Kaside-i Muzariye (Sözleri): يا رب صلِّ على المُختار من مُضرٍ والأنبياء وجميعِ الرُّسل ما ذُكروا Ey Rabbim! Salât eyle kabilesi muzar olan seçkin nebîye İsimleri zikrolunan enbiya ve rasûllerin hepsine وصل رب على الهادي وعِـتـْـرَتِـهِ وصحبه مَنْ لِطيِّ الدِّينِ قد نشروا Ey Rabbim! Salât eyle hidayet eden nebîye ve ümmetine, İslam'ı gizlilikten kurtarıp dünyaya neşreden ashabının hepsine وجاهدوا معه في الله واجتهدوا وهاجروا وله آوَوا وقد نصروا Nebi ile cihad edip ALLAH yolunda çalıştılar Hicret ederek, barındırarak rasûlüne yardım ettiler وبيَّنوا الفرْضَ والمسنونَ واعتصبوا لله واعتصموا بالله فانتصروا Beyan ederek farz ile sünneti, ALLAH için birlik oldular ALLAH'ın dinine sarılıp zafer kazandılar أزكى صلاةٍ وأنماها وأشرفها يعطر الكون ريًّا نشرها العطرُ En pak, en üstün ve en şerefli salâtın Ki o salâtın mis kokusu doldurur kainatın معبوقةٍ بعبيق المسكِ زاكية مِن طيبها أرَجُ الرِّضوان ينتشرُ Mayası misk kokusuyla yoğrulmuş ki artırır Onun hoş râyihasından rıza kokusu yayılır عَدّ الحصى والثرى والرملِ يتبعها نجْمُ السما ونباتُ الأرضِ والمَدَرُ Çakıl taşları, topraklar ve kumlar kadar Gökteki yıldızlar, yerdeki bitkiler ve tepeler kadar وعَدّ وزنِ مثاقيلِ الجبالِ كما يليه قطْرُ جميعِ الماء والمطرُ Dağların o hesapsız ağırlığı kadar Devamında da bütün su damlaları ve yağmurlar kadar وعَدّ ما حَوَتِ الأشجارُ مِنْ وَرَقٍ وَكُلُّ حَرْفٍ غَدَا يُتْلى ويُسْـتطرُ Ağaçların yaprakları adedince Okunup yazılan bütün harfler adedince وَالْوَحْشُ والطير والأسماك مَعْ نَعَمٍ يليهمُ الجنُّ والأملاكُ والبشرُ Kuşlar, balıklar ve hayvanlar adedince Bunların peşine cinler, melekler Ve insanlar adedince والذرُّ والنمل مع جَمْعِ الحُبوبِ كذا والشعرُ والصوفُ والأرياشُ والوبرُ Zerreler ve tanelerle beraber karıncalar kadar Saçlar, yünlerle tüyler ve kıllar kadar وما أحاطَ بِهِ العلمُ المحيطُ وما جرى بِهِ القلمُ المأمورُ والقدَرُ Mevlânın her şeyi kuşatan ilminin kapladıkları kadar Görevli kalemin yazdığı kaderler kadar وعَدّ نعمائك الّلاتي مَنَنْتَ بها على الخلائقِ مُذْ كانوا ومُذْ حُشِروا Kendileriyle ihsan ettiğin nimetler adedinde Mahlukatına, var oldukları günde ve diriltilecekleri günde وعَدّ مِقدارهِ السّامي الذي شَرُفَتْ به النّبيُّون والأملاكُ وافتخروا Miktarınca o yüce kadr-i kıymeti Ki onunla şerefyâb olup nebîler ve melekler iftihar etti وعَدّ ما كانَ في الأكوانِ يا سَنَدي وما يكونُ إلى أن تُبْعثَ الصُّورُ Ey dayanağım! Alemlerde mevcut olanlar adedince Mahlukatın diriltileceği güne kadar da yaratılacaklar adedince في كل طرْفةِ عين يطرفونَ بهـا أهلُ السّماواتِ والأرْضينَ أو يَذَرُوا Her göz açıp kapayıncaya kadar ki göz açıp kapar Semâlarda ve yerlerde yaşayanlar veya göz kırpar مِلْءَ السماواتِ والأرْضينَ مع جبلٍ والفرشِ والعرشِ والكرسي وما حصروا Göklerle yerler dahi dağlar dolusu kadar Arş-u ferş'in ve kursînin kapladıkları kadar يا رب صلِّ على المُختار من مُضرٍ والأنبياء وجميعِ الرُّسل ما ذُكروا Ey Rabbim! Salât eyle kabilesi muzar olan seçkin nebîye İsimleri zikrolunan enbiya ve rasûllerin hepsine ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Kaside-i Muhammediye (Sözleri): مُحَمَّدٌ أَشْرَفُ االأعراب والعَجَمِ مُحَمَّدٌ خَيْرُ مَنْ يَمْشِيعَلَى عَلَى قَدَمِ Muhammed (sav) Arab ve Acemlerin en şereflisidir Muhammed (sav) ayakları üzerinde yürüyen (canlıların) en hayırlısıdır مُحَمَّدٌ باسطُ المَعْرُوف جَامعة ً مُحَمَّدٌ صاحبُ الإحسانِ والكرمِ Muhammed (sav) herkesçe tanınan ve bilinen birisidir Muhammed (sav) ihsan ve kerem sahibidir مُحَمَّدٌ تاجُ رُسْلِ الله قاطِبَة ً مُحَمَّدٌ صادقُ الأقوالِ والكلمِ Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ'nın peygamberlerinin sonuncusu ve efendisidir Muhammed (sav) sözleri ve kelimeleri doğru olan birisidir مُحَمَّدٌ ثابِتُ المِيثاقِ حافِظُهُ مُحَمَّدٌ طيبُ الأخلاقِ والشيمِ Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ'ya vermiş olduğu sözü muhafaza eden birisidir Muhammed (sav) ahlakı güzel olan birisidir مُحَمَّدٌ رُوِيَت بالنُّورِ طِينَتُهُ مُحَمَّدٌ لم يزل نوراً من القدمِ Muhammed (sav)'in yaratılışı, nurları gizleyen bir yapıdadır Muhammed (sav)'in nuru ezeldendir مُحَمَّدٌ حاكِمٌ بالْعَدْلِ ذُو شَرَفٍ مُحَمَّدٌ معدنُ الإنعامِ والحكمِ Muhammed (sav) adaletle hükmeden ve şeref sahibidir Muhammed (sav) nimet ve hikmet kaynağıdır مُحَمَّدٌ خَيْرُ خَلْقِ الله مِنْ مُضَرٍ مُحَمَّدٌ خَيْرُ رُسْلِ الله كُلِّهِمِ Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ'nın yarattıklarının en hayırlısıdır Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ'nın peygamberlerinin en hayırlısıdır مُحَمَّدٌ دِينُهُ حَق ندين بِهِ مُحَمَّدٌ مشرق حقاً على علمِ Muhammed (sav)'in dini, kendisi ile uyarılması hak olan bir din'dir Muhammed (sav) gerçek olan ilmi güzel görendir مُحَمَّدٌ ذكرهُ روحٌ لأنفسنا مُحَمَّدٌ شكرهُ فرضٌ على الأممِ Muhammed (sav)'i zikretmek bizim için bir ruhtur Muhammed (sav)'e teşekkür etmek ümmeti üzerine farzdır مُحَمَّدٌ زينة الدنيا وبهجتها مُحَمَّدٌ كاشفُ الغُمَّاتِ والظلمِ Muhammed (sav) dünyanın süsü ve var olma gerekçesidir Muhammed (sav) karanlıkları aydınlatan ve perdeleri kaldırandır مُحَمَّدٌ سيدٌ طابتْ مناقبهُ مُحَمَّدٌ صاغهُ الرحمنُ بالنعمِ Muhammed (sav) menkıbeleri güzel olan bir efendidir Muhammed (sav)'i ALLAH-u Teâlâ nimetleri ile donatmıştır مُحَمَّدٌ صفوة الباري وخيرتهُ مُحَمَّدٌ طاهرٌ من سائر التهـمِ Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ'nın özel seçtiği bir kuludur Muhammed (sav) Kötülükleri örten ve ziyade temiz olan birisidir مُحَمَّدٌ ضاحكٌ للضيفِ مكرمة مُحَمَّدٌ جارُهُ والله لَمْ يُضَمِ Muhammed (sav) misafire karşı güler yüzlü ve cömert davranan birisidir Muhammed (sav)'in VALLAHİ komşusu sıkıntıya düşmez مُحَمَّدٌ طابتِ الدنيا ببعثتهِ مُحَمَّدٌ جاء بالآياتِ والحِكَمِ Muhammed (sav)'in gelmesi ile dünya temizlenmiştir Muhammed (sav) âyet ve hikmetlerle gelmiştir مُحَمَّدٌ يومَ بعثِ الناسِ شافعنا مُحَمَّدٌ نورهُ الهادي من الظلمِ Muhammed (sav) insanların tekrar dirilme gününde bize şefaat edecektir Muhammed (sav)'in nuru, karanlıklara hidayet vericidir مُحَمَّدٌ قائمٌ للهِ ذو هممٍ مُحَمَّدٌ خاتم لِلرُّسُلِ كُلِّهمِ Muhammed (sav) ALLAH-u Teâlâ için kâimdir ve himmet sahibidir Muhammed (sav) peygamberlerin sonuncusudur
Yâ Rabbi salli alel muhtâri min mudarin, Vel enbiyâi ve cemiy’ ır rusüli mâ zükirû. Ve salli rabbi alel hâdî ve şiy’atihî, Ve sahbihî min latıyyid diyni kad neşerû. Ve câhedû meahû fillâhi vectehedû, Ve hâcerû ve lehû âvev ve kad nasarû. Ve beyyenül ferda vel mesnûne va’tesabû, Lillâhi va’tesamû billâhi ventesarû. Ezkâ salâtin ve enmâhâ ve eşrafehâ, Yüattırul kevne rayyen neşruhel atıru. Meftûkatin bi abiyril miski zâkiyeten, Min tıybihâ eracür rıdvâni yenteşiru. Addel hasâ ves serâ ver remli yetbeuhâ, Necmüs semâi ve nebtül ardı vel mederu. Ve adde mâ havetil eşcâru min verakın, Ve küllü harfin ğadâ yütlâ ve yüstetaru. Ve adde vezni mesâkıylil cibâli kezâ, Yeliyhi katru cemiy’ıl mâi vel metaru. Vet tayri vel vahşi vel esmâki mea neamin, Yetlûhümül cinnü vel emlâkü vel beşeru. Vez zerri ven nemli mea cemiy’ıl hübûbi kezâ, Veş şa’ri ves sûfi vel eryâşi vel veberi. Ve mâ ehâta bihil ılmül muhıytü ve mâ, Cerâ bihil kalemül me’mûnu vel kaderu. Ve adde ne’mâikellâtî menente bihâ, Alel halâikı müz kânû ve müz huşirû. Ve adde mikdârihis sâmillezî şerafet, Bihin nebiyyûne vel emlâkü vefteharû. Ve adde mâ kâne fil ekvâni yâ seyyidî, Ve mâ yekûnü ilâ en tüb’ases suveru. Fî külli tarfeti aynin yatrifûne bihâ, Ehlüs semâvâti vel eradıyne ev yezeru. Mil’es semâvâti vel eradıyne mea cebelin, Vel ferşi vel arşi vel kürsiyyi ve mâ hasarû. Mâ a’demallâhü mevcûden ve evcede ma’dûmen, Salâten devâmen