Kadınlara Sormuşlar; Erkeklerden ANINDA Soğutan Şeyler! - sorular ve cevaplar 

21 yaşım var. erkeğim. 3 gündür radahn kesmeye çalışıyorum. ne hakkında konuştuğun hakkında fikrim yoktur ağabey. teşekkürler

26 yaşında kadınım. Flörtleşirken bana "Sen hiç diğer kadınlar gibi değilsin, diğer kadınlar şöyle kötü böyle kötü ama sen çok iyisin" veya "Eski sevgilim de deli manyaktı" minvalinde şeyler söyleyen erkeklerin, kadınlara asla saygı duymadıklarını yaşayarak öğrendim. Başka kadınları kötüleyen adam seni 'elde ettikten' sonra sana da saygı duymayı bırakıyor. Ayrıca, başkalarını aşağılayarak beni övmek çok red flag bir davranış. Bana direkt "Haa, bu herif kendim hakkımda anlattıklarımı hiç dinlemediği için hobilerim veya ilgi alanlarım üzerine konu açamıyor. Beni özel hissettirmek için başkalarını gömüyor" diye düşündürüyor. Genelde de bu kişiler duygusal bir bağ kurmak istiyormuş gibi davranıyorlar, fakat amaç yalnızca cinsel ilişki veya kısa süreli bir şey oluyor (ki dürüstçe bunu belirtseler sorun olamayacak, zaten dating appten tanışmışız, ama neden bunu kandırarak yapmaya çalışıyorsun kardeşim?). Ayrıca, bugün dünkü sevgilisinin arkasından or*spu diyen, yarın da benim arkamdan aynısını der. O yüzden bunu diyen adamı anında umursamayı bırakırım, biramı bitirip kalkarım. Efendi olun erkolar...

30 yaşında bir kadınım yılların bende oluşturduğu en net cevap şudur ki "sinirli, gergin, bağıran" insan sevmiyorum. Sen bağırdın diye bir şeyler yoluna girmeyecek ya da o an o mesele hallolmayacak, sen rezilliğini ortaya döktüğün ile kalacaksın.

45 yaşındayım. Gençken yakışıklı denebilecek bir tipim vardı ama utangaç,içedönük ve çok konuşmayan biriydim. Yakışıklılık hiçbir işe yaramadı. Pek kız arkadaşım olmadı. Sonradan tipim kaydı tabi. Yakışıklılık pek kalmadı ama bu sefer de konuşmaya başladım. Birikim olunca konuşacak mevzu bulunuyor. O dönem bir kaç ilişkim oldu. En sonunda ise etkili,aktif dinlemeyi öğrendim sanırım. En değerlisi buydu. Karşınızdaki insanı anlamaya çalışmak,ona sorular sormak ve kendisini ifade edebileceği alanı açmak sadece kadınlar için değil herkes için çok değerli. İyi bir arkadaşlığın,çift olmanın,ebeveynlerle sağlıklı bir ilişki içerisinde olmanın temelinde bu var. İyi bir dinleyici olmak. Hoş sohbet dediğimiz tüm insanlar aslında iyi bir dinlecidir. İyi bir dinleyici olmadan dünyanın en ilginç hikayelerini de anlatsanız hoş sohbet sayılmazsınız.

Ben ilişki tavsiyesi verirken genelleme yapanlara çok ayar oluyorum. Aynı sınıftan/işten/ortamdan kızla olmaz, uzun ilişki yaşamış kızla olmaz, şunla olmaz bunla olmaz tarzı şeyler genelde başarısız denemeler yapan insanların başkaları da aynısını yaşamasın diye verdiği belki iyi belki kötü niyetli tavsiyeler. Ama her durumun, her kişinin aynı olmadığını düşünüyorum şansını denemekten korkmamak lazım. Yaşanacak bir şey sonucu kötü bitse de öğreteceği çok şey vardır. Bu sebepten çok aşırı şeyler dışında herkesten her şey olur. Milleti dinlemeyi azaltmalıyız bence.

''Oyun oyna, yemek ye, kitap oku, uyu, tekrarla'' kombosuyla hayatını sürdüren biri olarak yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.

Herkes için geçerli olduğunu düşündüğüm bir konu bu. Birisi "Daha iyi biri olacağım, kötü alışkanlıklarımdan kurtulmak istiyorum." diye size hayallerini anlatıyor, hele bir de sizin ona iyi geleceğinizi söylüyor ise, o kişi ile olası arkadaşlıklarını gözden geçirmenizi tavsiye ederim.

Selam. 30 yaşında bir erkeğim. Şu an bir sevgilim yok. 1- Kadınların lafını asla kesmem. Çok iyi bir dinleyiciyimdir. Dizi, film, gerekli veya gereksiz bilgi arşivim geniştir, yatay bakışların etkisi de var tabii :) (Bu detayı nasıl biliyorsun? Bu kadar şeyi nasıl aklında tutuyorsun? gibi sorular flörtlerimden alıyorum.) 2- Hizmet sektöründeki kişilere "Bugün nasılsınız? Siz olsanız ne yerdiniz/içerdiniz?" gibi sorular sorarım, onlarla muhabbet ederim. 3- Evcil hayvanları severim, sokaktaki onları beslerim. Bonus 1: İyi ve eğlenceli dans ederim. Bonus 2: Tuvaletten çıkarken ellerimi her zaman yıkarım. :) Bugüne kadar terkedilme sebeplerimin hepsi "Sen çok iyi bir insansın. Bu kadar iyilik bana çok fazla." lafıydı. Bir erkekte olması gereken özellikler için kadınların düşündükleri ile uygulamada istedikleri farklı şeyler. Bir kadının hayatında yerinizi almak istiyorsanız, kadının kendisinden çok, en yakın arkadaşları ile iyi geçinmeniz ve onlardan onay almanız gerekiyor. Bu bir gerçek. Yurtdışında yaşarken yabancı kadınlar ile arkadaşlık da yaptım flört de ettim. Burada başıma gelen bir olayı anlatmak isterim. Sene 2015, yurtdışında bir dans gecesindeyim. Karşımda çok güzel bir kadın oturuyor. Kadının yanına gittim, dansa kaldırdım, çok güzel dans ettik. Daha sonra muhabbet muhabbeti açtı. Bu kadın arkadaşlık ve flört çizgisini çok iyi çektiği için, günün başında "Geceyi birlikte geçirebilir miyiz?" diye gittiğim kadının yanında, günün sonunda "Geceyi birlikte geçirebilir miyiz?" gibi bir soru aklımın ucundan bile geçmedi. Ve ben o gün iyi bir arkadaş edindim. Gelelim Türkiye kısmına. Arkadaşım olan bir kadının instagramda hikayesine yanıt verdim, muhabbet açılır iki laflarız diyerek. Tam hatırlamamkla birlikte "Sen hayırdır, seninle konuşmuyoruz, bana niye yazıyorsun?" tarzında bir mesaj yazdı. Benim gözlemlediğim çevrede Türk kadınların büyük bir çoğunluğu, muhabbet açmak istediğimiz zaman sanki onlara "Yavrum hadi yatağa geçelim mi?", "Hey p**isimin tadına bakmak ister misin?" vb. cümleler söylemişiz gibi bir tavır takınıyorlar. Gerek Türk erkekleri, gerekse Türk kadınları olarak karşı cins ile muhabbet açmasını, flört etmesini bilmiyoruz. Not: Yazı biraz uzun oldu. Okuduğunuz için teşekkürler.

19 yaşında bir genç kızım. ''Karşı tarafın kişisel alanına saygı duymama'', ben mi çizgiyi ayarlayamıyorum yoksa karşı tarafın umursamazlığı mı anlayamadım, neredeyse şu ana kadar bütün ilişkilerimde yaşadığım bir sorun. Özellikle flört aşamasında bu konu da hassasiyetimi belirtmeme rağmen hala ilk buluşma da el ele tutuşmaya çalışması falan çok soğutuyor.

Abicim şu zor çeviri olduğunu söylediğin yerde atladığın bir şey var. Kız orada bağlanma tiplerinden bahsetmiş “secure attachment” güvenli bağlanma anlamına geliyor. Kaçıngan bağlananlara “avoidant” ve anksiyeteli bağlanmaya ise “anxious attachment” deniyor. “When they dont express genuine interest in you as a person regularly and in a way that forms secure attachment” “Sizinle bir birey olarak, güvenli bir bağ kurmak için gereken samimi ve düzenli ilgiyi göstermediklerinde”. İnternette bağlanma stilleri baya bir popüler olmuştu. Özellikle redditte subredditler bile var. Ben de böyle bir katkıda bulunmak istedim 🙏🏻

kural çok basit: kendine yapılmasını istemediğin şeyleri başkasına yapmayacaksın. hatta bazen senin umursamadığın ama başkasının hoşuna gitmeyecek şeyleri de yapmayacaksın. höpürdeterek içmek, küfür etmek, şapırdatmak, el şakaları vb. davranışlar en yaygınları.

