İman ve amel konusu benim bulunduğum avam kamarasından şöyle görünüyor: İnsan menfaatperesttir yani imanı olmayan birinin bütün dünyası bu dünyadır. Bu dünyayı en güzel şekilde yaşamak için yapılacak her şeyi yapmak en mantıklı davranıştır onun için. İmkanları kısıtlıysa gerekirse çalar çırpar dünyasını mamur etmeye çalışır (Bakınız: Recep). İmansızlığın amali dünya için ne gerekiyorsa yap. nefsin tatminini en üst seviyede tut. Gerçekten ahiret olmasaydı en mantıklı hareket bu olurdu. Yaratıcıya, onun varlığın gayesi ile ilgili hükümlerine, ahirete ve sair iman şartlarına iman eden insan için bu sefer mantıklı olan, menfaatine uygun olan, ebedi hayatını kazanmak için inandığı Rabbinin ona gösterdiği gibi yaşamak olur. Yani inandığın şeye göre mantık kurgun, menfaat algın değişiyor. Gayba iman ettikten, Rable münasebetler tesis edildikten, kalbi melekeler canlanmaya başladıktan sonra ruhani zevklere uyanma Allah marifetine ulaşma daha sonra geliyor. O zaman konu menfaatinin gereğini yapmaktan çıkıyor. Allah'a muhataplığın değeri anlaşılınca o zaman cennet te başka şeylerde anlamını yitiriyor.
Allah razı olsun gene kendime geldim inşaallah. Bir öncekşndede gafletle birinden ayrılınca yetişmişti Vallahi ikin çişindense ayrılık acısı vardi gene Rabbim bana kıyamadı Elfü elfi Elhamdülillah ne güzel elhamdülillah