Albüm için çekilen resimde bile derin anlamlar ve bilinç altı imgelemesi var. Çocukluğa ait unutulan silik bir köy gösterilmiş. Şehir hayatından ve değerlerden soyutlanma var. Bu köy resmini görünce zihinlerde oluşan huzursuz ve silik hisler kelimeler ile anlatılmaz , yaşanır.
Ve şöyle bişey daha var bu parçaları birinin yanında dinleyesin de gelmez sadece tek başına dinlersin dediğin gibi. Bilinmesini istemediğin Bi sırrın gibidir bu şarkılar
Bir kez bu adamları dinlemeye başlarsanız diğer bütün şarkılar saçma geliyor, garip bir bağımlılık mı desem yoksa farkındalık mı bilmiyorum. Listemde yaklaşık 400 şarkı var ve ben dönüp dolaşıp sürekli bu adamları dinliyorum, çok garip.
“kim bilir nelerle kaynar aklım, anca kendine” 8 yıl geçmesine rağmen sanki daha dün gibi ilk kez dinlediğim an. Benim gibi buradan kopamayanlara selam olsun..
Şarkının sözlerinin bir kısmını paylaşsak çok saçma diyebilirler ama siz öyle bir tonda,havada anlatmışsınız ki ne demek istediğinizi anlıyoruz bu yüzden bu kadar anlamlı bizim için sanırım bu yüzden bu kadar çok seviyorum bu adamları.
Yağmurlu bir gece depresyon zamanlarımdayken beni hayata döndüren kapıma sığınan iki yavru köpekti. Biri sapsarı 'gece' biri kara 'gündüz'... Güzel zamanlarımız vardı, bir insan müsveddesi onları süngerletene kadar. Daha sonrasında bu şarkıya denk geldim, "merdivende gördüğüm köpek bir gün ölcek" sözünü her duyduğumda içim eriyor
düşünceyi, düşünmeyi düşünmenin derinliklerini düşündüğüm bir fotoğraf ve ardında dibi olmayan bir kuyuyu anımsatıyor şarkı. bu kafa bende olmasaydı böyle yazamazdım ne düşünsem derinlerde boğulurum. bilinç altına güzel işliyor fotoğraf
Sonunda söyledim, benden olmaz Dedim konuş'ca'z, kimse böyle yanmaz Öğlen uykusunda bari vurmadan salın beni Zorlanırsam atlarım brandalar yeterli Hayal bu merdiven, ner'dedir Levent Büfe Merdivende gördüğüm köpek hayal mi söyle Bakmasaydı gözlerinde kanla keşke Zıkkım oldu sanki ağrısın dişinde Belki bilmeden bi' devri çevirdi kevgire Çorbacıyla Zeynep'in yegâne döngüsünde Kim bilir nelerle kaynar aklım anca kendine Hangi şarkı, hangi arkadaş bu böyle Zor tahammül, aynadan beter tekerrür Chevrolet ile şehri gezmek isterim bütün gün Torpidomda anahtarlık iskelet ve bir jilet Merdivende gördüğüm köpek bir gün ölecek Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama ümitlenip yine de bi' Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama yine de sonu bu Bir gün ölecek merdivende gördüğün köpek Bir gün önce bıraktığın bi' parça kuru ekmek Aynı cadde indiğinde merdivenlerinden Hatırlanmaz hiçbir şey geride bıraktığın günden Duvarda 15'inde bir masumun resmi MF Doom elde maske kurtarır mı şehri? Beat'i gönder mikrofon savaşa teslim Kahkahaları izlerim uzaktan ve sessiz İstemiştim ben de biraz freestyle yapmak Eğlenebilmeye dair bi' şeyler kapmak Kafan bozulduğunda anlat, surat asma Alamadık neden buraya dandik bir paspas Gönder bi' rızla çevirdim bi' hızla Çabuk gelse bari n'apıyorum bur'da iki kızla Merdivende gördüğün köpek bir gün ölecek Eve dönmü'cez son bir an bitmeyecek asla Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama ümitlenip yine de bi' Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama yine de sonu bu Hep aynı sahneler hep aynı filmi sardı aklım Yalancı bir mumu yakar dar ağacında biter salkım Bu talkım ellerin büyür yürekte küllerin Ve sessizliğime seslenip de sabrederek bekledin Şöyle demem gerekti ben çelikten bi' yelektim Kendi başıma geleni küfre boğan tuhaf felektim Neden yok biraz zaman gerekli