leyse tenhasıru. Testağrikul adde mea cemiy’ıd dühûri kemâ, Tühıytu bil haddi lâ tübkî ve lâ tezeru. Lâ ğâyeten ventihâen yâ azıymü lehâ, Ve lâ lehâ emedün yukdâ ve yüntezaru. Meas selâmi kemâ kad merra min adedin, Rabbî ve dâıfhümâ vel fadlü münteşiru. Ve adde ad’âfi mâ kad merra min adedin, Mea dı’fi ad’âfihî yâ men lehül kaderu. Kemâ tühıbbü ve terdâ seyyidî ve kemâ, Emartenâ en nüsalliye ente muktediru. Ve küllü zâlike madrûbün bi hakkıke fî, Enfâsi halkıke in kallû ve in kesirû. Yâ rabbi vağfir li tâlîhâ ve sâmiıhâ, Vel müslimîne cemîan eynemâ hadarû. Ve vâlidînâ ve ehlînâ ve cîrâninâ, Ve küllünâ seyyidî lil afvi müftekıru. Ve kad etet bi zünûbin lâ ıdâde lehâ, Lâkin afveke lâ tübkî ve lâ tezeru. Vel hemmü an külli mâ ebğıyhi eşğalenî, Ve kad etâ hâdıan vel kalbü münkesiru. Ercûke yâ rabbi fid dârayni terhamünâ, Bi câhi men fî yedeyhi sebbehal haceru. Yâ rabbi a’zım lenâ ecran ve mağfiraten, Lienne cûdeke bahrun leyse yenhasıru. Ve kün latıyfen binâ fî külli nâziletin, Lutfen cemiylen bihil ehvâlü tenhasiru. Bil mustafal müctebâ hayrul enâmi ve men, Celâleten nezelet fî medhıhis süveru. Sümmes salâtü alel muhtâri mâ taleat, Şemsün nehâri ve mâ kad şa’şeal kameru. Sümmer rıdâ an ebî bekrin haliyfetihî, Mâ kâme min ba’dihî lid diyni yentesıru. Ve an ebî hafsıl fârûkı sâhıbihî, Min kavlihil faslü fî ahkâmihî umeru. Ve cüd li osmâne zin nûrayni men kemület, Lehül mehâsinü fid dârayni vez zaferu. Kezâ aliyyün mea ibneyhi ve ümmihimâ, Ehlül abâi kemâ kad câenal haberu. Sa’dün Seıydünübnü avfin Talhatü ve Ebû, Ubeydete ve Zübeyru sâdetül ğuraru. Vel âlü ves sahbü vel etbâu kâtıbeten, Mâ cenne leylüd deyâcî ev bedes seharu
KASİDE-İ MUZARİYYE Yâ Rabbi salli alel muhtâri min mudarin, Vel enbiyâi ve cemiy’ ır rusüli mâ zükirû. Ve salli rabbi alel hâdî ve şiy’atihî, Ve sahbihî min latıyyid diyni kad neşerû. Ve câhedû meahû fillâhi vectehedû, Ve hâcerû ve lehû âvev ve kad nasarû. Ve beyyenül ferda vel mesnûne va’tesabû, Lillâhi va’tesamû billâhi ventesarû. Ezkâ salâtin ve enmâhâ ve eşrafehâ, Yüattırul kevne rayyen neşruhel atıru. Meftûkatin bi abiyril miski zâkiyeten, Min tıybihâ eracür rıdvâni yenteşiru. Addel hasâ ves serâ ver remli yetbeuhâ, Necmüs semâi ve nebtül ardı vel mederu. Ve adde vezni mesâkıylil cibâli kezâ, Yeliyhi katru cemiy’ıl mâi vel metaru. Ve adde mâ havetil eşcâru min verakın, Ve küllü harfin ğadâ yütlâ ve yüstetaru. vel vahşi vet tayri vel esmâki mea neamin, Yetlûhümül cinnü vel emlâkü vel beşeru. Vez zerri ven nemli mea