1945’te kabul edilen ve yetersiz de olsa bir toprak reformu girişimi olan “Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu” köy enstitülerinin geleneksel karşıtlarını harekete geçirmiş, en ateşli karşıtlarından CHP milletvekili ve toprak ağalarının sözcüsü olan Adnan Menderes, bu yasanın mülk güvencesini ortadan kaldıracağını ve tarımda verimsizleşmeye yol açacağını ileri sürmüştür. Daha sonra üç arkadaşıyla partiden ayrılıp Demokrat Parti’yi kurmuştur. Aynı dönemde, köy enstitülerinde kız erkek öğrencilerin bir arada olmasının dinen uygun olmadığı, bu kurumlarda dinsizliğin ve komünistliğin özendirildiği ileri sürülerek hüzünlü sona gidiş başlamıştır. 1947’de kız ve erkek öğrenciler ayrılmış, aynı yıl enstitülerde bulunan çevrilmiş dünya klasikleri kitapları toplanarak yakılmıştır. 1954’te bütün köy enstitüleri öğretmen okullarına dönüştürülerek kapatılmıştır.
Nereden Nereye getirdi bu zihniyet!
hayalleri, hedefleri, mutluluk ve özgürlük anlayışı sistemin amaçlarıyla örtüşen, bencil, çıkarlarını düşünen, nesneleşmiş, kendi hayatı üzerinde iradesini kullanamayan (kendisine yabancılaşmış), otoriteye itaat eden (gönüllü boyun eğen), kısa zamanda çok para kazanıp zengin olmayı hedefleyen, sorgulamayan, eleştirel düşünemeyen, yaratıcılığı gelişememiş, duygulara ve kalıcı ilişkilere önem vermeyen, kendi kültürüne yabancılaşmış, diğer insanlara karşı duyarsız ve güvensiz, dayanışma, işbirliği ve hoşgörüden uzak, doğayı tüketen bir insan tipi yaratıldı DİN figürü ile...
21 окт 2024