Mutlu kardeşimiz MUTLU yemi bulmuş umarım adı gibi mutlu olmuştur. Güzel bir paylaşım olmuş emeklerinize sağlık. Her zaman eğitimli olanların lisans alanı başka da olsa tarım ve hayvancılık işinde daha başarılı olacağını savunanlardanım. Keşke Mutlu kardeşimiz branşını da söyleseydi. Şimdiye kadar ekrana getirdiğiniz çiftlikler içinde en temiz ve sınırlı yere rağmen en düzenlisi diyebilirim. Gelelim sevmeyeceğiniz bölüme. Çekimi mısırın ilk çapasında yapıyorsunuz hasatta yayınlıyorsunuz. Sizin videolardaki konuşmaların üstüne gündem o kadar fazla değişti. Söylemlerimde olduğu gibi farkında olmadan dezenflasyon sürecini yaşadık. Peşinden deflasyon süreci yetiştiricinin çıktılarında oldu. Ayni süreç girdilerinde de olacak. Karkas kesim danada 300 TL bandının altında Kuzu zoraki dana karşısındaki 1.15 lik pariteyi korumaya çalışıyor. 1 ağustos perşembe UKON verilerinde %5 kadar düşme daha bekliyorum. Buzağı beslemede aslolan daha erken yaşta daha fazla doğru kesif yeme ardından kaba yeme başlatarak rumeni bir an önce geliştirerek mikrobiyel protein sentezini sağlamak değilmidir. Bu amaca doğru konsantrasyonda hazırlanarak doğru şekil ve sıcaklıkta verilen mama daha iyi hizmet emiyor mu? Sanırım sizin çalışmada da mama 3. değil 2. çıkmıştı. Vakit darlığından tekrar okuyamadım başka 2 çalışmanın özetini ve sonucunu okuyabildim ancak. Çalışmaların ne kadar az hayvanla ve nasıl çıkması gerektiğini de bildiğimi sanıyorum. Üstelik mamada hayvanın ne kadar içtiğini kontrol edebiliyorsunuz. Sütte böyle bir şey mümkün değil. Kontrollü pastörize edip ısıtarak verecekseniz zaten uğraşmaya gerek yok mama daha garanti. Tüm dünya (en azından gelişmiş ülkeler) kolostrumu bile emzirtmiyor kendi kolostrum bankalarını kurmuşlar. Bu son derece kolay bir iş sadece bilgi ve dondurucu ve ısıtıcı gerekli. Ovniş protokolüne hiç girmiyorum. Artık yıllardır Amerika duble uyguluyor biz single bile geçemedik. Hayvanın canı ne zaman isterse o zaman tohumlamaya uğraşıyoruz. Bunları bugün dillendirmeye başlasak en az 5 10 sene sonra sahada uygulanabilir olur. Yeni destekleme modeli ve süt arzı fazlasından hiç bahsetmiyorum. Bu kadar az kaba yemden de 4 ün üzeri süt yağında kafam karıştı. Tüm izleyicilere hayırlı günler bereketli kazançlar dilerim. Umarım silinmez.❤🐮🐂🌾🌿☘❤
Haluk Bey merhaba. Katkılarınız için teşekkür ederim. Videolarımızın konusu genellikle ürünlerimizi kullanan üreticilerimizin kullanıcı deneyimlerini ekrana taşıma niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda videolarımızın doğrudan ülkemizdeki et ve süt fiyat değişimleriyle ilgisi bulunmadığından, çekim zamanı ile yayın zamanı arasında birkaç ay geçmiş olabiliyor. Tarım ve hayvancılık ürünlerinin üretim miktarları ve piyasada alım satım koşulları yıldan yıla farklılık gösterebiliyor. Bizim de her daim dileğimiz sürdürülebilir, kendi kendimize yetebilen üretim ve makul fiyat politikasını yakalayabilmemizdir. Endüstriyel olarak üretilen buzağı mamaları genellikle toz formda üretildiği için, taze inek sütündeki gibi doğal bileşenleri tam olarak ihtiva edememektedir. Nasıl ki taze çayır merada otlayan ineğin baharda döneminde sütü artarken, daha sağlıklı bir metabolizmaya kavuşurken, aynı çayır meranın otlarını kurutup da yedirdiğimizde benzer sonuçları tam olarak alamamaktayız. Anne sütü ile toz mamalar arasında da benzer durum söz konusu olduğunu söyleyebilirim. Bir başka husus da anne ile yavru arasında genetik bir bağ olmasıdır. Bu bağa göre anne inek, yavrusu için spesifik moleküller içeren sütü üretip, paketleyip (hücresel yapılarda golgi cisimciğinde "paketleme ve etiketleme" işlemi yapılmaktadır), buzağısını emzirmektedir. Ticari mamaların içeriği modifikasyona açık olup, mikrobiyal yük bakımından taze süte göre daha güvenli olduğu aşikardır, ancak yine de arî işletmelerde damızlık adayı dişi buzağıların halen anne sütü ile beslenmesi tercih edilmektedir. Anne sütünün miktarını biberonla ya da kovayla ayarlamak mümkündür. Sadece buzağıların doğrudan annelerini emdiği koşullarda miktarını belirlemek zor olabilir. Bu tarz işletmelerde de annelerin günlük olarak meraya çıkarıldığını ve ürettikleri sütleri ticari olarak değil de, daha çok yavrunun gelişimi için kullanıldığını görüyoruz. Bu tarz serbest sütlerle beslenen buzağıların, 75-90 gün süt ya da mama ile beslenen buzağılara göre çok daha iyi geliştiğini defaatle şahit oldum. Buzağı yetiştiriciliğinde temel esas ve öncelik tabi ki kaliteli içeriğe sahip kesif yemlere bir an önce geçmektir. Buzağıların sağlıklı ve gürbüz dana ya da düve olma yolunda ilerlerken kesif yemlerin enerji ve protein bakımından katkısı süte/mamaya göre daha fazladır. Özetle; hem iyi anne sütü hem de iyi bir kesif/kaba yem ile besleme süreci sağlıklı buzağıların gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.
