Buruc suresi 8.ayet tam bizi anlatmakta sadece Allah'a inananlara yapılan zülum :İnananlardan nefret ediyorlardı. Sadece, onlar Üstün ve Övgüye layık olan ALLAH'a inandıkları için... Bir diğer ayet Ankebut 51 :Kendilerine okunan Kitap'ı sana indirmemiz onlara yetmedi mi? Kuşkusuz bunda inanan bir toplum için bir rahmet ve zikir vardır. Bu iki ayet birbirini tamamlıyor. İkisi de bize Kuran'ın tek kaynak olduğunu anlatıyor. Yüce Kuran'ı bir bütün olarak okumalıyız. İşte bu yüzden sadece Kuran elhamdülillah!! ☝️🕋
MUKEMMEL ,BILMED8GIMIZ BIR SEY DAHA ÖGRENDIK ,ve İSITTİK VE ITAAT EDDİK ,Mahmut kardeşim Allah senden razı olsun bir şey daha öğrettin, öğretene Allah ecrini versin
Kur'an'ı anlayarak okuma 21:37 sorumluluk gerektirir, oysa anlamayarak okuma sorumluluk gerektirmez. İstediği gibi yaşar , işlediği günahları zaten peygamberin veya şeyhlerin şefaati ile af edilir . İşte günahlardan böylece yırtar , hoop cennete girer. Bu uydurulmuş dine inananların dinidir. Selamlar saygılar
@@Benhuroz Kim dedi ki "özgür irade" olduğunu? Ne bir ayette ne de bir hadiste bulabilirsin. İrade var ama Allah'ın irade etmediği bir şey irade edemez, yani altküme=cüz, yani cüzi irade, özgür değil.
@@zamanhizlageciyor kimin salih ameller yapacağını anlamak için yapılan bir imtihanın içinde değil miyiz? imtihan için özgür irade lazım değil mi? irademiz yoksa ceza niye var? biz biyolojik robotlar mıyız?
@@Benhuroz Robot veya bilgisayarlarda Program Counter diye bir şey vardır. İşlenecek sıradaki komutun adresi kayıtlıdır. O adrese gider, bakar ne komut varmış, o komutu uygular. Biz öyle çalışmıyoruz. İrademiz yok değil. İrademizle karar veriyoruz ama Allahü Tealâ'nın bizim hakkımızda irade ettiğine karar veriyoruz. Bundan da sorumlu oluyoruz. İmtihan, aslında bizim kendi kendimizi görmemiz için. Tamam, bazı ayetlerde Allahü Tealâ kendisi için de "bilelim diye" gibi ifadeler kullanmış, ama O'nun bilmesi, yaratmaya karar vermesi ile birliktedir. Yani bilmediği bir an yoktur.
@@zamanhizlageciyor allahın izni olmadan kimse inanamıyorsa bu nasıl bir imtihan..yani insan kendi kararıyla inanıp inanmaya hakkı yok mu? cüzi irade bunu içermiyor mu?
Tur Sûresinin ilk ayetlerinde Allah kasem ederek belirtiyor, ince deri üzerine yazıldığı belirtiyor, ilmi her şeyi kuşatmış olan Rabbimiz insanların ileride neler yapacağını bildiği için, ince deri üzerine yazıldığını söylüyor.
Allah (ac) bir şeye yemin ediyorsa, o şeyin Kıyamete kadar varlığını sürdüreceği anlamına gelir. O şey her neyse, İncir, Kalem, Tur, batan yıldız vs her neyse, o şey Kıyamete kadar varlığını sürdürecek demektir. Allah (ac); olmayan bir şeye yemin etmez. "İnce deri sayfalarda yazılı olan" şey her ne ise, o bir nesnedir, mevcuttur ve varlığını Kıyamete kadar sürdürecek demektir. O "İnce Deri'nin"; Tabut-u Sekine içinde taa İbrahim as zamanından kalan yazılı bir takım Ayetler olduğunu düşünüyorum. Elbette en doğrusunu Allah bilir. Öyle olsun veya olmasın; "İnce deri üzerine yazılan" her neyse, o şey mutlaka var ve varlığını Kıyamete kadar koruyacak demektir. Allah'ı Kıyamete zorlayanlara bir ipucu vereyim; başarabilirlerse Kıyamet kopar. Allah'ın üzerine yemin ettiği şeylerden birini (Mesela Kalemi) ortadan kaldırsınlar, vallahi o dakika Kıyamet kopar. Ama bunu yapamazlar, çünkü Kıyametin vakti-saati Allah katında belirlenmiştir. İleri-geri gitmez. Eğer öyle bişey olacaksa, bu ancak Kıyamet vakti geldiğinde olur. Yani insanlar kalemi ortadan kaldırdıkları için Kıyamet kopmaz, Kıyametin vakti geldiği için Allah buna izin verir ve kalem ortadan kalkar. Selamlar.