cemiy’ıl hübûbi kezâ, Veş şa’ri ves sûfi vel eryâşi vel veberi. Ve mâ ehâta bihil ılmül muhıytü ve mâ, Cerâ bihil kalemül me’mûnu vel kaderu. Ve adde ne’mâikellâtî menente bihâ, Alel halâikı müz kânû ve müz huşirû. Ve adde mikdârihis sâmillezî şerafet, Bihin nebiyyûne vel emlâkü vefteharû. Ve adde mâ kâne fil ekvâni yâ seyyidî, Ve mâ yekûnü ilâ en tüb’ases suveru. Fî külli tarfeti aynin yatrifûne bihâ, Ehlüs semâvâti vel eradıyne ev yezeru. Mil’es semâvâti vel eradıyne mea cebelin, Vel ferşi vel arşi vel kürsiyyi ve mâ hasarû. Yâ Rabbi salli alel muhtâri min mudarin, Vel enbiyâi ve cemiy’ ır rusüli mâ zükirû. KASİDE-i MUHAMMEDİYE Muhammedün eşrefül a'râbi vel 'acemi Muhammedün hayru men yemşî 'alâ kademi Muhammedün bâsitul ma'rûfi câmi'aten Muhammedün sâhibul ihsâni vel keremi Muhammedün tâcü’r-rusulillahi kâtıbeten Muhammedün sâdıku’l-akvâli ve’l-kelemi Muhammedün sâbitü’l-mîsâki hâfızuhû Muhammedün tıybi’l-ahlâki ve’ş-şiyemi Muhammedün hubiyet bi’n-nûri tıynetühû Muhammedün lem yezel nûran mine’l-kıdemi Muhammedün hâkimün bi’l-‘adli zû şerefin Muhammedün ma’denü’l-in’âmi ve’l-hikemi Muhammedün hayrü’l-halkıllahi min mudarin Muhammedün hayru rusulillahi küllihim Muhammedün dînuhû hakka’n-nezîru bihî Muhammedün mücemmilun hakkan ‘alâ ‘alemi Muhammedün zikruhû ravhun li-enfüsinâ Muhammedün şükrühû farzun ‘alâ ümemi Muhammedün zîynetü’d-dünyâ ve behcetihâ Muhammedün kâşifü’l-gummâti ve’z-zulemi Muhammedün seyyidün tâbet menâkıbehû Muhammedün sâgahu’r-Rahmânu bi’n-ni’ami Muhammedün safvetü’l-Bârî ve hîretehû Muhammedün tâhirun min sâire’t-tühemi Muhammedün dâhikun li’d-dayfi mükrametün Muhammedün câruhû vallahu lem yudam Muhammedün tâbeti’t-dünyâ bi bi’setîhi Muhammedün câe bi’l-âyâti ve’l-hikem Muhammedün yevme ba’si’n-nâsi şâfi’unâ Muhammedün nûruhu’l-hâdî mine’z- zulemi Muhammedün kâimun lillahi zû himemin Muhammedün hâtimün lir-rusuli küllihim
Mecnun gibi gülmez oldum Hasretinle yanar oldum Oturdum ağladım durdum Aşığım Ya RASULALLAH VALLAHİ görmeden sevdim Aşkın yakar bak eridim Acılarla gelemedim Vurgunum Ya RASULALLAH...ن
محمَّدٌ جارُهُ والله لَمْ يُضَمِ محمدٌ طابتِ الدنيا ببعثتهِ محمَّدٌ جاء بالآياتِ والحِكَمِ Muhammedün dâhikun li’d-dayfi mükrametün Muhammedün câruhû vallahu lem yudam Muhammedün tâbeti’t-dünyâ bi bi’setîhi Muhammedün câe bi’l-âyâti ve’l-hikem Muhammed aleyhisselâm, güleryüzü ve cömertliği ile zayıfların yüzlerini güldürmüşdür Muhammed aleyhisselâma kime yakın olduysa o kişi ihyâ olmuşdur Muhammed aleyhisselâm bi’seti