Flörtten ziyade, tanıştığım kişilerin hayatında belirli bir hedefi yoksa hızla soğuyorum. Bu dünyada bir şeyler başarmak istemeyen, çevresini ve var olduğu kimliği bir öteye taşıma tenezzülünde bulunmayan, sadece yaşamak için yaşayan insanları gördüğümde kendimi kötü hissediyorum. Aslında insanları bunun için suçlamak gaddarlık. Herkesin böyle düşünmesi de bir nevi imkansız. Sadece şahsi bir tavır. Buna, bir hayali olmayan insan demek daha doğru olur. Yarın için herhangi emek ve özveri sarf etmenin hem insan hayatı için bir nimet olduğunu hem de bize bahşedilmiş kutsal bir yükümlülük olduğunu düşünüyorum. Bu; dışarıda yere çöpünü atmamak olur, yarın kendi halkın için küresel bir keşif yapmak olur. Ya da ne bileyim güzel bir sokağa kafe açmak, İmzanı müteahhit mafyalarına satmamak, kaçak kat çıkmamak, karşındaki güler yüzlü olmak falan filan. İnsan her zaman bir sonraki için ilerlemeli. Kızıl saçlılar her zaman 1-0 öndedir...

Ben bir erkek olarak kadınlarda yapay tırnakları sevmiyorum. Onun dışında online ortamdaki flört işini anlamıyorum. Tanıdığım kişinin saygısı ve konuştuğu konular beni ilgilendiren şeyler. Bir erkek olarak başka erkeklerde hoşlanmadığım özelliklerde sadece bazı konuları konuşması işte arabalar motorlar futbol falan gibi. Onun dışında bir sıkıntım yok ve hala online flörtü anlamıyorum, old fashion birini yemeğe çıkarmak yada ne bileyim tatlı yemeye falan götürmek istiyorum online ortamlar benim insanlarla iyi iletişim kurmamı sağlamıyor. (20 yaşındayım)

27 yaşındayım yıllarca bir sürü yakın arkadaşım oldu. Bence hem erkek hem de kadınlarda ortak bir sıkıntı var onu dile getirmek istiyorum. Yediden yetmişe herkes için geçerli olduğunu düşündüğüm durumlardan biri. İlişki içerisinde iken ya da başlarken karşı tarafa fazla anlayışlı davranıyoruz. Kötü bir huyunu görmezden geliyoruz, (değişir ya da değiştiririm diyoruz) bize karşı ilgisi olduğuna dair çok minimal bulguları gerçekçi kanıtlarmış gibi algılıyoruz ya da hiç bulgu olmamasına rağmen öyle düşünmek istediğimiz için öyle kabul ediyoruz.(Kanka bir insan flörtüne de bu kadar ilgi göstermez anlamıştır yani gibi şeyler duymuşsunuzdur) Bazen insanlar anlayamıyor cidden benim de başıma geldi anlayamayan taraf bendim. Bir kadın bana çok ilgi gösteriyordu ama yeni tanışmıştık, ben herkese öyle davrandığını düşünüyordum çünkü yeni tanıyorum henüz daha başkalarına nasıl davrandığını gözlemleyecek fırsatım olmamıştı. Bunu ikimizin ortak bir arkadaşı "Burak sen kör müsün kız sana yanık kanka" diyesiye kadar anlayamamıştım. Olayı absürtleştiren ise hayatım boyunca hep ne kadar düşünceli ve duyguları önemseyen biri olduğuma dair geri bildirimler almış olmam. Hatta bu yüzden arkadaşlarımın çoğu benim kızın ilgisini farkettiğimden emin ve hoşlanmadığımı düşünmüşler. Halbuki öyle bir şey yoktu. Ben bu kız benim ligimin üstünde muhtemelen bana bakmaz diye düşünüyordum o yüzden içimden hep "bu kız senle ilgilenmeyeceğini anlayacağını bildiği için senle yakın arkadaş olmaya çalışıyor" diyordum dhdhdhs Demek istediğim bazen durum düşündüğünüz gibi olmaktan çok uzak olabiliyor. Kimsenin modunu düşürmemek için neşeli bir örnek verdim ama tersi anılarım da var dbdbd Bir de hemcinslerime özel bir tavsiye vermek istiyorum. Kadınlar karmaşık ilişkilerde erkeklere göre daha başarılı oluyor, karmaşık derken netliğin olmadığı ilişkilerde. Bir kadın sizi friendzone'a aldıysa muhtemelen sizden daha iyi üstesinden gelecek bu durumun. Kadın friendzone'a aldığı için değil erkek alsa da kadın daha iyi üstesinden gelir. Etrafınızdaki friendzone'a düşmüş ilişkileri gözlemleyin eğer yoksa kadınların karmaşık ilişkilerde ne kadar başarılı olduğunu kabul ediyorsunuzdur muhtemelen. O yüzden ilişki başında net olmayı sadece kadınlara çekici geldiği için değil kaybedeceğiniz bir oyuna girmemek için de öneriyorum.

Sizinle birlikte olmak isteyen her türlü birlikte olur, yaş ilerledikçe anlıyorum ki bütün bu şunu yap şöyle davran kısımları hepsi hikaye, sizi seven sizi siz olduğunuz için sevsin, hayalindeki insan için değil ya da bırakın hayalindeki insanla birlikte olsun...

Şu hayatta kendine ait bir ilgi alanı, hobisi, bir merakı yoksa benim için büyük turn off oluyor. Hayatta yapmayı sevdiği bir şey, tutkusu, arzusu, hayali yoksa o düzlüğe tahammül edemiyorum... Ve neyi bilmediği konusunda dürüst açık olamıyorsa bu da çok büyük turn off. Örneğin geçen gün flört ettiğim birine çok film izlerim çok severim vs dedim senin en sevdiğin filmler ne tarz diye sordum. İki üç tane film söyledi ama filmlerin isimlerini bir garip yazdı. Yönetmeni, oyuncularını vs yani filmlerin künyelerini kendi kafadan yazmış gibi yazdı. Çok yabancı olduğu aşikardı bu konulara. (Jagten)The Hunt filmini de söylemişti bende sordum "çok iyiydi Hunt sence adam yaptı mı ?" O da "ya uykuluydum sonuna doğru filmin şimdi hatırlayamadım " fln diye geçiştirdi. İzlemediği çok belliydi.. Özgüvensizlik yalanları gerçekten çok itici oluyor. Az olsun öz olsun senin olsun. Ve son olarak erkekoğlu erkeklik belki de en itici olanı bu

Bir konu hakkında konuşurken beni ciddiye almaması, feminizmi kötü saçma görmesi, kedimi ve hayvanları sevmemesi, hijyenine dikkat etmemesi

kadınım; sevgilime kırıldığım bir konudan bahsederken hemen celallenerek "offf buna mı kırıldın" ayarında reaksiyonlarla üste çıkmaya çalışması, hatta konuyu bana çevirerek farklı şeylerden bahsetmeye başlaması, haliyle kırgınlığımın üzerine öfke bindirmesi. ve en acısı haklı çıkmaya çalıştıgımı sanması. o andan itibaren karşımda beni dinlemeyen bencil biriyle konustuğumu fark etmek ilişkide beni inanılmaz geri atıyor.

20 yaşında bir kadınım ve bu sene üniversitemin ikinci senesini bitirdim. Dönem boyunca birkaç erkekle buluştum ve genel olarak ilgimi kaybetmeme sebep olan iki şey, kişinin bahsedecek bir ilgi alanı, bir hobisi, planı olmaması ve özgüvensiz olmalarıydı. Ayrıca aktif olmayan veya yeni şeyler denemeden sürekli rutininde devam eden insanlara ilgimi çok çabuk kaybediyorum. Bence özellikle yirmili yaşlardaki insanların biraz gözünün kulağının açık olması, farklı yerlerde bulunup nerde nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi gerekiyor.

1. date esnasında sık sayılabilecek aralıklarla telefonuyla ilgileniyor olması. 2. datein röportaj şeklinde ilerliyor olması -soru sor/cevap al/yeni soru sor. 3. herhangi bir cinselliği şu an yaşamak istemediğini söylemene rağmen şakalarla komikliklerle ısrar edip şansını inatla deniyor olması. 4. buluşmalar boyunca hesap ödemene izin vermemesi ve bunu centilmenlikle açıklaması. (tamam anladık sensin kanka...) 5. hiç iltifat etmiyor olması + çok iltifat ediyor olması + sürekli kendini övmesi 6. iltifatların hep dış görünüşe dair olması (ya karakterim? şakalarım? hayata bakış açım...?) 7. ya da bir başka boyut olarak zorbalayarak, özgüvenini düşürmeye çalışarak seni elde etmeye çalışıyor olması. 8. her şeye eleştirel yaklaşması. 9. eski ilişkilerinden sıklıkla bahsetmesi (ve özellikle de hep partnerini kötü göstermesi). 10. kendine dair hiç özenmeden, dış görünüşüne dikkat etmeden gelmesi. bonus: benim ve çevremdeki dişi birey arkadaşlarımın en çok yakındığı konulardan biri de, 'date' olayının gereksiz yere büyütülmesi. sanki bir buluşmaya çıkmak, hemen bir ilişkiye dönüşmeliymiş gibi bir beklenti yaratıyor, karşıdakinin korkup kaçmasına dahi sebep olabiliyor. halbuki bu süreci daha doğal ve rahat bir şekilde ele almak hepimiz için daha sağlıklı olabilir sanki.