@@Yahya31578 Bütün kainatı içindekilerle birlikte yaratan bir yaratıcı neden yemin eder ki? İnsan yemin eder. Peki tanrı beddua eder mi? Ya da sinirlenir mi? Peki tanrı insanları aldatır mı?
Allah (ac) sözüne inanılsın diye yemin etmiyor insanlar gibi. Yemin etme gerekçesini izah ettim @@bir_dusunen_insan kardeşim. Anlamadıysan bir daha oku. Tanrı kime diyorsunuz bilmiyorum ama bizim inandığımız Allah'ın gönderdiği kitaptaki kötü sözleri, Allah'ın birine yakarması değildir. İnkarcıların başına geleceklerin bir hatırlatmasıdır. Bir çok Ayetteki beddua kabilindeki sözler ise Meleklere aittir. Yalan söyleme konusuna gelince; Allah (ac) elbette asla yalan söylemez. O ne dediyse doğrudur. Ama Allah'ın yalan söylediğine rivayetlerden soru soracaksan, biz rivayetlere (Hadislere) inanmıyoruz. Kur'an'da yalan olduğunu düşündüğün bişey varsa sor, dilim döndüğünce, ilmim yettiğince cevap vermeye çalışayım.
@@bir_dusunen_insanYemini yaratan öğreten Allah azze ve celle yeminin sahibine Allah yemin mi eder insan eder diye nasıl diyebiliyorsun?.Bende sana bunu sorarım.
adaş hocam. çalışmalarınızdan çok faydalanıyorum teşekkür ederim. Ben de medrese tahsili yaptım, medrese emsile okuturken bir de şeyhe tapmayı beynine sokar. fakat biz insan olarak bu dinin bize gönderilmesinin amacı nedir nasıl bir akaide sahip olmamız gerektiğini kurana bakıp düşünmemiz gerekir. düşünmesini bilmeyen kişilere cevap vermeyişinle iyi yaparsın artı bir video biraz daha aydınlanmamızı sağlıyor. selametle
Kuran yeter diye biz dayatmıyoruz ki Allah ın emri bu bizler sadece gercege davet etmeye gayret ediyoruz yoksa senin neye inanip inanmadigin bizi cok ilgilendirmez
Bugün Rahmetli eşimin yeginene ziyarete gittim ,konumuz Mübarek Ramazan ayı, haliyle mukabele okumaları başlamak üzere, hanım da başlayacakmış, ben naçizane, oraya gitmesen de evinde Kur'an meali okusan bir cüz yerine 2,3 ayet anlayarak okusan diyerek konuya girdim ,daha iyi bi şey yaparsın, Yuce Allah bizden ne istemis onu bilmen gerekmez mi dedim ,kafamı karıştırma dedi ,Fatiha'nin anlamını biliyormusun dedim hayır dedi ben de sizin gibi Fatiha'nin anlamını okudum şaşırdı kaldı.Esi tam ehli sünnet ben bu konuştuklarımızı eşimle paylaşamam dedi asla inanmazmis.Hanimdan söz aldım artık meal okuyacak mukabeleye gitmeyecek..
Yaa öylemi ne kadar makbul geçmiş gerçekten ne büyük bir hayır yapmışsın gözlerim doldu. Keşke benim karşımda olaydında meal okuduğuna nasıl utandırıyordum meal okuduğundan dolayı nasıl rezil ediyordum seni
En basitinden iyyake nestain ayetinde ki nestainde ki yalnız senden yardım dilerizin manasını bana izah et deseydim ne cevap verecektin? Günlük hayatta herkesten yardım istediğin halde nasıl Fatiha okurken yalnız senden yardım isteriz diyebiliyorsun kimi kandırıyorsun sen?
