ona da ekleme yaptım tabi ki. Herneyse sizi çok seviyorum ve depremde zarar gören kötü olan herkese geçmiş olsun demek istiyorum umarım bir daha da böyle bir şey yaşamayız.Kurguyu beğemeniz dileğiyle.
Aşkımm moralimi bi nebze düzelttin teşekkür ederim biraz daha düzelmesi için part 2 yapar mısın yattıkları yerleri falan🤭yani aklından geçen şeyleri part ikiye yazsan nolurrrrrr üzme bizi be yazarımız💜