"Karşı tarafın her yaptığı ve söylediğinden kendisi ile ilgili anlam çıkarmaya çalışmak." O kadar sıkıntılı bir durum ki insanda ilişki için bir şey yapmaya heves bırakmıyor ve bunun sonucunda da insanı ilişkiden soğutuyor. Sonrasında da tek bir kelimesi bile hatırlanmayan kavgalar sonucu ilişki bitiyor. Bir de sürekli "Kadınlar şöyledir, erkekler böyledir, onlara böyle davranacaksın ki akıllanacak" gibi cümleler kuran insanlar var. Bu tarz konuşan insanla bırak ilişkiyi arkadaşlık bile yapılmaz.

27 yaşındayım, erkeğim. Hayvan konusu benim için de kritik. Hayvan seviyor olması ya da seviyor gibi görünmesi bir insan için pozitif bir puan yazsa da o insanı anlamak için tek başına yeterli değildir ancak tam tersi hayvanlara karşı kötü olması çok net bir turnusoldur. Kadınlar konusunda da bu videodaki cevaplar bence geçerli. Söz dinlememek, laf kesmek, dünya kendi etrafında dönüyor sanmak, sizle ilgilenmemesi, bir ilişki (veya yabancı agalarım için pasaport) garantileme çabası, sizden çok sahip olduklarınızla ilgilenmesi, başını sosyal medyadan kaldırmaması gibi gibi pek çok şey sayılabilir. Bunlara ek olarak da bence bir insan konserde, müzede, tiyatroda yani herhangi bir kültürel etkinlikte anın tadını çıkarmak yerine o anı sosyal medyada paylaşmak için 1 tane video birkaç tane foto çekiyorsa ok olsa da 10-15 video, yüzlerce foto, türlü türlü pozlar vs durumunda kıpkırmızı bir bayrak sallıyor. Benzeri bir durum evlilik teklifi gibi durumlarda video vs çektiriyorsa bence rezalet.

Abi biz gamerlar, kadın görünce shift tuşuna basmak suretiyle kaçıyoruz. İyi günler

Yaş 21. Açık açık adamm gibi "Feminizmi savunuyorum!" demekten çekiniyorsa soğuyorum.

Fiziksel duygusal hepsi bir şekilde çözülür de sigara içiyorsa olmaz. İçmeyin şu zıkkımı 😂

"Sen çok kafa kızsın ya, hiç senin gibi komik kız görmemiştim." anında soğutuyor. Hem çok az kız ile iletişim kurduğunun göstergesi hem de hemcinslerimi aşağılayarak bana iltifat ettiğini düşünmesi...

Kendinden şüphe duymayı seven genç bir arkadaşınızım. Böyle videoları izlediğim zaman iyi yürekli ve içten biri olduğum için ne kadar mutlu olmam gerektiğini hatırlıyorum. Sevgiler.

Gezerken milletin tipine kıyafetlerine vs cok dikkat etmesi ve laf etmesi (iyi veya kötü) beni biraz soğutuyor milletten sanane cünkü

26 yaşındayım kadınım. Hadi başlayalım. 1. Kıyafete karışmak. Hele hele bunu çaktırmadan yapmaya çalışmak. "Elbise çok güzel ama bunu nereye giyeceksin ki", "gideceğimiz yer için biraz açık, kısa değil mi?" "benim etraftakilerle kavga etmemi mi istiyorsun" vs. vs. Estetik bir gözle yapılan yorum olursa başımızın üstüne "bu askılar omzunu dar göstermiş ip askılı bisey yok mu" ya da "kırmızı çok hoş ama daha soğuk tonlu olsa tenine daha çok yakışır" karşınızda aptal yok yaptığınız yorumun arkasındaki niye anlaşılıyor. Aptal demişken... 2. Herhangi bir şeyi karşınızdaki kadının anlamayacağını düşünüp takındığı "yorma kafanı bunlara bir bildiğimiz var" havaları ya da bir benzeri ilkokul çocuğuna anlatır gibi anlatma çabası ya da bir şey yapınca onu saflıktan öyle yaptığımızın varsayılması. Aptal yerine koymayın kimseyi. 3. Karşısındaki insanın kendini geliştirme çabasına destek vermemek hatta köstek olmak. "zaten az görüşüyoruz kursa başlarsan iyice azalacak", "başka şehirde okursan uzak mesafe yapamayız", şimdiki işin gayet iyi neden başka yere geçmek istiyorsun" kendi yakın çevremden değil ama komşulardan, tanıdıklardan annemin jenerasyonundan birçok kadının üniversite okursan evlenemeyiz diye okumaktan vazgeçirildiğini biliyorum. 4. Karşısındakini kendisine denk görmemesi: Scoreboard tutmuyoruz. Kendini karşındakinden daha yukarıda konumlandırıyorsa, hemzemin bir noktadan diyalog kuramıyorsa ilerleyen süreçlerde yukarıdaki maddelere de tık atar o kişi. Daha liste uzar gider ama tekrar çok düşmeye gerek yok

25 yaşında bir kadın olarak en sinirimi bozan şeylerden biri, karşımdaki erkeğin beni dinlemek yerine hemen anlattığım konuyla ilgili akıl vermeye çalışması. Konuyla ilgili bilgisi ya da tecrübesi yokken, hakim olduğum bir konuyla ilgili bana ne yapmam gerektiğini söylemesi beni hemen soğutuyor. Gerçi bu erkeklere dayatılan bir bakış açısı onun da farkındayım. Sanki sürekli bir işe yaramak zorundalar gibi bir baskı var üzerlerinde. Ama özellikle tavsiye istemiyorsam, karşımdakinin bana, "bak öyle yapma şöyle yap" demesi kanı beynime sıçratıyor. Senin 3 saniyede yürüttüğün akıl, benim aylardır o konuyla ilgili yaptığım çalışmalardan daha mı üstün? Karşısındaki kadının akıl verilecek bir çocuk değil de dengi bir yetişkin olduğunu anlayamamış erkeklerden ışık hızıyla uzaklaşıyorum kısacası.

Bazı kadınların nazik olmaya, empati yapmaya ihtiyaçları olmadığını sanması. Bana laf sokup amiyane tabirle zorbalık yapıp sonra karşılığında tekrar iyilik göremeyince de beni kabalıkla hödüklükle suçlayamazsın. Haddini bilmesi gereken insan çok maalesef.

30 yaşında bir kadınım. videodaki genel-geçer cevaplara katılmakla birlikte, ben de karşımdaki insanda genel bir kültürsüzlük olduğu zaman buz gibi soğuyorum. yanlış anlamayın, beklentim bilmem kaç yılında bilmem ne ülkesinden çıkmış, çok kıyıda köşede kalmış bağımsız bir sinema filmini bilmesi değil elbette. ama bir insanla mesela sinemaya dair bir şey konuşmak istediğimde bana cevap olarak "en son seyrettiğim film recep ivedik" dememeli. ben sevdiğim kitaplardan ya da tablolardan bahsederken, mimari bir yapının hangi akımdan olduğunu ve beni ne kadar etkilediğini anlatırken tabiri caizse bön bön suratıma bakmamalı. ama bu yazdığım gelişmemiş bir toplum olmaktan doğan genel bir problem aslında; maalesef çoğu kişi ülkedeki şartlarda maslow'un ilk basamağındaki ihtiyaçları zar zor karşılıyor. bu sebeple de insanlar hayatımı kazanacağım, meslek öğreneceğim kaygısı ile ruhunu doyurmayı unutuyor veya buna fırsat bulamıyor. ailelerde de %90 böyle bir merak ve ilgi vs. olmayınca, sanatın bir ihtiyaç olduğunu bile anlayamayabiliyorlar. ama herkesin elinin altında internet var artık, eğlenceli olduğunu iddia edip eğlencenin e'sini barındırmayan boş videolar yerine biraz kültürlerini artırsalar, mesela herkesin favori bir şairi ve şiiri olsa, aksiyon ve/ veya süper kahraman filmleri dışında bir şeylere tutkuları olsa, şahane olurdu.

Yaş ilerleyince oyundan çok sohbet muhabet içeriğin daha da çoğalıyor tatlı oldu.

