" İnsan ilişkileri, insanın ahlak ve karakteri üzerine inşaa edilebilir." İstanbul Üsküdar Baş Vaizi Fatma Bayram, "Kur'an-ı Kerim'de İnsan İlişkileri" seminer dizisi ile Ramazan süresince her cuma sizlerle. #UzaktanEğitim #EvdeHayatVar
Bizim bir başkasını değiştirme gücümüz sıfıra yakındır. Kendi çocuğumuz bile olsa. Karşımızdaki %85 hatalı olsa, biz %15 hatalı olsak, biz %15i 0 a indirirsek %40 sonuç alırız. Allah razı olsun hocam, hayırlı ramazanlar..
Ben Bendihan öztürk kara benim hayatımın en önemli bir bölümününde çok etkili dokunuşu olmuştur ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH 1987 de özellikle meral Ablanin da meral kuru ve fatma kuru kur-an ve hadis hocalarımdı ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH
Çok güzeldi hocam çok.. Allah sizden binlerce kere razı olsun. Sadece dinlemekle kalmayıp tefekkür ederek ilişkilerime uygulayacağım. Defalarca vurguladığınız gibi önce kendi ahlakıma bakacağım. Fatma Bayram hocamızın yaşadığı ve derslerini internette paylaştığı dönemde genç olmak ne büyük mutluluk ne güzel. Hamd olsun...
Zaten ayetlerde geçen çoğu hitablarda peygamberler," ben kendime zulüm ettim" yani aslında kendimizi yoklamanızı istiyor yada sorunun kaynağı biz olduğumuzu bildiriyor....
Ayy çok doğru bi karar siz çok ünlüsünüz hocam inteğram hesabım yok benim yayınınızı duydum fakat çok üzüldüm takip edemediğime , bu proğramın başlaması süper olmuş Allah razı olsun , 2 yıl önce hz Ali camiin de sohbetinizi dinlemiştim daha evvel çok feyiz aldım , gönülden gönüle bi yol var ya ben sizi çok seviyorum Rabbim selamet versin ilminizi arttırsın 😍😘
Yirmibirinci Lem'a İhlas hakkında (Onyedinci Lem'anın Onyedinci Nota'sının yedi mes'elesinden Dördüncü Mes'elesi iken, ihlas münasebetiyle Yirminci Lem'anın İkinci Nokta'sı oldu. Nuraniyetine binaen Yirmibirinci Lem'a olarak Lemaat'a girdi.) Bu Lem'a lâekal her onbeş günde bir defa okunmalı. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ ٭ وَ قُومُوا لِلّٰهِ قَانِت۪ينَ ٭ قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَا ٭ وَ قَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَا ٭ وَلَا تَشْتَرُوا بِاٰيَات۪ى ثَمَنًا قَل۪يلًا Ey âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur'aniyede arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarîk-ı hakikat, en makbul bir dua-yı manevî, en kerametli bir vesile-i makasıd, en yüksek bir haslet, en safi bir ubudiyet: İhlastır. Madem ihlasta mezkûr hâssalar gibi çok nurlar var ve çok kuvvetler var.. ve madem bu müdhiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid'alar, dalaletler içerisinde bizler gayet az ve zaîf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur'aniye omuzumuza ihsan-ı İlahî tarafından konulmuş; elbette herkesten ziyade bütün kuvvetimizle ihlası kazanmaya mecbur ve mükellefiz ve ihlasın sırrını kendimizde yerleştirmek için gayet derecede muhtacız. Yoksa hem şimdiye kadar kazandığımız hizmet-i kudsiye kısmen zayi' olur, devam etmez; hem şiddetli mes'ul oluruz. وَلَا تَشْتَرُوا بِاٰيَات۪ى ثَمَنًا قَل۪يلًا âyetindeki şiddetli tehdidkârane nehy-i İlahîye mazhar olup, saadet-i ebediye zararına manasız, lüzumsuz, zararlı, kederli, hodfüruşane, sakîl, riyakârane bazı hissiyat-ı süfliye ve menafi'-i cüz'iyenin hatırı için ihlası kırmakla; hem bu hizmetteki umum kardeşlerimizin hukukuna tecavüz, hem hizmet-i Kur'aniyenin hizmetine taarruz, hem hakaik-i imaniyenin kudsiyetine hürmetsizlik etmiş oluruz. Ey kardeşlerim! Mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çok muzır manileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır. Bu manilere ve bu şeytanlara karşı, ihlas kuvvetine dayanmak gerektir. İhlası kıracak esbabdan; yılandan, akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm اِنَّ النَّفْسَ لَاَمَّارَةٌ بِالسُّٓوءِ اِلَّا مَا رَحِمَ رَبّ۪ى demesiyle, nefs-i emmareye itimad edilmez. Enaniyet