ile bütün kâinâtı güzelleştirmişdir Muhammed aleyhisselâm Allah’dan nice âyetler ve hikmetler getirmişdir محمدٌ نورهُ الهادي من الظلمِ محمدٌ يومَ بعثِ الناسِ شافعنا محمَّدٌ خاتِمٌ لِلرُّسُلِ كُلِّهمِ محمدٌ قائمٌ للهِ ذو هممٍ Muhammedün nûruhu’l-hâdî mine’z-zulemi Muhammedün yevme ba’si’n-nâsi şâfi’unâ Muhammedün hâtimün lir-rusuli küllihim Muhammedün kâimun lillahi zû himemin Muhammed aleyhisselâm insanlığı zulmetden kurtaran bir hidâyet nûrudur Muhammed aleyhisselâm kıyâmet günü halkın şefâ’atçisidir Muhammed aleyhisselâm peygamberlerin sonuncusu ve ekmelidir Muhammed aleyhisselâm Allah ile kâimdir, çok büyük himmet sâhibidir
Selam sana nazlı Nebi, Selam sana gözbebeği Selam sana nur-i dilara Selam sana Ahmedi nefesli yar Ya Rasulallah Sen, sevmek için istenen Can, dudakta istenen Sevda ikliminin en güzel mevsiminin En güzel çiçeğisin.🌹
Slm aleyküm kardeşim burdan da artık takip ediyorum seni Allah senden razı olsun paylaşımların çok güzel. Rabbim tüm dualarımızı kabul eylesin bizleri affeylesin Biricik gül kokulu peygamberimizin şefaatine nail eylesin 🤲🏻🥹♥️
Ya RASULALLAH Sensizlik bizi yoldan uzağa itti, davanı bilmeden büyüdük, yolunu öğrenmeden hedef koyduk yürüdük, yabancı olduğumuz davanı anlattılar، şimdi ise öğrendik lâkin, büyük düşmana takıldık ve onunla hergün çarpışmaktayız, anladık ki geç kaldığımız savaşı duan ile, varislerinin eli ile RABBİMİN izni ile kazanacağız.
Gül kokulu Peygamberimize hediye gönderelim, özellikle bugün, yarın ve tabiki hergünn "Allahümme salli ala Seyyidina Muhammed'in ve ala âli Seyyidina MUHAMMED ﷺ
Esselamualeykum çok güzel olmuş emeğigeçen kardeşlerden Allah cc razı olsun kardeşler acizane bir şey paylaşmak istedim kardeşler şu içinde bulunduğumuz sıkıntılı günlerde Koronanin Allah cc izniyle kasideyi mudarriye selavati şifa kaynağı gün en az 3 sefer dinleyelim inşallah Muhammet İbrahim Hızır Efendimden alıntı Allah'a emanet olun.
Ellerde tespih, dillerde Dua gönüller özler seni Ravza- i Mutahhara Seni arar yaş ile dolan gözlerim Ağızdan çıkmaz oldu senden başka sözlerim Ansızın bir rüyada seni görmek isterim Ey Sevgili, başkası değil Seni özlerim Düşünce Aşk yüreğe , görmeden de sevilir Yine bir seher vakti adın , kalbimde zikredilir .. {Sallallahu Aleyhi Ve Sellem 🌹}
Esalat ve selam aleykeya seyidina Hz müslüman Arap kürt Türk zaza Laz Azeri Çeçen Fars Afgan...V.d taala islam dini birlik beraberliği saltanatı.Lailahe illallah muhammeden resullellah daimen ebede Elhemdulillah ya Rebbi şükür.