22 yaşında bir erkeğim. Sosyal medyadan çok çok çok çekiyorum. Sosyal medya harici konuşma şansın yok. Bir yerde bir şekilde tanışmışsın, ortak arkadaş, aynı ortam vs. sonrasında bir yük geliyor "yazmam lazım" diye. Giriyorsun Instagram'a yazıyorsun selam diye. İki saat sonra sıra geliyor sana ve selam diye mesaj geliyor. Arama falan hakgetire zaten artık yok öyle bir şey. Sonra işte yazıyorsun nasılsın diye. En iyi ihtimal 15 dakika sonra iyiyim mesajı geliyor. İyiyim, sen mesajı da gelebilir bu gelirse iyi yoldayız. Sonra sen hemen yazıyorsun bir şey, karşı taraf yine 15 dakika sonra dönüyor. Sen hemen, karşı mesaj 15 dakika sonra diye diye 3 saatte toplam 6 mesaj atıldı şu an ve konuşulan şey naber nasılsın. Sonra sen de diyorsun ki bu böyle olmaz ben de 15 dakika sonra yazıyım. Böylelikle bu süre 4 saat 5 saate çıktı. En başa dönüp hiç yazmazsak. Unutuluyoruz. Var oluştan siliniyoruz. Ararsak, dediğim gibi artık yok öyle bir şey. Dışarıdayım duyamıyorum, evdeyim kızlar uyuyor, kütüphanedeyim konuşamıyorum gibi bir mesajla karşılık alıyoruz. E herkesin elinde şakır şakır telefonla dolaştığı ortamda neden 4 5 saat hiçbir şey yazışamadık. Çünkü sen o dm kutusundaki yekpare parlayan bir taş değilsin. Yüzlerce ateş, yangın ve bir takım yerlerin fotoğrafı, benden hoşlanıyor ama ayıp olmasın bir iki yazıyım denilerek biriktirilen friedzonedaki onlarca adam, buradan belki bir şey çıkabilir konuşmayı ilerleteyim denilen onlarca adam arasında kaybolup gidiyorsun. Malesef ki bu dünya böyle oldu. Sonra da amaan sizle mi uğraşıcam dersim var diyip ders çalışıyorsun vakit kalırsa bir iki oyun oynuyorsun böyle geçiyor. Sonra yine bu topa girince fark ediyorsun ki dersler aksamış, pc 2 haftadır açılmamış, sinemaya gidilmemiş hiçbir şey yapılmamış. O yüzden bu fark edişle elini eteğini iyice çekiyorsun

yanıtlar çok jenerik, bi de "sort by controversial" deyip bakmak lazım.

22 yaşında kadın bir bireyim. Hem kadın hem erkeklere ilgi duyuyorum, benim için cinsiyet fark etmeksizin flört ederken anında soğutan iki şey var; 1- Flörtün bana özel olmadığını fark ettiğim an romantik ilgim tükeniyor. Bazı insanlar yapısı gereği herkese karşı çok arkadaş canlısı ve flörtöz olabiliyor ve bu da benim kafamda “sanırım yanlış anlıyorum sadece arkadaş olmak istiyor” düşüncesine önayak oluyor. Sonuç olarak birden fazla kişiyle flört ediyorsa benim onunla olan ilişkim arkadaştan öteye geçemiyor. 2- Bu yalnızca flört değil genel olarak o insandan uzaklaşmama sebep olan bir olay, her zaman haklı olması. Ne yaşamış olursa olsun her zaman her anlatısında haklı olan tarafın o olması 🚩🚩🚩 diye bağırıyor. Kendi hatalarına kör olan bir insanla iletişim kurmak hayatı gereksiz zorlaştıran bir şey, tavsiyem uzak durun.

Pehlivan olmaması.

Medeni cesareti olmayan bir erkek asla ilgimi çekmez. Üniversitede kafeteryada otururken bir çocuk saatlerce beni kesti; yanıma gelip asla konuşmadı. Okulun itiraf sayfasına beni tarif edip “Beni bul” gibi bir şey yazmıştı. Beni salsın diye "sevgilim var" yazmıştım. İlkokul çocuğu gibi not yazıp arkadaşına verdirtseydin, bir de bu ne kardeşim? Kadınların etkileneceği şeylerden de bahsetmek isterim. Öncelikle az önce verdiğim örnekten de gördüğünüz gibi özgüven çok önemlidir. Kendine güvenmesi, toplum içinde saygı duyulan biri olması, insanların onun fikirlerine önem vermesi, onu sevmesi ve sayması (tabii ki bunu kendisi anlatmamalı, bu bizim gözlemlememiz lazım) gerekir. Örneğin, bir arkadaşı benim yanımdayken gelip yanımdaki adama “Ne yapıyorsun lan" diyorsa bir de enseye şaplak, bu arkadaşlık doğrudan soğutur. Cimri olmamalı; aynı zamanda" Erkek dediğin hesabı öder, kardeşim filan” gibi de olmamalıdır. Agresyona kesinlikle katılıyorum, kibar olmalı ama bir duruşu olmalıdır. Her şeye susmamalı, bir ortamda biri düpedüz yanlış bir şey söylüyorsa, örneğin “Kadın dediğin şöyle olur” gibi bir cümle kurduğunda “Hayır kardeşim, ne alakası var?” diye inandığı değerleri savunmalıdır. Çok da etliye sütlüye karışmayan biri olmamalıdır. Dış görünüş olarak da kesinlikle önemli bir şey dişlerdir. Dişleri sarı, çürük filan olan bir erkek ne yaparsa yapsın olmaz. Ayrıca, yataktan kalkıp yanıma gelmiş gibi özensiz görünmemelidir. Genel olarak kadınların yaşadığı bir olaydır; 3 saat hazırlanılırken çocuk saçı başı dağınık, eşofmanla filan gelir. Bu zaman kadar söylediklerim genel olarak kadın arkadaşlarımın ve bu zamana kadar tanıştığım bütün kadınların desteklediği şeylerdir. Kişisel olarak diğer önemli özellikler de empati yeteneği, iyi bir dinleyici olması, bol bol iletişim kurmasıdır. Yani şunu demek istiyorum: İnsanlar kendi kendilerine çok çıkarımda bulunurlar, örneğin “Bana şunu dedi, demek ki beni sevmiyor” gibi. Bu çıkarımlarda bulunmak yerine “Bir dakika, sen bana bunu dedin; bu bana kendimi değersiz hissettirdi, ya da bana ne demek istedin?” tarzında karşısındaki insanı anlamaya çalışmak çok önemlidir. Sinirlendiği zaman nasıl davrandığı da çok önemlidir; sağa sola vuruyorsa, asla olmaz. O sinir anında neler yapıyor, ne boyutlara ulaşıyor, sonunu düşünmeden kötü laflar ediyor mu, kesinlikle çok önemlidir. Ayrıca, her kadının düşeceği bir şey de, laf arasında kendisiyle ilgili verdiği bir bilgiyi unutmamak. Örneğin, “Sarı gülü çok severim” dedi, unutmadın ve sarı gül aldın gibi. Ya da eve gelirken yanında sevdiği bir çikolatayı almak, minik seveceği bir şey götürmek gibi. ---

Çok fazla sevgiliyiz diyebileceğim ilişkiler içerisine girmedim iyi veya kötüyü dediğin gibi hızlıca birkaç ilişki yaşadıktan sonra anlıyor ve eliyorsun, o yüzden kendim de istemedim devamında kötü olacağını anladığım ilişkileri, ama özellikle ergenlikte ergenliğin ve arkadaşların etkisiyle daha fazlasını kovalacağım diye çok güzel ilişkileri, insanları yada arkadaşları kaçırabiliyoruz.

40 yasinda bir kadinim... kisisel alanima saygi duyulmadigi ya da bazi tercihlerim yerildigi zaman oradan uzarim... bakiniz elestirilmek demiyorum, yerilmek.. kimse kimseyle ayni zevki paylasmak zorunda olmadigi gibi, dalga gecmek, kucuk gormek, kendi tercihlerinin daha dogru veya mantikli oldugunu diretmek sadece erkekte degil tum insanlarda beni aninda sogutan bir seydir...

30 yaşında kadınım. Beni bir erkekten en hızlı soğutan şey reddettiğim bir konuda ısrar edip reddetmeye devam edince de beni inatçı olarak yaftalamasıdır. Reddetmemin gerekçelerini ve kendi çerçevemi açmama rağmen o inatçı yaftasıyla karşılaştığım an iyi günleri çeker yoluma giderim.

Askere 2010 kasımda gittim ve 2012 şubatta terhis oldum. Memlekete dönünce askerdeyken aldatıldığımı öğrendim. O gün bugündür ilişki kurmuyorum. Kendimi oyunlara verdim ve gayet de mutluyum. En azından oyunlar aldatmıyor.

