Daha erişkin biri değilim ama genetik alanında ilerlemek istiyorum. Bu kanalı fark edeli çok az zaman oldu ama sizin sayenizde yeni bilgiler, yeni terimler, aslında bilip de detayına inmediğim birçok şeyi videolarınız sayesinde keşfedip öğrendim. Teşekkürler
@@duckyouyoulilshift329 Sağ üst köşedeki yıldızlar yanmaya başladığında polisler seni tutuklar ve varsa silahlarına el koyar ve sonra seni bir güzel temiz döverler ve sonra serbest kalırsın
Bir dusunun gunumuzde donduruldunuz veya uyutuldunuz ne derseniz yaklasik yuzlerce hatta binlerce yil sonra tekrar uyaniyorsunuz ve her sey degismis artik gelecekte olacagini dusundugunuz her sey var...
Çok teşekkür ederiz sevgili Evrim Ağacı.🙏 Yine harika br video izledik.😍 Yıllar öncesi için günümüzdeki teknoloji hayal düzeyindeydi. Ancak şu an hayal edilen o teknolojiyle yaşıyoruz. Dondurulma işlemi günümüz için hayal olabilir ama ben ileride bunun gerçekleşebileceğine inanıyorum. Belki bizler göremeyeceğiz. Fakat bizden sonraki nesiller bu teknolojiyi yaşayabilecekler. Bu arada o kadının hikayesi gerçekten çok ilginç.🙄 Yani o vücut sıcaklığı ile nasıl ölmeyip de yaşamaya devam etmiş akıl alır şey değil gerçekten.😲
Uzay yolcuları filminde de öyleydi insanlar uyutulup uzaya gidiyordu 90 yıllık yolculukta yaşlanmıyorlardı keşke o yıllarda dünyayı da gösterselerdi filmde çok merak ediyordum
Ben bu kriyonik işi için binlerce yıl sonrasında işe yarayacağını düşünüyorum çünkü mesela bizim ülkede en basit ilacın meselesi bile çözülemiyor. Kriyonik olayı, biz sıcak kanlı canlılar için bence çok yeni bir şey ve dünyada bununla ilgilenebilecek yeterince biyokimyacı olduğunu sanmıyorum. Eğer profesör kısmı bulunmaz Hint kumaşı olmasaydı ve asistanlar sadece kıçlarını yaymak için meslek edinmeseydi, o zaman bu süre biraz daha kısalabilirdi ama bizim ülkenin doktorlarına bakacak olursak, hepimiz bir gün öleceğiz, bu yüzden bunlardan yana bir umut bulamıyorum.
@Hatsumi evrenin yok olacağı konusu hala bir teori şuanlık düşüncem evrenin yok olacağı değil içindeki her şeyin yok olacağı ve içinin bomboş olacağı ki zaten şuan bunu düşünen bilim insanları da var Zaten hiçlik diğe bir şey olamaz ve imkansız mutlak tekillik olamaz karadelikler bile yuttukları cisimleri hacimlerine katarlar yani yok etmezler
Bu konu benim son birkaç aydır aşırı merak ettiğim bir konu idi. Hatta param olsa kendimi dondurur muydum diye ciddi ciddi düşünüp araştırmıştım. Ama şu anki teknoloji ve bilim ile mümkün değil diyorsunuz yani. Açıkçası buna üzüldüm. Peki sizce bir insanın sadece beyni dondurulsa ileride onun aktarılması şansı var mı? Vücuttan bağımsız bir beyin dondurulsa bile nasıl çalışacak ki ve nasıl aktarılacak? Şu anda ölmeden önce bilincimizi bir bilgisayara veya bunun gibi bir ortama aktaran firmalar var mı, var ise bununla ilgili de video yapar mısınız? Emeğiniz için teşekkürler.