@@kadirsare34 Büyüklenme Kadir kardeşim, kendini bi şey sanma rica ediyorum. Allah'tan dilenen yardım sence günlük hayatta ailemizden "bana bi bardak su getirebilcen mi yaa?" tarzı bi yardım mı sence? Biz Allah'tan ilahi manada yardım dileriz. Dinin öğretmeni olduğunu, Kur'an'ı kendisi tefsir ettiğini söyleyen, ayetlerini temiz kalpler için açık; kötü niyetliler için anlaşılmaz kıldığını söyleyen Rab'dan hayatımız ve ahiretimiz için yardım diliyoruz.
@@hilaljk195 O zaman sadece Allah'tan yardım dilememis oluyosun ayeti tahsis edip istisnalarıda kendin belirtiyorsun oysa ayet yalnızca senden yardım dileriz demiş bu yardımın sadece hayatimiz ve ahiretimiz için olduğunu nerden çıkardın işine gelmeyince manayıda daraltıyorsun ve size karşı büyükleniriz siz ehli sünneti küçük düşürüyor veya böyle yaptığınızı zannediyorsaniz bide size buyuklenir sizi küçük düşürürüz
Sevgili Mahmut bey onların dili doğruyu söylemeye varmaz dediğin gibi LA ilâhe demezle LE ilâhe derler ALLAH dilemez ELLAH derler ağızlarını eğer bükerler. Bir harfi doğru okumazsan kabul olmaz derler resulden bahsederken sallassaivessellem derler hızlı hızlı. La ya le Allah’a ellah derler Elohim e yakın ya kendi dillerince..
Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz. Zuhruf 44 Sana vahyedilene uy; Allah hükmünü verene kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir. Yunus 109 Dinlerini (doğru dinden) ayıran ve farklı cemaatler (mezhepler) oluşturanlardan olmayın. Zaten her hizip kendinde olanla övünüp durur. Rum 32
Furkan 30'u Elmalılı merhum çok dikkatli çevirmiş. "Mehcur (terk edilmiş) TUTTULAR" demiş, bıraktılar dememiş. Yani Kuran yanı başında, tutuyor, okuyor, ama terk edilmiş!
Bir çok ayette ; güzel yüzlü, güzel gözlü, kadınlar, kızlar, eşler, huriler diye okuyoruz.Oradaki, kelimeyi, tomurcuk göğüslü genç kızlar diye çeviren var, nebattan, çiftler diye çeviren de var.
KUR'AN I KERİM hangi dile çevirilirse çevrilsin Asla ve asla ALLAH ın biz İnsanlara sunduğu MESAJ değişmez....! Resulullah ( s.a.v ) in Krallara,Meliklere göndermiş olduğu İslam'a davet mektuplarında yazdığı ayetler anlaşılsın diye onların dillerine çevrilir ve onların dillerine cevrilmekle verilmek istenen mesaj asla değişmezdi...! Ve şunu unutmayalım Allah azze ve Celle bizlere hangi dili Nasip etmişse KUR'AN I o dille okuyup anlamak, yaşamak, ve KUR'AN I hayatın her alanında yaşatılması mücadelesini vermek ben Müslümanım diyen herkese ALLAH tarafından YÜKLETİLMİŞ bir FARZDIR - EMİRDİR
Abim Kur’an’ın Muhammed Resul zamanında toplandığına bende katılıyorum fakat 25:30 ayetinin buna delil olmadığı kanaatindeyim. 26. Ayette bu olayın izin günü gerçekleşeceğinden bahsedilir. Ayette “de ki”(kul) değil de “dedi ki”(kale) kullanılmasını da buna delil gösterebiliriz. Yani nasıl İsa Resul kıyamet gününde 5:116 ayetinde bildirildiği gibi “Gerçek olmayanı söylemek haddim değil” diyecekse 25:30’da bahsedilen sözler de o gün söylenecektir. Olay 7. Yüzyılda değilde kıyamette geçtiğinden dolayı söylediklerinize kanıt olamayacağını düşünüyorum. Kur’an’ın anlatım biçimini benden daha iyi biliyorsunuzdur benim yaşımdan daha uzun süredir bu görüşte olduğunuzu söylüyorsunuz. Yanlış olduğumu düşündüğünüz veya gözümden kaçırdığım bi konu varsa düzeltmenizden memnuniyet duyarım. Selametle.