gelmen için Bu raylar eskimezdi yoksa şimdi gelmen için Müzik bi' dur demişti köşeye bırak her şeyi sen Geçen zamanda nedir kazanılan ve kaybedilen Yalın bi' ses gerekti bi' dost eline düştü dümen Ellerin yazardı beni ve amaçsızca çaldı siren Biten bir savaşta tek başına gezen kartal Bu hiç terazisinde sence neyi kiminle tartar Sokakta adımlar ve hayallerini uğurlar Sönünce ışıklar kararıp soğurlar Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama ümitlenip yine de bi' Dur bakalım anahtarını bırak üstünde Devamı yok mu bunun derdin ne Haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap Ama yine de sonu bu
7 senedir aralıksız buraya uğrarım. Özellikle yağmurlu ve karlı havalarda çıkarım balkonuma yakarım sigaramı dalar giderim.. bendeki zirvesinden asla inmeyecek bir şaheser. -“Kahkahaları izlerim uzaktan ve sessiz.” -“Sessizliğime seslenip de sabrederek bekledim.” Seviyorum sizleri.✌🏻
yıllar geçecek belki çoluk çocuğa karışırım, belki bazı hayallerim gerçekleşir, bazısı kırıldığıyla kalır. yalnız, değişmeyen tek şey dönüp dolaşıp bu ve diğer kayra farazi sorgu işbirliği ile yapılmış albümleri dinleyeceğim. seviyorum sizi. gençliğimin tek dostları...
yıl oldu 2022 eylül ayı daha hala bunun gibi bir parça gelmedi. dinlerken hem mutlu oluyorsun hem maziyi hatırlayıp kederleniyorsun. ciddi anlamda çok ayrı bir güzellik
Onca emeğin, yıllarını verdiğin hayalinin elinden alınması, yavaş yavaş yaşama umudunu yitirdiğin zamanlarda neden hala yaşamaya çabaladığını hatırlatıyor. Ben, neden herzaman geçmişe özlem duyuyorum diye kendimi sorgulamaya başladığımda farkediyorum, yavaş yavaş o modern kölelerden olmaya başladım. Eskiden çöpten bulduğum bilgisayar parçasını tamir edip kullanırken şuan, son nesil ekipmanlara sahibim ama eskiden olduğu gibi mutlu olmak için hergün daha fazla satın alıyorum fakat tek yaptığım, sevdiğim uğraşımdan zamanla nefret etmeme neden olan o işi yapmaya devam edip ömrümü boşa harcamak. Mutluydum, bilgisayarcının önündeki, çöp kutusunun yanındaki, boya kutusunun içindeki ekran kartını almak için akşama kadar bekleyip akşam olduğunda kimse görmeden ekran kartını alıp eve geldiğimde. Çalışmıyordu, çabaladım, uğraştım, çalıştırdım, yıllarca kullandım çoğu oyunu açmıyordu ama mutluydum. İnternet borcumu ödeyemeyip 18 yaşımda icra tehditleri savuran bir avukatla karşı karşıya kaldığımda, artık para kazanıp, borcumu ödemeliydim. Yıllar geçti hala borcumu ödemedim çünkü beni sisteme köle yapmaya zorlayanlar onlardı. Şimdi ise hergün yarın borcumu ödeyip eski hayatıma döneceğim yalanını söylüyorum kendime, tek istediğim geçinebileceğim kadarıydı ama açlığım hiç bitmedi. Bu şarkı bana yıllarca emek verip öğrendiklerimi , asla yapmam dediklerimi yapmak için kullandığım gerçeğini hatırlatıyor. 2020.06.19 01:15 Şuan sırf parası var diye sınavlarını bana yaptıran öğrencilerden birinin ödevini yapıyorum, bundan önceki yüzlercesi gibi. Hani bendim asla hak yemeyen, ben oldum sırf hiç birşey bilmeden belge alıp işe alınanlar yüzünden işe giremeyen. Bu sistem öyle bir şekilde işliyor ki ben olmuşum sistemin en üstündeki dişlilerden birini çeviren en küçük dişli. Nasıl bir döngüdür ki, kendi niteliksizler yüzünden işe alınamayan adamın o niteliksizleri yaratması. Buraya birgün eski mutluluğumu elde edeceğim sözünü kendime vermek içi yazıyorum. Senin için çabalıyorum ve birgün sen mutlu ol diye en nefret ettiğim şeyleri yapıyorum, birgün tekrar kuru ekmekle suyunu içerken, filmini izleyerek duygulan olur mu. Çünkü o günler çok mutluydun.
