~Küçüklük hayali~ 👤Lara Kim 👤Jeon Jungkook 👥Taeyang Kim & Arin Kim(Lara’nın anne ve babası) *Lara’nın küçüklüğünden başlayalım* *Lara 10 yaşında* *yazar Lara’dan* Lr; anne Ar; efendim kızım Lr; mafyalar iyi biri mi? Ar; hayır, neden sordun kızım? Lr;bilmem, ama onların yakışıklı ve zengin olduğunu öğrendim. Umarım büyüdüğümde mafya biri beni kaçırır. Böylece zengin oluruz! taeyang; kızım! böyle konuşma, tanrı korusun! Lr; ama çok zenginler baba! taeyang; olabilir kızım, zengin olmaları seni kaçırmalarını gerektirmiyor Lr; offf! Deyip gitmişti küçük hanım. Bilmiyordu ki tanrının onu duyup gerçekten böyle bir şey yapacağını.. *Lara’dan* *12 yıl sonra* Her zamanki gibi yorucu üniversite hayatıydı. Bu sene mezun olacaktım. Bu yüzden de mutluydum. Bugün çok yoğundum, gece 22:00 kadar dışarı da olacaktım ve şu an saat 21.55. Hemen eşyalarımı, kalemlerimi ve çantamı topladıktan sonra herkesle vedalaşıp dışarıya çıkmıştım. Üniversite’nin gece çıkışı diye bir çıkış yeri vardı. Ama oradan çıktığınız zaman ara sokakla karşılaşıyorsunuz. Ve hemen sokağın orta yerlerinde de bir bar. Gerçekten öğrencileri düşünmüşler(!). Gece çıkış bölgesinden sonra eve gidecektim ama bir anda aklıma bir şey gelmişti. Benim gideceğim yön barın diğer tarafı, yani barın önünden geçmem gerekmiyordu ama bu sefer barın önünden geçip dolaşmak istiyordum. Başıma umarım bela gelmez ( barın önünden geçiceksin aptal, nasıl bela gelmesin?). Arkamı dönüp barın önünden geçmek için yürümeye başlamıştım. Arkamdan siyah bir mercedes gelip barın önünde durmuştu. İçindeki kişiler arabadan inip beklemeye başlamışlardı. Muhtemelen onlara baktığım için bana korkutucu bir şekilde bakıyorlardı. Yürüyerek arabaya bakıyordum ve barın içinden bir tane adam çıkmıştı. Ellerinde dövmeleri olan, kaslı, yakışıklı, uzun ve karizmatik bir adamdı. Ama genç görünüyordu. Tahminen 25-27 yaşlarındadır. Gömleğini ve ceketini düzeltirken bir anda ona baktığım gözlerime, gözleri kaymıştı. Hemen gözlerimi çekip hızlıca yürümeye başlamıştım. Ta ki arkamdan burnuma ve ağızıma gelecek şekilde kapatılan mendillerle bayılana kadar… ~hızlı geçiş~ Gözlerimi açtığımda depo tarzı bir yerde olduğumu farketmiştim. Yoksa küçükken hayal ettiğim o mafyaların eline mi düşüverdim ?! Tanrı seni seviyormuş kızım! Sakin bir tavırla konuştum; Lr;neredeyim ben? Kr; sakın çığlık atmayı deneme! Lr; çığlık atmayı denemiyorum, biliyorum hiç kimse duymaz. Söylemene gerek yok! Kr; patron geliyor Lr; patron mu? Jk; evet patron küçük hanım Önümde o gördüğüm yakışıklı adam var idi. Lr; sen o bardan çıkan adam değil misin? Jk; evet o’yum, diğer kızlara göre fazla sakinsin? Lr; bağırıp çağırarak ne elde edebilirim? Hiç bir şey. Jk; seni sevdim. Alın bu küçük hanımı, gidiyoruz Ayaklarımı çözmüşlerdi ama ellerim hâlâ bağlıydı. O gördüğüm siyah mercedes arabanın arka koltuğunu oturtturmuşlardı. Yanıma da o gelmişti. Lr; adını öğrenebilir miyim? Jk; Jeon Jungkook, Lara. Lr; sen mafya mısın? Jk;evet mafyayım. Lr; mafyaysan benim hakkımda her şeyi bilmen lazım. Jk; evet, kişisel bilgilerin elimde. Fazla konuşma. _______________ Kocaman bir eve gelmiştik. Böyle bir eve geleceğimizi düşünüyordum ama bu kadar büyük olacağını düşünememiştim. Beni dışarıya indirdikten sonra Jungkook önümden yürüyüp kapıyı açmıştı. İçerisi apaydınlık, rahat bir evdi. Simsiyahtı ve ben bunu sevmiştim. Şimdiden ısınmıştım. Jungkook kolumdan tutup üst kata götürmüştü. Bir odaya girecekken hizmetçi olarak düşündüğüm kadın içeriden çıkmıştı.