Yes be "Sen ne diyon" form değiştirmiş geri gelmiş

kadınım, 18 yaşındayım biseksüelim ve birinci yorum çok doğru. İki cinsiyette dinlemeye ya da anlamaya çalışmıyor. En sinir olduğum şey "ortamın havasını düzeltmek için yapılan" söz kesip, saçma bir şaka yapıp sonra da dizi film gibi şeylerden konu açma: ben de "Kes sesini derdin umurumda değil." hissiyat veriyor. Ben de ortamdan uzaklaşıp bir daha konuşmayacağımızı sert bir dille anlattığımda karşıdaki kişi "Seni anlamaya çalışıyorum o yüzden yaptım." gibi cümleler kuruyor, korkuç.

23 yaşındayım. Kadınım. Kadın haklarına saygı duymayan, konuşurken üstünlük taslamaya çalışan, kadınlar hakkında sürekli genellemeler yapan erkeklerden anında uzaklaşıyorum. Herhangi bir konuda çoğu zaman cehaletten dolayi fanatik hareketler yapan erkekler beni itiyor. Özellikle kendimin uzman olduğu veya cok iyi bildigim bir konuda karşı taraf sürekli kendi bildiğini iddia ediyorsa tartışmayı bazen yarida kesip kalkıyorum. Taktik yapan erkeklerden nefret ediyorum. Terbiyeli,efendi,samimi şekilde yaklaşmak varken karşı tarafin zekasini küçümsemek ve bir şekilde onu küçük oyunlarla elde etmeye çalışmak benim hoşuma gitmiyor. Kanka ayağı aynı derecede rahatsız edici. Günün sonunda biz de insanız ve zekamizi asagilayacak saygısızca şeyleri sevmiyoruz hepsi bu.

Ya abi ben şu gizemli erkek muhabbetinden çok çektim. Ben her zaman minimal bir hayat yaşayan biriyim. Yani öyle birine kendimi tanıtırken öyle çok fazla anlatacak bir şeyim yok. Basit, Şu işi yaparım, hobim şudur, şu yaştayım falandan daha fazlasını anlatacak bir şeyim olmaz. Şuan 26 yaşındayım. Her seferinde bu birbirini tanıma muhabbetinde bu yüzden gizemli erkek ayaklarına yatıyorum sandılar. Hayır yahu. Benim hayatımdaki tek ekstrem olay skyrimde 11k saatimin olması.

1. Cinsiyetçi cinsiyetçi konuşması. Başarılı kadınların başarısını teşhirciliğe, kendini pazarlamasına vs bağlayıp başarılarını değersizleştirmesi. “Kadın erkek eşitsizliği yok, kadınlar abartıyor” diye bir de uğradığım cinsiyetçiliğin aslında var olmadığını bana öğretmesi :D 2.Çok konuşması, dinlememesi Dinlediği zaman da senin anlattığına mantıklı bir cevap vermektense anlatmak için sıranın ona geçmesini beklemesi. Bazı erkekler gösteriye dönüştürüyor bunu, saatlerce ne kadar mükemmel olduğunu anlatıp kapanışı da bağlama konseriyle yapan bir flörtüm vardı. Öyle mal mal oturup bakıyordum görüntülü konuşurken, telefondaysak da zaten iyiyce tuhaf oluyordu. Diyalog kuramadan saatlerim kitleniyordu. Bakın, arada bir şarkı çalmaktan bahsetmiyorum sürekli tekrar eden konserlerdi bunlar 3. Tartışma kültürünün berbat olması. Olay büyüyecek diye çekinmekten rahatsız olduğun durumu ifade edememek, “ben böyle düşünmüyorum bence bu doğru değil” demekten çekineceğin kadar gergin ve eleştiriye kapalı olması. 4. Sürekli vaatlerde, güzel temennilerde bulunup tam tersi davranması. Bu basitçe “sürekli” seni birazdan arayacağım deyip 7 saat sonra araması da olabilir, daha önce üzerine konuşulmuş ve düzeltilmek istenen bir durum da. Tabii ki anlık gelişen durumları kontrol edemeyiz, daha çok kendini tanımayan ne yapıp yapamayacağını kestiremeyen insanlardan bahsediyorum burada. 5. Israrcı olması ve hayırdan anlamaması Ve beni rahatsız eden durumdan neden rahatsız olmamam gerektiğini bana dikte etmesi :D 6. Kişisel alana ve sınırlara saygı göstermemesi Bazı insanlar kemiklerine, ruhunun derinliklerine kadar açıp bakmak istiyor, sana ait olan, hiçbir alan kalmasın istiyor. Gizlediğim bir şey olmasa da benim anımsatıcılarıma beş sene önce aldığım notu da bilmeyiver mesela. Bu bana çok rahatsız edici geliyor, hala birey olmaya devam edebilmek isterim tek bir organizma olmaktansa. 7. Hiç kız arkadaşı olmaması ve karşı cinsle sadece arkadaş olunabileceğini kabul etmemesi. Denk gelmemiş de olmamış olabilir ama “kadın erkek arkadaş olamaz, sen bilmezsin onları ne fenadır onlar” muhabbetleri bana aşırı itici geliyor. 28 yaşındayım, kadınım ve bekarım bu arada :D

Her geçen gün CS'nin tam bir grill dad olduğuna daha çok inanıyorum. Gerçekten varedici atom herşeyi kahretsin, kadınlarla konuşma videosu bile geldi artık. Lütfen ızgarada biftek pişirirken hangi monster içmeliyiz ona da tavsiye videosu gelsin, full commitment is not only due, but also inevitable at this point

Videoda da dediğin gibi CS, genel sorunlardan bahsedilmiş :D O halde ben şuraya, muhtemelen bazılarımızın düşünmüş olduğunu düşündüğüm bir şey bırakayım. Benim görüşüm, toplum içerisindeki kuralları ve işleyişleri kişiliğinin önüne çıkaran partnerler (bunu genel skalaya aldığımızda arkadaşlık ilişkilerinde de göz önünde bulundurabiliriz) çünkü başkasının değneğiyle kuyuya inen insanları veya "o yapıyorsa benim de hakkım" görüşünü (çok ciddi durumlar olmadığı sürece) desteklemiyorum.

24 yaşında bir erkeğim, sadece aşk ilişkilerinde değil arkadaşlık ve aile ilişkilerimde de artık aradığım tek şey huzur.

Kadinim, 25 yasindayim. Hizmet sektorunde calisan insanlara, herhangi bir saygisizlik , ters bir hareket yaptigini gorursem sanirim o anda gercekten bitiyor. Onlarla iletisim kurarken gozlerinin icine bakmasi ve nezaketli olmasi gercekten cok kiymetli. Dinlemeye soru sormaya istekli, yapmak zorunda oldugu icin degil gercekten beni tanimak istedigi icin tanimaya calismasi gercekten hosuma giderdi. Basarilarimdan veya tutkularimdan bahsettigimde bunu rekabet olarak algilamamasi cok onemli (boyle yazinca sacma geldi ama basima da cok geldi). Genelde altta yazilanlarin cogunluguna katilmakla birlikte, sicak kanli ve nezaketli biri olsun, tersi olmasin, ben de oyle olmaya calisayim. Sevgiler iyi pazarlarrrr