SADECE KURAN (ALLAH'IN KİTABI) YETERLİDİR. Kuran 39:73 - Rablerini sayıp dinleyenler ise yığınlar halinde cennete götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size barış olsun; kazandınız. Haydi temelli kalmak üzere oraya giriniz," derler Kuran 39:74 - "Bize verdiği sözü gerçekleştiren, yeri bize miras bırakan ve cennette dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan ALLAH'a övgüler olsun," derler. Çalışanların ücreti ne de güzelmiş! Kuran 39:75 - Melekleri, yönetim merkezinin etrafını çevirmiş halde Rab'lerini överek yüceltirken görürsün. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilmiştir ve "Evrenin Rabbi ALLAH'a övgüler olsun," denir.
4. وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَاَ ابْنَيْ اٰدَمَ بِالْحَقِّۢ (Maide suresi: 27) Siz "iki adem oğlu olmalı diyorsunuz ya :Şu halde cümlenin arapçası إبنان من الادم (İBNANİ MİNEL ADEM) şeklinde gelmesi lazım ama siizn dediğiniz şekilde gelmemiş ki ayeti kerimede Adem'in iki oğlu : ابني ادم (İBNEY ADEM) şeklinde gelmiş. Öyle değil mi, ayet ortada.. Dolayısıyle ADEM'İN İKİ OĞLU çevirisi isim tamlaması olarak gelen ayetin doğru çevirisidir. Ve tüm meallerde böyle tercüme edilmiş. Size örneklik teşkil etsin diye sadece 3 akedemisyen ilahiyatçının mealini aktarıyorum : 1.Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini de gerçek olarak oku.(Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK) 2.Onlara iki Âdem oğlunun haberini gerçek olarak oku:(Prof. Dr. Süleyman ATEŞ) 3.Onlara Adem’in iki oğluna ait şu olayı tüm gerçekliği ile anlat. (Prof. Dr. Abdulaziz BAYINDIR) Kifayet etmezse de tüm meallere bakıverin bizahmet farketmez aynı anlamı bulacaksınız. Oysaki siz ise" İKİ ADEM OĞLU" diye olmalıydı diyorsunuz. Bizlerde sizin yaptığınız çevirinin zatınıza ait atmasyon bir çeviri olduğunu söyleyelim. Zira üç beş lügat ilmi bilen pekala çevirinizin atmasyon bir çeviri olduğunu hemencecik anlar. Bakın efendi siz belki ilimden, usulden uzak kişileri ikna edebilirsiniz.Hakikatte asıl aldanan yine siz kendinizsiniz bunu bilin.. Peki bu kanaate nasıl mı sahib olduk? Çok basit hani derler ya :"Halep ordaysa arşın burada.." Gerçekten zatı alinizin islami ilimler başta olmak üzere Kurani müktesabatınız (alt yapınız) yok denecek seviyede.. Önce bu gerçeği açıklamakta faide var.. Bunu sizi hicvetmek için de söylemiş değilim. En azından yaşınız başınıza hürmeten ve de bize yakışan şekliyle biz böyle bişeyi yapmayız zaten Zira sosyal medya hesabınızdan bahis mevzu yapıp ortaya koyduğunuz şey basit bir şey değil bilakis çok hassas ve özel bir konu.. Ne midir o? Tabikide Allahın kelamı. Gerçekten neticesi itibariyle çok veballi bir işle iştigal etmektesiniz bunun fatkında mısınız? Zira siz hiçbir altyapınız olmadan kafanıza göre ayetleri meallendiriyor bununla da yetinmeyip o anladığınız kendi anlayışınız üzerine sürekli yorumlar yapıyorsunuz, hükümler çıkarıyorsunuz. Böyle bir konum için sizin islami ilimleri ileri dericede tahsil etmiş ve sahanın uzmanı olmanız gerekmez mi abicim? Bu iş o kadar koşay mı? Her önüne gelen meal okuyup alim mi olur Allahını seversen.. Bu iş o kadar basit ve kolay olabilir mi? Ayrıca siz, sizi seyredip yanılttığınız kişilerinde vebalini de üzerinize almaktasınız. Farkında değil misiniz? Allahın huzuruna varıldığında bunca vebalin, günahın hesabını nasıl vereceksiniz? Allah aşkına bi kendinize gelin ya huu.. Sizi samimi bir şekilde uyarıyorum. Gelin vazgeçin şu tavrınızdan.. İlim güzel bir haslettir, gelin samimi bir şekilde ilmi laynağından öğrenin. Öğrendikçe eksikliğinizin farkına kendiniz varacaksınız. Bizden uyarması, takdir elbette sizindir...