3:11 (kimse inanmıyıcak ama anlatacağım) 4-5 yaşlarında fln ım bizim bi ATımız var her gün adı değişiyor bi gün ahmet bi gün mustafa işte böyle gidiyor sonra 1 gün bir babam *sen arkada dur AT sana vurmasın* demişti bende dinlemeyip AT ın arkasına yani tam arkasına gitmiştim sonra AT tabii huzlandı bana TAK diye kafamın arkasından vurdu ben havada uçuyom bildiğin sonra 1-2 metre uçuştan sonra yere meteor gibi çakılmışım sonra babam *HASTANEYİ ARIYIIIIN!!!* diye bağırmış ama ben bayılmışım neyse sonra hastaneye vardık işte şöyle böyle oldu derken hayatta kalmışım ve O ATın vurduğu yerdeki dikiş hala duruyor ve ben şu an çok mutluyum o günden sonra ATlardan nefret etmeye başlamıştım. (hala nefret ediyorum)
Dondurulma işlemi yapılıyor. Kanı boşaltarak. Dondurulmuş insanlar var. Deney bir köpek üzerinde yapılıp başarılı olunmuştu ancak henüz dondurulmuş insanlar henüz çözülmediler.
Binlerce sene sonra uyandın diyelim. Binlerce sene önce yaşamış bir insan bugün hayata dönmüş olsaydı hangi zorluklarla karşılaşacakdı ise biz de aynı zorluklarla karşılaşırız. Veya belki de dünya yaşanmaz bir hale gelecek. Hiç de memnun olmayacağız
İki bin yıl sonra bir müzede; - "Eveeet işte böyle eski insanlar kendilerini dondurarak ileride tekrar hayata döneceklerine inanırdı. Bunun için büyük paralar verirlerdi. Tamam hadi şimdi şu iki tüpü daha vitrine koyun!"
çok değil bundan 300 yıl önce insanlara deselerdi ki -15 nanometre altındaki milyarlarca minik elektrikli kapıları bir parmak ucu kadar boyuta sığdırdılar ve bu çip bir sürü hesaplama yapabiliyor bununla internete girip eğleniyorlar günlük işlerini hallediyorlar filmler izliyorlar.... -elektrik ne? internet ne? film ne? ne saçmalıyorsun milyarla milyarı mı toplayacakmış nasıl kapıymış o öyle? Günlük işini matematikle mi hallediyorlarmış? Ya yürü git ne içtiysen ayıl da gel. gibi alakasız bir tepki alırdı muhtemelen. Elektrik kesilince ne yapacağımızı nasıl yaşayacağımızı bilmeyen bizim aksimize o dönemde elektrik diye bir konsept bile yoktu. yine aynı miktarda geleceğe gidersek (örn 300 yıl) bütün hücrelerin moleküllerine kadar tek tek onaran bir nano robot yapılabilirse ve bundan milyarlarcasını vücudumuza enjekte edersek belki de bizi eskisinden bile iyi olarak geri getirebilecekler. Bunu basit lise biyoloji bilgimle düşünebilen benim aksime 300 yıl sonra bizim şuan varlığından bile haberimizin olmadığı konseptleri bilen bilim adamlarının bulabileceği çözümlere güveniyorum. O yüzden saçma bulmuyorum.