Yaşım 31, karşı cinsle çokça münasebeti olmuş birisi olarak kendimden yola çıkacak olursam; - Öncelikle erkek kendine göre bir kadın seçmeli yada böyle bir kadın tarafından seçilmeli, olmayacak hayaller peşinde koşmamalı. Her insan üç aşağı beş yukarı kendi standartlarının farkındadır, bu standartlara uygun biriyle bir ilişki düşünmeli, böyle olmazsa ilişki başlasa bile elbet uzun sürmeyecektir (birbirine yakın kafa yapısı, benzer ilgi alanları, benzer aile yapısı, arada uçurum gibi maddiyat farkının olmaması, kültür benzerliği... vb.). - Bir erkek eğer bir kadının ilgisini/sevgisini istiyorsa, herşeyden önce olduğu gibi davranmalı, kadına yaranmaya yada gözüne girmeye çalışmamalı. Kadın ve erkek birbirine göreyse, karşılıklı uyum varsa ve gerekli şartlar oluşmuşsa zaten bir şekilde gerisi kendiliğinden geliyor, aksi takdirde ağzınla kuş tutsan faydası yok, boşa çaba. - Dürüstlük ve yalan konuşmamak, tamamen açık sözlü ve şeffaf olmak kadının gözünde büyük bir artı sağlayacaktır. - Kadının güvenebileceği bir erkek olduğunu bir şekilde ona göstermen, hissettirmen gerekir (Kadın her bir ciddi ilişkiye başladığında yada ilişkiye başlamayı düşündüğü biri hayatındayken onun hakkında; Evlensem evlilik hayatımız nasıl olur? Nasıl bir eş olur? Nasıl bir baba olur? Nasıl bir damat olur? Ailesiyle anlaşabilir miyim? Beni gelin olarak kabul ederler mi? Ailem nasıl karşılar? Benden beklentilerini ve isteklerini karşılayabilir miyim? O benim beklentilerimi ve isteklerimi karşılayabilir mi?... gibi soruları kendine sürekli soracaktır ve erkeği tartacaktır). - Gerektiği kadar ilgi göstermek ve bunu kadına hissettirmek (haddinden fazla, taparcasına, hayat onsuz devam edemezmiş gibi bir ilgi değil). -- Karşısındaki kadından başka seçenekleri olduğunu ve ondan vazgeçebileceğini kadına hissettirmek (kadının erkeği cepte görmemesi). - Erkeğin kendi ilgi alanlarının ve yaşam tarzının olması, bunları kadın için değiştirmemesi ve terk etmemesi. - Erkeğin kırmızı çizgilerinin, prensiplerinin, kurallarının olması ve bunlara sadık kalması. - Kıskançlık ve sahiplenmek de çok önemli, her farklı çift arasında mutlaka bunun dozu değişecektir ama ne hayattan soğutmalı ne de çok geniş olunmalı, ortası bulunmalı. - Çok önemli olan bir şey de şu; ne istediğini bilmek, net olmak, bir erkek olarak bunu sağlaman şart. Hiçbir kadın karşısında ezilip büzülen, onun için şekilden şekle giren bir erkek görmek istemez. Erkeğin ayakları yere sağlam basmalı ve kendinden emin olmalı, özgüvenli olmalı. Karşısındaki erkek, gözü kapalı sırtını yaslayabileceği bir dağ gibi hissettirmeli. - Belki de en önemlisi de şu; bir insanı birlikte çıktığın bir yolculukta, arada para muhabbeti geçtiğinde, kötü gününde yanında olup olmamasıyla, senin için neleri göze alabildiğiyle ve senin için yapabildikleriyle, aynı ev içinde yaşadığında, sana verdiği sözleri tutup tutmamasıyla, yeri geldiğinde ilişkiyi kestirip atmasıyla yada ilişki için mücadele etmesiyle, çevresindeki insanlara karşı sana olan tutumuyla tanırsın. Bunları yaşamadan kimse kimseye ben bu birey ile evleneceğim demesin. Şimdilik ilk aklıma gelenler bunlar oldu.

25 yaşında bir kadınım. Bir erkekte benimle flört ederken en çok rahatsız eden şeylerden biri bana kendini yarandırmaya çalışıyor hissi vermesi. Edebiyatla ilgilendiğim için elinde kitapla ilk buluşmaya gelen eski flörtüm mesela. Kendini yanımda rahat hissetmemesi, tabiri caizse Türkiyedeki erkeklerde çok gördüğüm "amcı" dedirtecek hislere kapılmam (sanki her şeyi bana bağlıymış gibi davranıp üzerime çok düşmesi, sürekli itme çekme olsun diye uğraşması itici şeyler. Ayrıca bu kişi şu davranışları da sergilemişti : Çantan çok ağırmış sana daha hafifini alayım mı, bugün biraz dar giymişsin rahatsız hissetmedin mi, ailen şunları şunları yapmana ne diyor demişti. Bazı erkekler kadınları sadece paragöz olarak görüyor. Sanki arabası olanı arıyormuşuz ya da kendi paramızla bir şey yapamazmışız gibi. Bu yüzden yemek ısmarlayınca bile senin paran geçmez burda vs demeleri de rahatsız edici oluyor.

bence gelen cevapların çoğu genel insan ilişkilerinde dikkat edilmesi gereken özelliklerdi. biraz daha romantik bir ilişki anlamında bakarsak bence önemli olan şeylerden biri eğer olmuşsa önceki ilişkilerinin nasıl bittiğidir. bir insanı ilk konuşmada değil son konuşmamda tanırız ve başka biriyle olan ilişkisini nasıl bitirip üzerine nasıl devam ettiği o kişi hakkında baya bilgi verir.

27 kadın, beni soğutan şeyler, gergin olması, eleştirip şikayet ettiği şeyleri kendisininde yapıyor olması, hayattan keyif aldığı küçük zevklerinin olmaması düm düz kaba yaşaması örneğin elimize içecek alıp heyecanlı bir şekilde gün batımını kaçırmamaya çalışarak koşturuyor ise bu bana o kişiyle eğlenip kayifli zaman geçirebileceğimin sinyalini verir. örneğin bi dizinin yeni bölümü çıkmıştır onu izleyeceğimiz zaman ona uygun ortam kurulup izlenmesi atıştırmalıklar güzel ışıklandırma gibi, çok sevdiğim dizi var birlikte izleyelim yeni bölümü dediğinde laptoptan açıp küçük ekranda zor koşullarda izleniyorsa o bölüm oradan gitmek isterim

22 yaşında genç bir kadın olarak beni uzaklaştıran şeyler çok zor ya da yabancı konular değil. Etrafındaki insanlara edindiği tavır benim için çok önemli. Çevresindeki insanlara karşı kibar biri değilse zaten o an kafamda bir profil oluşuyor. Ayrıca konuşma biçimi ve karşısındaki insanın sevdiği şeylere örneğin hobisi veya izlediği dizi-film türüne saygı duymayıp, üzerine bununla dalga geçmesi o kişiden buz gibi soğumama neden oluyor.

Görünüş olarak değerlendirmede diş ve tırnakta bariz şekilde görünen hijyen eksikliği karşımdaki kişinin sorumsuz ve özensiz bir karakteri olduğunu düşündürüyor. Sohbet sırasında düşüncelerinin herkesinkinden ne kadar farklı, üstün ve akılcı olduğuna; ne kadar başarılı, hırslı, gözü kara ve iş bitirici biri olduğuna ikna etmek için özel bir çaba sarf etmesi de sürekli bir pohpohlanma beklentisinde olacağını düşündürüyor.

Kısa bir süre önce şöyle bir sosyal filtre buldum; date sırasında "eğer bir ceza yasa cennet cehennem olmasa nasıl bir suç işlerdin" diye soruyorum.. bunun, ( yasa hukuk cennet cehennem kim köpek ben böyle birşeyi zaten istemezdimm dışında bi cevabı olursa) hızlıca bu kötü bir insan deyip uzaklaşıyorum.

23 yıllar yaşındayım özellikle çok fazla twitter kızı imajı olan içinde erkeklere karşı nefret besleyip de arkadaş çevresinde 30 kişinin 29'u erkek olan kızlara karşı soğuk hissediyorum. bir de erko, erkolar kapatılsın erkolardan nefret ediyorum tarzı kızlar da çok itici geliyor. benim de geçmiş ilişkilerimde kızlar canımı yaktı ama kızlardan nefret etmiyorum, aksine kızları çok seviyorum ldkdl artı olarak söylemek isterim ki; bu reddit yorumlarına da istifahen bence kızlarn( genel olarak insanların) ne dediklerine değil ne yaptıklarına bakmak lazım, etrafımda çok kız arkadaşlarım "ben ahlaklı erkek istiyorum, iyi kalpli biri istiyorum, kafa dengi biri istiyorum" diyor ama sonra bakıyorum dünyanın en ahlaksız kişisiyle sevgili oluyor bu sadece benim çevremde gözlemlediklerim, belki böyle değildir. erkeklerde de aynı şey geçerli kadın dediğin entellektüel olacak sanat felsefe hakkında bilgisi olacak falan diyoruz sonra gidip kişiliğine bakmadan en koca memeli kimse onunla sevgili oluyoruz. (genel olarak ben gotik kız sevdalısıyım)

Ben ilişkinin başında şunu düşünüyorum ben bu adamla düzgün ve seviyeli bir şekilde ayrılabilir miyim, boşanabilir miyim. Bir çok insana ilişkinin başından sonunu düşünmek saçma gibi gelebilir ama uzunca düşününce bence çok mantıklı.İlk datede olmasa da zamanla karşımdaki kişinin bir önceki sevgilisiyle neden ve nasıl ayrıldığını öğrenmek isterim

Erkeğim, buluşmanın ilk dakikalarında burç sorarsa 2. bir buluşma olmaz.

Karşımdaki erkeğin bi noktada sen bilmezsin ben bilirim tavrıyla cahil ve tecrübesizmişim gibi davranması gözümde bütün karizmasını öldürüyo çünkü bence insanların tecrübelerine fikirlerine üstten bakmak başka bir cahillik türü verdiğim tepki ise aynen sen daha iyisini bilirsin diyip hızlıca ortamdan kaybolmak oluyo

Cs abi ben 27 yaşında bir erkeğim geçenlerde instagram'da bir hanım ile tanıştım sohbet muhabbet çok hoş , 3-4 gün sürekli mesajlaştık sonra yüz yüze görüşmek için bir çay kahve davetinde bulundum ve kız bana sevgilim var benim ama olur dedi o anda konuşmayı bıraktım birde kıza bunu yapmaması gerektiği ile ilgili nutuk çektim sonra engelledim :) şuan tek aradığım normal diyebileceğim birisi , sadakatsizliğin , aynı anda birden çok kişiyle konuşmanın havalı olduğu düşüncesi gibi bir algı var maalesef tabi bunun gibi sayabileceğim bir çok yanlış var kendi nezdimde bunun sorumlusununda sosyal medyanın kötü etkileri olduğunu düşünüyorum. Yani diyeceğim o ki yalnız olmak zor fakat bu devirde sağlıklı bir ilişki bulmak da çok zor.

