#emelozugur #oytunerbaş #aliakın #kabızlık #bakteri #kanser
1:30
📌 Tuzlu ayran bakteri çorbasıdır ve çok zararlıdır , otistik yapar!
6:00
📌 Yoğurt mikroba’daki çeşitliliği baskılar !
8:00
📌 Tuvalet pattern de bunları yaşıyorsan tehlike büyük!
13:00
📌 Kanser gelirken bağırıyor sen duymuyorsun !
20:00
📌 Bakteri çeşitliliğini bağırsakta arttırdığında tansiyondan kurtulursun!
24:30
📌 Kanserli fareleri tedavi ettik, laboratuvarı kapatıp bizi işten çıkardılar!
25:40
📌 Küba tedavide kimsenin yapamadığı bir şeyi keşfetti!
Ama büyük güçler istemediler!
30:00
📌 Ölümsüzlüğü bulsan, sana önce deli derler, sonra da ortadan kaldırırlar!
34:00
📌 En kaliteli mikroba o bölgenin insanında var!
39:50
📌 Sen kaşını gözünü beğendiğini sanıp partner seçersin, aslında kararı bakterilerin vermiştir!
Bugünkü konuklarımız Prof. Dr. Oytun Erbaş ve Mikrobiyolog Ali Akın ile günümüzdeki bilim ve sağlık alanındaki gelişmeleri ve güncel bilgileri konuşacağız. Günümüzde bilim ve sağlık alanlarındaki gelişmeler, bazen şaşırtıcı ya da çarpıcı iddialarla karşımıza çıkabiliyor. Özellikle sosyal medya ve bazı haber kaynaklarında yer alan bilgilerin doğruluğunu sorgulamak, bilgi kirliliğini önlemek adına büyük önem taşıyor.
Mikrobiyota, yani vücudumuzdaki mikroorganizmaların topluluğu, sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bağırsaklarımızdaki bu mikroorganizmalar, sindirimden bağışıklık sistemine kadar birçok fonksiyonumuzu etkiler. Bu nedenle, mikrobiyota üzerine yapılan araştırmalar, özellikle son yıllarda bilim dünyasının ilgisini çekmektedir. Örneğin, probiyotikler ve prebiyotikler gibi besinlerin bağırsak sağlığını desteklediği ve hatta bazı hastalıkların önlenmesine yardımcı olabileceği bilinmektedir.
Ancak bazı iddialar, bilimsel kanıtlarla yeterince desteklenmeden halk arasında yayılabiliyor. Örneğin, bazı yiyeceklerin otizme yol açtığı veya ölümsüzlük gibi konular, bilimsel olarak kanıtlanmış değildir. Bu tür iddialar, yanlış bilgi yayılmasına ve halk sağlığına zarar verebilecek yanıltıcı uygulamalara yol açabilir.
Bilim dünyasında ise sürekli bir keşif ve doğrulama süreci işler. Yeni bir tedavi yöntemi bulunduğunda, bu yöntem çeşitli deneyler ve kontrollü testlerden geçirilerek güvenilirliği test edilir. Örneğin, bir tedavi yönteminin başka ülkelerde uygulanıp uygulanmadığını araştırmak, onun global sağlık sistemlerinde kabul görüp görmediğini anlamamıza yardımcı olur.
Kanser araştırmalarında da benzer bir süreçten geçilir. Laboratuvar ortamında elde edilen başarılı sonuçlar, çoğu zaman daha geniş klinik testlerle desteklenmelidir. Bu testler, yeni tedavi yöntemlerinin insanlar üzerindeki etkilerini ve olası yan etkilerini belirlemek için gereklidir. Dolayısıyla, bir laboratuvarın kapatılması gibi durumlar, genellikle daha karmaşık nedenlerle ve bilimsel süreçlerle ilgilidir.
Son olarak, bilimsel gerçeklerin sıkı bir sorgulama ve denetim sürecinden geçtiğini ve halk sağlığı ile ilgili konularda bilgi edinirken güvenilir kaynaklara başvurmanın önemini unutmamak gerekir. Sağlıkla ilgili her iddia, mutlaka bilimsel kanıtlarla desteklenmeli ve konunun uzmanları tarafından açıklanmalıdır. Bu süreç, bilginin doğruluğunu korumak ve sağlıklı bir toplum için elzemdir. Sizleri konuklarımız Prof. Dr. Oytun Erbaş ve Mikrobiyolog Ali Akın ile baş başa bırakıyorum. Şimdiden iyi seyirler.
11 сен 2024