Aşk ne idi! Seninle bildik... Kainatın Halıkı, Habibim dedi.. Ümmet duydu, anladı....bildik ki biz Senin hürmetine var edildik. Aşk Seninle anlatıldı...... Ey Adem! Yürü o yolda, tek hakikat olan aşk ile hakikati var edene!.......... ♡♡ Allahumme salli ale seyyidine ve nebiyyine ve Habibine ve gulubine Muhammed 🌹🤗
Esalat ve selam aleykeya el veli Hz El ebuk Allahu teala, vel veli Hz el eği muhammed mustafa taala maddi manevi baba oğul birlik beraberliği safı hilafeti saltanatı hükümdarlığı.
Bir babanın eşsiz nadide çiçeği... Hz. fatıma ra.🌹 Ey Fatıma!! Acını kaça böldük bir bilsen! Kaça böldük yüreğindeki sızını.. Üzülme! Kavuştun gül Nebiye... Bak bize biz hâlâ özlemdeyiz Hâlâ hasret dağlıyor yüreğimizi! Toprak seni de aldı bağrına ey Peygamberin narin çiçeği !! Altı ay üzüldü acısını çekti dedik, Senden sonra bizde acınla yandık Ey Nebi'nin gülü!! Sen özlemine kavuştun lakin biz hâlâ özlemdeyiz ey Ali'nin sevdası!! Hasan ile Hüseyin'in hasreti! Artık bizde hasretteyiz... Sizden sonra sığamadık şehirlere ey Fatıma!!🥀 Hüzünler evinin nazlı çiçeği.🥀
Sabah vakti, seher yeli miskler saçarak esip gidiyor. Bil ki bu güzel kokular sevgilinin (Peygamber)'in ﷺ mahallesinden geliyor. Kalk ne uyuyorsun dünya hayatı geçip gidiyor. Bir güzel koku almaya bak, misk kervanı geçip gidiyor...
Esalat ve selam aleykeya maddi manevi dünyevi ohrevi...V.d Hilafeti Hz El ebuk vel dede Allah secuk,taala, cellecelalu, aleyhiselam,sav...vel El veli Hz Dilaver seçuk,birlik beraberliği safı hilafeti saltanatı hükümdarlığı.
Ebû Sa’lebe el-Huşenî رضي الله عنه der ki: “Resûlullah ﷺ bir savaştan gelmişti. Hemen mescide girip iki rekât namaz kıldı. Rasûlullah ﷺ, herhangi bir seferden dönünce ilk işi, mescide girip iki rekât namaz kılmak, sonra Fâtıma’ya uğrayıp hâl hatır sormak, sonra da diğer hanımlarının yanına varmak olurdu. Bir kere seferden döndüğünde mescide girip iki rekât namaz kıldı, sonra da diğer hanımlarının yanına uğramadan kızı Fâtıma’nın yanına geldi. Kızı kendisini kapıda karşıladı. Fâtıma, babasının yüzünü gözünü öpüp ağlamaya başladı. ALLAH Resûlü kızına: “Neden ağlıyorsun?” diye sordu. Fâtıma: “Yâ Resûlallah! Görüyorum ki rengin solmuş, elbiselerin de eskimiş!” dedi. ALLAH Resûlü ﷺ: “Kızım, ağlama! ALLAH, babanı öyle bir dava ile göndermiştir ki, bu dava, yeryüzünde gecenin olduğu her yere, her kıtaya, her kente, her köye, her ova ve obaya ulaşacak. Onlar bu dava sebebiyle ya iman edecek aziz olacaklar, ya da inkâr edip zelil olacaklar. Kenzu’l-Ummâl 1/506 (1448)
Bendeki kitap ta bazı yerlerde farklılıklar var. En son Muhammedun ile devam eden cümlelerin hiç biri yok. Neden acaba.toplam 3,5 sayfa. Resûlullahin dilinden dualar kitabında.