@@efedenek2724 belki de bilmicekler ve dondurduğumuz insanlara bakıp dicekler ki bu ne bunları cidden canlandırabileceklerine inanmışlar mı sonuçta mısırlılar da kaydetti hiyeroglif olarak yaptıklarını biz sadece onları okumakta geri kalıyoruz. Duvarlarda kozmonot resimleri bile var ama biz ne olduğunu bilmediğimizden yorum yapamıyoruz sadece belki de gelecekte bizim kayıt altına aldğımız şeylere bakıp anlamıcak gelecekteki insanlar
Bir kalp cerrahı olarak hipotermiyi biz gündelik ameliyatlarımızda kullanıyotuz hatta ihtiyaç durumunda (rutin dışı) vucut sıcakllığımı18-20 C kontrollu düşerek damar tamirlerini güvenli olarak yapmaktayız buna total circulatory arest demekteyiz birde normal kalp atımı 90'ı geçmemeli (100-120 değil) sevgiler
Not: Videonun normal kalp ritmiyle ilgili kısmında ufak bir sayı hatası yapmışız: Normal ritim daikikada 100-120 atım değil, 60-100 atım olacaktı. Egzersiz sırasındaysa kalp ritminiz 150 atıma kadar çıkacaktır. Her türlü, dakikada 6 atımın çok çok üzerinde bir kalp ritmimiz olduğu açıktır. :) 💪 Evrim Ağacı'nın Türkiye'de bilim anlatıcılığı çalışmaları tamamen okurları ve izleyenleri tarafından maddi olarak desteklenmektedir. Yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz, Patreon veya Kreosus destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz: www.patreon.com/evrimagaci | kreosus.com/evrimagaci 📕 Neden desteğe ihtiyacımız olduğuyla ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz: evrimagaci.org/destekol 📹 Dilerseniz, RU-vid'un "KATIL" seçeneğini kullanarak da bize destek olabilirsiniz: ru-vid.com/show-UCatnasFAiXUvWwH8NlSdd3Ajoin Yanımızda durduğunuz için çok teşekkürler! ❤
Dinlerken böyle bir hatayı "Evrim Ağacı nasıl yapabilmiş?" demiştim içimden. Düzeltmeniz için teşekkürler; çok naifsiniz. Sizin bile böyle basit hatalar yapabiliyor olduğunuzu kabullenmeniz herkese çok hoş bir mesaj olmalı... 😊
Yine tam olmamis, bu arada ufak bir sayi hatasi dediginiz yaklasik 2 kati. Ufak olan, noktadan sonraki rakamlar olabilir belki.. Ama bu markette gecerli olur. Bilimde .0000000001 bile ciddi bir hata olabilir. Egzersizde 150 diye birsey yok. Yasinizi 220 den cikarirsaniz, yaklasik olarak max nabzinizi bulursunuz. Dinlenme nabziniz yaklasik 60-75 arasidir. Normal hareketlerinizde max 90 i gecmemesi lazim. Uykunun bazi evrelerinde 50 civarina dusebilir. Kisiye ve sartlara gore degisen bir durumu sabitlemek yanlis olur. Umarim diger bilgilerde de boyle "ufak" hatalar yoktur... Hakim olmadimiz konulardan ornek verirken oncelikle arastirmaliyiz. Kucuk bir cocuk kalbinin 120 atmasi gerektigini dusunebilir veya yanlis bilgiyi belleyebilir. Yanlislar en kolay ogrenilen ve en zor duzeltilen bilgilerdir. Cok fazla bilgi kirliligi olan gunumuzde, bilim adi altinda hata yapma luksumuz yok. Konuyla direkt alakasi olmayan basit bir hata gibi gozukebilir. Burada onemli olan yaklasim, bakis acisi vs....Hatayi hata ile duzeltmek, yuzeysel ve ozensiz bir davranistir bu da size yakismaz...Ben olsam bir hata yaptiktan sonra, o konudan max ozen gosterip, detayli tam bilgi veririm ki, kendimi affettireyim. Bilgi vermek buyuk sorumluluktur, like-abonelik vs amacina hizmet etmez
Bazen negatif bile heyecan verici olabiliyor. :) Çünkü neden olamayacağını, olamamasına neden olan engellerin nasıl aşılabileceği gibi yeni soruları aralıyor negatifler de... Negatiflerden korkmamak lazım. ♥
Gelecekte bedenlerimize ihtiyacımızın kalmayacağını düşünüyorum. Öncelikle Transhümanizm ile fiziksel ve bilişsel yeteneklerimizi arttıracağız. Bir sonraki basamakta da organik bedenlerimizden tamamen kurtulacağız. Dolayısıyla bedenimizi dondurmaktan ziyade zihnimizi, bilincimizi aktarmak ya da birnevi dondurmanın yolunu bulmak daha önemli gibime geliyor. (Harika bir videoydu, teşekkürler @evrimagaci)
Bilinç bedenden ayrı bir şey değil maalesef, dinler ve felsefe insana ruh ve bedenin ayrı şeyler olduğunu söylediği için insanlarda böyle bir dualistik yapı olduğuna dair bir fikir oluşmuş durumda. Ama bedenine tamamen bağlı bilincin, öyle olmasa bedenine aldığın alkol ve ilaçlarin bilincini etkilememesi, hatta narkoz aldığında bilincinin kapanmaması gerekirdi.