çok fazla overthinking yapıp ufak şeyleri (yorgunluğu, bitkinliği veya dönem içinde yaşadığı ilişki haricindeki duygusallıklarını) kendi kafamda abartarak sorunu iiişkimizde görmek. bu durumu sürekli yapmak ciddi anlamda ilişkiye zarar veren, ortamı toksikleştiren bir şeye dönüşüyor. psikanaliz kitapları okuyarak olabildiğince törpülemeye çalışıyorum bunu

Bu arada kabalık etmek istemem lakin bu kadınların bu cevaplarının çoğunun içinin boş olduğunu düşünüyorum.. Ben burada saydıklarının çoğunu yapmamış biriyim.. Yani karşı tarafın sözünü kesen biri değilim, iyi bir dinleyiciyimdir, anlayışlı ve merhametli biriyim.. Lakin bu işler böyle yemek tarifi verir gibi; ondan olsun, bundan olmasın şeklinde gelişmiyor.. 33 yaşında (ve az önce öğrendiğime göre, incel biri olarak) olarak sahip olduğum bir düzine tecrübeden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki, bazen sevilemezsin.. Bazen bütün şartları sağlarken bile sevilemezsin.. Bazen de karşı tarafın hiç bir beklentisine karşılık veremiyorken, klişe bir deyimle onların hiç bir kriterine uymuyorken bile karşı konulamaz bir cazibeye sahip olursun onların gözünde.. Bu iş kimyasal bir iştir. Ve duygular, özellikle aşk duygusu, sadece "kriterler" gibi somut kavramlarla ortaya çıkan yemek tarifleri değildir.. Biraz şans işidir.. O an karşı tarafın beyninde salgılanan 4-5 aşk hormonunun mevcut miktarıyla alakalıdır.. Özetle yemek tarifi alır gibi liste yapıp, şunu yapayım, bunu yapayım, ve içine biraz da bundan koyarsak şu kızı kendime aşık ederim diye düşünmeyin.. Çünkü ben 33 senedir, metaforik olarak bu tariflerle 1 yemek bile pişiremedim :)) :D Siz iyi efendi biri olun, doğal ve kendiniz olun, sonra da işi, talihin, bazen şefkatli, bazen acımasız olan o yazı-turasına bırakın..

Ben erkeğim kadınlar hakkında genel izlenimim bağırarak ve küfürlü konuşan erkeklerden direk nerfret ediyorlar.

Ben bu soruya kendi problemlerinden çok hızlı ve çok sık bahseden erkekler diyebilirim sanırım. Örneklendirmem gerekirse Daha ilk randevuda, ben çok hızlı güvenemem çünkü eski sevgilim şunu yaptı ya da ailemde şunları yaşadım vs. İnsanların dertlerini anlatması için guvenmeleri gerekir ve bu tür bı tanışmada "bence" sana gizli bir sözleşme imzalatmak amaç. Ben sana söylemiştim diyebilmek. "Senelerdir problem yasarim her gece kabuslarla uyanırım ama sen geldikten sonra bunlar değişti" veya "Sen geldikten sonra artık yaşam anlamlandı ben çok kötü seyler yaşadım" gibi gibi laflarla karşı tarafa ekstra bir şevkat göstermenin beklenmesi bu da diğer tarafın duygularının ve davranışlarının suistimal edilmesiyle sonuçlanabilir.

Oyunlar dan çok şu tarz videoların beni çok daha çekiyor. Biraz uzun olsa bu tarz içerikler 40, 50 dk tadından yenmez. İzleyen olarak istemek kolay, biliyorum senin için o sürede içerik çıkarmak illallah ettirir. ❤

Çoğu zaten bariz cevaplar ama galiba bir çok erkeğin bunları duymaya ihtiyacı var. Ayrıca görünen o ki herkes dinlenilmek istiyor ama anlatılan şey çok boş olunca bunu sürdürmesi gerçekten zor.

Eğer karşı taraf sadece benim ona olan ilgimi seviyorsa, bunun için benimle birlikteyse soğurum. O ilgiyi herhangi birinden de alabilir, benim karakterim, kişiliğim hatta dış görünüşüm bile onda bir yer tutmuyorsa sıkıntı vardır.

Karşımdaki kişinin kendi için bir hayali, ideali ve ona ulaşma arzusuyla çabası olmayınca ben soğuyorum. İçinde tutku göremiyorum. Hayatı no skill oynamaya çalışıyor gibi geliyor. Entelektüel sohbet edemeyince, birlikte oturup bir şeyler içmenin ötesine geçemeyince işler benim için sıkıcılaşmaya başlıyor. Ben istiyorum ki birlikte bir şeyler üretebilelim, etkinlik yapabilelim. Tek özelliğimiz sohbet etmek olmasın, farklı ya da ortak özelliklerimizle, skillerimizle ortaya bir şeyler çıkarabilelim, bir combo olsun. Örneğin “kendi gitarımı kendim yapmak isterdim” diye bir hayalin varsa ikimiz de skillerimize bakalım neler yapabiliyoruz, sonra eyleme geçelim. Tutkumuz olsun.

20 li yaşlarımda maddi durumum kötüydü. Çalışıyodum vs ama maaşım kira ..vs derken yalan oluyodu. Bir twit görmüştüm. "Paranız yoksa, sevgili falan işlerine hiç girmeyin. Kimse sizinle tavuk döner yemek zorunda değil." diyordu. Hak vermiştim, benim düzeltilmesi gereken daha büyük sorunlarım var dedim. Şimdi durumları toparladık da şöyle bir kendime baktım yaş olmuş 35. Göbek falan çıkmış, saçlar dökülmüş, Tr Simulasyonu içimizden geçmiş resmen. Sevin, sevilin, mutlu olun ey ahali. Niyeyse ben o treni kaçırdım artık gibi geliyor. Ya da saçmadır mantıklıdır orasına artık kafa da yormuyorum bana öyle hissettiriyor. :/

konseptin kendisinden ayrı olarak, ilişki tavsiyesi diye milleti kekleyenlerin dolduğu yerde direkt konunun muhattabının düşüncelerini sunman çok tatlı oldu aslında

Sondan bir önceki yorum kendimle ilgili kafamı açmamı sağladı. 27 yaşındayım ve hayatımda sadece bir kadına karşı duygusal bir yaklaşımım oldu ondan sonrada hiç kimseye aynı şekilde hissedemedim bunu hissedemediğim içinde kimseyle bir ilişki içine girmedim çünkü ilişki yaşamak için biriyle birlikte olmak çok garip geldi. Bu duyguyu bir daha yaşar mıyım bilmiyorum ama sanırım yaşasam bile flört kaslarımın gelişmemişliği yüzünden karşı tarafın beni mi yoksa benimle olan ilişkisini mi sevdiğini anlayamayacağım.

Kadınlarda Data temassızlıgı yapan seyler

Dedikoduya başlanması, Hayatını planlamış olup bunları kesin yapması gereken şeyler gibi anlatması, Nezaketen bile olsa sorulan bir soruya ben evet dediğimde (hesabı ben ödeyeyim istersen etc.) trip atması, Beni ya da kendisini birileri ile karşılaştırmaya başlaması soğutuyor daha sonra küçük bir şey arıyorum tamam bundan olmaz demek için. Zaten birilerine kaba davranıyorsa yarın bana da kaba davranır hiç gerek yok.

Erkeğim, videodaki cevaplar da "just be an average normal human being" tadında. Ama işte öbür türlü erkekler de var. Hayden Kays'in şu ikonik (ve mizahi) sorusunu tekrar alıntılamak isterim "If you think sexuality is a choice, how do you explain the fact that women still like men?".

30 yaş erkeğim. Resim, Müzik gibi hobilerim var. Karşılaştığım kişilerin çoğunun kriterinin para olmasını komik buluyorum, çünkü parayı her zaman bulabilirsin ama karakter bulmak zordur. Çoğumuz aşağı yukarı aynı şartlarda yaşıyoruz. Paran yoksa adam değilsin bakış açısına sahip dolu kadın tanıdım ve bu cidden üzücü, çünkü diğer türlü parası olsun şerefsiz olsa da olura doğru gidiyor, bu da doğru partner seçimini azaltıyor, hobileriniz olmasada olur hayat bir şekilde devam eder, ama bakış açınız ve zihniyetiniz herşeydir,hayatınız ona göre şekillenir.

Yok abi, giriş yok gelişme hiç yok sonuç zaten belli. Küçük yaştan beri kız arkadaşım olmadığı için nasıl bir yol izleyeceğim konusunda eksideyim. Bu arada 25 yaşındayım ve artık bu durum biraz sıkıntı yaratıyor.