Ulan ne şarkı bee!!! Şu fotoğraf çocukluğumda ki köy anılarını canlandırıyor, sözleri ise çocukluğumdan beri tam 11 yıl sahibi olduğum köpek birgün kavgada öldü. Her zaman merdiven üstünde beklerdi, çoğu zaman kuru ekmek verirdim. Maziii işte
Yok ya 90 bpm tayfası ve farazi v kayra başka şeyler anlatıyor ya şu alt taraftan gelen beat ve 3 mc nin de altın değerinde sözleri duygu tanımlaması gibi bisey bu parça sanirim kayra olmayan şarkıyı dinleyemiyorum
Farazi ve Kayra, ikinizin beatlerinde de oyle birsey var ki.. Anlatmak çok zor ama ışınlanmayı bulmuşsunuz. Şarkilarinizin altyapisini dinledigimde cocuklugumu,eski köyleri evleri oynadigim oyunlari goruyorum aynı hisleri yasiyorum, kareli gömlek ve eskimiş taşlı odalar goruyorum. Sarkiya koydugunuz resimlere baksam bir özlem cekiyorum ama neye,kime bilmiyorum. Hislerini bu kadar iyi aktaran başka gormedim ben sizden başka :)
merbaha beatler faraziye ait.beatlerın yapım aşamasında kendısı var. vokallerse kayrada. bende farazı&kayra'yı ilk dinledigimde sizin gibi düşünmüştüm tabi bu dediğim 7 8 yıl olmuştur. gece gece esti geldim bende. yangın II sandıgımdan herkes babam gibi gülecek'i dinlemeni tavsiye ederim eger dinlemediysen daha önce
@@mertismailogullari tam da onu dinliyorum 2 gündür :) mükemmel bir his dostum. farazi ve kayra gayet başarılı ikisi de o duyguları aktarmakta. dinlemeye devam :)
kayra diyor ya "belki bilmeden bi devri, çevirdi kevgire. çorbacıyla zeynep'in yegane döngüsünde" ilk olarak aklıma "deli yürek" dizisi geldi. izleyen bilir, yusuf'un çalıştığı yerin yanında çorbacı vardır oraya gider sürekli. sevdiği kızın ismi de zeynep'tir. sonra "chevrolet'le şehri gezmek isterim bütün gün" diyor. baktım da yusuf'un arabasına benziyor ama emin değilim arabalardan anlamam pek
Farazi V Kayra siz hayatımda çok farklı yere sahipsiniz, mertel kasetçilik, ıslığı beklerken ve adını buraya sığdıramayacağım kadar eser... Bunlar birer parça değil sanat eseri... ♥ Her zaman müzik çalarımda var olacak ....
Bu şarkıyı büyüdüğüm sokaklarda dinlemek isterdim ama o sokaklardan eser kalmamış çok hızlı geçiyor zaman çok hızlı büyüyoruz ve geçmişi yaşayamadığım çocukluğumu çok özlüyorum. Sokakta okulda kavga edip kaşım gözüm yaralı geldiğimde bide annemden dayak yerdim :) sanki hiç yaşanmamış gibi ama aynı zamanda hayatının en büyük kısmını kaybetmişsin gibi Bi his
Kayra: sonunda söyledim, benden olmaz dedim konuşcaz, kimse böyle yanmaz öğlen uykusunda bari vurmadan salın beni zorlanırsam atlarım brandalar yeterli hayal bu merdiven, nerdedir levent büfe merdivende gördüğüm köpek hayal mi söyle bakmasaydı gözlerinde kanla keşke zıkkım oldu sanki ağrısın dişinde belki bilmeden bi devri çevirdi kevgire çorbacıyla zeynep'in yegane döngüsünde kim bilir nelerle kaynar aklım anca kendine hangi şarkı, hangi arkadaş bu böyle zor tahammül, aynadan beter tekerrür chevrolet ile şehri gezmek isterim bütün gün torpidomda anahtarlık iskelet ve bir jilet merdivende gördüğüm köpek bir gün ölecek Nakarat: dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap, ama ümitlenip yine de bi dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap ama yine de sonu bu Sorgu: bir gün ölecek merdivende gördüğün köpek bir gün önce bıraktığın