@@cigaretteaftercats Haklısınız. Fakat kol ya da bacağı kesilen insanlarda da hayalet uzuv sendromu (fantom organ) yaşanmakta mesela. Bilinç bu insanlarda orada o organ duruyormuş gibi davranmakta. Belkide biz o aşamaya geçtiğimizde bilincimiz bu durum ile başaçıkabilmemiz için bize vücudumuz varmış gibi bir halüsinasyon ile yaşamamızı sağlayacak. Henüz bir Simulasyon içinde yaşayıp yaşamadığımız bile ispatlayamıyoruz. Tabii bunlar hep bir varsayım. Henüz bilinç kavramını bile tanımlayamadık ne de olsa.
2122'de uyanıyormuşuz, herkes İngilizce ve Almanca'yı bırakmış, o günün süper güçlerinin dillerini, Çince ve Hintçeyi öğreniyormuş. Bizimkiler de her zamanki gibi ilköğretimden üniversiteye kadar o dillerin tense'lerinin, fiil çekimlerinin filan peşindeymişler ve hâlâ anlayan fakat konuşamayan bir nesille ilerlemeye çalışıyormuşuz...
Bence bilgi değil de zengin olduğun için sonsuza kadar yaşamak istiyorsun kusura bakma da iyi ki ölüm var Türkiye gibi bir yerde sonsuz yaşamak mı düşüncesi bile korkutucu
@@tanrininaskeri kanka sonsuza kadar yasamicaksin mesela 1000 yıl sonra uyancan ülke mis gibi olmuş geçim derdi yok merak ettiğin soruların cevabı bulunmuş he yok bunların hiçbiri olmamış mı yat bi 1000 sen e daha
Sonsuz hayat ölümden sonraki hayattır.her insan ölüme nişanlı olarak doğar. Ölümün sebebi hastalıklar sıcak yada soğuk değildir. Allahın takdiridir. Asırlardır bilim adamları ölümsüzlük için çabalıyorlar ama yapılan çabalar hep boşa çıkmıştır. Evrim ağacı sen evrime inanıyorsun evrimin sahibi darwin varsayımlar üzerinden yazdığı teoriye kendisi bile inanmıyor. En son şu ifadeleri kullanıyor. Herşeye bir varsayımım var ama insan gözünü evrimle açıklayamıyorum.bu konuda çaresizliğini ifade ediyor. Sen sadece prim yapmak için koca bir yalanı insanlara yutturmaya çalışma.unutma sende birgün öleceksin.hesap vereceksin
@@mehmetbas9423 Bu işlem zaten öldükten hemen sonra yapılıyor. Dondurma işlemini yapan firmalarla anlaştığınızda sizin ölüm anınızdan hemen sonra sizi hastaneden veya olay yerinden alıp işlemleri yaprak sizi dondurmaya başlıyorlar yani ölmeden önce değil. :)
12 yaşındayım ve bu kanalı çok seviyorum, artık RU-vid'a her girdiğimde sizin videolarınızı izliyorum ve yeni şeyler öğreniyorum, bu güzel bir şey. Teşekkürler :)
@@hurhuruku4609 cok degil 500-600 sene once de insanlar her seyin bizim etrafimizda dondugunu Dunyanin merkez oldugunu soyluyordu. Her gun gelisen teknolojide bu tur seylere imkansiz demek dogru olmaz
Ben de sadece beyni düşünüyorum. Hafızamızın beynimizde olduğu söyleniyor. Bundan 100 yıl sonra beni robot bir bedene aktarsınlar tamam işte. Hem ayrıca sadece beyni korumak daha ucuz olur.