MEAL OKUYUNCA KURAN. OKUMUS OLMUYORUZ DİYENLER PEKİ NE OKUYORSUN ANDERSENDEN MASALLARMİ...BU DÜNYADA SADECE ARAPLAR YOK.BEN ARAPCA BİLMİYORUM MİLYARLARCA İNSAN GİBİ .OZAMAN SADECE ARAPLAR OKUSUN KURANİ...BEN ARAPCA OKUYUNCA YUCE ALLAH BANA NE DİYOR ANLAMİYORUM..YUCE ALLAH KURANİN İPİNE SARİLİN KURTULUSA ERİN DİYOR .ANLAMADİGİM BİR SEY BENİ NASİL KURTARABİLİR.. ROMA HUKUKUNU İTALYANCA ALİP OKUYUN NE ANLARSİNİZ HİCBİSEY .YUCE ALLAHİN DİLİ ARAPCA DEGİLDİR...BENİM ANLAMADİGİM KİTAP KUTSAL OLAMAZ BENİ KURTULUSA ERDİREMEZ..PAPAGAN GİBİ ANLAMADAN ARAPCA KURAN OKUMANİN KİMSEYE FAYDASİ YOK .ANLAYARAK KALBİNDE HİSSEDEREK YUCE ALLAHİN KELAMİNİ OKUMAK EN HAYİRLİSİDİR ...SİZLER BU KİTAPTAN SORUMLUSUNUZ.KURANİN İPİNE SARİLİN...MAHMUT HOCADANDA ALLAH RAZİ OLSUN KAPİLARİ ACİYOR
Güzel kardeşim konu dil değil,ceviri ve bundan kaynaklı hata,seçim meal yazarının tercihi manasında,meal,tefsir kuran değil,yazarın anladigidir,denmekt istiyor
@@cemalettindag meal yazarın anladığı değildir meal birebir ceviridir. Tefsir anladiginin yazimidir.ingilizce I am going to school çevirisi okula gidiyorum . Bunun türkceside ingilizceside aynı..mealde oyledir..Tefsir yazarın yorumu o farklı..Mahmut hocada buna dikkat çekiyor tefsirle meali karıştırmayın diyor..
@@Adalet861 ya abicim mealcinin seçimidir manasında. O zaman niye 500 tane meal var? Elimizdeki mushaflar bile kraatlerden dolayı birer meal çalışmasıdır sonradan harekelenmes,noktalanmistir
Fatiha Suresinin mealini verirken son kısmını yanlış verdiniz. “Sapmışların ve dalalete düşmüşlerin yoluna değil” dediniz. Sadece bir kelimenin manasını hem Arapçasını hem de Türkçesini okuyarak verdiniz. Gayril mağdubi aleyhim ve leddâllîn” kelime grubunda iki sınıf insan yer alır. Birincisi “mağdûbi aleyhim” yani gazaba uğrayanlar, ikincisi de dâllîn” sapanlar”. Ancak bu iki kelimenin başında olumsuzluk veren kelimeler vardır. Gayr ve lâ kelimeleri. 7. ayette yüklem yoktur. 7. Ayetin yüklemi “bize hidayet et” , bizi ulaştır, bizi ilet şeklinde çevrilebilecek olan ihdina kelimesidir. Dolayısıyla bu iki ayetin tam çevirisi aşağıdaki gibi olur. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin, gazaba uğramamışların, sapmamışların yoluna ilet.
Tamam. Meal okumayacağız. Hadisler dahil. Hadisleri de arapça okuyun ve türkçeye meal etmeyin. Kabul mu? Hadis sunnet diyip kutsiyet atfettiğiniz hadisi, meal ederken ya yaniliyorsaniz? Bu riske değer mi? Hadisleri de arapça okuyun.