@@drfurkandilber Furkan bey geçte olsa yanıtınız için teşekkürler. Yaklaşık 2 sene önce sorduğum bir soruya ATP enerjisini anlatarak cevap vermiştiniz. Benim için çok iyi oldu daha önce sadece adını duyduğum ATP yi kendime yetecek kadar öğrendim. Golgi mekanizması ile de aslında yıllar önce hormonları ve hormonların steroidlerini anlamaya çalışırken denk gelmiştim. Bu bilgilerin insanoğlunun beyninin sınırlı algı kapasitesi ile anlaşılamayacak kadar derin olduğunu görünce vazgeçtim. Benim amacım sıradan bir eleştiri yapmak veya laf olsun diye bir şeyler yazmak değil. Sütün para etmediği bu günlerde daralan talep ile ayni oranda azalamayan arzın olumsuz etkilerinden yetiştiricilerimizi bir nebze olsun koruyabilmek için önlerini açabilmek. Sütün madem ki % 88 i SU biz kuru maddesini aldığımız zaman içine tekrar % 88 temiz SU ilave ettiğimizde en az ilk halindeki kadar temiz ve sağlıklı süt elde edemiyor muyuz? KM sini ayırırken kısa sürede çıktığımız 100 derecenin biraz üzerindeki sıcaklık biraz kayıplara neden olabiliyor bu kayıpların daha fazlasını içine gerekli katkıları katarak geri alabilmemiz gerekir. (tıpkı ekspander yemde olduğu gibi) Mamalar ticari olarak KÂR amaçlı üretildiği için bu yapılmıyor olabilir. Ben istenirse hem kolostrumun hem de mamaların istenenden daha başarılı olarak üretilebileceğini düşünüyorum. Bazı hocalarımızın kolostrum için çiftlikteki hayvanların olası dirençlerinin birbirinden farklı olabileceği yönündeki söylemlerine katılabilmem biraz zor. En azından Ülke bazında profosyonel bir işletme de hayvanlar aynı standarda yakın olmalıdır. Değilse eksiklik bizde. Bu eksikliği tamamlamadan bu işi yapanların para kazanabilmesi mümkün olmadığı gibi Ülkemizin kaynaklarını da boştan yere tüketiyorlar. Bana göre hayvan sayımız çok fazla verimliliğimiz çok azdır. Eti ve sütü hayvan sayımız AZ değil ÇOK olduğu için pahallı üretiyor ve tüketemiyoruz. Bu gerçekleri anlayıp kabul etmeden bir noktaya gelebilmemiz mümkün değildir. İyi geceler dilerim.❤
Akilli yemi bende kullaniyorum gayet memnunum 1 inekde 5-6 lt artis oldu burdan bize destek olon zo tesnis selcuk ozkan abime cok tesekkur ediyorum bize bu kaliteli yemleri ulastirdi kaliteli yem kaliteli hizmet
Selamünaleyküm aleyküm ben bursadan Mehmet İçöz bende akıllı yemle tanıştım 8 kg 21 protein yemle günlük 8lt süt alırken akıllı yeme anladım şuanda günlük 2kg fabrika yemi 2kg arpa 2kg akıllı yemle günlük 25lt süt alıyorum inanılmaz birey bu fabrika yemine küstüm akıllı yemle barıştım her üreticiye tavsiye ederim
Hasan Bey, merhaba. Çağa değişiyor, tablet de kullanılabilir. İlk defa bu şekilde bir öneri aldım. İlerleyen zamanda değerlendirilebilir. Kolay gelsin.
Umut Bey merhaba. Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalındaki 2 Hocamızla birlikte yazmış olduğumuz "Yerli Kaynaklar Kullanılarak Yeni Bir Buzağı Maması Formülasyonu Geliştirmek" isimli proje 2015 yılında TÜBİTAK 1005 (214O625) programının desteğini aldı. Bu proje kapsamında hazırlamış olduğumuz yerli formül buzağı mamasını Eskişehir'de bir firmaya yaptırıp, İzmir Dikili Süt Kardeşler Çiftliği'nde denemelerini gerçekleştirdik. Çiftlikte yaptığımız çalışmada 4 ana besleme grubunda (1- inek sütü, 2- antibiyotikli inek sütü, 3- İtalya menşeli buzağı maması, 4- Bizim geliştirdiğimiz Yerli mama) 10'ar adet buzağı olmak üzeere toplamda 40 adet buzağıyı besledik. Hem canlı ağırlık artışı, hem de histolojik doku örneklerinde gelişimsel olarak en iyi sonuçların inek sütü ile beslenen grupta alındığını tespit ettik. Sonrasında sırasıyla; antibiyotikli inek sütü, Yerli mama ve İtalyan mama grubunda gelişimsel sonuçları elde ettik. Daha ayrıntılı bilgi talebiniz olursa size telefonda yardımcı olabilirim.
Merhabalar. Antibiyotikleri çok dikkatli dozlarda ve gerekli hallerde kullanmak gerekiyor. Hem kalıntı riski hem de antibakteriyal direnç nedeniyle hayvan ve insan sağlığı her geçen yıl tehlikeye girmektedir. Son raporlara göre 2050 yılında antibakteriyal direnç nedeniyle antibiyotiklerin geniş çaplı olarak çalışmama riski ortaya çıkacaktır. Bunlar da süper enfeksiyonlara sebebiyet verebilecektir. İyi çalışmalar dilerim.