ve nefs-i emmare sizi aldatmasın. İhlası kazanmak ve muhafaza etmek ve manileri defetmek için, gelecek düsturlar rehberiniz olsun. BİRİNCİ DÜSTURUNUZ: Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerektir. İKİNCİ DÜSTURUNUZ: Bu hizmet-i Kur'aniyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev'inden gıbta damarını tahrik etmemektir. Çünki nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkid etmez, dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez.. belki birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder; yoksa o vücud-u insanın hayatı söner, ruhu kaçar, cismi de dağılır. Hem nasılki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabetkârane uğraşmaz, birbirinin önüne takaddüm edip tahakküm etmez, birbirinin kusurunu görerek tenkid edip sa'ye şevkini kırıp atalete uğratmaz. Belki bütün istidadlarıyla, birbirinin hareketini umumî maksada tevcih etmek için yardım ederler, hakikî bir tesanüd bir ittifak ile gaye-i hilkatlerine yürürler. Eğer zerre mikdar bir taarruz, bir tahakküm karışsa; o fabrikayı karıştıracak, neticesiz akîm bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak. İşte ey Risale-i Nur şakirdleri ve Kur'anın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı manevînin a'zâlarıyız.. ve hayat-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz.. ve sahil-i selâmet olan Dârü's-Selâm'a ümmet-i Muhammediyeyi (A.S.M.) çıkaran bir sefine-i Rabbaniyede çalışan hademeleriz. Elbette dört ferdden bin yüz onbir kuvvet-i maneviyeyi temin eden sırr-ı ihlası kazanmak ile, tesanüd ve ittihad-ı hakikîye muhtacız ve mecburuz. Evet üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz onbir kıymet alır. Dört kerre dört ayrı ayrı olsa, onaltı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksad ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dörtbin dörtyüz kırkdört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi.. hakikî sırr-ı ihlas ile, onaltı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i maneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuat-ı tarihiye şehadet ediyor. Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir ittifakta herbir ferd, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda manevî kıymeti ve kuvvetleri vardır. {(Haşiye): Evet sırr-ı ihlas ile samimî tesanüd ve ittihad, hadsiz menfaate medar olduğu gibi; korkulara hattâ ölüme karşı en mühim bir siper, bir nokta-i istinaddır. Çünki ölüm gelse, bir ruhu alır. Sırr-ı uhuvvet-i hakikiye ile rıza-yı İlahî yolunda, âhirete müteallik işlerde, kardeşleri adedince ruhları olduğundan biri ölse, "Diğer ruhlarım sağlam kalsınlar; zira o ruhlar her vakit sevabları bana kazandırmakla manevî bir hayatı idame ettiklerinden ben ölmüyorum." diyerek, ölümü gülerek karşılar. "Ve o ruhlar vasıtasıyla sevab cihetinde yaşıyorum, yalnız günah cihetinde ölüyorum." der, rahatla yatar.} Lemalar - 159
Selamünaleyküm hocam benim gençliğim İstanbul da geçti Zeytinburnu taş cami sokağında Fatma hocamız vardı siz orada oturdunuzmu Ben şimdi İzmir,de ikamet ediyorum Saygılarımla.
@@sureyyaesanhocayeva5031 ınstagramda hocamizin sayfası @birvaize Canlı yayınlar da @tdvkagemistanbul sayfasında cumartesi ve pzt 14.15te canlı oluyor ama kaydedilmiyor hocamizin isteği üzerine
Kendileri istediği için. İman etmeyen, değişmeyi kendi istemeyene hiç bir şey yapamayacağını Rabbimiz de söylüyor zaten: sen istediğini hidayete erdiremezsin, Allah istediğini hidayete erdirir.
Ne güzel anlatıyorsunuz Allah sizden razı olsun hocam ama hanımların seslerini böyle ortamlarda paylaşmasına müsaade var mıdır dinimizde. Keşke hanımlara özel bir şekilde yapsanız. Hayırlı ramazanlar
"İlim müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya hak sahibidir" Bu muhteviyattaki videoları Fatma Hocadan bu zarif üslupla dinleyebiliyorsak bir şekilde şükretmeliyiz düşüncesindeyim.