✍️ Sünnetcilerin sorusu nasil yikanacağiz ? 🚿 🤠 Oglum yikan işte ... 👳♂️ sünnetci neremi yikiyacağim ? 🤠 Oglum her yerini yika lan ... 👳♂️ nerem boş kalacak ? 🤠 Oglum deli etme insani lan yikan 👳♂️ nasil yikinacağimi nerde yaziyor ? 🤠 şaka mi yapiyorsun lan yikansana artik 👳♂️ agiz ve burun kulaklarda dahil mi degil mi ? 🤠 bir kova su dök başindan bitti 😎
Furkan 30'daki ifade; ümmetin Kur'anı terk etmiş olduklarını ResulAllah'ın Mahşer gününde öğreneceğini haber veriyor. O söz bu dünyada söylenmiş bir söz değil, Nebimizin mahşerde edeceği sözdür. Ayetin öncesini (21-22'nci Ayetten itibaren) okursanız mesele daha iyi anlaşılır. Muhammed'in (as) ölmediğini, salavatların Ona haber verildiğini veya yazdığı tefsiri Muhammed as'a onaylattıklarını zırvalayanlara gelsin bu ayet.
Sende hurafeciler gibi sallamışsın, Okuduğunuz kitabın adı mushaf, Kur'an başka bir şey, Kadir gecesinde inen ama Peygamberimize değil, Peygamberimize.mağarada inen mesaj(bilgi, uyarı), terk edilende.Kadir.gecesinde inen toplu bir emir, talimat zannedersem Musa Peygambere inen 10 emir. Senin anlattığın hikaye gibi bir şey değil.
Kime cevap verdiğin anlaşılmadı@@nurettinzeybek2163 kardeş. Ama Kur'an ile Mushafı birbirinden ayıran tek şey; Kur'an hem yazılan hem okunan hem zihinlerde ezber halinde Ayetler topluluğudur sevgili kardeşim. Mushaf ise bu Ayetlerin basılı olduğu matbu, iki kapak arasındaki, cismi olan halidir. Mushaf, cismi olan, Kur'an, cismi olmayan Ayetler topluluğudur. Neticede ikisi de aynı şeyi ihtiva ederler. Ayrıca Kadir gecesinde bir anda inen başka bişey diğeri başka bişey nasıl bir ifade? Devreleriniz iyice yanmış! Kadir gecesi; vahyin olmadığı zamanlarla, gelmeye başladığı zamanları ayıran bir vakti ifade eder bir takvim gecesini değil. Vahiy inmeye başladığı o vakit, karanlığın aydınlığa evrilmeye başladığı vakittir ve 23 yıl sürmüştür o gecenin sabaha çıkması. Size bu numaraları kim nasıl yutturmuş bilmiyorum ama kitabı, gönlünüzü Allah'a teslim ederek, ona yönelerek ağır ağır okuyun lütfen.
Mushaf ayrı Kuran ayrı demek bir anlamda doğru olsa da çoğu durumda lüzumsuz detaylarla asıl görülmesi gerekeni bulandırmak. "Bizi yaratan 'Allah' değil, 'Allah', bizi yaratanın adı" demek gibi.
Bu ifade, uyduruk 19'cular için uydurulmuş bir tuzak@@zamanhizlageciyor kardeşim. Rahman'ın "Zikri koruyacağız" sözüne itiraz edemeyen ve 19'inanmak isteyen taraftarlarına durumu izah edemeyenler in uydurduğu bir tuzak. Güya Allah zikri korumuş da Kur'an'ı korumamış, zikir başka, Kur'an başka Mushaf başka filan gibi bişeyler zırvalamak için uydurdukları bişey. Kur'an'la mushaf, arabayla otomobil gibi aynı şeydir. Biri kagittaki, diğeri dillerde, gönullerdeki halidir. Selamlar.