bi parça kuru ekmek aynı cadde indiğinde merdivenlerinden hatırlanmaz hiçbir şey geride bıraktığın günden duvarda on beşinde bir masumun resmi mf doom elde maske kurtarır mı şehri beati gönder mikrofon savaşa teslim kahkahaları izlerim uzaktan ve sessiz istemiştim ben de biraz freestyle yapmak eğlenebilmeye dair bi şeyler kapmak kafan bozulduğunda anlat surat asma alamadık neden buraya dandik bir paspas gönder bi rızla çevirdim bi hızla çabuk gelse bari napıyorum burda iki kızla merdivende gördüğün köpek bir gün ölecek eve dönmüycez son biran bitmeyecek asla Nakarat: dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne? haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap ama ümitlenip yine de bi dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap ama yine de sonu bu Kodes Kahra: hep aynı sahneler hep aynı filmi sardı aklım yalanci bir mumu yakar dar ağacında biter salkım bu talkım ellerin büyür yürekte küllerin ve sessizliğime seslenip de sabrederek bekledin şöyle demem gerekti ben çelikten bi yelektim kendi başıma geleni küfre boğan tuhaf felektim neden yok biraz zaman gerekli gelmen için bu raylar eskimezdi yoksa şimdi gelmen için müzik bi dur demişti köşeye bırak her şeyi sen geçen zamanda nedir kazanılan ve kaybedilen yalın bi ses gerekti bi dost eline düştü dümen ellerin yazardı beni ve amaçsızca çaldı siren biten bir savaşta tek başına gezen kartal bu hiç terazisinde sence neyi kiminle tartar sokakta adımlar ve hayallerini uğurlar sönünce ışıklar kararıp soğurlar Nakarat: dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap ama ümitlenip yine de bi dur bakalım anahtarını bırak üstünde devamı yok mu bunun derdin ne haya gömülmüş her yanımda toprak ve şarap ama yine de sonu bu
Çok seviyorum be, çok! Bilmiyorum bu bir eksiklik mi ama çalmaya başladığında beni heyecanlandıran, geçmişimi, kendimi, çevremi, hayata her şeyi bir bütün halde ve en seveceğim şekilde bana sunan, ister güzel ister boş kafa, dolu dolu aynı hisleri yaşatan başka sanatçılar, başka parçalar yok. Bir 90 BPM var! İnanın hayatta kendimi şanslı hissettiğim bir kaç şey var, onlardan biri de yemin ederim ki sizden haberdar olmak! Hayatımdaki ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunuzu tahmin bile edemezsiniz. Emin olun ki siz, bu dünyaya geliş amacını hakkını vererek gerçekleştiren ender insanlarsınız. İyi ki varsınız!
Evimizin önündeki parkta yaşardı Lucy. Çevre evlerin hepsi bilir, besler, severdi. En çok da ben severdim. Okşayıp severken de aklıma hep şu söz gelirdi; 'Merdivende gördüğün köpek bir gün ölecek.' Hayatımda yer etmişti bildiğin. Bir ay kadar önce eksikliğini hissetmeye başlamıştım. 2-3 haftalığına başka bir yere gittim ve bu gün geldim. Yine yoktu. Araba çarpıp öldüğünü az önce öğrendim. Merdivende gördüğüm köpek bu gün öldü.
Bi gece yarısında yada akşam ışıklarının yandığı zamanda ellerin cebinde doğup büyüdüğün yaşlandığın şehrin sokağında anılar sağında ve solunda küçükken farkında bile olmadığın büyüdükçe üstüne binen onca yükün ağırlığının altında sıyrıldım yine bu şarkıyla, bunları bi en az benim yaşımda olan içinde türlü anılar barındıran bi esnaf kıraathanesinden yazıyorum bu sefer en arka masada hep olduğu gibi tek başıma...
