Çocukken okuduğumuz masallarda peri kızlarından, dünyalar güzeli prenseslerden bahsedilirdi.Okurken öyle derin hâyâllere dalıyorduk ki, kendimizi bambaşka bir dünyanın içinde buluyorduk.Ancak şimdi anlatacaklarımız bir masal değil, fakat masallardaki prenseslerden çok çok daha güzel bir prensesin, gerçek bir hayat hikâyesidir.
1921 yılının 5 Kasım sabahının erken saatlerinde, Mısır'ın İskenderiye şehrindeki Kraliyet Sarayı Ras El Tin'de yoğun bir hareketlilik vardı.
Mısır Kralı 1. Fuad'ın 2. eşi Kraliçe Nazlı hanım 2. kez doğum yapmış ve çok güzel bir kız çocuğu dünyaya getirmişti.Bu güzel kızın adını Fevziye koydular.Siyah saçlı, mavi gözlü ve son derece sevimli bir kız olan Fevziye, çok titiz bir şekilde yetiştiriliyordu.Etrafında ingiliz mürebbiyeler, italyan ve fransız hizmetçiler vardı.Bebekliği ve çocukluğu Kahire ve İskenderiye'deki saraylarda geçmişti.Sonraları dönemin modası gereği, daha iyi bir eğitim alması için İsviçre'ye gönderildi.Her ne kadar etkisi o dönem iyice azalmış olsa da, Osmanlı etkisiyle Türkçe hâlâ Mısır'da yaygın bir dildi ve Fevziye de diğer hanedanlık üyeleri gibi hem Türkçe hem de Arapça konuşuyordu.İsviçre'de eğitim gördüğü sırada anadilleri olan Türkçe ve Arapça'nın yanında Fransızca, İngilizce ve İtalyanca da öğrendi.Zaten yabancı mürebbiye ve hizmetçilerle büyüdüğü için, yabancı dilleri öğrenmesi ve akıcı bir şekilde konuşması çok da uzun sürmedi.
Fevziye İsviçre'de kaldığı dönemlerde batı kültürünün hayranı olmuş ve kendini çok daha özgür ve mutlu hissetmişti.Seyahat etmeyi çok seviyor ve modayı yakından takip ediyordu.Mücevherlere oldukça meraklıydı ve inci kolyeleri çok severdi.
#prensesfevziye #fevziyefuad #fawziafuad #belgesel #venicechannel #atalaykırbancıoğlu #tarih #mısır #iran #kavalalılarhanedanlığı #iskenderiye #kahire #tahran #isviçre #şahrızapehlevi #muhammetrızapehlevi
Hazırlayan : Atalay Kırbancıoğlu - Venice Channel
30 сен 2024