Mahmut abi Furkan 30 dakine benzer birşey de ben Maide 3 ayetinde farkettim. Ayette özellikle Bugün dininizi Kemal'e erdirdirdim diyor. Bugün kelimesini özellikle kullanması, Kur'an'ın inmesi ile dinin tamam olduğunu ondan sonra gelecek hiçbir uyduruk kitabın mezhebin dini tamamlamak ile alakası olmadığını ispat ediyor. Hamdolsun
Kuran üzerinden ben size sünnetin bizdeki bağlayaciligini anlatmaya çalışayım.... Önce kavramlar üzerinden gidelim ki aynı şeyleri yazıp zihnimizde farklli çağrışımlar yapmasın...Sünnetin tanımı şöyle: " Hz Muhammed sav tarafından söylenen söz yapılan fiil ya da verilen bir onaydir" Ancak Efendimizin konumu anlaşılmadan sünnetin İslam içindeki yeri anlaşılamaz..Konumunu Kur'an bize anlatıyor, ayetleri yazacağım siz bakarsınız. (3:164)//(62:2)//(2:129) Yani görevlendirildiği alanlar söyle 1) Allah'ın ayetlerini okumak 2) Allah'ın kitabını öğretmek 3) Hikmeti öğretmek 4) İnsanları arındırmak Rasul'e İTAAT:: ile ilgili ayetler şöyle; (3:32)//(3:132)// (4:59)//(5:92)//(8:1)//(8:20)//(8:46)//(24:54)//(47:33)//(58:13)//(64:12) Rasul'e ittatsizlik Allah'a itaatsizlikle bir tutmuş Allah azze ve celle...ilgili ayetleri (4:14)//(33/36)//(72:23)//(8:13)//(9:63) Şu halde müspet ve menfi her iki yönüyle de "itaat" Kuran'da ele alınmış efendimize itaat Allah'a itaat ile bir tutulmuş..ilgili ayet Nisa suresi 4/80" Kim Resûl'e itaat ederse,Allah'a itaat etmiş olur" Peygambere İTTİBA,yani takip etme ,tabi olma....ilgili ayetler şöyle;(3:31) //(7:157)//(7:158)//(9:117)//(8:64)//(3:53)// Efendimize yüklenen konum ve değeri buraya kadar işlediğimiz ayetlerden anlamış olduk. Şimdi önemli bir meseleyi geldik: VAHYİN iki çeşidi... a) Vahy-i metlüt ( tilavet olunan vahyi yani Kur'an) b) Vahy-i gayr-ı metlüt ( tilavet olunmayan vahyi yani Efendimiz tarafından zaman zaman alınan ve kendisini, doğru yorumuyla birlikte kuranı Kerim'de ortaya konan prensiplerin detayları ve günlük meseleler konusunda Allah'ın muradını bilmeye götüren vahiy çeşidi,bu tür vahyi insanlara şifahi olarak nakledilmez.O Hz Peygamberin sözleri ve fiileri vasıtasıyla gosterilir.. İkinci tür vahiy kuran tarafından ispat edilmekte,ilgili ayetleri şöyle; Bakara süresi 2/143 meali söyle;Biz senin daha önce üzerinde bulunduğun kıbleyi ancak, Rasul'e tabi olanları topukları gerisin geriye donenlerden ayırıp bilmek için tayin ettik. Müfessirler burdaki delili şöyle izah ediyorlar; kuranı kerimin hiçbir yerinde Beytü'l Makdis'e çevirmesini emreden bir ayet olmadığından,bunun Peygamberin kuranı Kerim'de bulunmayan vahiy ile almakta olduğunu söylemişler. İkinci ayet'e geçelim Bakara süresi 2/187 mealen: Oruç akşamları eşlerinizle cinsel ilişkiye girmeniz sizin için helâl kılınmıştır... Müfessirler burdaki delili şöyle izah ediyorlar;Ayet,ramazan geceleri boyunca cinsel ilişkiye girmenin daha önce meşru olmadığini bunuda Kur'an'ın bütününde bulunmadığını dile getiriyorlar. Daha çok bununla ilgili ayetler var ama biz bu kadarla iktifa edelim... Şimdi Başka bir başlık altında daha önemli bir konuyu gelelim; Hz Peygamberin hüküm koyma yetkisi.... İlgili ayetler şöyle; Araf suresi 7/(156:157) mealen " onlara peygamber temiz şeyleri heâl (meşru) pis şeyleri de haram ( gayr-ı meşru) kılar.. İkinci ayetimiz Tevbe