Bu şarkıyı her dinlediğimde gözlerim doluyor ve genellikle ağlarken buluyorum kendimi, hissetiğim şey derin bir yalnızlık, bu yalnızlık arkadaşımın olmaması veya bana değer veren birinin olmaması değil dünyadaki bu düzenden, insanlardan kendimi biraz daha farklı hissediyorum.Birini sevdiğim zaman genellikle çok değer veriyorum, bunu yapmamam gerektiğini bilsem de bunu yapıyorum ve neden böyle olduğumu bunu neden bu kadar çok sevdiğimi çok sorguluyorum, birine yardım edince, iyi gelince, zor zamanında yanında olunca mutlu oluyorum, ama aynı değeri de sevdiğim insandan bekliyorum ve şuana kadar kimseden görmedim, günümüz ilişkilerine bakıyorum çoğu aynı, ciddi bir şeyler düşününen veya gerçekten iyi olan insan sayısı az, benimde kendimi buna kaptırmamam gerektğini ve gündelik ilişkiler ya da sevmeden takılmalık şeyler yaşamam gerektiğini düşünüyorum, ama duygularım beynim hislerim hep değer vermeyen bir kişiden değer veren çok önemseyen birine dönüşüyor, böyle biri olmaktan dolayı üzülüyorum ve asıl üzüldüğüm böyle biri olmanın insanı üzmesi, dünyanın ilginç ve garip sistemi, gerçekten değer veren insanların genelde değer görmemesi ve değer verilmeyince değer görüllmek, değer vermeden bir şeyler yapmak farklı biri olmak gibi geliyor, yüzümde farklı ve aptal bir maske sanki sevdiğim insanla karşılıklı oyun oynuyormuşuz gibi :) bunu yapmaktan hoşnut olmuyorum, nefret ediyorum, geçek saf temiz bir sevgi günümzüde eziklik, değer vermek betalık olarak adlandırılıyor, böyle saçma ve değişik bir dönemde olmaktan, bu şarkıyı dinlerken duygularıma hakim olamamaktan ve duygusal biri olmaktan dolayı üzülüyorum, hayat ne yazık ki ne yazık ki böyle sanırım, bir beklentiye girmeyi bırakıp, diğerleri gibi maske takıp aralarına karışmam ve bunun normal olduğunu kabul etmem gerekiyor, buna alışmak bunu doğru kabul etmek ağır gelen şey.Ağır olan şey asıl bu, bunun doğru olduğunu kabul edemiyor kendi ahlak ve değer sistemim, iron man gibi beynim uyarı veriyor bu sen değilsin diye, davranamıyorum farklı, yapamıyorum, değer verdikçe de daha çok değersizleşiyorum :)
Ah dostum... Okurken kendimi buldum kendimi bu dünyaya ait hissetmiyorum hiç kimseyle yakınlaşamiyorum öylesine geçiyor seneler içimde kötü hisler henüz gençlik pınarım çok yorgunum artık kendimi ifade bile edemiyorum
Mevsim olmayan mekanlar 4 unutulanlar dinliyorum bundan iyi şarkı olamaz dedikten sonra bir günlük öldürün beni yi dinleyip bundan daha iyisi olamaz demeye kalmadan bu şarkıya rastlıyorum biraz geç olsada böyle sanatçılarla karşılaşmak mutlu ediyor insanı
Gece saat 2.49 ağızımda sigara hemen üstümde tavanla bakışıyorum ama o tavanda çocukluğum canlanıyor aynı şarkının fotoğrafına benzeyen köyüm bayramlar geçirdiğim anılar. Derin düşünceler....
Bu kaçıncı kez düşüşüm bilmiyorum. Tam olarak düşüş mü, bir yerlere tutunuyor muyum hâlâ, bunu da bilmiyorum. Devam ediyor mu her şey evet, iyi miyim muamma. Yıllar önce tesadüfen karşılaştığım bir şarkının hayatımın “yegâne döngüsü” olacağını hiç tahmin etmezdim. Bu şarkıyla ilerleyeceğimi, gerileyeceğimi, ağlayacağımı, sakinleşeceğimi, yürürken adımlarımı izleyeceğimi, arabanın camından elimi sarkıtacağımı... Bu eylemlere bir şarkının eşlik etmesi olağan, ama tek bir şarkının etmesi ise genel zamanda istisna. Ve burada kurulabilecek cümlelerin sayısını bulmak zor. Ama bu kadarını şimdilik buraya bırakmak istiyorum. Eğer devam etmek istersem, becerebilirsem devam etmeyi, hassas kalbi ilerletebilirsem, gözlerim bu kadar dolmazsa artık her anımda, bu yoruma bakıp gülümsemek istiyorum. Farklı yaşanmışlıklarla gelip, aynı hislerle dönmek istiyorum. Ve o zaman gözlerim dolabilir, izin veriyorum. Kendime hep söylediğim gibi: Hatırla. Çünkü bu bir “yegâne döngü” ve inanıyorum ki hisler baki.