23 yaşındayım erkeğim, sevdiğim veya hoşlandığım kişi ile çok ve boş konuşmaya bayılırım. It's over bros :(

Kişinin önce kendisini tanımasını ardından kendisinin uyuşabileceği karşı cinse dair artık hangi mecrayı kullanıyorsa orada ki sörç kısmından yola çıkmasını tavsiye ediyorum. Ben agresif ilişki arayışında olan hiç kimsenin gerçek mutluluğa eriştiğini görmedim ve samimiyetine de inanmıyorum. Yetişkin bir birey önce kendisiyle iyi geçinebilmeli. Sonrası gelir.

37 yasindayim. Erkegim. Hicbi fikrim yok (omuz silken smiley) romantik, cinsel, arkadaslik farketmez beni bu halimle ilgi cekici ve eglenceli bulan benimle takilsin, itici bulan da takilmasin, napalim olur oyle.

genç bir kadın olarak çok bir ilişki deneyimim olmadı ama empati yeteneğinden yoksunluk beni itiyor. çünkü zaten empati yeteneği olan bir insan diğer insanları anlayabileceği için kaba saba, anlayışsız veya redditteki kişilerin dediği gibi birisi olucağını düşünmüyorum. ayrıca çok eğlence eğlence düşünen, ciddi konu konuşamadığın, hayatın makarasında olan kişilerde beni kendinden soğutur. yeri geldiği zaman ciddi, yeri geldiği zaman eğlenceli olabilicek biri olmalı.

Yaş 29 olmak üzere. Burada söylenen şikayetlerden hiçbiri bende yok ama herhangi bir partnerim de yok. Sık sık ilişki yaşayan biri değilim ama başıma gelenlerden bazıları şöyle; bir ilişkimde aldatılan oldum, diğerinde sırf iyi bir dinleyici olduğum için benle takıldığını yoksa ilgisi olmadığını söyleyenle oldum, eski sevgilisini unutmaya çalışırken kullanılan tarafta oldum, sevgili olma yolunda umut verip sonra benim sevgilim var diyende oldu. Daha ne kadar böyle devam edecek merak ediyorum ve bir şeyler için çabalayacak enerjim de kalmadı, umut veren çok yakın zamanda olduğu için acısı taze o yüzden iyi de hissetmiyorum şu aralar.

Yavrum ben ilişki istemiyorum türünde laflar etmesi. Kafadan ilişki istememekle illa ki ilişki istemek bence aynı şey. İkisi de rahatlığı bozan bir zorbalık içeriyor bence. Ayrıca bu tipte erkeklerin sen ilişki fikrine sıcak bakıyorsun diye seni kötü hissettirmek sanki geri kafalısın gibi düşündürmek yönünde bir alışkanlıkları var. Uzak durup hemen kaçarım.

Beni kıskandırmaya çalışması. Eğer karşımdaki kişi bu tarz davranışlarda bulunursa, tek düşüneceğim şey henüz olgunlaşmamış olduğudur. Kendine güvenen herhangi bir erkek ya da kadın, bu tarz hareketlere ihtiyaç duymaz.

Ben doktor/aşı/ilaç karşıtlarından çok soğuyorum. Aşı karşıtlığını açmayacağım zaten ne olduğu belli ama diğerini anlatacak olursam; hasta olduğunu kabul etmeyip, ben zaten çok az hasta olurum, çok da hızlı geçer, doktor ne yapacak ki zaten, ne gerek var doktora ilaca vb. düşüncelerle doktora gitmeyen/ilaç kullanmayan insanlardan soğurum. Hele bir de maske takmayan, ortalığa öksüren, hastalık bulaştırmamaya dikkat etmeyenlerden hızlıca uzaklaşırım. Bu video içerisindeki yorumlara da katılıyorum. Bence boşuna beğeni almamışlar. Can abi, en sevdiğim içeriklerinden biri. Umarım bol izlenmeli, beğenili, yorumlu olur da sen de severek devamını getirirsin.

17 yaşında bir erkeğim. Gözlemlerimle söyleyebilirim ki flört mevzuları en çok instagram ve snapchat gibi mecralardan dönüyor. Burada erkekler sıradan birçok kızı eklerken kızlar da bu yüksek sirkülasyondan adayı seçiyor. Yani belli bir aday olmuyor genelde.

43 yaşında erkeğim. Sanırım zamanında flörtleşirken benim de en çok yaptığım hatalardan ve hanımların da çok hoşlanmadığı bir özellik olan “kararsız kalmak”. Mesela nereye oturalım, ne yiyelim, nereye gidelim gibi konuları erkeklerin çok sürüncemede bırakmasını istemiyorlar. Daha çok “bak şurada güzel bi yer var, şunu bunu da çok iyidir, gel oraya gidelim” yaklaşımı daha olumlu gibi geliyor. Tabiki karşı tarafın fikrini sormadan “yürü oraya gidicez” gibi abartmamak da lazım ama özellikle erkekte “ya işte şuraya mı girsek, bilmemki, sen ne dersin, ya hiç bilemedim…” minvalinde de sürüncemeye bırakmamak lazımmış. Ben de bunu zor yoldan öğrendim. O nedenle beyefendiler özellikle kadınlarla gideceğiniz yerlere önceden bi keşif yapmak; ne yenir ne içilir, nereye gidilir bilgi toplamak iyi bir fikir olabilir.

Sürekli karşı tarafım eylemlerini fikirlerini kendi kafasınca belirli bir kalıba oturtup tahminini doğru varsayarak karşısındakiyle açık iletişim kurmaktan kaçınması. Benim hareketlerime benim yerime niye anlam veriyorsun kardeş , gelip sorsana bana ya sen şu gün falanca hareketi yaptın ben bu konuda şöyle şöyle hissettim cidden öyle mi diye. Ama yok illaki içlerine atıp köşelerinde tribe girip kendilerini dolduracaklar. Hislerini ifadeden korkan insan ömür yıpratır.

Merhaba ben kadınım 26 yaşındayım. Horozlanan erkekten anında soğurum otobüste bağıra bağıra herkesi rahatsız ederek birilerine hat bildiren kabadayılık tasliyan biri vardı seni mi cekcex diye bagirmamak için kendimi zor tuttum. Medeni olmalı insan biraz zeki olmalı yeri geldiğinde bazı insanlar hat bildirmeyi hak eder elbette ama zekice lafını yerinde söylemek varken horozlanma nedir ya. Az insan ol insan tavuk değiliz biz. Flört aşamasında bile güvenim sarılırsa gene biter. Kadınlar da diye genelleme yapılacak konuşmalar da mayın tarlasıdır.

22 yaşında erkeğim. Tr şartlarından mıdır bilmem. Fakat sabah çalış akşam eve gel 2-3 saat kendini geliştirmeye odaklan Arkadaşlarla 2-3 saatte oyun oyna falan derken. Kız arkadaş ne kadar istesemde tamamen ona kendimi veremem diye uzak duruyorum. Ona da yazık bana da. Yarışmacılara başarılar 🤣🤣

kadınım. hemen köpüren ve stresini karşı tarafa çok yansıtan erkekler beni hemen kendinden soğutuyor. insanın tabii sinirli, stresli olduğu anlar olur. çiftlerin birbirine destek olması gerekir ancak bir tarafın devamlı küçük bir olayı bile büyütüp asık suratlı gezmesi karşı tarafı da zor duruma sokuyor ve enerjisini sömürüyor. olur olmadık şeylere köpürmesi de bir süre sonra karşı tarafın tetikte olmasına sebep oluyor.

Bir erkek olarak, bir erkeğin kız için birini zorbaladığını görünce artık direktmen iğreniyorum. "Seni de, etkilemeyi çalıştığını da ayrı..." diyerek başlayıp ortama ikinci bir kez daha katılmıyorum. Bazen basit şeyler çok yararlı olabiliyor.

Kadın erkek fark etmez lütfen kendinizi övmeyin, başkaları sizi övsün arkadaşlar.

can abi 22 yaşındayım bizim nesilde her tür flörtlesme var ama insan yas aldıkça kendine uygun olan kanalı izliyo o kanaldan da kendine uygun bilgileri alıp karakteriyle harmanlayıp kullanıyo (mesela kızlar adil yıldırım erkekler ege fitness falan izliyo dkxjkdk)

Yeni yeni arkadaş olmaya çalışırken bir anda aşırı derecede flört etmeye çalışmaları. 3. buluşmada senden hoşlanıyorum demeleri. Sürekli kendilerini övmeleri. Evde buluşmak istemeleri bunun içinde yemek yaparım yersin demeleri

Abi drredpilli takip ediyor mu diye kontrol ediyorum harika bi turnusol bence

Söylediklerini önemsememe hafife alma kendinden bahsetme sürekli katılıyorum.

Eşimin yağlı güreş pehlivanlarına herkese açık sosyal mecralarda sulanması beni ondan soğuturdu!