Jk;oda hazır mı? Hizmetçi; evet Jeon bey Jk; tamam çık Koskocaman bir odanın içine girmiştik. Gerçekten büyük bir odaydı. Benim evim kadardı (Lara’nın annesiyle babası geçen sene olan trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdi). Jk;burası senin odan olacak ama buradan ben çıkartana kadar çıkmayacaksın, sadece yemek verilecek sana. Lr; iyi, geri kalan her şey vardır zaten muhtemelen Jk;evet, var Ellerimi çözmüştü. Artık hayvanlar ne kadar sıkı bağladılarsa çıkarttığımız an az az k@n geliyordu. Jk; çok sıkı bağlamışlar, bak çekmecenin orada yara bandı var, yapıştır. Benim işim var, dışarıya çıkacağım Lr;telefonumu verecek misin? Jk;hayır tabii ki de Lr; bari şarkı dinlemek için bir şey ver Jk; hoparlör var şurada, istersen kulaklıkla da dinleyebilirsin. Kulaklığın burada Lr; sağol, gidebilirsin. Gideceğin yere geç kalma ihtimalin vardır Jk;sen mafyayla ilgil- neyse eve gelince konuşacağız Lr; peki Kapıyı kapatıp gitmişti. Ona aşık olmasam iyidir. İyi biri gibi geldi. Büyükçe yatağıma yatıp kulaklığımı taktım ve *i feel it coming* şarkısını açıp dinlemeye başladım. *Aşktan ve sana yaptıklarından korkuyorsun* *Kaçmak zorunda değilsin, neler yaşadığını biliyorum* *Sadece basit bir dokunuş ve bu seni özgür kılabilir* *Benimle yalnız kaldığında acele etmemize gerek yok* *You've been scared of love and what it did to you* *You don't have to run, I know what you've been* *through* *Just a simple touch and it can set you free* *We don't have to rush when you're alone with me* Zaman öyle bir akıp gitmişti ki, saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Bir anda kilitlenen kapımı açan biri olduğunu farkettim. Kapı açılınca karşımda Jungkook vardı. Jk;evet direk konuya giriş yapacağım Lr; ne konusu? Jk; giderken dediğim konu, mafyalarla alâkalı neler biliyorsun? Lr; ha, o mu? 10 yaşımdan beri mafyalara olan bir ilgim vardı. Her zaman annemle babama söylerdim, keşke beni bir mafya kaçırsa diye. Çünkü mafyaların eğlenceli insanlar ve aynı zamanda da zengin insanlar olduğunu düşünürdüm. Gözümün önünde bir mafya, birini öldürmüştü. Ve öldürdüğü adam benim bacağıma düşmüştü. Ve bende o zamanlar anlamadığım için gülüyordum böyle şeylere. O mafya adam da bana bakıp gülümsemişti ve tek olmama rağmen hiç bir şey yapmamıştı bana. Ama orada benden büyük bir erkek çocuğu vardı. O ağlıyordu. Onu gördüğüm zaman gülmemi kesip ona bakmıştım. Ama o bana gülümseyen mafya o erkeği alıp gitmişti ve bende ölüyle beraber kalmıştım. İlk mafyaları seven kadın diyebiliriz bana. Jungkook’un gözleri dolmuştu. Ne demiştim ki ben? Lr; seni üzecek bir şey mi dedim? Jk; o erkek bendim.. Lr;n-nasıl yani? Seni alıp giden kişi kimdi? Bacaklarımdaki ölü de kimdi? Jk;beni alıp götüren şerefsiz babam ve senin bacağındaki de annem.. Daha fazla ağlamaya başlamıştı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Lr; üzgünüm Jungkook.. Jk;sorun değil, neyse sen aç mısın? Lr; hayır, değilim. Jk;tamam, iyi geceler. Lr; sana da iyi geceler *1 hafta sonra* Yeni uyanmıştım. Saat 11 idi. Rahat uyuyup rahat kalkmıştım. Yüzümü yıkamak için odamın içindeki lavaboya gitmiştim. Kapım tıklatılıp açılınca içeri 1 hafta önceki kadın içeri girmişti. Hizmetçi; Jeon Bey, sizi aşağıda kahvaltı etmeye çağırıyor Lr; peki, geliyorum Üstüme doğru düzgün bir şeyler giyinip aşağıya inmiştim. Jk;günaydın küçük hanım Lr;günaydın büyük bey Jungkook gülüp yeniden yemeğine dönmüştü. Bir saniye! Onun üstünde sadece bornoz var aman tanrım! Lr; sofraya neden bornozla oturdun?! Jk;canım istedi Lr; of of! Jk; hadi, yemeğini ye. Bitir tabağını Lr; bitiriyorum zaten Deyip göz devirmiştim. Jk;bugün eve geç geleceğim Lr; sebep Jk;sebebini ne yapacaksın? Lr;tamam, söyleme ______________________ Jungkook gitmişti. Evde tek başıma olmak sıkıcıydı. Biraz arka bahçe de dolaşsam ne olur ki? Arka bahçe gerçekten çok güzel döşenmişti. Her yerde led ışıklar, güller, papatyalar, siyah armut koltuklar, siyah zemin… Bir mafya bahçesine göre gayet güzeldi. Armut koltuklardan birine oturdum ve tam karşımda bir kapı vardı ve orası dışarıya çıkıyordu. Korumalar, beni arka bahçe de görünce hemen yanıma gelmişlerdi. Kr; Lara Hanım, ne işiniz var burada? Lr; oturuyorum, kör müsün? Merak etme, o kapıyı gördüm ve oranın çıkış kapısı olduğunu biliyorum. Ama gitmeyeceğim. İstersen oraya koruma koy. Ama Jungkook’un bana güvenmesini istediğim için koyma. Gitmeyeceğim. Kr; peki, efendim __________________ Saat 17.15 sularıydı. Bir anda kapı çaldı. Hizmetli kişi kapıyı açtığında Jungkook’un geldiğini gördüm. Ne oldu da geldi acaba? Bana geç geleceğim demişti. Tam ceketini üstünden çıkartacakken beni gördü. Ve hemen adımlarını bana doğru çevirdi. Jk; neden arka bahçedesin?! Lr; canım sıkıldı, kaç saattir buradayım. Jk; çıkış kapısını görmedin mi? Lr; gördüm, ama canıma susamış değilim. Kaçmak veya gitmek istemiyorum. Burada kalmak istiyorum. Jk; ilk defa böyle diyen bir kadın görüyorum. Lr;benim gibisi zor bulunur, haberin olsun. Jk; bilmez miyim? Deyip gülmüştü. Gülmek ona yakışıyordu. Keşke hep gülse de ciddi olmasa, ama neredeeee. Lr; bugün geç geleceğim demiştin? Jk; evrak almaya geldim Lr; peki, bay bay El selamı verip yanımdan gitmişti. Etrafa bakıp oturduğum armut koltuktan kalkıp içeri girmiştim. Akşam olunca da oradaki büyük salıncağa oturup kitap okumayı istiyordum. İçeri geçip kendime bir şeyler hazırlayıp televizyon karşısında tüketmeye başlamıştım. Canım hiç bir şey istememeye başlamıştı. Odama çıkıp kulaklıklarımı aldıktan sonra aşağı inip bahçeye çıkmıştım. Hava, biraz rüzgarlı, serin ve iç açıcıydı. Böyle havaları çok severdim. Beni açık tutardı. Hava karardıktan sonra ledler kendi kendine yanmıştı. _tıpkı bir rüya gibi görünüyordu_ sarı ışıktaki ledler etrafa ışık saçmış, her yeri aydınlatmayı başarmıştı. Bu rüya gibi bahçenin eşliğinde şarkı dinlemeye başlamıştım. Gözlerimi kapatıp şarkıların dünyasına bırakmıştım kendimi… Gözlerimi mükemmel bir gitar sesine açtığımda karşımdaki kişinin gitar çaldığını görmüştüm. Çalan kişinin yüzüne baktığımda da, bu rüya gibi gitarı çalan kişinin Jungkook olduğunu görmüştüm. Severek dinlediğim *Nothing like us* şarkısını çalıyordu. Jk; *I gave you everything, baby, everything I had to give* *Girl, why would you push me away?* *Lost in confusion, like an illusion* *You know I'm used to making your day* *But that is the past now, we didn't last now* *I guess that this is meant to be* *Tell me, was it worth it? We were so perfect* *But, baby, I just want you to see* *Sana her şeyi verdim, bebeğim, sahip olduğum her şeyi* *Kızım, neden beni uzağa ittin?* *Karışıklıkta kayboldum, yanılsama gibi* *Biliyorsun zamanında gününü gün eden bendim* *Fakat bu geçmişte kaldı, şimdi karşılığı yok* *Tahminen bu olmalıydı* *Söyle bana değdi mi? Biz çok mükemmeldik* *fakat bebeğim sadece görmeni istedim* Lr; bu şarkıyı söylediğine göre bir kadınla geçmişin var. Jk;hayır, yok. Sadece söylemek istedim. Beğendin mi? Lr; evet, sesin çok güzel. Jk; sağol Bölüm sonu~~~~ Tek bölümlük yapacaktım ama sizi bekletmek istemedim.
Şarkıyı biliyorum Justin bieber küçükken daha yakışıklıydı ve BTS,i tanıdıktan sonra aklım bozulduğu için onu unutdum ve bu yezden onu takip etmeyi bıraktım aslında bu şarkının çoktan çıktığını biliyorrum ama neyse ve bu şarkıyı 2 gün önce buldum dünde indirdim çok iyi bir şarkı sessiz rahatlatıcı
![Küçüklük hayali | jungkook ile hayal et | [1/?]](/img/logo.svg){kind=logo}