suresi 9/29 mealen ...." Allah'ın ve Resulunun haram kıldığını haram saymayanlarla savaşın.." Üçüncü ayetimiz Ahzab süresi 33/36 mealen " ...hiçbir mümin Allah ve Resulü bir şeye karar verdikleri zaman o konuda tercihte bulunma hakkına sahip değildir.." Daha çok bununla ilgili ayetler var ama biz bu kadar ile iktifae edelim. Hz Peygamberin kuranı kerimi yorumlama konusundaki otoritesi.. Bu konudkaiu ilgili ayatler söyle:Nahl süresi (16:44) Kıyame süresi 75/(18:19) Hz Peygamberin otoritesi zaman sınırı: İlgili ayetler Araf 7/158 Sene süresi 34/28 Enbiya 21/107 Bütün bunlardan sonra anlıyoruz ki sünnetin değer ve bize bağlayıcılığı gerekli ve önemli.Yazımda dikkat ettiyseniz hiçbir hadis kullanmadım ki bu konularla ilgili çok sahih hadisler mevcut ..Sünnet İslam'ın yürüyen ayaklaridir,kuranı degistiremedikleri için ki Allah tarafından korunuyor,o yüzden hadislere saldırıp yani ayakları kırıp hareket etmemmemizi sağlamak istiyorlar,anack bu din Allah'ın dini ve Rabbim nurunu tamamlayacagini vaad ediyor. Hikmet Yalçın...
3.Nebe suresi 33.ayetin mealine baktığımızda %90 üzeri sizin burada eleştirdiğiniz şekliule meallendirmiş. Dikkat ettim siz bu ayetin anlamıyla alakalı hiçbir şey söylemediniz. Ayetin dehşetül acaip mealini veriverseniz yüksek ilminizden müstefid olsa şu garip kullar, olmaz mı?
Diyanet eskiden "Esirgeyen Bağışlayan Allah'ın adıyla" derdi. Gayet de yerinde bir çeviriydi ama nedense sonradan terk edildi bu çeviri. Sakın kalkıp da "Rahim sadece müminlere" diye Türkçesini eleştirmeyin, bağışlama da sadece müminlere.
@@kadirsare34 Lütfen yabancı dil öğrenmeden önce, veya en geç yabancı dil öğrenirken Türkçeyi de öğreniniz. Gayet yerinde dediğim çeviride anlaşılmayan ne?
@@kadirsare34 Veya şöyle sorayım: Arapçasında anlaşılan ama Türkçesinde anlaşılmayan ne? Bu arada, az önceki tavsiyemi, anadilinizi Türkçe varsayarak yapmıştım.
Günümüzde yazılan mealler nisbeten geleneksel kültürden etkilendiği doğrudur. Ama hangi meali okursanız okuyun iman hakikatini emek verince anlıyorsunuz.
Allah düşün anla diyor, peki rivayetleri yada tefsirleri düşünmeye gerek var mı? kupkuru mealden zaten bir şey anlamazsın, sade meal okumakla olsaydı, ateistlerin çoğu iman ederdi, düşünmen lazım anlaman için, bir mealde Nimet verdiklerinin yoluna ilet der, başka mealde Hidayet verdiklerinin yoluna, başka mealde de doğruya ulaştırdıklarının yoluna der,! neticede Mesajın ne olduğu ortadadır, iyi bir şeye iletmesini istiyorsun,( En amte aleyhim) cümlesinin tam olarak ne olduğunu bilmen şart değil, iyi birşey olduğunu bilmen anlaman yeterlidir, Ayetlerin bağlamına baktığın zaman kelimenin ne anlama deldiğini, zaten düşünürsen anlarsın, düşünenler için hiç zor değil.
2.Besmelenin anlamının Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla yanlış buradan hiçbir şey anlaşılmaz diyorsunuz. Bi kere anlam öylede değil. Moda mod Rahman Rahim Allahın adıyla şeklinde düzeltelim. Benim daha ziyade öğrenmek istediğim siz bunu nasıl tercüme etmektesiniz. Mesela Esirgeyen bağışlayan Allahın adıyla dediğinizi farzedelim. Şu durumda peşinen itiraz edeyim size :Esirgeyen ve bağışlayan ne demek hafsalamızda bi yere oturtamıyoruz da.. Belki siz zatı cenah hazret anlayacağımız şekilde tercüme eder misiniz