@@baki7724 Bedenimizden ayrılmaktan daha kafa karıştıranı, bazı beyin kanseri vakalarında hastanın beyninin yarısı alınarak tedavi ediliyor eğer yarım beyinle yaşamak mümkünse birisinin beyninin yarısını alıp beyni olmayan bir bedene taksak hangisi bilinç sahibi olur veya ikiside mi 🤔
Aslında bunu zaten düşünüyorlar hatta daha ilerisi benliğimizi sanal dünyaya aktarmaya çalışıyorlar fakat ne yazıktır ki beynimizi kopyalamak için çok zaman ve çok fazla depolama alanı gerek. Fakat fareye kısmen de olsa yapılabiliyor. Yine de şu soru geliyor aklımıza “Bizim bilincimizin ne kadarı kopyalanmış olacak veya kopyalansa bile biz ne kadar biz olarak kalırız”
@@aeneas2949 Hafızamızı aktarabilirlerse direk biz olacağız bence. Hafıza kaybı yaşadığında kim olduğunu unutuyorsun. Aslında hepimiz belirli içgüdülerle doğduk. Onun haricinde zamanla öğrendik işte. Şimdi bir yapay zekaya aynı insan hayatı yaşatsak bence insan gibi düşünen bir makine çıkar.
"Nasıl serin hikaye di mi? Yok yok by sefer gerçek :)" kısmındaki duygu ve düşünce geçişlerimi tarif edemem ama birçok kişiyle paylaştığıma yemin edebilirim 😅
Bilinç teknoloji aracılığıyla sonsuza kadar canlı tutulabilir bence yaşaması gereken de et beden değil bilinçtir herkes uzun yaşamak istiyor oksijen, su israfı ne gerek var o kadar insana 😀 dünya yerine internet ağlarında yaşarız.
@@Numan1111 3 bin yıllık roma-yunan tanrıları tarih oldu, 1400 yıllık 2000 yıllık, döneminin değer yargılarını taşıyan dinler mi tarih olmayacak? saçmalık.
@@naci6120 3 Bin yıllık karanlık roma yı tarih yapan islamiyetin güneşi sizin kafa feneri değil hatta sadece fikir olarak da değil (bizans=doğu roma,,"İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emîr ne güzel emirdir. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur.")
şunu merak ediyorum, diyelim ki gerçekten bu olay gerçekleşti ve kişi uyandırıldı yıl 3968 olsun bu kişinin organları bu dönemin koşullarına nasıl tepkiler verebilir? sonuçta biz bu iklim değişikliği, hava kirliliği ya da insan genetiğini mutasyona uğratan olayları yaşayarak tecrübe ediniyoruz ve sürekli değişim halindeyiz. fakat yıllardır işlevini uyandırılmaya bırakmış organlar bununla nasıl başa çıkacak? bunun yerine zihnimizi ve bilincimizi aktarmaya yönelik çalışmalarda bulunmak sanki daha mantıklı ama ne kadar olanaklı ya da böyle bir çalışma var mı bilmiyorum. (umarım anlatabilmişimdir)
Yaklaşık 30 yıl önce dünyanın öbür ucundaki biriyle görüntülü konuşacaksın deseler kimse inanmazdı. Fakat gelişen teknoloji bize bunu yaşattı. Aslında bizim şu an hayal olarak gördüklerimiz gelecekte mümkün olabilir. Fakat ben şu anki bilgilerimizle kullanılan bu yöntemin, ölüm korkusu yaşayan zenginlerden ticari bir şekilde para alma yolu olarak görüyorum.
RU-vid'de sadece sizin yapmış olduğunuz videoları izleyen biri, genel kültür seviyesini önemli ölçüde artırabilir. Tebrik eder, paylaşımlarınızın hız kesmeden devam etmesini ümid ederim.