Kuzey Güneyi ne zaman izlesem veya şarkılarını dinlesem aklıma eski sevgilim Ali’m gelir... Ali’m eminin seninle bir gün bir şarkıda denk geleceğiz.... Umarım yazıyı bir gün okursun, bu yazıyı ne zaman okursan oku seni o zamanda çok seviyor olacağım balım. Ömrümün en güzel 8 ayısın.... Keşke hiç gitmeseydin balım... Seni çok seviyorum Ali’m. Canımın içi 💜💜
Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin Prangalarca boynuma taktığım sensin Dağ gölleri gibi gibi hasret çektiğim Her gece uyku diye yattığım sensin Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Ah belalım! Gün değmemiş ormanlarda yittiğim sensin Ömrüme ömür diye kattığım sensin Deli deli boranlarda aç denizlerde Teninin tuzunu canım tattığım sensin Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Ah belalım! Damga damga göğsüme vurduğum sensin Öfke dolu şehirlerde bulduğum sensin Yer nerede, gök nerede, ben neredeyim? Diye diye, sınırlara geldiğim sensin Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Yanarım, yanarım Tutuşur yanarım Kavurur ateşim Seni de, beni de, belalım Ah belalım!
Sevdiğim kıza Belalı’m diye hitap ederdim bende öyle ayrı öyle güzel bi yeri vardı ki ona öyle herkesin kullandığı kalıplaşmış kelimeler kullanmak istemedim özel olsun ona ait olsun tek ona diyeyim istedim aynen de öyle oldu özel oldu tek ona ait oldu ama benim olamadı şimdi başkasının olucak belki ama o benim belam olsaydı sesim çıkmazdı başımın en tatlı belası olurdu...